Başbakan Ahmet Davutoğlu, ticaret müşavirlerinden konvansiyonel anlamda görev yapmalarını beklemediklerini belirterek, "Tayinlerinizle birlikte 'Geçmişte ticaret müşavirlikleri nasıl çalışıyor, ben de benzerini yapayım' diye bir kanaati yıkacaksınız. Konvansiyonel olarak gerçekleşmesi beklenen bütün görevleri yerine getirmenin yanında, onlardan fedakarlık etmeden, yepyeni bir misyon ve vizyon ile bulunduğunuz ülkelere bakmak durumundasınız" dedi.
Davutoğlu, Ekonomi Bakanlığı'ndaki Ticaret Müşavirleri Toplantısında yaptığı konuşmada, Afrika'nın dünyada gelecek dönemde küresel ekonomik rekabetin en çok cereyan edeceği yerlerden biri olduğunu söyledi. 19'uncu yüzyılın Avrupa, 20'nci yüzyılın Atlantik yüzyılı olarak tanımlandığını anımsatan Davutoğlu, 21'inci yüzyılın ilk yarısının Asya yüzyılı olabileceğini ancak ikinci yarısına doğru Afrika'nın öneminin gittikçe artacağını, bu nedenle Türkiye'nin, rekabet bakımından 21'inci yüzyılın ikinci yarısına şimdiden hazırlanması gerektiğini belirtti.
"Dünyanın her yerinde olmadıkça bir yerinde olmak artık anlamlı değil" diyen Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı yaptığı dönemde dile getirdiği "Artık hatı diplomasi yoktur, sathı diplomasi vardır, satıh ise bütün dünyadır" anlayışını hatırlattı. Bunun ticarete de uyarlanabileceğini kaydeden Davutoğlu, "Artık hatı iktisat yoktur, sathı iktisat vardır, satıh ise bütün dünyadır" diye konuştu.
Devlet olarak bu anlayışla hareket edileceğinin altını çizen Davutoğlu, özel sektörün de bu yönde motive edileceğini söyledi. Davutoğlu, özel sektörün ve devletin, dünyanın her yerinde olmasına ayarlı yeni bir hamle dönemi başlatılacağının altını çizdi.
Afrika ile ilişkiler söz konusu olduğunda ticaret müşavirlerinin görevinin sadece dış ticaret hacmini artırmak olmadığının altını çizen Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"2008 ile kıyaslandığında Afrika'nın dış ticaretimizdeki payı yüzde 4,7'den yüzde 8,7'ye çıktı. Bu tempoda giderse inşallah yakında yüzde 10'ları, 15'leri ihracatımızda bulacağız. Zaten bu yolla biz küresel ekonomik krizi aşabildik. Avrupa'da ihracat pazarı daralınca komşu ülkelere, komşu ülkelerde siyasi kriz çıkınca Afrika'ya, Latin Amerika'ya açıldık. Ama Afrika'da sadece ticaret hacmini artırmaya dönük bir strateji yetmez. Yapmanız gereken şey, her bir ülkede yatırım imkanları nedir? Geniş tarım havzaları var, o geniş tarım alanlarında Türkiye'nin GAP tecrübesinden hareketle çok özgün modeller geliştirebiliriz. Emeğin ucuz olması dolayısıyla yatırımlarımızın Etiyopya başta olmak üzere bir çok Afrika ülkesine yayıldığını görüyoruz. Özellikle tekstil alanında yapılan yatırımlar, Afrika'ya dönük bir başka ihracat hamlesini de beraberinde getirmeli. Müteahhitlik hizmetleri... Yol, kentsel dönüşüm, refahın her artışı buraya yansıyacak. Müteahhitlik hizmetlerinde büyük imkanlar var. En önemlilerinden birisi, Afrika'nın yeraltı kaynakları, petrol başta olmak üzere maden kaynakları konusunda da bizim bu alandaki tecrübelerimizi aktarabileceğimiz, yeni ufuklar çizmek lazım."
-"Yeni başarı hikayeleri yazacağız"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, geniş coğrafi imkanlarıyla büyük potansiyeli sahip olan Latin Amerika'da da yeni büyükelçilikler açılacağını söyleyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
" Karayip Adaları'nda da açacağız. 2008'de açılımı başlattığımız dönemde ihracatımızda Latin Amerika'nın payı binde 3'tü, şimdi yüzde 1,2. Dört misli arttı. Hala büyük potansiyel var. Brezilya başta olmak üzere ikili ilişkilerde kurduğumuz üst düzey işbirliği konseyleri çok derece iyi çalışıyor. Latin Amerika'daki arkadaşlara şunu özellikle vurgulamak isterim; sakın ola ki coğrafi uzaklığa bakarak ümidinizi ve şevkinizi kaybetmeyin. THY bugün, Afrika'ya en çok uçan havayoludur, sivil havacılık anlaşmalarını yaygınlaştırıyoruz, Latin Amerika'ya da uçacak. Bu anlamda imkanlarımız daha da genişleyecek.
Türkiye'nin açılım bölgelerine ilgisinin göstergesi olarak geçen sene Türk donanması 28 limana uğrayarak dostluk ziyaretleri yaptı. İnşallah bu sene ve gelecek sene de özel programlar yaparak bu dostlukları pekiştireceğiz. Bu sene, Asya-Pasifik'e dönük olarak, Ertuğrul faciasının 125'inci yılı dolayısıyla Türk donanması bütün Hint Okyanusu'nu ve Pasifik'i geçerek Japonya'ya gidecek, inşallah önümüzdeki yıl da Latin Amerika'ya bir sefer yapılması konusunda çalışmalara başlanması talimatı verdim. Açıldığımız bölgelere her alanda açılacağız. Kültürel, siyasi, ticari alanda, enerji, doğal kaynaklar, askeri, güvenlik alanında açılacağız ve yeni başarı hikayeleri yazacağız."
-"Yeni ufuklar çizecek yaklaşımlar bekliyoruz"
Davutoğlu, Türkiye'nin bir ülkeye elini açması sonrasında o ülkenin kaderinin nasıl değiştiğiyle ilgili olarak Somali'nin çok güzel bir örnek teşkil ettiğini dile getirerek, Latin Amerika'da güzel örnekler sergileneceğini belirtti.
Büyük potansiyel olan ve yeni devlerin doğduğu Asya Pasifik'te görevli ticaret müşavirlerinden, Türkiye'nin dış ticaret açığının giderilmesi için geliştirilmesi gereken yöntemler üzerinde çalışmalarını beklediklerini ifade eden Davutoğlu, en fazla dış ticaret açığının Asya Pasifik alanında verildiğini söyledi.
Başbakan Davutoğlu, Laos dışında büyükelçi bulunmayan ASEAN ülkesi kalmadığını vurgulayarak, yakında Laos'ta da büyükelçilik açılacağını belirtti. Filipinler'de de büyük imkanlar olduğunu kaydeden Davutoğlu, ticaret müşavirlerine "Sizlerden bulunduğunuz bu ülkelerde alana doğrudan inerek, en genişli çaplı ekonomik ilişkiler nasıl geliştirilir bu konuda, hem devletimizi aynı zamanda da özel sektörümüzü aydınlatacak, motive edecek, yeni ufuklar çizecek yaklaşımlar bekliyoruz" diye hitap etti.
-"ABD, Çin, Rusya için yeni perspektifler lazım"
Özel ilgi gerektiren, imkanları ve coğrafi büyüklüğü itibarıyla kıta ölçeğindeki ülkelerin de ayrı bir grup olarak değerlendirilmesi gerektiğini anlatan Davutoğlu, bu kapsama giren, ABD gibi ülkelerin bir kaç merkezden yönetilmesinin mümkün olmayacağını belirtti.
Davutoğlu, dünyanın en büyük piyasası ABD ile Türkiye'nin dış ticaret hacminin istenen düzeye ulaşmadığına işaret ederek, "Yepyeni bir perspektifle ABD'ye açılmak lazım. ABD, tek bir ülke ama federal yapılardan oluşuyor. Dolayısıyla ABD'deki ticaret müşavirliği sistemimizi yeni bir tanzimden geçirme ihtiyacı var" diye konuştu.
Herhangi bir ülke grubuna alınamayacak ve dünya nüfusunun dörtte birine sahip olan Çin'in her yerinde olmak gerektiğinin altını çizen Davutoğlu, Hindistan ile ilişkilerin de tek ticaret müşavirliğiyle yönetilemeyeceğini söyledi. Başbakan Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Çekim alanı oluşturan bütün bölgelerde bulunmanız gerekir. Yine, yoğun ve yakın ilişkilerimiz dolayısıyla Rusya. Biz, değişik devlet kurumlarımıza bu ülkelere dönük olarak da özel talimatlar veriyoruz. THY'ye mümkün olan en fazla hatta uçmaları için tavsiyede bulunuyoruz. Yine TİKA'nın ve diğer bir çok devlet kurumumuzun bu ülkelerle özel programlar, projeler geliştirmesine önem veriyoruz. Sizler de bu ülkelerde bulunan ticaret müşavirlerimiz, yeni bir örgütlenme şeması geliştirmeniz lazım. Bir ülkeyi değil, bir kıtayı örgütlüyormuş gibi ve her bir eyalete farklı stratejiler geliştirebilecek bir yapılanmaya geçmemiz lazım. Statik değil dinamik olmak durumundayız. Küresel ekonomi büyük bir değişim içindeyken, Türkiye de bu küresel ekonominin G-20 dönem başkanlığını, liderliğini üstlenmişken, önümüzdeki yılı bu anlamda bir seferberlik yılı ilan etmek durumundayız.
Özetle, değerli ticaret müşavirlerimiz, sizden konvansiyonel anlamda bir ticaret müşavirliği beklemiyoruz. Tayinlerinizle birlikte 'geçmişte ticaret müşavirlikleri nasıl çalışıyor, ben de benzerini yapayım' diye bir kanaati yıkacaksınız. Konvansiyonel olarak gerçekleşmesi beklenen bütün görevleri yerine getirmenin yanında, onlardan fedakarlık etmeden, yepyeni bir misyon ve vizyon ile bulunduğunuz ülkelere bakmak durumundasınız."
-"2023 hedeflerine katkınızı tespit etmek size düşüyor"
Başbakan Davutoğlu, ticaret müşavirlerinden, "küresel ekonomik değişimi gözleyip, bu değişim içinde görev yapılan ülkenin tanımlanmasını, Türkiye'nin makro stratejik ekonomik hedeflerinin doğrultusunda bulunulan ülkeye yeni anlamlar yüklenmesini, bu iki anlayışın sentezi olacak bir perspektifle, iş dünyası ile harekete geçilmesini ve ülkelerin iş dünyasına ve kamu bürokrasisine nüfuz ederek Türk iş adamlarına imkan sağlanmasını" istedi. Davutoğlu, bunların hayata geçirilmesiyle Türkiye'nin 2023 ve 500 milyar dolarlık ihracat hedefine emin adımlarla yürüyeceğine dikkati çekti.
Başbakan Davutoğlu, ticaret müşavirlerine şöyle seslendi:
"Statikleşir, 'kriz var, biz bu krizin prangalarını kıramayız' diye düşünürsek yavaş yavaş güç kaybetmeye başlarız. Usanmak, yorulmak, böyle kritik dönemlerde, tarihi eşiklerde bize yakışmaz. Aksine aynı kararlılık ve büyük bir dinamizmle, 2023'e yürürken, bulunduğunuz ülkelerde 2023 hedeflerine ne katkıda bulunacağınızı tespit etmek size düşüyor. Bu görevi yapıp yapmadığınızı takip de bize düşüyor. Hepinizden, bu misyonu yerine getirirken arkanızda sadece 77 milyonluk bir millet değil, önümüzdeki nesilleri de düşünerek, 100 milyonlarca gelecek nesli de etkileyen bir misyon yürütmekte olduğunuzun şuurundan bir an uzaklaşmadan vazifenizi yürüteceğinize eminim."
Başbakan Ahmet Davutoğlu, ticaret müşavirlerine görevlerinde başarı da diledi.
- Ankara
Son Dakika › Politika › Ticaret Müşavirleri Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?