Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, "Önümüzdeki dönemlerde yönetimde en ufak bir boşluk, en ufak bir zafiyet, en ufak sıkıntı olmamalı, üst yönetimde kavga olmamalı, en ufak bir kavga olsa oradan saldırılar yoğun bir şekilde gelir" dedi.
Canikli, Piraziz ilçesinde öğretmenevi bahçesinde vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmada, gerçek anlamda Türkiye'nin gelişme ve kalkınma hikayesinin esas olarak 2002 yılından itibaren başladığını söyledi.
2002'ye kadar Türkiye'nin bir olan gelirinin üçe katlandığını belirten Canikli, şunları kaydetti:
"Yani bir Türkiye üç Türkiye olmuş son 15 yılda her alanda. Aklınıza gelen tüm alanlarda, sadece milli gelir meselesi değil bu. 'Kişi başına düşen milli gelir 3 bin 500 dolardan 11 bin dolara çıktı' diyoruz ama bunun altında yatan gerçek şu; Türkiye'nin her yerde, her alanda zenginliği, gelişmişliği 15 yılda üçe katlandı. Yani 70-80 yılda oluşturulan bir Türkiye 15 yılda dörde çıktı, 3 daha ilave edildi."
Canikli, sadece Türkiye'de zenginleşme değil, daha çok mal ve hizmetin üretilmesi değil aynı zamanda bunların dağıtılması anlamında da 2002 öncesinde adaletsizlik olduğuna işaret ederek, "Örnek vereyim, 2002 yılı bütçesini bizden önceki hükümet hazırladı, o bütçede engelli vatandaşlarımız için ayrılmış bir kuruş para yok. Ama şu anda 2017 bütçesinde sadece engelli kardeşlerimiz için ayrılan para 20 milyar liraya yakın."
Son 15 yılda Türkiye'nin her alanda hayallerinin gerçekleştiğini dile getiren Canikli, bu açıdan bakıldığında Ordu- Giresun Havaalanının bir örnek olduğunu kaydetti.
Canikli, bugün artık Türkiye'nin en gelişmiş sağlık sistemini kendi vatandaşlarına sunabilen bir ülke haline geldiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Sadece kendi vatandaşlarına değil dünyanın bütün ülkelerinden her sene 750 bin kişi Türkiye'de sağlık hizmetlerinden faydalanmak için geliyor. Tabii hem ucuz hem kaliteli. Sadece ucuz olduğu için gelmez ve sadece güzellik için falan değil, saç ektirme, estetik için değil en sofistike operasyonlar için kalp by-pass ameliyatı için Amerika'dan bile, İngiltere'den bile gelen var. Sadece ucuzluk için gelmez çünkü adam canını teslim eder mi ucuz diye ? Hem ucuz, hem kaliteli."
2002 yılından bu yana kadar Türkiye'nin her şeyinin değiştiğini anlatan Canikli, "Bütün dünyanın gıptayla baktığı ve mutlaka görmek istediği bir ülke şu anda Türkiye. Geçtiğimiz günlerde Nevruz kutlamaları çerçevesinde belki okumuşsunuzdur İran'dan Van'a binlerce İranlı geldi. 10-15 günlük tatilleri varmış, ayrıca kendi hükümetlerinin Türkiye'ye yolculuk yapmayın, gitmeyin uyarısına rağmen İranlı komşularımız binlercesi Van'a hücum ettiler adeta." ifadesini kullandı.
Canikli, Türkiye'nin istenilen aranan bir ülke olduğunu belirterek, "Bütün o sıkıntılara rağmen, yani Avrupa'da Türkiye'ye gitmeyin kampanyaları yapılıyor. Avusturya'da, Almanya'da, Belçika'da, İsviçre'de hükümetlerinin kontrolünde, 'Türkiye şöyle kötüdür, böyle kötüdür' diye inanılmaz kampanyalar yapılıyor ama ona rağmen geliyor insanlar. Geliyor görüyor ki hiçbir şey yok, Türkiye güllük gülistanlık harika bir ülke." değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye birazcık kafasını kaldırmaya başlayınca her taraftan çekiştirmeler de başladı aynı zamanda" diyen Canikli, "Bizim hiç kimseyle bir işimiz yok, kimseye bir kinimiz garezimiz yok, kimseye düşmanlığımız yok, kimseyi kıskanmıyoruz, sadece bu topraklarda, 780 bin kilometrekarelik bu topraklarda müreffeh bir şekilde yaşamaya çalışıyoruz, hepsi bu yaptığımız. Ama maalesef birileri öyle düşünmüyor, hiçbir ülkenin toprağında da gözümüz yok. Sadece kendi ülkemizin güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz." ifadesini kullandı.
Canikli, Türkiye'nin her zaman güçlü kalması gerektiğini belirterek, "16 Nisan'da halk oylamasında önerdiğimiz model de aslında hükümet modeli de aynı mantığın ürünü olan bir model. Yani bundan sonra da sürekli güçlü hükümetlerin ortaya çıkmasını sağlayacak olan bir model." şeklinde konuştu.
Şu anda Türkiye'nin uyguladığı hükümet sisteminin dünyanın hiçbir yerinde olmadığına işaret eden Canikli, "Sadece Türkiye'de var, sadece Türkiye uyguluyor. Böyle bir sistem, ne parlamenter sistem ne Cumhurbaşkanlığı sistemi ne Başkanlık sistemi, ne deve, ne kuş, devekuşu, hiçbir şeye benzemiyor. Dengesiz kendi içinde sürekli kavgaları körükleyen bir sistem." diye konuştu.
Nurettin Canikli, şu anki hükümet sisteminin aynı yetkiyi hem Cumhurbaşkanına hem de Başbakana verdiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Öyle olunca cumhurbaşkanlarıyla başbakanlar sürekli kavga ediyor. Bu sistem kargaşayı doğuruyor, bu sistem cumhurbaşkanıyla başbakan arasında hep kavgayı körüklüyor. 1982 yılından 2007 yılına kadar baktığınızda sürekli Türkiye'de uygulandığı dönemler itibarıyla cumhurbaşkanlarıyla başbakanlar hep kavga etmiş." değerlendirmesinde bulundu.
Bunun için bu sistemden Türkiye'nin kurtulması gerektiğinin altını çizen Canikli, kavganın yalnızca 2007'den beri olmadığını dile getirdi.
Türkiye'ye yönelik saldırıların çok büyük bir ihtimalle devam edeceğine işaret eden Canikli, "Türkiye güçlendikçe saldırıların dozajı artacak, buna hazırlıklı olmalıyız. Biz hazırız millet de hazır aslında ve önümüzdeki dönemlerde yönetimde en ufak bir boşluk en ufak bir zafiyet, en ufak sıkıntı olmamalı. Üst yönetimde kavga olmamalı. En ufak bir kavga olsa oradan saldırılar yoğun bir şekilde gelir." diye konuştu.
Son Dakika › Politika › Başbakan Yardımcısı Canikli - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?