Batı Konferansı Play-off Eşleşmeleri Oldukça Zorlu Geçecek - Son Dakika
Spor

Batı Konferansı Play-off Eşleşmeleri Oldukça Zorlu Geçecek

NBA'de 82 maçlık normal sezon sona erdi ve play-off'a kalan takımlar belli oldu.

18.04.2015 16:53
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Her bir takımın takviminde 82 maç içeren NBA normal sezonu geride kaldı. Basketbolseverler, ilk tur eşleşmelerinin netleşmesi için son güne kadar heyecan kasırgasına tanıklık ederken, özellikle Batı Konferansı’ndaki ikincilik yarışı ile sekizinci ve son bileti alma mücadelesi, play-offlar sırasında şampiyonluk yolunda yaşanacak çekişmenin dozunun ne kadar yoğun olacağının sinyallerini verdi.

Geçtiğimiz sezonun şampiyonu San Antonio Spurs’ün bile normal sezonu altıncı sırada bitirdiği bu konferanstaki eşleşmeler adına ortaya atılabilecek en net kehanetin, herhangi bir ‘Süpürülme’nin gözlemlenmesinin çok zayıf bir olasılığa eşdeğer olduğu rahatlıkla söylenebilir. Alınacak sonuçların çoğunun sürpriz kategorisinde değerlendirilmemesi gerektiğine inandığımız ilk tur öncesinde takımların son durumları ve bu eşleşmelerin gidişatlarına dair öngörülerimiz şöyle:

(1) Golden State Warriors(8) New Orleans Pelicans

Golden State Warriors, 67 galibiyet ve 15 yenilgi ile Batı Konferansı’nın zirvesinde tamamlamak ile kalmadığı NBA normal sezonunda, aynı zamanda parkeyi en az yenik terk eden takım olarak tüm rakiplerine gözdağı verdi. New Orleans Pelicans ise playoff trenini, 45 galibiyet ve 37 yenilgi ile, normal sezonun son gününde konuk ettiği, 11 maçtır bileği bükülmeyen ve o karşılaşmada konferans ikinciliği ve Güneybatı Grubu liderliğini hanesine yazdırmak amacı eşliğinde parkeye çıkan, San Antonio Spurs’ü yenilgiye uğratarak yakalamayı başardı. Warriors, normal sezonda rakibi ile karşı karşıya geldiği 3 maçı kazanırken, geri kalan tek karşılaşmada galibiyeti hanesine yazdıran taraf Pelicans oldu.

Golden State Warriors, kulüp tarihinin en iyi, NBA açısından ise tüm zamanların en iyi altıncı galibiyet yüzdesi ile noktaladığı normal sezonun ardından, playofflar sırasında da yakaladığı bu ivmeyi devam ettirebilmeye çalışacak. Pelicans’ın ise, playofflarda yer alan takımlar arasına adını yazdırarak bu sezonluk hedefine ulaştığı söylenebilir. Bu eşleşmede rakibi zorlama derecesi ve seriyi taşıyabilecekleri en uç nokta, ligin geri kalanınca saygın bir konumda ele alınmalarına aracılık edecek mesajın şiddetini artıracak.

New Orleans’ta gözler ilk defa playoff sahnesine çıkacak Anthony Davis’in üzerinde olacak. Pelicans, onun etrafında kuvvetli bir hücum gücü inşa ederken, şu anda sakat oyuncusu kalmayan takım, savunma yönünden de ihtiyaç duyduğu verimi alabilir. Davis’in yanı sıra, Tyreke Evans, Eric Gordon, A Milli Takım’da da forma giyen temsilcimiz Ömer Aşık, Ryan Anderson ve Jrue Holiday’in de sergileyeceği performans, New Orleans’ın serideki kaderini birincil derecede etkileyecek. Hiçkimsenin onlardan galip gelmeyi beklememesinin beraberinde getirdiği avantaj, rahat bir oyun ortaya koymalarına olanak sağlayabilir. Süpürülmekten kaçındıkları takdirde, Chris Paul’ün Los Angeles Clippers’ın yolunu tuttuğu takas sonrası ve Pelicans adı altında playofflara ilk ayak basışlarını başarılı olarak hesaba katabilirler. Monty Williams, 2010-2011 sezonunda New Orleans Hornets’te başantrenörlük hayatının ilk döneminde playoff vizesi aldığı takımı ile, Los Angeles Lakers’a ilk turda altı maç süren seriyi 4-2 kaybetmişti.

Warriors, bu sezon başantrenörlük kariyerindeki ilk yılını geçiren Steve Kerr yönetiminde, rakipleri hangi takım olursa olsun, açıkçası, ilk turda elenme hakkında endişelenmek için fazla iyi bir ekip. Davis, birebirlerde Draymond Green’e sorun yaratabilir, yine de takım savunması, Pelicans’ın hücum opsiyonlarını sınırlandırma konusunda çözüm üretebilecek kadar iyi. Splash Brothers (Stephen Curry ve Klay Thompson), muhtemelen ortalamaları ölçüsünde üçlük yağdıramayacak, çünkü New Orleans üç sayı çizgisini iyi savunarak rakibinin hücum kozlarına perimetre civarında kolay atış imkanı tanımayacaktır. Buna rağmen, Golden State o kadar fazla hücum silahına sahip ki, her karşılaşmada rahatlıkla 100 sayı barajını aşmaya yakın görünüyor.

Tahmin; seri 5 maçta sonlanır, Warriors bir üst tura kalır.

(2) Houston Rockets(7) Dallas Mavericks

Houston Rockets, 56 galibiyet ve 26 yenilgi ile tamamladığı NBA normal sezonunu Batı Konferansı ikincisi olarak noktalarken, 50 galibiyet ve 32 yenilgiye imza atan Dallas Mavericks ise konferans içinde yedinci sırayı alarak playofflarda mücadele etmeye hak kazandı. Rockets, normal sezonda rakibi ile karşılaştığı 3 maçta galibiyete uzanırken, geri kalan tek karşılaşmayı Mavericks kazandı.

Güneybatı Grubu, ABD’nin batısına atfedilen ‘Vahşi’ sıfatının bir tür dışavurumunu gözler önüne sererken, gruptaki 5 takım da playofflara kaldı. Bu ekiplerden ikisi, ilk turdaki Teksas derbisinde kozlarını paylaşacak. Normal sezon içerisinde kilit oyuncularının yaşadığı sakatlık sorunları bile Houston’un Batı Konferansı’nı ikinci sırada bitirmesine engel olamadı. Mavericks ise NBA All- Star arası sonrasındaki inişli çıkışlı grafiğinin de etkisi ile konferans içi sıralamasında yedinciliğe kadar geriledi.

Rockets, sezonun yarısında dizindeki sakatlıklar nedeni ile Dwight Howard’dan yararlanamamış olsa da, deneyimli pivotun yokluğunda bile, ligin en iyi savunma takımlarından biri olma konusunda istikrarlı bir görüntü çizdi. Hücumda ise ağır bir yükün altına girmesine rağmen verimini koruyan James Harden’a aşırı derecede bağımlı bir oyun anlayışı benimsedi. Eğer Houston playoff aşamasında tam kadro mücadele edebilecek olsaydı, “Dallas’a nazaran bireysel yetenekleri ağır basan Teksas temsilcisi büyük bir olasılıkla seriyi kolaylıkla kazanıp rakibini safdışı bırakır” denilebilirdi. Patrick Beverley ve Donatas Motiejunas’ın sakatlıkları ise, rotasyon derinliğine ağır bir darbe vurdu. Rockets, halen kağıt üstünde daha iyi takım olarak görünse de aradaki fark eşleşmenin işaret ettiği kadar büyük ölçüde sahaya yansımayabilir.

Mavs, son derece yetenekli bir takım, ama beklentilerin uzağında kaldıkları normal sezonda, NBA’deki elit ekipler ile başa çıkabilmekte bir hayli zorlandı. Rockets karşısında aldıkları 3 yenilgi de tek haneli farklar ile geldi. Houston ise oynadığı son 17 maçın 14’ünde galibiyete ulaşarak playofflar öncesinde vites yükseltti.

Mavericks, playofflarda yoluna devam etme şansını mümkün kılmak istiyorsa, Harden’ı savunabilecek birilerine ihtiyaç duyacak. Ne Monta Ellis ne de Chandler Parsons bunu yapabilecek kadar iyi savunmacılar değil, bu nedenle Rajon Rondo bu görev için biraz daha aktif rol üstlenmek zorunda kalacak. Ligde hücum yönü ağır basan en iyi takımlardan biri olarak Dallas, hem ilk 5’inde, hem de kenarda birden fazla skorer tehdidi barındırıyor. Dirk Nowitzki, sezonun sonlarına doğru form grafiğini iyi bir noktaya taşırken, perimetre önü veya arkası fark etmeksizin ligde savunması en zor isimler arasındaki yerini kaybetmedi. Bütün göstergelere dikkatli bakıldığında, Rick Carlisle sihirli değneğini değdirmediği sürece, Mavericks’in konferans yarı finalini görme şansı olduğunu söylemek zor.

Ligin son gününde alınan sonuçların ardından, Houston Rockets, 10 yıl önce Güneybatı Grubu oluşturulduğundan beri ilk defa normal sezonu grup lideri olarak kapadı. Playofflarda 10 yıldır birbirlerinin karşısına çıkmayan iki takım arasındaki son eşleşme yine ilk turda yaşanmış, Dallas Mavericks, 7 maça uzayan seride gülen taraf olarak konferans yarı finalindeki yerini ayırtmıştı.

Tahmin; seri 7 maçta sona erer, Rockets tur atlar.

(3) Los Angeles Clippers – (6) San Antonio Spurs

Los Angeles Clippers, normal sezonda 56 galibiyet ve 26 yenilgi alarak Batı Konferansı’nda üçüncülüğe yerleşirken, California temsilcisi ile arasında 1 galibiyet farkı olan (55 galibiyet ve 27 yenilgi) son şampiyon San Antonio Spurs ise altıncı sıradan playofflara kaldı. Normal sezonda 4 kez kozlarını paylaşan takımlar, ikişer galibiyet ve yenilgi ile dengeli bir rekabete imza attı.

Bu yıl ligin en iyi takımlarından ikisi olarak öne çıkan Clippers ile Spurs, bu sezonki playoff aşamasının en ilginç ve en çok çekişme vaat eden ilk tur eşleşmesinde birbirlerine rakip oldu. San Antonio Spurs ile Los Angeles Clippers, konferans finalinde birlikte boy gösterecek olsaydı, bu durum hiçkimseyi şaşırtmazdı. Her iki takım da, normal sezonun son döneminde ligin en iyi ekipleri arasında fark yaratarak etkileyici seri galibiyetler aldı. Spurs, son 25 maçının 21’ini, Clippers ise son 15 karşılaşmasının 14’ünü kazandı. Bu iki takımdan birisinin ilk turda elenecek olmasının altında yatan tek neden, bu sezon Batı Konferansı’nın akıl almaz derecede rekabete açık oluşuydu.

Clippers, ligdeki en iyi işleyen hücum organizasyonuna sahip. NBA’deki aktif oyun kurucular arasındaki en iyi saha içi lideri Chris Paul’ün pas trafiğini yönlendirmesi sonucunda yakalanan iç-dış dengesinin mükemmel uyumu neticesinde akışkan bir hücum düzeni oluşturdular. Pota altında rakiplerine korku salan ikili Blake Griffin ve DeAndre Jordan, atletiklikleri ile çoğu oyuncunun yakalamanın hayalini kuramayacağı pasları rahatlıkla sayıya çevirebiliyor. Clippers adına sorunlu taraf oyunun savunma yönü, bu nedenle Spurs’ü safdışı bırakma şansları hücum düzenlerini kusursuza yakın bir şekilde muhafaza etmelerine bağlı.

Normal sezonun son maçında New Orleans Pelicans’a yenilen San Antonio Spurs, playofflara o büyük darbenin yarası ile adım atacak. Sezona çok kötü giriş yapmasına rağmen uzun vadede bu sorunun üstesinden gelerek konferansta ikinci sırayı alma şansını son karşılaşmaya kadar taşıyan Spurs, hesapta olmayan yenilgi ile altıncı sıraya kadar geriledi. Öte yandan eğer rakip sahada kazanma tecrübesini bünyesinde barındıran bir ekip arıyorsanız, ilk aklınıza getireceğiniz takım Spurs olsa gerek…

Ligin en iyi üçüncü savunma takımına sahipler ve, gelişmekte olan yıldızlarından Kawhi Leonard’ın etrafında çeşitlenen, her an alev alabilecek bir hücum gücü de cabası… Tiago Splitter’ın sağlık durumu eşleşmenin gidişatını doğrudan etkileyebilecek etmenlerin başında geliyor, çünkü Brezilyalı pota altı oyuncusu, Teksas temsilcisinin elinde Griffin’i durdurmayı başaracak en etkili kelepçe, yine de San Antonio’nun tipik bir altıncı sıra takımına nazaran bir üst turda yer kapma olasılığı yabana atılamayacak ölçüde… Clippers, harika bir ilk beşe sahip olsa da, yeterince derin bir rotasyonları yok.

Tahmin; seri 6 maçta son bulur, Spurs turlar.

(4) Portland Trail Blazers(5) Memphis Grizzlies

Portland Trail Blazers normal sezonu 51 galibiyet ve 31 yenilgi ile tamamlamasına rağmen Kuzeybatı Grubu’ndaki liderliği sayesinde Batı Konferansı’nda dördüncü sırayı alırken, Memphis Grizzlies 55 galibiyet ve 27 yenilgi ile rakibinden daha iyi bir kazanma yüzdesine sahip olsa da beşinci sıra ile yetinmek zorunda kaldı. Grizzlies, ligde bu yıl rakibi ile karşılaştığı dört maçtan da galibiyet ile ayrılması sayesinde ise saha avantajını Trail Blazers’a kaptırmadı. Playoffa kalan tüm Batı Konferansı takımları arasında bu sezon deplasman performansı en kötü ikinci ekip olan Portland, ligdeki son 18 karşılaşmasının 11’inde (Son 4 maçta durum daha da vahim, 4 karşılaşma - 4 yenilgi!) rakiplerine boyun eğerken, Memphis ile yaptıkları son 11 maçta ise sadece 2 kez galibiyeti hanesine yazdırabildi.

Birbirinden çok farklı oyun anlayışları benimseyen iki takımın playoff ilk turundaki mücadelesi, basketbolseverlere keyifli karşılaşmalar izlettirmeye aday.

Portland, akıcı hücum sırasında topu dolaştırma ve oyuncu hareketliliğini baz alarak, sıkı Memphis savunmasında delikler açmanın yollarını arayacak. Grizzlies ise boyalı alandaki fizik üstünlüğünü kullanarak Trail Blazers’ı yıpratmaya gayret edecek. Sakatlık sorunları baş gösterene kadar Batı Konferansı’nın en iyileri arasında yer alan ve değişik stiller benimsemiş bu iki takım, zamansız kayıpların ardından, zirveden giderek uzaklaşıp, sıralamadaki yerlerini yitirdi ve playoff ilk turunda eşleşti.

Memphis, ligde bu sezon üç sayılık atış kullanmaya en az başvuran ikinci ekip olurken, üç sayılık ateş yüzdesinde de ligin en kötü üç takımı arasına girdi. Halen Zach Randolph ve Marc Gasol’un boyalı alanı domine etmesini temel alan bir yol haritası izleyen Grizzlies, oyun kurucu Mike Conley’in yönlendirmesi ile perimetre içerisine dalıcı hücumları tercih ediyor. Portland savunmasının dış şutlara fazla imkan tanımaktansa orta mesafe şutlar için alan bırakma prensibi, bu eşleşmede üç sayılık atışlara çok fazla yönelmeye yanaşmayacak Memphis adına avantaj yaratabilir. Conley ve Gasol’un alışılmış oyunlarını ortaya koymaları durumunda Grizzlies, Trail Blazers’ın başa çıkmakta zorlanacağı bir rakip…

Portland, tam kadro olduğunda mevcut durumundan çok daha korkutucu bir takım izlenimi uyandırıyor. Şutör rotasyonuna daha fazla derinlik kazandırmaya duydukları ihtiyaç neticesinde Arron Afflalo’yu sezon içerisinde takıma katmasının ardından Trail Blazers, bu hamle ile kadrosunu güçlendirme fırsatını es geçmedi. Nicolas Batum’un beklentilerin uzağında kalarak başladığı normal sezonda giderek form grafiğini yukarılara taşıması da Portland’ı umutlandıran bir diğer etmen… Ne yazık ki, Wesley Matthews’un Aşil tendonunun kopmasının yanı sıra, Batum, Chris Kaman, Afflalo ve C.J. McCollum’un da playofflara rahatsız edici sakatlıkları eşliğinde giriş yapmaya hazırlanması Trail Blazers’ın elini zayıflatıyor. Bu seride LaMarcus Aldridge ve Damian Lillard ikilisinin taşımak zorunda olacağı Portland, akıllı oyun planları ve hücumda ağır basan kuvvetinin, kendi gücü ya da zaaflarının tam aksi yönde tasarlandığı görülen rakibi önünde istedikleri sonucu almaları açısından yeterli olmasını umacak.

Tahmin; seriye 5 maçta nokta koyulur, Grizzlies yoluna devam eder.

Kaynak: EuroSport.com

Son Dakika Spor Batı Konferansı Play-off Eşleşmeleri Oldukça Zorlu Geçecek - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement