Vuhan'dan tahliye edilen Türkler hastanedeki gözlem süreçlerini anlattı

Çin'in Vuhan kentinden tahliye edildikten sonra Türkiye'ye getirilen ve Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde gözlem altında kalanlar, 14 gün sonra dışarı çıkabilmenin mutluluğunu yaşadı.

3 yıldır Çin'in Vuhan kentinde yaşayan İngilizce öğretmeni Burcu Öner, yüreği buruk da olsa mutlu olduğunu dile getirerek, "15 günlük sürecimizi tamamladık, harika bir süreçti. Bu kadar güzel ağırlanacağımızı beklemiyorduk." dedi.

Gözlem altındaki süreçleri boyunca doğum günü gibi beklemedikleri süprizler de olduğunu anlatan Öner, "Devletimize, Sağlık Bakanımıza çok teşekkür ediyorum. Bizleri el üstünde tuttular. Çok güzel ağırladılar. Bugün itibarıyla, Anıtkabire gitmeyi düşünüyorum. Arkadaşlarımızla birlikte ilk adresimiz orası olacak." diye konuştu.

Doğduğu hastanede ve annesinin kaldığı odada gözlem altında kaldığını ifade eden Öner, " Ankara'ya gideceğiz, bu hastanede kalacağız, dediğim zaman annem, 'Ben seni orada dünyaya getirmiştim' dedi. Odama çıktıktan sonra annem, '3'ncü kat 307 numaralı odada kalmıştım' dedi, ben de aynı odadaydım. Milyonda bir gerçekleşecek bir olay gerçekleşti. Aynı oda bu oda. Sana iyi baktı bana da iyi bakacak dedim." sözleriyle yaşadığı tesadüfü anlattı.

Öner, Vuhan'da kalan kedisine üzüldüğünü ve aklının orada kaldığını ifade ederek, kedisine İngiliz arkadaşlarının bakmaya çalıştığını kaydetti.

"Yemekler güzeldi"

37 yaşında otomotiv firmasında proje müdürü olarak görev yapan Serkan Atamer ise "Böyle bir organizasyonun içerisinde devletimiz, Sağlık Bakanımız, Pekin Başkonsolosumuz sürekli bizim yanımızda yer aldı. Uzun bir süre evden dışarı çıkamadık. Vuhan'daki ambulans uçak ayarlanınca özel bir araçla bizi aldılar ve Vuhan'a getirdiler. Oradan da güzel bir organizasyonla buraya geldik. İki haftalık güzel bir süreç yaşadık." ifadelerini kullandı.

Hastanede gözlem süreçleri boyunca kendilerine verilen yemekleri çok beğendiklerini dile getiren Atamer, "Biz mi Türk yemeklerini çok özledik, hastanenin yemekleri mi çok iyi. Hepimiz aynı şeyi konuştuk. Memleketim Erzincan oraya gideceğim. Tehlike geçtikten sonra tekrar Çin'e gidebilirim." dedi.

Atamer, Çin'de bulundukları yerde insanların kendilerini güvende tutmak için kısıtlı erzakla yaşamaya çalıştıklarını ve bu nedenle evden çıkamadıklarını söyledi.

"Sağlıklı olmaktan çok mutluyum"

Vuhan'da doktora öğrencisi olan 31 yaşındaki Meltem Soylu da, şöyle konuştu:

"Karantina haberi ile birlikte hepimiz bir şok yaşadık. Hiç beklemiyorduk. Bir anda karantina kararı alındı ve hiçbir şekilde tren ya da uçak ulaşım bulamadık. Orada kaldık mecburen. Elçiliğimiz daha ilk gün bize ulaştı. Operasyon çok başarılı bir şekilde yürütüldü. Mükemmel bir operasyonla, ulaşımın sıfır olduğu bir şehirde bizi havaalanına ulaştırarak ülkemize getirdiler. Devletimize, bakanlığımıza çok teşekkür ediyorum. Sağlıklı olmaktan da çok mutluyum."

Gelecek bir yıl boyunca tez sürecini tamamlayacağını ifade eden Soylu, Vuhan'daki okulunun durumuna göre karantina sürecinin tamamlanmasıyla mezuniyet için geri döneceğini söyledi. Soylu, Vuhan'da karantina kararı alındığında sokağa çıkmaları yasaklandığı için en çok yiyecek konusunda ve arkadaşlarıyla görüşemedikleri için sıkıntı yaşadıklarını belirtti.

"Karantina kalkınca geri döneceğim"

Zekai Tahir Burak Hastanesindeki süreçlerinde ilk hafta koridora dahi çıkmadıklarını ifade eden Soylu, şöyle devam etti:

"Bu kendimizin de istediğimiz bir durumdu. Çünkü tam olarak sağlıklı olup olmadığımızı bilmiyorduk. Bu yüzden sürekli maskelerimizle, odamıza gelen sağlık görevlileri de maskeleriyle bize hizmet verdiler. Testler temiz çıktıktan sonra bir tehlike olup olmadığını anlayıp birbirimizle görüşmeye başladık. Vuhan'da karantinada olan arkadaşlarımla görüşmeye devam ediyoruz. Pakistanlı arkadaşlarım çoğunlukta, onlar da bizim gibi tahliye olmayı bekliyorlar."