Başbakan Davutoğlu: (3) - Son Dakika
Politika

Başbakan Davutoğlu: (3)

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Türkiye, bir Avrupa halkıdır, Avrupalı bir millettir ve Avrupa'nın kaderi Türkiye olmaksızın yazılamaz. Bu noktada, Türkiye'nin Avrupa'ya dışarıdan bir çevre ülkesi olarak katılacağını düşünenler yanılıyorlar" dedi.

02.12.2015 22:50

Başbakan Ahmet Davutoğlu, " Türkiye, bir Avrupa halkıdır, Avrupalı bir millettir ve Avrupa'nın kaderi Türkiye olmaksızın yazılamaz. Bu noktada, Türkiye'nin Avrupa'ya dışarıdan bir çevre ülkesi olarak katılacağını düşünenler yanılıyorlar" dedi.

Davutoğlu, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı kokteylinde yaptığı konuşmada, iş dünyasından beklentilerini paylaştı.

İş dünyasından, üretken bir iş ortamının gerçekleşmesi yönünde öncülük yapmasını isteyen Davutoğlu, özellikle genç istihdamının artması yönünde kendileriyle yakın bir çalışma ve iş birliği içerisinde olunmasını istediğini iletti.

Yurt dışında Türkiye'nin ülke itibarının yükselmesi anlamında yürütülecek çalışmalara mutlak anlamda destek verilmesini de talep eden Başbakan Davutoğlu, "Daha spesifik bir talep olarak da şunu dile getirmek isterim, terörle mücadeleden olumsuz  yönde etkilenen illerimizin ekonomik kalkınması için Doğu ve Güneydoğu'ya dönük olarak bir yatırım seferberliği yapılması. Bu konuda atılacak her adımda hükümetimizi yanınızda bulacağınızdan emin olunuz" diye konuştu.

"Türkiye-AB ilişkilerinde yepyeni bir bahar havası"

Krizlerin olduğu her yerde ciddi fırsatlarında kendini gösterdiğini anlatan Davutoğlu, "Hükümetimizi kurduktan sonra bir taraftan Rusya ile önemli ve kritik bir sürece girdik ama öbür yandan Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerinde yepyeni bir bahar havası ortaya çıktı" dedi.

Türkiye- Avrupa Zirvesi'nin 11 yıl sonra toplanmasının çok önemli bir adım olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Gördüğümüz o ki Avrupalı liderler ve muhataplarımız arasında çok önemli bir psikolojik değişim yaşanıyor. Türkiye'nin Avrupa Birliği bağlamında ve Avrupa Kıtası çerçevesinde taşıdığı önemi tartışmasız bir şekilde bütün liderler söz alarak vurguladılar. Bu önemin sadece mülteciler konusunda gündeme geldiğini de kimse düşünmesin. Orada vurguladığım gibi Türkiye, bir Avrupa halkıdır, Avrupalı bir millettir ve Avrupa'nın kaderi Türkiye olmaksızın yazılamaz. Bu noktada, Türkiye'nin Avrupa'ya dışarıdan bir çevre ülkesi olarak katılacağını düşünenler yanılıyorlar. Aksine Türkiye Avrupa kıtasının içinden Avrupalı bir dil kullanarak asırlardır içinde bulunduğumuz bu kıtanın geleceği için vizyonumuzu, hedeflerimizi ortay koyan bir tutum sergileyeceğiz."

Brüksel'de "Avrupalı", Taşkent ya da Bakü'de "Asyalı Türk", Cidde ya da Bağdat'ta "Ortadoğulu", Afrikalılarla "kardeş" olarak konuştuklarını vurgulayan Davutoğlu, dünyada çok az milletin bu ayrıcalığa sahip olduğunu ifade etti.

"Siyasi ve kurumsal bağlamda baktığımızda biz, Avrupa kıtasının bir parçasıyız ve son zirve bunu tartışmasız bir şekilde bir kez daha tescil etmiştir" diyen Davutoğlu, son zirvede alınan kararlar bağlamında, birinci olarak bu zirveyle hükümet programının birlikte gerçekleşmiş olmasının getirdiği reformlarla Avrupa Birliği arasındaki irtibatın açık bir şekilde ortaya konduğunu söyledi.

Türkiye ve Avrupa ilişkilerinin ilk defa yapısal bir zemin kazandığını dile getiren Davutoğlu, yılda iki kez Türkiye-Avrupa Birliği zirvesi yapılacağını söyledi.

"Yüksek düzeyli ekonomik diyalog başlatıyoruz" diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yüksek düzeyli enerji diyaloğu, yüksek düzeyli siyasi diyalog süreçleri başlatıyoruz. Gümrük Birliği'ni yeniden şartlara uygun hale getirmek üzere harekete geçiyoruz. Doğrudan, bütün vatandaşlarımıza değecek bir şekilde Türkiye-Avrupa ilişkilerinin en kritik ve sembolik değeri yüksek adımlarından birini atacağız. İnşallah Avrupa'ya vize muafiyeti en geç ekim ayında devreye girecek."

Vizenin iş adamları için önemine değinen Davutoğlu, zor ve çetin bir müzakere sürecinden sonra bu noktaya geldiğini belirtti.

Türkiye'nin mülteciler konusunda Geri Kabul Anlaşması üzerinden büyük tavizler verdiği için Avrupa'nın vize muafiyeti tanıdığına ilişkin bir hava estirildiğini vurgulayan Davutoğlu, "Böyle bir şey söz konusu değil, mülteciler sorunu olmamış olsaydı da 2013 Aralık'ında attığımız imzalarla biz vize muafiyeti ve geri kabul anlaşmasını birlikte en geç 2017 gibi bir takvimle hayat geçirmeyi bir karara bağlamıştık" değerlendirmesinde bulundu.

"Mülteciler konusunda da bir külfet paylaşımı yaşanacak"

Türkiye-Avrupa ilişkileri bağlamında "enerji işbirliği" konusunun da gündemin üst sıralarında yer alacağını aktaran Davutoğlu, mülteciler konusunda da Türkiye'nin elinden gelen her şeyi insani faaliyetler anlamında, "destan yazarak" yaptığını ve yapmaya devam edeceğini anlattı.

Davutoğlu, "Ama buradaki farklılık ise mülteciler konusunda da bir külfet paylaşımı yaşanacak. Dolayısıyla Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri yepyeni bir ufka doğru ilerliyor. Ben zirvede aldığımız kararlardan çok, zirvede hakim olan psikolojiden çok memnun kaldım" ifadelerini kullandı.

Benzer düşüncedeki ülkelerle Brüksel'de 17 Aralık'ta gerçekleştirilecek bir zirvede bir araya geleceklerini bildiren Davutoğlu, bu takvimin Avrupa Birliği ve Avrupa ülkeleriyle olan ilişkileri daha ileri taşıyacak unsurları da beraberinde getireceğini kaydetti.

"Aynı coğrafyadayız"

Avrupa Birliği ile ilişkiler ve Kıbrıs müzakerelerinde ivme kazanılmışken, Rusya ile istemedikleri bir krizin içine girdiklerine vurgu yapan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Şunu herkesin bilmesi lazım bu yaşanan süreç, Türkiye ve Rusya'nın doğrudan sınırları üzerinde yaşanan bir krizden kaynaklanmadı. Bir hafta içinde yaşadığımız Türk- Rus ilişkilerindeki gerilim, Türkiye ve Rusya arasındaki doğrudan bir meseleden de kaynaklanmadı. Üçüncü bir ülkede Suriye'de 5 yıldır bir iç savaş esnasında yaşanan güvenlik riskleri ve bu bağlamda Türkiye'nin sınır güvenliği bağlamında haklı olarak aldığı tedbirlerle Suriye'de bulunan Rusya'nın askeri mevcudiyetinin varlığı arasındaki ilişkiden kaynaklanan bir problemle karşı karşıyayız. Biz Rusya'yı coğrafyamızın ve tarihimizin bir zorunluluk olarak bizi komşu ve ortak bir kader ile buluşturduğu bir ülke olarak görüyoruz. Aynı coğrafyadayız, birçok ortak coğrafyada çıkarlarımız var."

Son 12 yıl içinde de AK Parti iktidarları döneminde Türkiye-Rusya ilişkilerinin güç kazandığına dikkati eken Davutoğlu, "Bu ilişki ne kadar önemliyse, bu ilişkiyi korumak bizim için ne kadar hayatiyse Türkiye'yi ve Türkiye'nin sınır güvenliğini korumak da o derece hayati ve o derece de önemli bir görevdir" diye konuştu.

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Başbakan Davutoğlu: (3) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement