Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Ankara'daki terör saldırısını gerçekleştiren canlı bombanın kimliğine ilişkin, "Emniyet bakımından olayın işleyişi, serüveni, aradaki ilişkiler itibarıyla aşağı yukarı olayın bütün yönleriyle safahatı ortadadır. Ancak ölen canlı bombanın gerçek kimliği ise yapılan DNA testlerinden sonra netleşir netleşmez bunu da kamuoyuyla paylaşırız. İsmi başka bir isim olabilir. İsminin başka bir isim olması, meselenin gerçeğini değiştirmez" dedi.
Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu, soruları cevapladı.
Bakanlar Kurulu'nda ekonomiyle ilgili sunumların da yapıldığını aktaran Kurtulmuş, küresel ekonomideki yavaşlama, jeopolitik gerginlikler ve siyasal belirsizlikler, FED'in faiz artışıyla birlikte ortaya çıkan yeni küresel ekonomik dalgalanma, özellikle emtia fiyatlarındaki düşüşün bundan sonraki süreçte yakın planda dünya ekonomisini etkileyecek ana akım gelişmeler olarak değerlendirildiğini belirtti.
Kurtulmuş, Türkiye'nin 2002 yılından bu yana yaşadığı ekonomik gelişme sürecinde, Türkiye ekonomisinin yapısal olarak son derece sağlam alanları olduğu gibi, özellikle Türk lirasının değer kaybı, risk biriminin artması gibi bütün gelişmekte olan ülkelerde görülen benzer meselelerin Türkiye'de de olduğunu ifade etti.
Tasarruflardaki azalma ve tasarrufların artırılmasının şart olduğu, iş gücü niteliğinin artırılması ve ihracat pazarlarının tekrar genişletilmesi gibi alanlarda da neler yapılması gerektiği konusunda uzun müzakereler yapıldığını aktaran Kurtulmuş, "Bu çerçevede Türkiye ekonomisinin bundan sonraki süreçte makro istikrarını, makro tedbirlerle reform sürecini sürdürmesi en önemli kararlılık alanlarından birisidir. Türkiye'de yapısal reformların sağlanması, yatırım ortamının iyileştirilmesi, yargı reformu, şeffaflık, kamu maliyesiyle ilgili reform çalışmaları, kamu yönetimi reformu ve eğitim reformu gibi alanlarda zaten 64. Hükümet programının parçası olan reform adımlarına kararlılıkla devam edileceğinin de altı çizilmiş oldu" değerlendirmesini yaptı.
Bundan sonraki ekonomik reformların üç ayak üzerine oturacağını bildiren Kurtulmuş, "Birisi makro reformlar, bir diğeri mikro reformlar. Mikro alanda da 25 sektörel dönüşüm programından taviz vermeden uygulamalar devam edecektir. Üçüncü ayak ise AB uyum reformları çerçevesinde Türkiye'nin bu süreci sürdürmesidir" dedi.
Göç sorunu ve dış ilişkiler
Bakanlar Kurulu toplantısında, dış ilişkilerle ilgili gelişmelerin de alındığını kaydeden Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Son derece hızlı, son derece devingen bir süreçten geçiyoruz dış ilişkiler bakımından. Türkiye çok farklı alanlarda farklı dış politik sorunlarla karşı karşıya. Ayrıca sadece Türkiye değil, bölgemiz ve küresel ölçekte dünyanın da sürekli dış politikada yeni sorunlarla, yeni gelişmelerle karşı karşıya kaldığı ortadadır. Bu çerçevede, Türkiye'nin AB ilişkileri, dış politikadaki önemli gelişme alanlarımızdan birisidir. Özellikle AB ile göç sorununa karşı ortak eylem planı içerisinde hareket etmemiz, bundan sonraki süreçte de bu iş birliğinin artırılarak devamı önemlidir. Bunun için Türkiye'nin vize serbestisi anlaşmasını ümit ediyoruz ki 2016'nın Ekim ayında bunu nihayetlendireceğiz, ayrıca 2016'nın Haziran ayında da geri kabul anlaşmasının üçüncü ülkelere uygulanması konusunda da gerekli adımlar atılacaktır."
Yasa dışı göçle ilgili olarak son zamanlarda yapılan çalışmalar ve önleyici tedbirler çerçevesinde, yasa dışı göçte önemli azalmaların görülmeye başlandığını dile getiren Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu çerçevede Türkiye'nin yasa dışı göç konusunda Türkiye, Almanya ve Yunanistan'ın yapacağı ortak çalışmalara NATO'nun vereceği destek de önemli olacaktır. NATO'nun hem Ege Denizi'nde hem de Türkiye- Suriye sınırında yasa dışı göçe ilişkin istihbarat, keşif ve izleme faaliyetleri içerisinde olması ümit edilir ki bu alandaki kararlı işbirliğini artıracak önemli bir tavır olacaktır. Ayrıca Türkiye'nin Amerika Birleşik Devletleri ile olan ilişkilerindeki gelişmeler, Suriye politikasındaki birtakım görüşlerimizdeki farklılıklar, ayrıca Ortadoğu ve Körfez ülkeleriyle olan ilişkilerimizdeki son gelişmeler, Suriye ve Irak'taki siyasal gelişmeler, Kıbrıs'taki ve Filistin'deki gelişmeler de bu dış işleri sunumunda ele alınan önemli konular oldu."
Kurtulmuş, her bakanlık, her kamu kurum ve kuruluşunun bütün meseleleri en ince detayına kadar takip ederek Türkiye'nin ulusal menfaatlerinin korunması, halkın huzur ve refahının geliştirilmesi bakımından üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirdiğini ifade etti.
Terörle mücadelede bütün kurum ve kuruluşlar arasında her türlü iş birliğinin en üst düzeyde sağlandığına vurgu yapan Kurtulmuş, "Dış politikanın yakınen takip edilebilmesi için bütün kurum ve kuruluşlar arasında da fikir alışverişleri, bu anlamda da perspektif paylaşımları gerçekleştiriliyor. Türkiye bu anlamda çevresindeki bütün gelişmeleri hem takip ediyor hem bu gelişmeleri proaktif bir şekilde izlemeye çalışarak Türkiye'nin menfaatlerini koruyacak istikamette çalışmalarını sürdürüyor" diye konuştu.
Ankara'daki terör saldırısı
Kurtulmuş, açıklamasının ardından gazetecilerinin sorularını yanıtladı.
Ankara'daki terör saldırısını gerçekleştiren kişinin kimliğine ilişkin bazı iddiaların sorulması üzerine Kurtulmuş, hükümet adına resmi açıklamayı yaparken eldeki net bilgilerle hareket edildiğini söyledi.
Açıklama ve sözlerinin kamuoyunu bilgilendirmek adına bir sorumluluk olduğu bilinciyle hareket ettiklerini dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Patlama yerinde bir baş parmak ve bir el bulundu. Buradaki parmak izlerinden, şahsın kimlik bilgileri o şekilde tespit edildi. Mardin'den 2014 yılı yaz ayında girdiği, daha önce PYD bölgesinden Türkiye'ye giriş yaptığı, PYD bölgesinde bulunduğu ve oradan geldiği çok açık çok net olan bir durumla karşı karşıyayız. Bizim elimizdeki bilgi buydu, olay anında ve olay sonrasındaki araştırmalar sırasında.
Şimdi bu kişinin aslında isminin başka bir isim olup olmadığı şu anda devam etmekte olan tahkikat çerçevesinde savcılığın görev alanı içerisindedir. Kimlik bilgilerinin teyit edilmesi bakımından DNA testleri yapıldı. Savcılık bununla ilgili resmi açıklamayı yapacaktır. Ama sonuçta net olan şey şudur, bu bombayı patlatan kişi PYD bölgesinden girmiştir. Bu arabanın temin edilmesi, İzmir'den kiralanması, arkasından İstanbul'a, oradan da Diyarbakır kırsalına ve daha sonra Ankara'ya getirilerek bu bombayı patlatan kişiye teslim edilmesi, bütün bunlar ondan sonraki soruşturma safhasında açıkça ortaya konulmuştur. Yaklaşık 20'nin üzerinde kişi gözaltına alınmıştır, bunların içerisinden bir kısmı da tutuklanmıştır.
Emniyet bakımından olayın işleyişi, serüveni, aradaki ilişkiler itibarıyla aşağı yukarı olayın bütün yönleriyle safahatı ortadır. Ancak ölen canlı bombanın gerçek kimliği ise de yapılan DNA testlerinden sonra netleşir netleşmez bunu da kamuoyu ile paylaşırız. Çünkü biz net bilgi üzerinden görüşlerimizi ifade ederiz. Şu anda soruşturma savcılık tarafından devam ettiriliyor. İsmi başka bir şey olabilir. İsminin başka bir isim olması, meselenin gerçeğini değiştirmez. Mesele, bu kişi PYD bölgesinden Türkiye'ye giriş yapmış, kendisini ibraz ettiği kimlikle bu şekilde Türkiye'de kayıt altına alınmış ve bu kimliğe bağlı olan kişinin işbirliği içerisinde olduğu bir zincir içerisinde de eylem PYD- PKK bağlantılı olarak ortaya konulmuştur. Eğer böylesine bir saptırma da söz konusuysa bu eylemin bir kere daha ne kadar art niyetli olduğunu ortaya koyar. Ne kadar hesaplı, kitaplı olduğunu ortaya koyar. Dolayısıyla bizim resmi bilgileri bu anlamda netleştikçe ortaya koymak gibi bir sorumluluğumuz var."
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › Bakanlar Kurulu Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?