2002-2007 yılları arasında AK Parti iktidarının ilk Meclis Başkanı olan, 2009-2015 arası da Başbakan Yardımcılığı ve Hükümet Sözcülüğü yapan, ardından aktif siyasetten çekilen Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için "Kardeş diyebildiğim insan bana sahip çıkmazsa gücenirim. Bunun helallik olarak bana dönmesini isterim" dedi. BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Arınç, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde sorunlar olduğunu, yargıda çok büyük sıkıntıların olduğunu ve cemaatlerin de denetlenmesi gerektiğini belirtti.
AK Parti lideri Erdoğan'a muhalefet etmemek gibi bir 'içtihatta bulunduğunu' da belirten Arınç, "Beni fazla zorlamasınlar. Çünkü içtihatlar zaman zaman değişebilir" dedi.
Danışmanlarının FETÖ'cü çıktığına dair bir soruya Arınç, "Ben son dönemde Terörle Mücadele Yüksek Kurulu Başkanı'ydım, Milli Güvenlik Kurulu'yla (MGK) hükümet arasındaki ilişkilerden sorumluydum. 2016'nın başına kadar defalarca MGK toplantılarına girdim. Hiçbirisinde 'FETÖ terör örgütü' ismiyle bir tehlikeden bahsedilmedi. MGK'nın gündemine girmeyen bir konuyu sokaktaki vatandaşın bilmesi nasıl mümkün olacak" şeklinde yanıt verdi.
Kasım 2020'de Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'nın uzun tutukluluk sürelerini eleştirmesinin ardından MHP lideri Devlet Bahçeli'nin sert eleştirilerine hedef olan ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu'ndan istifa eden Arınç, "Bahçeli geçmişten beri bizim dışımızda bir insan. O ne söylerse onunla başka türlü hesaplaşırız zamanı, zemini geldiğinde" dedi.
Arınç, Erdoğan'ı eksik bulup bulmadığına dair soruya şu yanıtı verdi:
"O kendi tercihidir. Çevresini o tercih ediyor, birlikte çalıştığı insanlara o karar veriyor. O insanların iyi, başarılı veya kalitesiz olup olmadıklarını ona sormak lazım. Ben onlar hakkında herhangi bir menfî, olumsuz beyanda bulunamam, saygısızlık olur. Ama bunu dert edinen insanlar için söylüyorum, kimse zorla birilerini Sayın Cumhurbaşkanımızın yanına getirmedi. Ailesinden başlayarak suya atılan taşın dalga dalga yayılması gibi, bu çevrenin tamamı Sayın Cumhurbaşkanımızın bizzat kendi arzusuyla olmuştur.
2002'de Sayın Erdoğan siyasi yasaklıydı. Bize "Siz iktidara gelseniz başbakanınız kim olacak?" diye soruyorlardı. O zaman dedim ki "Bizim gücümüz buradan geliyor, ben size 10 tane başbakan adayı ismi sayacağım. Abdullah Gül, Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Abdüllatif Şener…" 10 isim saydım.
Eşitler arasında birinci Tayyip Bey olmalıydı çünkü çok muhteşem bir belediye başkanlığı yaptı. Cezaevinden çıkınca halk kahramanı haline geldi. Ama o olmadan biz seçime girdik. Demek ki o olmasa bile AK Parti muhteşem bir parti olarak geliyordu."
Arınç'ın yargının durumuna ilişkin sözleri ise şöyle:
"Sıkıntı var. Tam öyle bir tespit yapmayayım ama bütün olarak yargıda sıkıntı var mı derseniz, var. Hem de çok büyük sıkıntı var. Bu sıkıntıların giderilmesi için Türkiye'de belki bir iklim değişikliğine, anlayış değişikliğine ihtiyaç var.
Sanıyorum bu da olacak çünkü herkesin adaletten beklentisi büyük. Beklenti büyük olunca, ihtiyaç büyük olunca bunun arkası gelir. Gecelerin en koyu zamanı, şafak vaktine en yakın olan zamanmış."
"AK Parti'de benden daha kıdemli insan yok. Ben bu partinin sac ayaklarından, kurucularından, temel taşlarından birisiyim" diyen Arınç sözlerini şöyle sürdürdü: "Başımı AK Parti'den başka bir partiye çevirmem. AK Parti'de olacağım, cumhurbaşkanımızın yanında, çevresinde olacağım. Ona karşı hiçbir zaman rakip olmayacağım diye bir içtihatta bulundum. Beni fazla zorlamasınlar. Çünkü içtihatlar zaman zaman değişebilir."
Bülent Arınç "Bugün seçim olsa ne olur, öngörünüz nedir?" sorusuna ise "Ben önümü göremiyorum, ufkum daraldı. Eskiden pencereden baktığım zaman 10 yıl, 20 yıl, 30 yıl sonrasını görebiliyordum. Bugün göremiyorum" yanıtını verdi.
Son Dakika › Politika › Bülent Arınç: Önümü göremiyorum, ufkum daraldı! - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?