CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, İstanbul merkezli "paralel yapı" operasyonu çerçevesindeki gözaltılara ilişkin, "Bugün, kim bir hukuksuzlukla karşı karşıya ise CHP, o hukuksuzluğa uğrayanların yanında yer alır. Bu gelişmeler şunu gösteriyor; dün, bu sürecin içinde yer alanların da bağımsız bir yargıya ihtiyaç duyacaklarını tarih bize gösteriyor" dedi.
Koç, CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, İstanbul merkezli operasyon kapsamında, bazı yazılı ve görsel medya organlarına polis baskını düzenlendiğini hatırlattı.
CHP'nin demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işlemesini şiar edinmiş bir parti olduğunu belirten Koç, hiçbir medya organına bu şekilde bir baskı oluşturulmasını kabul etmediklerini söyledi.
Geçmişte, Ergenekon, Balyoz, Ayışığı, Oda Tv, casusluk gibi bir takım kurgulanmış, tezgahlanmış davaların hukuk içerisinde nasıl çürüdüğüne Türkiye'nin tanık olduğunu ifade eden Koç, bugün de benzer sonuçların, aynı şekilde bir çürümeyle sonuçlanacağının görüldüğünü savundu.
Hukuk devletinin, iktidarların günlük ihtiyaçlarına göre özel hukuk düzenleyen, hukuku kullanarak, kendi üzerindeki şaibeleri, kuşkuları dağıtan bir rejimin adı olamayacağını kaydeden Koç, haksızlık kimin kapısını çalarsa çalsın, CHP olarak buna karşı çıkacaklarını ve mağdurun yanında olacaklarını vurguladı.
"Efendim, bugünün mağdurları dün şunu yaptı. O, onların bileceği iş" diyen Koç, şöyle konuştu:
"Bugün, kim bir hukuksuzlukla karşı karşıya ise CHP, o hukuksuzluğa uğrayanların yanında yer alır. Bu gelişmeler şunu gösteriyor; dün, bu sürecin içinde yer alanların da bağımsız bir yargıya ihtiyaç duyacaklarını tarih bize gösteriyor. Onun için bağımsız yargı, anayasasında 'hukuk devleti' tanımı altında tarif edilen Türkiye Cumhuriyeti Devletinin olmazsa olmazı olmalıdır. Hukuk, dün birilerine gerekiyordu, bugün de birilerine gerekiyor, yarın da hiç şüphesiz birilerine gerekecek."
-"Biz paralel, dikdörtgen, kare bilmeyiz"
AK Parti'li bir çok bakan ve milletvekilinin yakınlarının, sıradan vatandaşların girdiği KPSS'ye hiç girmeden, istisnai bir takım özel kadrolara atanarak, başka kadrolara geçirildiğini belgeleriyle ortaya koyduklarını ifade eden Koç, "Hiçbirisi söylediğimiz durumu çürütemedi, reddedemedi. Bu bir başlangıçmış meğerse. Vatandaşın o kadar çok bağrı yanmış ki bu konuda, o tarihten itibaren CHP'ye ihbar yağmaya başladı" dedi.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın, kendisi için, "Paralel yapının papağanı olmuş" dediğini hatırlatan Koç, şunları kaydetti:
"Kim söylüyor bunu? AKP Sözcüsü Beşir Bey söylüyor. Kim Beşir Bey? Şu Deniz Feneri davasında, hani şu Kırıkkale'deki zanlılara telefon ederek, 'aman ha hazır olun, bilgileri, belgeleri yok edin, polis geliyor' diye köstebeklik yapan ve bu marifeti de yargı kararıyla açığa çıkartılan kişi. Bak Beşir Bey; biz paralel, dikdörtgen, kare, üçgen bilmeyiz. Bizim o taraklarda bezimiz yok. Paraleli en iyi bilen sensin, iş tutan da beraber düşüp kalkan da sensin. Bu ihbarlar nereden geliyor biliyor musunuz? Senin eski milletvekillerinden, bürokratlarından, parti teşkilatlarından, sade vatandaşlardan geliyor. Daha da akmaya devam ediyor. Yani minareyi çaldınız, kılıfına sokamıyorsunuz. Çürümeye başladınız, tükeniyorsunuz artık. Kendi içinizden bağırıyorsunuz; (biz kirliyiz, vicdani suç işledik)."
-"Suçlarının, günahlarının bedelini ödeyecekler"
"Bunlar, şeytana bile pabucu ters giydirecek bir kadro, bu yeteneklerinin olduğunu, hırsızlığı, yolsuzluğu, rüşveti makbul meslekler arasına soktuklarını, haramla akraba olduklarını, yüzbinlerce insanın hakkını, ahını aldıklarını, hukuk tanımadıklarını, pişkinliği, arsızlığı zirveye taşıdıklarını görüyoruz, biliyoruz, yaşıyoruz" diyen Koç, şu ifadeleri kullandı:
"CHP'nin Sayın Genel Başkanına, bir takım suçlamalar dile getirmeye çalışıyorlar. Kim yapıyor bunu? Hani şu ışınlanan, kumandayla yönetilen Başbakan yapıyor. Sayın Kılıçdaroğlu, '700 akraba değil, 7 kişi gösterin, belgeyi koyun, siyaseti noktalayacağım' dedi. Bu kadar açık bir irade sergiledi. Kendi pisliklerini örtmek için bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Bu kadronun marifeti budur, onun için bu haram havuzlarını oluşturdular, kendilerine maaşlı papağanlar, kalemler tuttular. Kendi pisliklerini örtmek için yapamayacakları, iftira atamayacakları kişi, kurum yok. Bunlar darbe mağduriyeti edebiyatına sığınıp, demokrasiye ve hukuka darbe yapan bir kadro. Bu suçların ve günahlarının bedelini elbette ödeyecekler. Bunları ödemekten hiçbir zaman kurtulamayacaklar."
Bu uygulamaların sadece vicdanlara değil, hukuka da liyakate de aykırı olduğunu, ayrıca hazineyi zarara uğrattığını söylediklerini anımsatan Koç, istisnai memuriyet kadrosuna atananların, KPSS'ye katılmadan bir süre sonra sınavla girilebilecek memur kadrolarına atandığına dair Sayıştay Genel Kurulu'nun 2005'teki açıklamasını okudu.
-"Alnına bu lafları çakarlar"
İstisnai kadrolardan, sınavsız olarak memuriyete atananların isimlerinin bulunduğu iddia edilen listeyi okuyan Koç, bu isimlere, AK Parti'nin içinden gelen ihbarlar doğrultusunda ulaştıklarını söyledi. Koç, isim listesini açıkladıktan sonra, şöyle konuştu:
"Zaman zaman iyi polisi oynayan, 'Haluk Koç'un bütün söylediklerine yalan diyemem' diyebilen, ama dün Bursa'da kendi saha ve seyircisi önünde coşan, iyi polisliği bırakıp, farklı bir kimliğe bürünen, çift kimlikli siyasetçilerden birisi, Sayın Arınç, sana bir soru; yeğenin, ağabeyin veya kardeşin TBMM'de Milli Saraylar Koruma danışman kadrosuna senin döneminde atandılar mı atanmadılar mı? 'Benim oğluma da şu teklif edildi, şu oldu, bu oldu.' Bırak iyi polisliği. Var mı yok mu? Çık söyle bakalım."
Liyakate dayanmadan hızla memuriyette yükselenlerin bulunduğu listesinin de olduğunu ileri süren Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın Davutoğlu, hani şu kumandayla Başbakanlık yaptırılan kişi var ya ortada, konuşuyor. Kılıçdaroğlu'na atıp, tutuyor. Yorum şu; Hani tartışmalarda demişler ya 'Ama Amerikalılar da Kızılderilileri öldürmüşlerdi.' Bu mantık içerisinde bir savunmaya geçmiş durumda. 'Kılıçdaroğlu diyor ki, bana bir 4 yıl verin gerisini istemem. Neden biliyor musunuz? Çünkü biliyor AK Parti dönemlerinde hazine doldu, ekonomi bereketlendi, rezervlerimiz rekor düzeylerde. Gelecek, dolu hazineyi, merkez bankasındaki rezervleri harcayacak, alıp şapkasını gidecek. Yok öğle yağma.' diyor. Sayın Davutoğlu hazine doldu da uçaklarla gelen dolarlar mı altınlarla mı doldu? Üretmeden nasıl doldu? Şunu iyi dinle Sayın Davutoğlu; öyle her daim gülümseyerek ne dediğini bilmeden, sağa, sola sataşırsan senin alnına bu lafları çakarlar. Çalıp kaçmak, kaçanın önüne yatmak, hazineyi boşaltmak, kaçak sarayın klozetine altın fiyatı ödemek, harcayamadıklarınızı ayakkabı kutularına saklamak, en sonunda da 'sıfırla oğlum' demek sizin işiniz. Biz hazine boşaltamayız, biz diyoruz ki koltuğa yapışmayacağız, koltuk için bütün değerleri ayak altına almayacağız. Aramızdaki temel fark bu, sen bunu anlamazsın."
-"Hepiniz mi münafıksınız?"
Başbakan Davutoğlu ile ilgili, "Sen oraya, yapılan hırsızlıkları, yolsuzlukları, alınan rüşvetleri soruşturtmamak için o makama ışınlandın, getirildin" iddiasında bulunan Koç, şunları kaydetti:
"Çok hisli bir bakanımız var, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık. Hissediyor bazı şeyleri. Dikkatinizi çekerim, şöyle bir söz söylüyor; 'Varsa ufak tefek hırsızlıkları, falan onu da büyütüp, şey yapmaya çalışıyorlar.' Ey Bilim Bakanı, bu ülkede ekmek, baklava çalan çocuk mahkum oldu, gemiyi, gemicik yapan, çalan elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Koluna 700 milyarlık saat takan vatandaş, utanmadan kaçak saatin vergisini de devlete ödetiyor. Sizleri rehin alan bazı sahtekar iş adamları uçağından çalınan 292 kilo altının akıbetini sormuyor bile. Bunlar küçük hırsızlık mı? Senin de alnın secdeye geliyor biliyorum. Hepiniz mi münafıksınız? Müslümanlıkta, hırsızlığın küçük, büyük diye ayrıldığını sen mi öğretiyorsun? Böyle birşey var mı?"
İktidarın çürüdüğünü ve birbirlerini ihbar eder hale geldiğini iddia eden Koç, "Değerli yurttaşlarım; bu şekilde tüm duyumlarınızı ve haksız memur alımlarını duyurmak için bir web sitesi oluşturduk. Bunun adı; 'haksizatamalar.org' Bütün duyumlarınızı bildirin, bunlar, kendi kaynaklarımızla doğrulandıktan sonra teşhir edileceklerdir" dedi.
-Gazetecilere liste dağıtıldı
TBMM'de, 2002'den itibaren istisnai memur alımı yolu ile KPSS'ye girmeden kaç kişinin, hangi bakanlıkta, devlet kurumunda memur yapıldığına ve nerelere yükseltildiğine ilişkin soru önergesi vereceklerini belirten Koç, ayrıca Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi.
AK Parti'ye oy veren yurttaşlara seslenen Koç, "Sizin de hakkınız yeniyor, siz de bu işin mağdurusunuz. Onun için bu hukuk tanımazlara, bu akraba, yandaş kayırmacılarına hep beraber bir yanıt vermek zorundasınız. Unutmayın, İsmet Paşa'nın bir sözü var; (Bir ülkede, namuslular da en az namussuzlar kadar cesur olmak zorundadır)" diye konuştu.
Basın toplantısının ardından gazetecilere, "sınavsız devlet memuriyetine istisnai kadrolarla atananlar" ve "AKP VİP ile liyakate dayanmadan hızla memuriyette yükseltilenler" başlıklı isim liste dağıtıldı. - Ankara
Son Dakika › Politika › CHP Genel Başkan Yardımcısı Koç Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?