CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Irak Türkmenleri, Türkiye ve Irak arasında bir kardeşlik köprüsü oluşturmaktadırlar. Bu kardeşlik köprüsünün zarar görmemesi ve Irak Türkmenlerinin güvenliklerinin sağlanarak Irak'ın eşit vatandaşları olarak toplumdaki yerlerini almaları, dostluğumuzun pekişmesine önemli katkılarda bulunacaktır" dedi.
Kılıçdaroğlu, Irak Al Nahrain Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde düzenlenen konferansa katılarak Irak-Türkiye ilişkileri konusunda bir sunum yaptı, izleyecilerin sorularını yanıtladı.
CHP'nin Irak'a bakışını ana hatlarıyla açıklamak istediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "CHP, bölgede ve dünyada barış, adalet, istikrar ve refahtan yana olan sosyal demokrat bir partidir. Bu anlayış çerçevesinde, CHP, Türkiye'yi komşularıyla eşit ve karşılıklı saygı zemininde işbirliği ve dayanışma ilişkileri içinde görmek istemektedir ve Türkiye Irak ilişkilerine özel bir önem vermektedir" dedi.
Partisinin Irak'ın bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygılı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Bu esasların korunması, partimizin Irak politikasının vazgeçilmez unsurlarını oluşturur. İnsanı, tarihi, kültürü, konumu ve kaynaklarıyla Irak, bölgemizin stratejik ülkelerindendir. Arap ve Müslüman dünyasında nazım bir yere sahip olan Irak tarihi boyunca, uygarlıklara önemli katkılar yapmış, bugün de geleceği parlak, bölge istikrarı ve refahı bakımından etkin rol oynayan bir ülkedir. Irak halkı bizim kardeşimiz ve dostumuzdur. CHP, Irak'ın kuzeyini, güneyini, doğusunu, batısını yani tamamını kucaklamaktadır. Irak'ta din ve etnik kimlik ayrımı yapmaksızın, Arap, Kürt, Türkmen olsun veya Şii, Sünni veya Hristiyan olsun, CHP Irak halkının zenginlik ve yaratıcılığının kaynağı olan bu çeşitliliğe saygı duymakta ve bütün bu unsurlarla, eşit ilişki olma ilkesini benimsemektedir."
Irak'ın 1937 yılında Türkiye Cumhuriyeti'ne teklif ettiği saldırmazlık anlaşmasının, Mustafa Kemal Atatürk'ün önerisi ile İran ve Afganistan'ı da kapsayacak şekilde bölgesel bir düzenleme dönüştüğünü anımsatan Kılıçdaroğlu, "Sadabat Paktı, geniş ve kapsamlı bir işbirliğinin bölgesel barış ve istikrarı sağlama konusunda ne kadar etkili olabileceğini gösteren örnek bir girişim olarak ortak tarihimize geçmiştir. Bu anlaşdan CHP olarak çıkardığımız sonuç: Türkiye ve Irak'ın öteden beri varolan barış ve iyi komşuluk ilişkileri içinde yaşama iradelerinin, günümüz koşullarında da geçerli olması gerektiğidir" ifadelerini kullandı.
Türkiye ve Irak arasındaki ilişkilerin çok eskilere gittiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, Türkmen topluluğunun iki ülkeyi birbirine bağlayan bir köprü olduğuna dikkati çekti.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Su ve enerji konuları, yaşam kalitemizi ve refahımızı etkileyen unsurlardır. Kürt kardeşlerimizin yaşadıkları sorunların çözümü, ülkelerimizi yakından ilgilendirmektedir. Güvenlik, siyasi ve ekonomik istikrar, ortak gündemimizde yer alan hususlardır. Bölgemizde yaşanan sıcak gelişmelerse Türkiye ve Irak için hayati önem taşımaktadır. Bugün Irak Türkmenleri sadece Irak toplumunun ana katmanlarından biri değildir. Irak Türkmenleri, Türkiye ve Irak arasında bir kardeşlik köprüsü oluşturmaktadır. Bu kardeşlik köprüsünün zarar görmemesi ve Irak Türkmenlerinin güvenliklerinin sağlanarak Irak'ın eşit vatandaşları olarak toplumdaki yerlerini almaları, dostluğumuz pekişmesine önemli katkılarda bulunacaktır. Bu bağlamda son dönemde şiddet eylemlerine maruz kalan Türkmenler için Irak hükümeti tarafından alınan güvenlik önlemlerini ve atılan adımları memnuniyetle karşılıyoruz. Sosyal dokusu itibarıyla Irak'ın bütünün bir yansıması olarak Kerkük'ün geleceğine Irak halkının ortak karar vermesinin doğru olacağını düşünüyoruz."
-Su ve enerji
Enerji konusunun iki ülke ilişkilerinde merkezi bir öneme sahip olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, enerji ihtiyacı hızla artan Türkiye'nin bu alanda bölgede bir geçiş ülkesi olduğunu da anımsattı.
Kılıçdaroğlu, CHP olarak bölge ve bölge dışı devletlerinin Irak'a yönelik enerji politikalarını, Irak Anayasası'na saygı çerçevesinde ve Iraklıların ortaklaşa kabullendikleri ilkeler doğrultusunda olmasını istediklerini dile getirdi.
Enerji politikasında olduğu gibi su konusunda da CHP'nin hukuk ve hakkaniyet ilkelerini gözettiğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, "Dicle ve Fırat nehirleri, coğrafyamızın bize sunduğu nimetlerin başında gelmektedir. Bu sular asırlardır Mezepotamya halklarına barış ve kardeşlik taşımaktadır. CHP, suyun silah ya da bir araç olarak kullanılmasının karşısındadır. Biz Dicle ve Fırat nehirlerinin en verimli şekilde kullanılmasından yanayız. Bu nehirlerden ne kadar çok insan yararlanırsa ülkelerimiz arasındaki ilişkiler de güçlü olacaktır. Bütün kalbimle inanıyorum ki Türkiye ve Irak suyun kullanımı konusunda, ortaya çıkan sorunları, uluslararası hukuk ve iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde çözebilecek, tarihsel bağlara ve potansiyele sahip iki kardeş ülkedir."
Kürtlerin sorunlarının çözülmesinin Türkiye ve Irak'ı yakından ilgilendirdiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bu nedenle söz konusu sorunların çözümü için atılan adımlar, iki ülke arasındaki ilişkileri ve bölgedeki refahla istikrarı doğrudan ilgilendirmektedir. CHP, Kürt kardeşlerimizin sorunlarının bölgedeki devletlerin toprak bütünlüğüne zarar vermeden, şiddeti dışlayarak, insan hakları ve hukukun üstünlüğü çerçevesinde demokratik yöntemlerle çözümünden yanadır. Bu bağlamda terörün sona erdirilmesi, bölgemiz için öncelikli ve ortak hedeftir. Terörün sona ermesi hepimizin arzusudur" dedi.
"Kürt kardeşlerimizin durumunun bugün eskisinden çok farklı ve giderek bölgesel hatta uluslararası nitelik kazanmakta olduğu bir gerçektir" ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Küreselleşmenin ve hızla değişen bölgesel dinamiklerin bir sonucu olarak bölge ülkelerinde yaşayan Kürtler arasında işbirliği, dayanışma ve etkileşim doğal olarak artmıştır. Yakın tarihte Erbil'de yapılması planlanan Ulusal Kürt Kongresi bölgemizi çok yakından ilgilendiren bir olaydır. Bugünden ifade etmek isterim ki Ulusal Kürt Kongresi tarafından alınacak kararların, Kürtlerin yaşadıkları ülkelerin bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlükleriyle anayasal düzenine aykırı unsurlar içermemesi, barış, birlik, dayanışma ve adaletten yana olması büyük önem taşımaktadır. CHP, Kürtlerin bulundukları ülkelerde hiçbir ayrıma tabi tutulmaksızın, eşit ve saygın vatandaşlar olarak yaşamalarını istemektedir. Bu yaklaşımın doğal bir sonucu olarak geçmişten bu yana Türkiye'de Kürt yurttaşlarımızın haklarının tanınması ve sorunlarının çözümü için çok sayıda öneride bulunmakta, kanun teklifleri vermekte ve hükümetlerin toplumsal uzlaşmanın yollarını aramaya çağırmaktadır."
- Suriye'deki iç savaş
Kılıçdaroğlu, Suriye'de devam eden iç savaşın bölge için büyük bir tehlike olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Suriye'deki iç savaş ortamından beslenen ve artan terör tehdidi, Türkiye gibi Irak'ı da olumsuz etkilemektedir. Bu durumdan ciddi kaygı duyuyoruz. Ülkelerimize sığınan Suriyeliler ortak başka bir meselemizdir. Suriye'deki savaşın bölgeye yayılması bizi ayrıca endişendirmektedir. Bu konuda bölge devletlerinin, yapıcı, yatıştırıcı ve uzlaştırıcı bir politika izlemeleri gerektiğine inanıyoruz. CHP, Suriye'ye dış müdahale yapılmasına karşıdır. CHP olarak biz şiddetin sona ermesi ve Suriyelilerin kendi geleceklerini birlikte belirleyebilecekleri bir siyasi sürecin oluşturulmasını istiyoruz. Öte yandan hala toplanması beklenen Cenevre Konferansı'nın fikir babalığı da aslında CHP'ye aittir. Yaklaşık 2 yıl önce CHP olarak hükümete BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri, BM Genel Sekreteri, Arap Ligi, AB, Suriye'nin Arap komşuları ile İran'ın katılacağı ve Suriye'deki tarafların da davet edileceği bir konferansın Ankara'da toplanmasını istemiştik. Bu önerimiz o tarihte kabul görseydi, Suriye'deki durum ve gelişmeler çok farklı olabilirdi. CHP olarak biz bugün de Cenevre sürecini destekliyoruz."
Bölgenin son yıllarda, Suriye başta olmak üzere çeşitli ülkelerde yaşanan çatışmalarla kan kaybettiğini savunan Kılıçdaroğlu, etnik ve mezhepsel farklılıkların, gerginlik ve çatışma nedenlerine dönüşmesini bölgeye yöneltilmiş en büyük tehdit olarak gördüklerini anlattı.
Etnik ve mezhepsel farklılıkların bölgede ilkel ayrıştırmalara dönüşerek, halkları birbirine karşı kışkırtan kötü niyetli güçlere alet olmaması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "İnanıyorum ki İslam dünyası ve Ortadoğu'nun sağduyulu insanları, orta çağ Avrupasının karanlığını 21. yüzyıla taşımak isteyenlere izin vermeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.
Kılıçdaroğlu, bölgedeki olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye Irak ilişkilerinin geleceğinden umutlu olduğunu sözlerine ekledi.
- Bağdat
Son Dakika › Politika › CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Irak'ta - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?