TBMM Başkanı Mustafa Şentop, 23 Nisan özel oturumunda konuştu

TBMM Başkanı Mustafa Şentop 23 Nisan özel oturumunda konuştu

TBMM Başkanı Mustafa Şentop:

"Devrin şartları göz önüne alındığında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışından çıkartılacak bir diğer önemli husus da, maddi güçsüzlük vehmine kapılıp asli vazifelerden ve milli hamlelerden kaçılamayacağı hakikatidir. Nitekim daha Sivas Kongresi'nde bir hatip kürsüde, 'Müstakil yaşamaya mali durumumuz müsait değildir, zira çok borcumuz vardır' diyebilmiştir"

ANKARA - Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, "Devrin şartları göz önüne alındığında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışından çıkartılacak bir diğer önemli husus da, maddi güçsüzlük vehmine kapılıp asli vazifelerden ve milli hamlelerden kaçılamayacağı hakikatidir. Nitekim daha Sivas Kongresi'nde bir hatip kürsüde, 'Müstakil yaşamaya mali durumumuz müsait değildir, zira çok borcumuz vardır' diyebilmiştir" dedi.

TBMM 23 Nisan özel oturumu düzenlendi. Oturum İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, 6 Şubat'ta gerçekleşen, 50 bin canlarının hayatını kaybettiğini, 108 bin kardeşlerinin yaralandığı asrın felaketi sayılan depremler sebebiyle yüreklerinin buruk, gönüllerinin yaslı olduğunu belirterek, "En büyük tesellimiz, devletimizin bütün kurumlarıyla depremden zarar gören vatandaşlarımızın yaralarını sarmak, yeni yaşama imkanlarını oluşturmak için gösterdiği olağanüstü çabadır. İnşallah, bu acı hadisenin izlerini silmek, 11 ili etkileyen depremlerin yıkıma uğrattığı şehirleri daha güçlü bir biçimde ayağa kaldırmak için gösterilen gayret en kısa sürede neticelerini verecektir. Devletimizin bu konudaki kararlılığı, hazırlığı ve gücü tamdır. Bu vesileyle bir kez daha deprem felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum" ifadelerini kullandı.

TBMM Başkanı Şentop, 100 yıl önce vatanlarının işgal ve istila, milletin esir olma tehlikesiyle karşı karşıyayken milletin hür ve saygın yaşama iradesinin en tabii hali olarak ortaya çıkan Milli Mücadele ve bu kutlu cehdin karargahlığını yapan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışı da tarihi hakikatler ve hadiseler arasında olduğunu kaydederek, "Tafsilatı, bugüne çok kıymetli dersler veren Milli Mücadele ve bu mücadeleye karargahlık yapan milli bir merkez olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışı ile ilgili olarak şu birkaç noktaya temas etmekte fayda görüyorum; Evvela Türkiye Büyük Millet Meclisi, işgal ve ilhak tehdidi karşısında tam bağımsızlık hedefine kadar silahlı mücadele yürütmenin yegane çare olduğunu kabul etmekle birlikte, bunu milletin meşru desteğine istinat eden bir Meclis eliyle yapmayı hayati bir mecburiyet olarak görmüştür. Böylece, Amasya Tamiminde sarahaten ortaya konan "Milletin istiklalini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır." prensibi doğrultusunda millet, istiklal mücadelesinin hakiki öznesi ve kaynağı kılınmıştır. İkinci olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi, milleti teşkil eden farklı kesim, fikir ve kökenden temsilcilerin 'milli gaye' uğruna dayanışmasının, uyumunun ve mücadelesinin daima rehber edinilecek bir örneğidir. Bu örneklik, çetin imtihanlardan geçmeye yazgılı milletimizin her bir ferdi için zor zamanlarda başvurulacak derleyici ve tanzim edici bir davranış tarzıdır. Devrin şartları göz önüne alındığında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışından çıkartılacak bir diğer önemli husus da, maddi güçsüzlük vehmine kapılıp asli vazifelerden ve milli hamlelerden kaçılamayacağı hakikatidir. Nitekim daha Sivas Kongresi'nde bir hatip kürsüde, 'Müstakil yaşamaya mali durumumuz müsait değildir, zira çok borcumuz vardır' diyebilmiştir. Fakat Milli Mücadele, bu fikre itibar etmemiş, "Hiçbir kuvvet, milli şerefimizden daha büyük değildir" inanç ve kararlılığı ile hakim ve muzaffer olmuştur. Milli Mücadele ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı dönem göz önüne alındığında, mücadelenin sadece işgalci devletlere ve emperyalist tasalluta karşı verilmediği; Birinci Dünya Savaşı'nda alınan ağır hezimetle daha da koyulaşan bir "Bu memleketten ve bu milletten bir şey olmaz" kanaatiyle de savaşıldığı görülecektir" dedi.

AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım son kez kürsüden konuştu. Yıldırım, TBMM 27.döneminde hayatını kaybeden milletvekillerini ve deprem felaketinde hayatını kaybeden vatandaşları anarak konuşmasına başladı. Yıldırım, son kez milletvekillerinin karşısında olduğunu belirterek, "İnsan işiyle, eseriyle yad edilir. Hepimizin karnesini millet veriyor. Umarım ve dilerim naçizane ismimiz bu büyük millete, ülkeye hizmet etmiş birisi olarak anılır. Baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş. Bizler vazifemizi milletimize, ülkemize hizmet olarak tanımladık ve öyle yola çıktık" şeklinde konuştu.

Yıldırım, konuşmasının sonunda Türk bayrağı çıkardı ve İstiklal Marşı'nın dizelerini anımsattı. İstiklal Marşı'nı okurken Yıldırım'ın sesi titredi.

HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, demokratik siyaset, toplumsal muhalefetin sivil toplumun ağır bir kuşatma altında olduğunu söyleyerek, yerel yönetimler üzerindeki merkezi yönetimin vesayetinin güçlendirildiğini iddia etti. Oluç, "Hukuk bugün için herkes için yoktur artık. Sadece üstünler ve güç sahipleri için vardır. Hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukuku geçmiştir" diye konuştu.

TBMM 23 Nisan Özel oturumuna Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bazı kabine üyeleri, yüksek yargı mensupları, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, kuvvet komutanları, yabancı misyon şefleri ve diğer yetkililer katıldı.