Tim Olağan Genel Kurulu - Son Dakika
Politika

Tim Olağan Genel Kurulu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör sorununun çözümü için hiçbir zaman kapıları kapatmadıklarını vurgulayarak, "Bugün de kapılarımız ardına kadar açık."

06.06.2012 14:54

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör sorununun çözümü için hiçbir zaman kapıları kapatmadıklarını vurgulayarak, "Bugün de kapılarımız ardına kadar açık. Kim gelirse, kim katkı vermek isterse, kim bize bir çözüm önerisi getirirse dikkatle dinleriz, hassasiyetle üzerinde dururuz ve oradan istifade edip edip, alacağımız ne varsa alır ve onu uygulamaya koyarız. Bizim hiçbir ön şartımız, hiçbir önyargımız, ön kabulümüz yok" dedi.

Başbakan Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son derece sağlam bir zeminde, kararlı adımlarla çok büyük ve çok iddialı hedeflere doğru ilerlediğini vurgulayarak, hükümet olarak bu istikrar ve güven zemininin sarsılmaması için azami hassasiyeti gösterdiklerini ve göstermeye devam edeceklerini ifade etti.

"Türkiye artık belli kesimlerin, belli çevrelerin refahtan pay aldığı ülke olmaktan çıkıyor. Refah tabana yavaş yavaş yayılıyor" diyen Erdoğan, TİM ve tüm ihracatçılarla bir uyum içinde olduklarını anlattı. Başbakan Erdoğan, "Kamu ile özel sektör tarihin hiçbir döneminde görülmeyen uyumla, sinerjiyle ortak hareket ederek, ortak bir hedefe, yani 2023, Cumhuriyetin kuruluşunun 100. kuruluş yıl dönümüne 500 milyar dolar ihracat hedefine doğru ilerliyor" diye konuştu.

İhracatı 9 yılda 4 kat arttırdıklarını belirten Erdoğan, 2023 hedeflerinin artık hükümetin hedefleri olmaktan çıkıp, ülkenin ve milletin hedefleri haline geldiğini dile getirdi.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bizim ülke olarak bu ve benzeri hedefler konusunda tam bir birliktelik içinde olmamız hayati derecede önem arz ediyor. Yani Hükümet ile TİM arasında 2023 ihracat hedefi için ortaya koyduğumuz uyumu bizim her milli meselede ortaya koymamız gerekiyor. Tıpkı 2023 hedefleri gibi, artık milli hale gelen bu hedefler gibi bir başka milli meselede bazı samimi noktaları bugün sizlerle paylaşmak arzusundayım. Örneğin, 30 yıldır terörle mücadele ediyoruz. 30 yıldır terörü durdurmaya, terörün istismar kaynaklarını kurutmaya çalışıyoruz. Canlara mal olan, aynı zamanda Türkiye'nin ekonomisine, Türkiye'nin geleceğine çok ağır maliyetler yükleyen bu sorunu ülke olarak hepimiz çözmek istiyoruz. Bizim parti olarak Kürt kökenli kardeşlerimizin meselesi ve terörle mücadele noktasında ortaya koyduğumuz kararlılık Türkiye'nin 81 ilinden destek gördü ve onay aldı. 75 milyon hep birlikte tüm fertleriyle 2'de 1 vatandaşımız bu sorunun çözülmesini istiyor."

-"Bu hissiyat paylaşılamadı"-

Ateşin düştüğü yeri yaktığını, her ölümün, her şehit cenazesinin ardından eş, dost, akraba evlerine döndüğünde anne babaların yüreklerinde çok büyük boşluk hissettiklerini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kendi başlarına kaldıklarında ne büyük bir acının içinde olduklarını görüyorlar. Yaşamayanın bunu anlaması elbette zor. Ama artık bu acıyı anlamak için herkes ama herkes çaba harcamak zorunda. Herkes bir anlığına Allah korusun evladını gözünün önüne getirip o şehitlerimizin, o gençlerimizin anne ve babalarının hissiyatını paylaşmak zorunda. Bakın açık söylüyorum, Türkiye'de bu yapılamadı. Türkiye'de siyaset kurumu tarafından, medya tarafından bu yapılamadı. Bu hissiyat paylaşılamadı.

Ben hiç kimseyi suçlamak istemiyorum. Hiç kimse de savunmaya geçmesin. Tam tersine herkes önce vicdanını sorgulasın. İnanıyorum ki medya da bu vicdan muhasebesini yapacaktır. İnanıyorum ki muhalefet partileri de topyekun siyaset kurumu da bu vicdan muhasebesini yapacaktır."

- "Terör örgütünün çok enteresan bağlantıları tek tek ortaya çıkmaya başladı"-

Türkiye'de bugüne kadar terör, acı, kan ve gözyaşının siyaset malzemesi olarak kullanıldığını anlatan Başbakan Erdoğan, bugün de kullanılmaya devam ettiğini belirtti.

"Nasıl ki ekonomi üzerinden hükümet zarar görsün diyerek Türkiye'nin zarar görmesine göz yumanlar olduysa hükümet zarar görsün diye, gençlere ne olursa olsun diyerek teröre göz yumanlar oldu ve oluyor" diyen Erdoğan, son 30 yıldır hükümet görevinde bulunan her partiye muhalefetin terör üzerinden yüklendiğini söyledi.

Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Terör bir dönem bu sorumsuz anlayış sonucunda Türkiye'de siyaseti şekillendirir noktaya dahi ulaştı. Seçim dönemlerini alın, yanına terör eylemlerini koyun ne dediğimi anlayacaksınız. 2010 yılı halk oylaması öncesinde de 2011 seçimleri öncesinde de namluların askerimizi, polisimizi olduğu kadar seçim sandığını da hedef aldığını görürsünüz. Bunları açık açık konuşmak zorundayız.

Son dönemde terör örgütünün çok enteresan bağlantıları tek tek ortaya çıkmaya başladı. Bunlar medyada defalarca yer aldı. Bakıyorsunuz yurt içinde hiç ummadığınız yerlerle iş birliği yapıyorlar, bakıyorsunuz yurt dışında belli ülkelerden, belli çevrelerden destek alıyorlar. Karşımızda sadece silahlı bir çete yok, karşımızda sadece uyuşturucu ticareti yapan bir mafyatik çete yok. Karşımızda aynı zamanda ulusal ve uluslararası karanlık çevrelerin taşeronluğuna yapan, uyuşturucudan silah kaçakçılığına kadar her türlü kirli işe bulaşmış bir terör örgütü var. Karşımızda bunlarla birlikte alınan ihaleler karşılığında siyaseti dahi dizayn etmeye çalışan bir örgüt var."

-"Hükümet hedef alınıyor"-

"Biz bu meselenin milli bir mesele olduğunu, bir ülke meselesi olduğunu, çözümün de ancak birlikte olabileceğini defalarca beyan ettik" diyen Başbakan Erdoğan, 2009'da Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ni başlattıklarında her partiden randevu talep ettiklerini hatırlattı. Her partiyle görüşerek ortak çözüm önerisi istediklerini kaydeden Erdoğan, TBMM'de bu konuya çözüm bulunması için çalıştıklarını dile getirdi.

Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"Biz 'analar ağlamasın' dedikçe birileri maalesef 'tabii ki analar ağlayacak' diyor... Bir bakıyorsunuz bir parti şehitler üzerinden istismar siyaseti yürütüyor, bir başka parti bakıyorsunuz Kürt kökenli kardeşlerimin üzerinden istismar siyaseti yapıyor. Gençler öldükçe, şehitler geldikçe maalesef bu partiler müstehzi ifadelerle kendi siyasi hesaplarını yapıyorlar. Böyle bir siyasi ortam içinde bu sorunun çözümü tabii ki zorlaşıyor."

Tüm zorluklara, yalnız bırakılmış olmalarına rağmen terörle kararlı şekilde mücadele ettiklerini ve edeceklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Milletimiz bize inandı, güvendi, bize emanetini verdi ve bu işi çözün dedi. Biz de çözüm için sonuna kadar gayret edeceğiz. Terörün, terör örgütünün bu ülkede siyaseti şekillendirmesine, milli iradeye kastetmesine de asla müsaade etmeyeceğiz. Kalbimizden, gönlümüzden söyledik. Terör saldırıları sonucunda veya terörle mücadele esnasında hayatını kaybedenlerin ırk, din, dil, mezhep, ideolojiden öte hepsinin bir can olduğunu, bir insan olduğunu özellikle vurguladık.

Ayyıldızlı bayraklar içinde şehitlerimiz geliyor, hükümet hedef alınıyor. Terörist cenazeleri morgdan kaçırılıyor eylem aracı olarak kullanılıyor, hükümet hedef oluyor. Terörle mücadele esnasında trajik hatalar yapılıyor, yine hükümet hedef alınıyor. Ama çözüm ne- Dediğinizde bakıyorsunuz bütün bu istismarcılar sırtlarını dönüyor, kapılarını kapıyor. Yani biz sadece terörle mücadele etmiyoruz. Biz sadece Kürt kardeşlerimizin meselesini çözme mücadelesi vermiyoruz. Aynı zamanda istismar siyasetiyle mücadele ediyoruz, aynı zamanda ulusal ve uluslararası şebekelerle mücadele ediyoruz. Önyargılarla, ön kabullerle mücadele ediyoruz."

-"Kılıçdaroğlu'nun önerilerini dikkatle dinleyeceğim"-

Milli Birlik ve Kardeşlik Projesini başlatırken, "çelik gibi sinirlerimiz olacak" dediğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, bugün çelik gibi sinirleriyle yılmadan ve yorulmadan kararlılıkla sorunların üzerine gittiklerini ifade etti.

Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz bu sorunun çözümü için hiçbir zaman kapılarımızı kapatmadık. Bugün de kapılarımız ardına kadar açık. Kim gelirse, kim katkı vermek isterse, kim bize bir çözüm önerisi getirirse dikkatle dinleriz, hassasiyetle üzerinde dururuz ve oradan istifade edip, alacağımız ne varsa alır ve onu uygulamaya koyarız. Bizim hiçbir ön şartımız, hiçbir önyargımız, ön kabulümüz yok. Biz bu milli meselede iktidar gibi, muhalefet gibi değil annelerin göz yaşını dindirmeye çalışan, can taşıyan, kalp taşıyan, vicdan taşıyan insanlar gibi olunmasını her zaman istedik, bugün de istiyoruz. Demokratik siyasete inanan her parti diyaloğa, müzakereye, uzlaşı arayışına açık olmak durumundadır.

Milli birlik ne demek- Tüm milletin birlik içinde olmasıdır. Kardeşlik ne demek- Tüm halkımızın kardeşçe birbiriyle dayanışma içinde olması... Bu projeyi bir ihanet projesi olarak değerlendirmekten daha öte ne olabilir, ben milletimin takdirine bırakıyorum. Yani bunun içini beğenmeyebilirsiniz, gelin bunun içini beraber dolduralım. Ama kapıyı kapatmakla bir yere varılmaz. Siyasette küslük olmaz, köprüleri atmak olmaz, hasmane duygular içine girmek, rakiplerini düşman olarak, hain olarak yaftalamak olmaz."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bugün bir görüşme yapacağını hatırlatan Başbakan Erdoğan, bu konudaki önerileri dikkatle dinleyeceğini, not edeceğini ve üzerinde istişareleri yapacaklarını söyledi.

Türkiye'nin büyük bir ülke ve Türk milletinin de büyük bir medeniyetin mirasçıları olduğunu vurgulayan Erdoğan, her sorunun üstünden geleceklerini dile getirdi.

(Bitti)

Muhabir: Kadir Karakuş/ Adem Kadam

Yayıncı: Eda Ay - ANKARA

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Tim Olağan Genel Kurulu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement