TBMM Genel Kurulu'nda İç Güvenlik Paketi'nin görüşmelerinde, muhalefet parti milletvekillerinin birbirlerine sataşma gerekçesiyle söz istemesine AK Parti Grubu tepki gösterdi.
Genel Kurul'da, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına öngören Yasa Tasarısı'nın görüşmeleri 34. madde üzerinden başladı.
CHP Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan, önerge üzerinde konuşmasına başlarken, gaz kapsülü ve fotoğraf göstererek, şöyle konuştu:
"Polislerin kullandığı 250 gram gaz kapsülü... Üzerinde, 'İnsanlara doğrudan atılmaz, kapalı alanlarda kullanılmaz, iyi eğitilmiş polislerle 45 derecelik açıyla verilir' yazılı. Sizin polisiniz döneminde, bu polis sizce demin üzerinde bahsettiği bir noktayla mı ateş ediyor? Diz çöküyor, nişan alıyor ve ateş ediyor. Bu polis, henüz sizin şu süreçte vermediğiniz yetkilerle bunu yapıyor. 2007'deki yetkilerle yapıyor. Gezi Parkı olaylarında, işçilerin eylemlerinde, öğrencilerin hak aramalarında bunların hepsi orantısız olarak kullanıldı. Onlarca gencimiz gözlerini kaybetti."
Gezi Parkı eylemlerinde ölenlerin adını sayan Kaplan, "Polisin yetkisi var; dövdüler, isteselerdi kelepçeyle yakalayabilirlerdi. Döverek öldürdünüz ve ses çıkarmadınız. O polislerin aldığı ceza nerede? Yarın sokak ortasında iç güvenlik gerekçesiyle istediğinizi öldüreceksiniz, istediğinizi infaz edeceksiniz, faili meçhuller artacak. Bu mu demokrasi, bu mu ileri demokrasi? Polise bu kadar yetki vermenin altında ne var? Altında eğer 'Yarın Güneydoğu'da, Irak'ta, Suriye'de bir kaos yaşanacak ve iç savaş olacak, biz bunun arkasına sığınıyoruz' diyorsanız, bedeli ağır olur" diye konuştu.
MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, önerge üzerinde konuşmasında, düzenlemenin "çelik korse yasası" olduğunu savunarak, "Bu, bir çeşit Beria yasasıdır. Bu yasanın demokratik hak ve özgürlükler yönünden tepeden tırnağa sorunlu bir yönü vardır çünkü psikolojisi bozuk bir yasadır. Şizofren ve paranoyak hal içinde ele alınmıştır. Böyle bir yasadan hayırlı bir sonuç beklemek abesle iştigaldir" ifadesini kullandı.
-Muhalefete "sataşma" gerekçesiyle söz verilmesine tepki-
Yeniçeri'nin, önerge üzerinde konuşmaya başlarken, "Bu CHP, HDP bir uyansın, böyle biraz arkaya doğru bir kendinize gelin" demesi Genel Kurul'da muhalefet ile AK Parti arasında tartışmaya yol açtı.
Sataşma gerekçesiyle söz alan HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, MHP sıralarını göstererek, şunları söyledi:
"Kimin uyuduğu belli. CHP ile takviye edilen sıralarda 10 milletvekili olmadığını görecektir. 56 milletvekili yerine 7-8 milletvekili bulundurursanız, çalışan muhalefet görüntüsü değil, uyuyan muhalefet görüntüsü olur. Bu da en çok AKP'nin işine yarar. Meclis'te canla başla çalışa iki parti var; AKP ülkeyi karanlığa götürecek, polis devleti anlayışı getirecek yasayı canla başla çıkarmaya çalışıyor, HDP de yasanını çıkmaması için etkin muhalefet yapıyor. 120 küsur milletvekiliyle böyle muhalefet yapacaksanız... Ülkeyi 12 yıl daha AKP'ye teslim edemeyeceğiz."
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de sataşma gerekçesiyle söz alarak, şunları kaydetti:
"Kim iktidarla gizli işbirliği içinde? Siz daha birkaç gün önce hükümetin Başbakan Yardımcısı ile oturdunuz 10 maddelik deklarasyonu kamuoyuyla paylaştınız. Sizin öncelikleriniz arasında yüzde 10 seçim barajını indirmek yok mudur? Siz nasıl demokratsınız? Yüzde 10 barajı siz benimsiyorsunuz, kabul ediyorsunuz, hiçbir şekilde de bunu bir şart olarak ileri sürmüyorsunuz. Bu, AKP ile nasıl işbirliği yaptığınızın çok açık bir göstergesi. Gerçekten özgürlüğe, demokrasiye inananlar Gezi'nin bir özgürlük hareketi olduğuna inanır, kayıtsız, şartsız onu destekler. Siz onu aynen AKP gibi darbe olarak gördünüz. 4+4+4 ve HSYK düzenlemeleri için de muhalefet etmediniz, yolsuzluklarla ilgili bu kürsüde tek laf etmediniz."
MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu da sataşma gerekçesiyle söz alarak, HDP'ye yönelik olarak, "AKP'yi iktidara getiren sizsiniz. Sevr'i imzalayanlar gibi Dolmabahçe'de bir görüntü verdiniz mi, vermediniz mi? AKP ile birlikte hareket ediyorsunuz, hatta seçime bile birlikte girebilirsiniz, umarım öyle olacaktır" dedi.
Halaçoğlu, Cumhuriyet'in kurucusu olduğunu iddia eden CHP'nin bütün ilkelerinden vazgeçtiğini, iktidarın PKK ile masaya oturduğunu savundu.
HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, kürsüye kim çıkarsa kendi partisinin adını telaffuz ettiğini belirterek, "HDP'nin Türkiye'nin ekseni olduğunu" ifade etti. Zozani, " Taksim'de direnenlerin kendisiydik. Taksim'de iş makinesine karşı bedenini yatıran kendisiydik. Biz Gezi eylemlerinde 'Mustafa Kemal'in askeriyiz' demedik, demeyeceğiz. Dolmabahçe'de Türkiye'nin geleceğinin deklarasyonu okundu. Deklarasyonunun bir tarafı olmaktan onur duyarız" diye konuştu.
Birleşimi yöneten Başkanvekili Güldal Mumcu'unn muhalefet milletvekillerine sataşma gerekçesiyle söz vermesine AK Parti Grubu tepki gösterdi. AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, Mumcu'ya, "Burası Meclis mi, tiyatro mu? Bunu belirlemeniz lazım. Muhalefet muvazaalı olarak söz alıyor, dürüst davranmıyorlar. Siz de buna davetiye çıkarıyorsunuz. Sizi kınıyorum" dedi.
Mumcu, "Milletvekillerinin nasıl konuşacağına kimse karışamaz. 'Milletvekilleri şöyle konuşacak, böyle konuşacak' diye talimat veremeyiz. Böyle düşünceleri milletvekillerine yakıştıramam" karşılığını verdi.
AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın'ın "Genel Kurul'u etki altında yönetiyorsunuz. İsteyen herkese söz verme yetkiniz yok, İçtüzüğe aykırı davranıyorsunuz" sözlerine Mumcu, hakkaniyet ölçüsünde davrandığını, aleni sataşma durumunda söz verdiğini belirterek, aksi yönde davrandığını kimsenin iddia edemeyeceğini söyledi. Mumcu, AK Parti'li milletvekillerinin tepkisinin sürmesi üzerine birleşime ara verdi.
Son Dakika › Politika › İç Güvenlik Paketi TBMM Genel Kurulu'nda - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?