Babacan: Çözüm Sürecinin Başarısı Konusunda Ümitlerimiz Çok Yüksek

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Forum İstanbul konferansında konuştu. Başbakan Yardımcısı Babacan, konuşmasında çözüm sürecine değindi.

" KRİZ HENÜZ BİTMİŞ DEĞİL "

Konuşmasında krizin henüz bitmediğine dikkat çeken Ali Babacan, " Bu kriz devam ediyor. Kriz henüz bitmiş değil.Geçici rahatlamalar sağlamak için Merkez Bankalarının sağladığı likidite bugün için büyük finans kuruluşlarının batmasını önlemiş durumda ve yine büyük ekonomilerin batmasını önlemi durumda. Batmak diye çok keskin bir ifade kullanıyorum çünkü kriz bankalarla başladı.Birkaç tane banka iflas edince baktılar ki bu derin sarsıntılara yol açıyor büyükleri bari batırmayalım diye pek çok ülke farklı politikalar uyguladı. Ancak bu büyük bankaların ülke ekonomilerine getirdiği yük, kamu borç stoğunun çok yüksek seviyelere çıkmasını beraberinde getirdi " dedi.

" EN AZ YAPTIKLARIMIZ KADAR YAPMAMIZ GEREKENLER VAR "

Türkiye 'nin siyasi reformlar açısından arz ettikleri noktada olmadığını ifade eden Babacan, " Türkiye'nin 10 yıldır gelmiş olduğu bu noktanın en önemli kaynağı güven ve istikrar. Siyasi istikrar bir ülke için bugünlerde en önemli varlık. Bir ülkede siyasi istikrar yoksa dışarıdan onlarca milyar dolar destek verin, dibinde delikleri olan havuz gibi akar gider. Siyasi istikrar varsa zaten o ülke başarıya ulaşabiliyor. Güven olduğu zaman halk korkmadan günlük tüketimine devam edebiliyor, bankalar kredi verme fonksiyonunu rahat rahat yerine getiriyor, güven olmadığı zaman tüketici bankalar üretici duruyor. Ne kadar bütçeye açık verdirirseniz verdirin Merkez Bankası ne kadar yüksek miktarda para sürerse büyüme gelmiyor. İşte örnek ABD, işte örnek Avrupa, işte örnek Japonya. Türkiye'de biz bu güven ortamını hep beraber sağladığımız için sonuçlar çok çok iyi. Temel haklar ve özgürlükler alanında ciddi adımlar attık. Bir hukuk devleti olması için büyük bir çaba ortaya koyduk. Bunun da güzel sonuçlarını almaya başladık. Siyasi reformlarda yaptıklarımız önemli ama en az yaptıklarımız kadar yapmamız gerekenler var. Siyasi reformlar açısından henüz arzu ettiğimiz bir noktada değiliz henüz birinci sınıf bir demokrasi henüz bir hukuk devleti olduk diyemiyoruz. Temel haklar ve özgürlükler konusunda dünyanın en iyi uygulamalarına uzağız. Bunu da bilmemiz gerekir " dedi.

" DAHA ÖNCE BU UYUMU YAKALAYAMAMIŞTIK, BU DEFA ÜMİTLERİMİZ ÇOK YÜKSEK "

Konuşmasında çözüm sürecine de değinen Ali Babacan, " Tam bu noktada Sayın Başbakanımızın başlatmış olduğu çözüm süreci son derece önemli. Bu süreçte yapmış olduğumuz siyasi reformların da doğal bir sonucu. Bu çözüm sürecinin özü aslında çok açık. Çözüm sürecinin özü şu; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes etnik kökeni ne olursa olsun mensubu olduğu din mezhep ne olursa olsun, kültürel oryantasyonu ne olursa olsun, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesi devletin aynı samimiyetle kucaklaması aynı haklardan özgürlüklerden doyasıya istifade edebilmesi... İşin özü bu. Gerçek anlamda temsili bir demokrasi en küçük azınlıkların dahi haklarının korunduğu ve en küçük azınlıkların dahi kendini güçlü hissettiği sosyal ve siyasi yapı özü bu. Uygulamayla ilgili detaylar var. Devlet kurumlarının çok uyumlu çalışması gerekiyor. Çözüm sürecine benzer daha önce de denemeler yapılmıştı. Biz kendi dönemimizde 2006 - 2007' de bir süreç başlatmıştık ancak belki de ilk defa güçlü bir eşgüdüm içinde devlet kurumlarım bütünleşik bir zeminde bu süreci götürüyor. Daha önce bu uyumu pek yakalayamamıştık bu defa bu çözüm sürecinin başarısı konusunda ümitlerimiz çok yüksek. Bu da gerçekleştiğinde terör gündemden çıktığı zaman o zaman bambaşka bir Türkiye göreceğiz. Başta Güney ve Doğu Anadolu olmak üzere ülkenin tümünde farklı bir atmosfer hakim olacak. Bir bakıma ayağımıza pranga olan koşmak isteyen Türkiye'yi yavaşlatan bu ortam kalktığı zaman herkes Türkiye'nin gerçek potansiyelini görecek. 2023 hedeflerimiz için bunun da önemli olduğunu vurgulamak istiyorum " dedi.

" BU YIL İÇİN YÜZDE 4'LÜK GELECEK YIL İÇİN YÜZDE 5'LİK BÜYÜME HEDEFİMİZ VAR "

Türkiye ekonomisinin içinden bulunduğu duruma da değinen Başbakan Yardımcısı Babacan, " 2012' de büyümemiz yüzde 2.2. oldu. Dış talep neredeyse 4 puan artı etkide iç talepte ise, biraz eksi vardı. Ama aynı yıl yüzde 2.2 büyüdüğümüz noktada 1 milyon 88 bin kişi istihdam edildi. Bunun yüzde 49.5'i kadın. Bu istihdam nasıl oluştu ? Güven güven güven. Güven açısından önemli bir parametre olan kredi temerrüt takas oranları Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en düşük noktasında. Enflasyon 44 yılın en düşük noktasında. Güven endeksleri de en yüksek noktada. 2012 yılını yeniden dengelenme güveni sağlama ve sağlam zemin üzerinde yeni büyüme hamlesine geçme yılı olarak değerlendirdik. Bundan sonraki dönemde bu yıl için yüzde 4' lük gelecek yıl için yüzde 5' lik büyüme hedefimiz var. Yarısının dış talepten yarısının iç talepten gelmesini bekliyoruz. Avrupa'nın iç pazarı iyi değil, uzun bir süre de iyi olmayacak böyle bir ortamda mutlaka başka pazarlara yönelmemiz gerekecek. Bu geçtiğimiz dönemde son 4 yıllık dönemde Türkiye'de istihdam 4 milyon 700 bin kişi arttı. Avrupa'da 6 milyon istihdam kaybı var. ABD'de ise, 4 milyon istihdam kaybı var. Geleceğe güvenince şirketlerimiz özel sektörümüz eleman almaya devam ediyor. Bu işin sırrı bu " dedi.

" ÖNCE KAZANACAĞIZ SONRA HARCAYACAĞIZ "

Konuşmasının sonunda, Türkiye ekonomisiyle ilgili öngörülerini de paylaşan Ali Babacan, " Tasarruf oranlarının ayarlanması olmazsa olmaz bir şart. Önce hakedeceğiz sonra hakettiğimiz refaha ulaşacağız. Kazanacağız sonra harcayacağız kazanmadan harcamak aileleri de ülkeleri devletleri felakete götürüyor. Hemen yanı başımızdaki Yunanistan buna en önemli örnek. Kayıtdışılık en önemli konu kamu maliyemizin sağlamlaşması için sıkılaştırma politikalarına devam edeceğiz. Vergi oranlarımızı düşürdük artık bu oranları gerçekte uygulamak için daha katı bir durumumuz olacak. Üretimimizde ihracatımızda daha yüksek katma değer daha yüksek teknoloji bunun için ar - ge innovasyon olmazsa olmaz alanlar. Enerji bizim çok büyük hem fırsat alanımız hem de problem alanımız geçen yılki enerji ithalatımız 60 milyar dolar. Kendi yerli kaynaklarımız nükleer enerji bunların hepsi önemli. İş gücü piyasamızla ilgili reformlar Türkiye en kötü olduğu ülkeler arasındaki piyasaların işsizlik oranlarının yüksek olmasını beraberinde getiriyor. Esnekliği de sosyal güvenlik ağlarıyla beraber mutlaka ve dengeli götürmek gerekiyor. Bir alınteri istismarına yol açacak yanlışlardan uzak durmak gerekiyor. Yargı ve eğitim son iki alan. Yargı reformumuzu mutlaka devam ettirmemiz gerekiyor. Eğitimde 2023 hedefleri bizim olmazsa olmaz bir reform alanı. Şu anda bizim çalışmakta olan nüfusumuzun eğitim aldığı süre 6.5 yıl. OECD rakamlarının dibindeyiz. En düşük orandayız. 6.5 yılı birden yükseltmek çok zor. Yıllar belki on yıllar alacak. Eğitimde 8 yılı 10 yıla çıkartmamız çok önemliydi Bizim nüfusumuzun büyüklüğüyle övünüyorsak bu nüfusun daha iyi eğitimli olması gerekir " dedi.

Babacan, " Bu alan bizim çok önem vermemiz gereken bir alan sadece hükümetin değil sivil toplum kuruşlarıyla iş dünyasıyla herkesin sahip çıkması gereken bir alan. Burada doğruları yaparsak 2023 hedeflerine ulaşırız yapamazsak hayalkırıklığıdır " diye konuştu.

OA - İstanbul/ Merkez