MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İç Güvenlik Paketi'nin görüşmelerinin AK Parti tarafından ertelendiğini anımsatarak, "Dileğim bu tasarının Meclis gündemine hiç alınmamasıdır. Anayasa'ya aykırı olan, hukuk devleti prensiplerini iğfal eden iç güvenlik paketinin, polis devletini tesis edeceği, can ve mal güvenliğini sakatlayacağı kuşkusuzdur" dedi.
Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Latin Amerika ülkelerinde turist gibi gezen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın devletin ve milletin birliğini temsil etmekten uzak olduğunu" savundu.
Anayasa'nın uygulanmasını gözetmesi gerekirken, sekteye uğrattığını, sabote ettiğini, hukuka suikast düzenlediğini öne süren Bahçeli, "Erdoğan başkan olabilmek, diktatörlüğünü tescilleyebilmek amacıyla AKP'ye oy istemekte, 400 milletvekilinin düşünü kurmaktadır" diye konuştu.
Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "Yüzde 50 oy alıyoruz. Fakat diğer yüzde 50'de nefret seziyorum. Kamplaşma var. Türkiye yönetilebilir olmaktan çıkabilir" sözlerinin aslında "Erdoğan'a örtülü bir suçlama, dolaylı bir ikaz" olduğunu savunan Bahçeli, şunları kaydetti:
"(Başkanlık sistemi olsaydı, bugün çok farklı yerlerde olurduk) diyen Erdoğan, ülkemizi siyasi kamplaşmanın doruklarına çıkarmış, demokrasiyi aşındırmış, bireysel hak ve özgürlükleri budamıştır. Türkiye'nin başına böyle bir Cumhurbaşkanı gelmemiştir. 'Alışılmış Cumhurbaşkanı olmayacağım' diyerek yetki alanlarını geçen, göreviyle ilgili sınırları aşan Erdoğan, Türkiye'nin sinir uçlarıyla oynamaktadır. Tamamen kendisine odaklanmış, tamamen kirli çamaşırlarını aklamanın hevesine kapılmıştır.
92 yıllık Cumhuriyet döneminde gelmiş geçmiş hangi Cumhurbaşkanı bu kadar frensiz, kontrolsüz, kuralsız hareket etmiştir? Birliği temsil etmekle görevli bir Cumhurbaşkanı, bir parti adına ne zaman oy istemiş, alenen miting organize etmiştir?
AKP'ye oy istemekle; tarafsızlık, adamlık ve demokratik olgunluk nasıl bağdaşacaktır? Erdoğan 'davet ediliyorum gitmeyecek miyim' diye sormaktadır; biz de diyoruz ki, gitsen de siyaset yapmayacak, AKP'nin propagandasına tevessül etmeyeceksin. Herkese eşit mesafe koyacak, devletin başı olmaktan kaynaklanan sorumluluklarına leke sürmeyecek, sürdürmeyeceksin. Eğer ki, ısrarla siyasi üsluba devam eder, AKP lehine konuşmalarını sürdürürsen, bilesin ki, nefesimiz 17-25'in derin izleriyle kararmış kalın ensenden ayrılmayacaktır."
-"Bu da size Devlet sözü olsun"-
Kamuoyunda "İç Güvenlik Paketi" olarak bilinen kanun tasarısının görüşülmesi AK Parti tarafından ertelendiğini anımsatan Bahçeli, "Dileğim bu tasarının Meclis gündemine hiç alınmaması, hiç getirilmemesidir. Anayasa'ya aykırı olan, hukuk devleti prensiplerini iğfal eden iç güvenlik paketinin polis devletini tesis edeceği, can ve mal güvenliğini sakatlayacağı kuşkusuzdur" diye konuştu.
"AKP'nin maksadı molotof atanları, maske takanları cezalandırmak değildir. Eğer hedef buysa hiçbir güvenlik görevlisinin elini tutan yoktur" ifadesini kullanan Bahçeli, "Teröristler bırakınız molotofu, elinde uzun namlulu silahlarla korkusuzca dolaşmakta, önüne gelene şiddet uygulamaktadır" dedi.
AK Parti'nin korku devletinin yasal kılıfını hazırladığını öne süren Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"AKP, azdırdığı teröristleri bahane göstererek muhalif sesleri kısmaya, demokratik tepkileri bastırmaya çalışmaktadır. MHP iç güvenlik yasa tasarısının çok tehlikeli sonuçlara meydan vereceğini gördüğünden esastan itiraz etmektedir.
Başbakan hafta sonu partisinin İstanbul il kongresinde, adımın Devlet olduğunu ama devlete sahip çıkmadığımı, iç güvenlik paketine niçin hayır dediğimi, neden vandallarla tenkit ettiğimi sormuştur. Davutoğlu için atış serbesttir, mikrofon müsaittir, nasılsa kendisini çılgınca alkışlayan bindirilmiş kıtalar hazırdır. Sayın Davutoğlu, bilmiyorsan sana öğreteyim; adım Devlet olduğu kadar devletime sahip çıkarım, milletime asla toz kondurmam. Biz yıllar evvel 'ya devlet başa ya kuzgun leşe' diyorken; biz yıllarca Türk devletinin izzet ve iffetini savunuyorken acaba sen neredeydin, nerelerde geziyordun? Vandallarla, işbirlikçilerle, ihanetten vicdanları kapkara olmuş hainlerle düşüp kalkan sensin ve Hükümeti'ndir.
Sayın Başbakan 'Paris'te bulunduğumuzda Avrupalı olarak konuşuruz, Semerkant'ta, Buhara'da Hoca Ahmet Yesevi gibi konuşuruz, Şam'da, Bağdat'ta, Mekke'de evladı Resul olarak konuşuruz, Saraybosna'da, Üsküp'te Evlad-ı Fatihan gibi konuşuruz' demişti. Sayın Başbakan itiraf ediniz, İmralı'da canibaşıyla konuşurken bölücü mü oldunuz? Açıklayınız, Kandil'de PKK'yla aynı masayı paylaşırken terörist mi kesildiniz? Çok şükür biz her yerde olduğumuz gibi konuşur, konuştuğumuz gibi oluruz ve Müslüman Türk olarak aleme sesleniriz.
Sayın Davutoğlu, sana ve zihniyetine her yerde farklı farklı yüzlerle konuşma konusunda başarılar dilerim. Yüzünüzün de kızarmayacağını çok iyi bilirim. Adım gibi yaşatmaya ant içtiğim bu ülkeyi sizlere bırakmayacağım, tezgahlarınızı, senaryolarınızı inşallah başınıza yıkacağım. Bu da size Devlet sözü olsun."
Bahçeli, toplantının ardından gazetecilerin bürokrasiden milletvekilliği adaylığı için istifalarla ilgili sorusu üzerine, "MHP, dünya görüşü çerçevesinde millete hizmeti görev kabul etmiş, büyük milletimize kendisini adamış olan herkesi kucaklayan bir siyasi anlayışa sahip. Bizlere de müracaatlar yapılmaktadır ama AK Parti'ye olduğu kadar kanaatinde değilim. Çünkü boşalan 70 yere atmacalar saldırıyor" dedi.
- TBMM
Son Dakika › Politika › MHP TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?