CHP Grup Başkanvekili Altay, gündemi değerlendirdi Açıklaması

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, YPG terör örgütü elebaşı Mazlum Kobani'nin, CHP'nin Irak ve Suriye tezkeresine "hayır" oyu vermesine ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, "Hiçbir terör örgütü yöneticisi bizim muhatabımız değil. Terör örgütü yöneticilerinin açıklamalarına mal bulmuş Mağribi gibi atlayarak CHP'ye leke yapıştırmak mümkün değildir." dedi.

Altay, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın muhalefete yönelik sarf ettiği bazı kelimeleri aktararak Erdoğan'ın bu şekilde toplumu ayrıştırdığını ve kışkırttığını savundu. Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanı olduğunu yılın sadece 6 günü "hatırlayabileceğini" söyleyen Altay, "Mesela dün 10 Kasım'dı, beyefendi kin kustu yine. 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim, Ramazan ve Kurban bayramlarında bari dilin zehir saçmasın Erdoğan. Kin kusma. Hem devletin hem devletin birliğini temsil ettiğini, maalesef, hatırla." ifadelerini kullandı.

Eskiden siyasette gerilimin yükselmesi halinde cumhurbaşkanlarının devreye girdiğini ifade eden Altay, "Şimdi Cumhurbaşkanımız, gerilimin kaynağı, siyasetin tuzlu ayranı oldu. Beyefendi, limon lazımken tuzlu ayran, tuzlu ayran lazımken limon." sözlerini sarf etti.

CHP Grup Başkanvekili Altay, 100 dolar ile Türk lirası banknotları basın mensuplarına göstererek, 2003'ten bu yana dolar/TL kur değişimini anlattı. AK Parti iktidara geldiğinde 100 dolar 170 liraya tekabül ederken, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildiği dönemde bunun 470 liraya yükseldiğini anlatan Altay, "Elin 100 doları, bizim 996 liramız. 170 liradan aldın, paralar elime sığmıyor, 996 liraya getirdin. 24 Haziran 2018'de 'Verin bu kardeşinize yetkiyi, enflasyonla ve faizle nasıl mücadele ediliyor, görelim.' diyordun. Bu mücadele olmaz olsun, hiç bulaşma, eminim Türk parası böyle yerlerde sürünmeyecek. Yazıktır günahtır." şeklinde konuştu.

Asgari ücretin, döviz kurundaki yükseliş nedeniyle yıl başından bu yana 945 lira değer kaybettiğini söyleyen Altay, iktidarın asgari ücretliye bu yılki 945 liralık farkı ödemesi, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun da asgari ücrete yüzde 20 zam yapması gerektiğini savundu. Altay, "Vermek zorundasın. Vermezsen adil olmazsın, zalim olursun. Bu yapılacak. Toplam yüzde 30-35 civarında zamma ihtiyacı var ki, asgari ücret senin beceriksizliğinin, iş bilmezliğinin, liyakatsiz kadrolarla Türkiye'yi batırdığın noktada, düştüğü yerden kalkabilsin." ifadelerini kullandı.

"Türkiye'nin, maliyet olarak dünyanın en pahalı cumhurbaşkanına sahip olduğunu" iddia eden Altay, dünyanın en yüksek faizi, enflasyonu, kadın cinayet oranı, rantı, işsizliğinin de Türkiye'de olduğunu savundu.

Varlık Fonu'nun denetiminin yapılması ve hesaplarının TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmesi gerektiğini anlatan Altay, 2020 yılına ait hesapların zamanında komisyona sunulmadığını belirterek nedenini sordu.

"Tam Bremen mızıkacısı"

Engin Altay, AK Parti yöneticilerini işaret ederek "Bunlar tam Bremen mızıkacısı." sözünü sarf etti.

AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım'ın "Fildişi kulelerden aşağı bakarak çözüm üretemeyiz." sözlerini aktaran Altay, "Bunu herhalde Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener'e söylemiyor. Sayın Yıldırım, doğru söylüyor, teşekkür ederim." diye konuştu.

Altay, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş'un "Sorunların farkındayız. Son dönemde karşı karşıya kaldığımız hayat pahalılığının farkındayız." dediğini belirterek muhalefetin bunları söylemesi durumunda AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu'nun tepki gösterdiğini söyledi. Altay, "İkisi de yarın cevap verirler, 'Öyle demedim.' diye. Dediklerin bu, kayıtlarda, tutanaklarda." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, 3600 ek gösterge düzenlemesi yapması çağrısında bulunan Altay, öte yandan emeklilikte yaşa takılanların beklentilerine ilişkin hükümetten farklı söylemlerde bulunulduğunu, bunun netliğe kavuşturulmasını istedi.

İktidardan çiftçilerin borçlarını silmesini, esnafa destek vermesini ve emekli maaşlarını açlık sınırının üzerine çıkarmasını talep eden Altay, "Sen bunları yapmazsan, biz yapacağız." şeklinde konuştu.

Altay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun elektrik faturalarındaki KDV'nin kaldırılmasını talep ettiğini aktararak "Kılıçdaroğlu elektrik faturalarındaki 'KDV'yi yüzde 1'e düşür.' dedi. TRT payının kalktığı iyi oldu ama işe yaramıyor." ifadesini kullandı.

"Mal bulmuş mağribi gibi..."

CHP Grup Başkanvekili Altay, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

Bir gazetecinin "Terör örgütü elebaşı Mazlum Kobani, CHP'nin Suriye ve Irak tezkerelerine hayır oyu kullanmasının umut verici olduğunu dile getirdi. Bu konuya ilişkin iktidardan gelen eleştiriler var, siz neler söylersiniz?" sorusuna karşılık Altay, "Hiçbir terör örgütü yöneticisi bizim muhatabımız değil. Terör örgütü yöneticilerinin açıklamalarına mal bulmuş Mağribi gibi atlayarak CHP'ye leke yapıştırmak mümkün değildir. Terör örgütleriyle ilişki konusunda AK Parti ve Erdoğan'ın sabıkası oldukça kabarıktır. Bunlar teröristlerden medet umanlardır. Konuyla ilgili bende şu anda bilgi yok ama buna AK Parti'nin hemen atladığını biliyor ve görüyorum. Burada da değişik zeminlerde kimin hangi terör örgütü yöneticileriyle düşüp kalktığını biz de vatandaşlarımızla paylaşmaktan büyük bir memnuniyet duyarız." yanıtını verdi.

Engin Altay, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile görüşmesi anımsatılarak görüşme sırasında Karamollaoğlu'nun oturduğu koltuğa ilişkin eleştirileri değerlendirmesinin istenmesi üzerine, "Sayın Bahçeli'nin geçtiğimiz günlerde 'Cumhur İttifakı'nda olsak da işlevsel sorumluluğumuz muhalefettir.' mesajı vardı. Bu, Erdoğan'ı muhtemelen üzmüştür ve Bahçeli'ye 'Koltuğun boş, aman ha beni bırakma.' mesajı vermiş olabilir. İkinci, Türk milletinin karakteristik özelliklerinden biri misafirperverliktir, misafiri baş tacı etmek, baş köşeye oturtmaktır. Kaldı ki Karamollaoğlu, Erdoğan'dan yaşça da büyüktür, abisidir. Siyaset nezaket ve vicdan işidir. Erdoğan da ikisi de yok." sözlerini sarf etti.

Altay, Erdoğan-Karamollaoğlu görüşmesinin içeriğine ilişkin bir soru üzerine, "İçerik yok bende. Sayın Karamollaoğlu deneyimli bir siyasetçi. Olsa olsa Erdoğan'a Türkiye'yi içine düşürdüğü hali anlatıp Erdoğan'ın biraz Türkiye'yi ve insanımızın içinde bulunduğu hali görmesine katkı sunmaya çalışmış olabilir." şeklinde konuştu.