BBP Genel Başkanı Mustafa Destici Açıklaması - Son Dakika
Politika

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici Açıklaması

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici Açıklaması

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye’de 50 milyon kişinin açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşadığını söyledi.

26.03.2014 17:39

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye'de 50 milyon kişinin açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşadığını söyledi.

Seçim çalışmaları kapsamında Kütahya'nın Simav ilçesine gelen Destici, partisinin ilçe teşkilatı tarafından Cumhuriyet Meydanı'na düzenlenen mitingde halka seslendi. Türkiye'de 75 milyonun 50 milyonunun yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşadığını dile getiren Destici, bunun sorumlusunun hükümet üyeleriyle Başbakan Erdoğan olduğunu söyledi. Hükümetin ülkeyi iyi yönetemediğini iddia eden Destici, şunları söyledi:

"Başta iktidar partisi olmak üzere ana muhalefet partisi bir kayıkçı kavgasına tutuşmuşlar. Milletin ve ülkenin gündemi konuşulmuyor. Sadece kendi belirledikleri gündemi konuşuyorlar. Maalesef esas gündemleri gözden kaçırıyorlar. Milletin önemli problemi işsizlik, yoksulluk. Çiftçinin, esnafın, tüccarın problemi var. 12 milyon emekli var. 8 milyonu açlık sınırının altında yaşıyor. Sayın Başbakan senin bundan haberin var mı? 12 milyon çalışan var. Bunun 6 milyonu asgari ücretli. Aileleri ile birlikte 20 milyona yakın rakam. Açlık sınırının altında yaşıyor. Senin bundan haberin var mı Sayın Başbakan. Sen niye meydanlarda bunları konuşmuyorsun. 1 milyondan fazla taşeron işçi var. Modern köle olarak çalıştırılıyor. Hiçbir güvenceleri yok. İşverenin iki dudağı orasında. İktidar partisinin il ve ilçe yöneticilerinin iki dudağı arasında. Senin bundan haberin var mı Sayın Başbakan. Bunun vebali senin boynuna. Bakın 5 milyona yakın işsizimiz var. Genç nüfusta işsizlik resmi rakamlara yüzde 25. Ama gayri resmi rakamlara göre yüzde 35'i geçmiş. Türkiye'yi yönetenlerin bundan haberi var mı. Sayın Başbakan çıkıyor meydanlarda. Paralel devletten sıra gelirse, IMF'ye 20 milyar dolar borç vardı. Bunu ödedik diyor. Peki ben buradan soruyorum. Sayın Başbakan. Sen Başbakan olduğunda bu devletin iç dış, özel, kamu toplam borcu 220 milyar dolardı. Peki şu anda ne kadar. 588 milyar dolar. Peki sen bunu neden söylemiyorsun. IMF'ye ödediğin borcu söylüyorsun da borcun üstüne 350 milyardan fazla borç eklendiğini neden söylemiyorsun. Sayın Başbakanın başka bir övündüğü rakam daha var. Ne diyor. İhracatı 36 milyar dolardan 150 milyar dolara çıkardık diyor. Peki güzel. İhracatı söylüyorsun da ithalatı neden söylemiyorsun. İthalat da 50 milyar dolardan 250 milyar dolara çıkmış. Yani sen Başbakan olduğunda dış ticaret açığımız ithalat ile ihracat arasındaki açık sadece 14 milyar dolarken, bununda 12 milyar doları turizmden karşılanırken şu anda 100 milyar doları aşmış. Sen bunu niye söylemiyorsun Sayın Başbakan" dedi.

"Döviz rezervlerimiz 100 milyar doları geçti diyor. Peki bu 100 milyar doları geçen döviz rezervlerinin 95 milyar dolarının zaten bizim döviz yükümlülüğümüzün olduğunu borcumuza karşı ipotek altında olduğunu niye söylemiyorsun" diyen Destici, şunları söyledi:

"Tüm bunun yanında bir gerçek rakam daha var. 75 milyonun 50 milyonu açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşıyor. Biraz önce söyledim Bütün asgari ücretlilerimiz emeklilerimizin 8 milyonu işsizlerimiz, küçük çiftçilerimiz, işte şu civar köylerden bu gün pazara gelenler, küçük esnafımız, tamamen açlık sınırının altına yaşamaya mahkum ediliyor. Öğretmenlerimiz, polislerimiz, imamlarımız, müezzinlerimiz, devlet kurumlarındaki memurlarımız, tamamı yoksulluk sınırının altında yaşıyor ve devlet borçlandığı gibi vatandaş da gırtlağına kadar borçlanmış vaziyette. Bundan 10 sene önce vatandaşın borcu 17 katrilyon iken şimdi bu rakam 190 katrilyona çıkmış. Şu alanda binlerce insan var. Sorsak. Kredi kartı, konut kredisi, araç kredisi, banka, ev borcu, okul taksidi, bakkal, esnaf kredi borcu olmayan bir el kaldırsın. İşte görüyorsunuz. Kimse el kaldıramıyor. Hadi o konuşmuyor. Ana muhalefet lideri niye bunları konuşmuyor da kayıkçı kavgasına devam ediyor. Niye bunlar konuşulmuyor. Neden bunlar konuşulursa, hesap veremezler. Çünkü hepsinin bu işte parmağı var. Hepsi Türkiye'yi yönetti. Bu olumsuzluklarda parmağı olmayan, vebali olmayan, eli tertemiz olan bir hareket var. O da Muhsin Yazıcıoğlu'nun bıraktığı davası, partisi ve kadroları değerli arkadaşlar. Ülkenin ve devletin varlığı, milletin ve ülkenin birliği her şeyin önünde gelir. Ama bunlarda konuşulmuyor. Bakın PKK ile bir çözüm süreci diye bir şey başlattılar. Bu bir çözüm süreci değil. Bu bir müzakere ve pazarlık süreci. Bakın bu gün ne kadar haklı olduğumuz ortada. Keşke haksız olsaydık. PKK'nın siyasi temsilcilerini her gün televizyonlarda izliyorsunuz. Bu bir seçim değil, bu bir referandum diyorlar. Neyin referandumu. Özerkliğin referandumu diyorlar. Seçim çalışmaları için Güneydoğu ve Doğuya gidiyoruz. Adamlar, iş, aş, yol ve su vaat etmiyor. Tabelalara ne yazmışlar. Öz yönetim. Neyin öz yönetimi. Beni seçersen. Kendi okulum, kendi kitabım, kendi güvenlik güçlerim, kendi vergi sistemlerim. Zaten düzeni kurmuşlar. Şu anda topluyorlar. Hükümet de bunları görmezden geliyor. Suç onların değil. Onları şımartanların. Onları konuşturanların. Onlara bu fırsatı verenlerin. Onlarla pazarlık edenlerin. Müzakere edenlerin. Vebali onlarındır. Dönüp de bir cevap verildiğini duyuyor musunuz. Hiçbir cevap verilmiyor. Varsa yoksa, paralel devlet. Seçime kadar böyle gidecek. Bu Türk milleti sizi affetmeyecek. 30 yıldır milletin anasını ağlatan PKK'ya dön de bir laf et kardeşim. Ülkeyi kan gölüne çevirdiler. 30 yıldır 160 ülkede benim Türkçe'mi öğretenlere, barışa, kardeşliğe, ülkenin huzuruna katkı sağlayanlara değil de, dön de 30 senedir memleketin anasını ağlatanlara iki çift laf söyle. Bizim senden beklentimiz bu. Ben buradan sesleniyorum. Akıllarını başlarına alsınlar. Bu büyük Türk Milleti sabırlıdır. Hoşgörülüdür. Bıçak kemiğe dayanana kadar bekler. Sabreder. Ama yeri ve zamanı geldiği zaman vatanı, milleti, ülkesi ve inandığı değerleri için kanını, malını, canını verir, şehit olur. Ama bırakın bu vatanın bir parçasını, bir karış toprağını, bir çakıl taşını dahi haram eder."

Destici, daha sonra Kütahya'nın Gediz ilçesine gitmek üzere Simav'dan ayrıldı. Vatandaşlar ve partililer Destici'ye yoğun ilgi gösterdi, sevgi gösterisinde bulundu. - KÜTAHYA

Kaynak: İHA

Son Dakika Politika BBP Genel Başkanı Mustafa Destici Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement