Kötü oyun
Balıkesirspor 1 - Fethiyespor 1
Maç öncesi iyi bir futbol beklediğimi ifade etmiştim. Maç günü gerek hava durumu gerek de Balıkesirspor taraftarının müsabakaya ilgisi güzel futbol beklentilerimiz arttırmıştı lakin tam tersi oldu. Balıkesirspor'un Jabbi transferi sonrası Ertuğrul yedek kulübesine giderken Muhammet Reis, Lalawele, Karikari ve Ali Öztürk hücum hattının daha verimli olması bekleniyordu. Fethiyespor'da ise Engin İpekoğlu işleyen makinenin dişlileri ile oynamamayı tercih etmişti. Kenan, Onur, Krasniqui, Emre, Artun ve Ahmet'ten oluşan orta saha/hücum hattı performansını da merak ediyorduk.
Müsabakanın hemen başında Onur Okan'ın ayağının dışı ile Caner'in arkasına gönderdiği cross pas maç seyrini belli eder gibi oldu. 6.dakikada bu sefer Hakan Ateş'in bindirmesinde Karikari İstanbul BB maçında olduğu gibi bek kademesine çok iyi geldi ama bu sırada yaşanan gereksiz gerginlik maçın seyrini de değiştirdi ve oyuncuların futbola olan hakimiyetleri uzun bir süre kayboldu. Tamamen birbirini tartan ve daha çok fiziksel mücadeleye girilen bu süreçte de futbol adına olumlu işler ortaya çıkmadı. İkinci yarının hemen başında Lalawele'nin müthiş hareketlenmesi ve ceza sahasına ortasında Karikari'nin kale vuruşu ile sonuçlanan kafa şutu bizi maça bağlayan unsurlar oldu. 53.dakikada Lalawele'nin Fethiye defans hattının hatasını affetmemesi ve gol vuruşu ile maç iyice ısındı. Bu dakikadan sonra Engin İpekoğlu'nun oyuna doğru müdaheleleri geldi. Aykut'un gördüğü kırmızı kart sonrası ise İsmail Ertekin'in Lalawele değişikliği oyunun seyrini değiştirdi. O dakikada çabuk atağa kalkmak isteyen Balıkesirspor'da Ali Öztürk oyundan alınmış olsaydı Burak Çalık ile yakalanan pozisyon ve benzerlerinde Balıkesirspor belki bir gol daha bulabilirdi düşüncesi ağır bastı. Ziziç'in forvet hattına geçmesi ve o bölgede yaratılan karambolllerde gelen gol ise trajikti. Karikari yerine oyuna giren Murat Sözgelmez topla ilk buluşmasında topu kendi kalesine gönderirken Fethiyespor'un yenilmezlik serisi de devam etmiş oldu.
Hasretinle yandı gönlüm
Samsunspor 1 - TKİ Tavşanlı Linyitspor 0
Elim kazanın en yakın şahidi ve canı gönlü yananı başkan Emin Kar maç öncesi taraftarın müthiş koreografisini NTVSpor radyoda İlker Duralı'ya "Futbolcularım bana maç sonrası o esnada rakip futbolculara sarılıp ağlamak istediklerini söylediler" diyerek açıkladı. Hakikaten o duygusal koreografi o günleri hatırlayan bizim yaş kuşağının boğazının düğümlenmesine sebep oldu.
Maça gelirsek Samsunspor cephesinde Hüseyin Kalpar'ın istediği futbolun oynanmadığını söyleyebiliriz. Ali Nail Durmuş'un oyun görüşü için geçen hafta da ufak bir not düşmüştüm; eldeki imkanlarla topun kıymetini bilerek ve geriden topla çıkarak topa hakim olabilme isteği. Tavşanlı yine bu futbol mantığı ile sahadaydı ve benim görüşüme göre de Samsunspor karşısında 10 kişi kaldıktan sonra dahi kötü futbol oynamadı. Cafercan'ın kırmızı kart görmesi sonrası da Tavşanlı Linyitspor'un oyun anlayışı pek değişmedi. Sadece sert oyunun kendi planlarını bozduğunu söyleyebilirim. Biraz daha sakin kalabilselerdi ilk yarıda da golü bulabilirlerdi.
Maçın kırılma anı; Maçın hemen başında nefis ara pasa hareketlenen Ögürcan Özcan'ın vuruşunun Soner'de kalması.
Daha farklı olabilirdi
Ankaraspor 2 - Kahramanmaraşspor 0
Ankaraspor favori olarak çıktığı maçta son vuruşlarda sıkıntı yaşamasa maç çok daha farklı skorla bitebilirdi. Kahramanmaraşspor özellikle defans hattında birbirini henüz tanıma fırsatı bulamamış yeni oyuncular ile oynamasının ceremesini çekti. Gökhan Ünal attığı golün adeta kopyasını maçın başında rakip ağlarla buluşturabilseydi maçın da tüm senaryosu değişecekti. Sonrasında Hanni'nin pozisyonu ve benzerleri de golün habercisiydi. Bursaspor'dan transfer Süheyl henüz lig acemiliğine veda etmiş durumda değil. Benim dikkatimi Local Time Karagümrük'ten kiralanan ve profesyonel liglerde henüz 2.maçına çıkan kaleci Ahmet'in performansı çekti. Ahmet'in performansı yeni transfer Branko'ya da selam gönderdi. Kahramanmaraşspor'un ligin seyrine bakarak işinin zor olduğunu düşünür isek benim romantik tarafım kaleyi sezon sonuna kadar Ahmet'in koruması yönünde.
Üzüntü verici
Bucaspor 1 - İstanbul BB 2
Müsabakada en azından bana üzüntü veren nokta sahada sergilenen oyunun kötü olması veya bazı futbolcuların kötü niyeti olması değildi. Aksine maç bence önemli zaman dilimlerinde akıcı oynandı. Üzüntü veren hadise aile büyüklerinden birisini kaybeden Bucaspor eski futbolcusu Mehmet Batdal'a karşı Bucaspor taraftarının takındığı tavır ve sinkaflı tezahüratları idi. Mehmet Batdal ile alıp veremedikleri noktanın ne olduğu konusunda bir bilgim yok ama yakışmadı. Nasıl ki, Manisaspor-Bucaspor maçında sahada 21 yaş altı 15 futbolcunun olmasından sebep gerek Bucaspor gerek Manisaspor'u alkışlıyor isek, nasıl ki Bucaspor- Şanlıurfaspor maçında Banahene'nin gol sevincinde yaptığı terbiyesizliği kınıyor isek, Mehmet Batdal'a karşı takınılan tavrı da ayıplamamaız gerek.
Maça dönersek; İbbsk alışılmışın biraz dışında oyuncu seçkisi ile sahadaydı. Enver Cenk Şahin'in yerine Tayfun Pektürk'ün ilk 11 başladığı maçta ben Ömer Can'ı sağ kanat forvete daha yakın oynamasını bekliyordum . Cihat Arslan tersini tercih etmesinin sebebi ise maç esnasında ortaya çıktı. Tayfun hücuma o bölgede çok zenginlik katamasa da Batuhan çıkışlarını minimize ederek katkı sağlamış oldu. Mustafa Bahadır'ın ise anlayamadığım tercihi yine Ricketts oldu. Uzatma dakikalarında oyundan alınıp yerine Atilla'nın girmesi ise anlam kazandıramadığım ikinci tercih idi. Tecrübe farkına rağmen İstanbul BB'nin oyuna hakim olamamasının temel sebebi aynı tipte iki oyuncu ile oynayıp (Sedat-Alaattin) Visca-Tayfun kanat tandeminin işlerlilik kazanamaması idi. Bucaspor ise özellikle kaptan Zafer'in oyun görüşü ve Taylan- Berkay ikilisinin sağlam basan oyun anlayışı ile sahada oyunu daha akışkan oynamaya çalışan taraftı. İstanbul BB'nin 2 golünde de Bucaspor'lu oyuncuların başrolde olması ise Cihat Arslan hocanın şanslı gecesinde olduğunun göstergesi idi. İlk golde Okan'ın ters vuruşu, ikinci golde ise yanlış atılan geri pas başroldeydi.
Bucaspor bu oyun anlayışı ile bu ligin sağlam adım atan takımı olmaya devam edecek. İstanbul BB'de ise bence saha içi organizasyonun halledilmesi lazım. En önemli artı değer Doka'nın futbol iştahının geri gelmeye başlaması ve Doka'nın Orhan'a daha yardımcı olmasıydı.
İki farklı oyun
Mersin İdman Yurdu 1 - Orduspor 0
Deplasmanda en fazla galibiyet alan Orduspor'un ilk 45 dakikada düştüğü durum inanılmazdı. Mehmet Yıldız'ın sağlam ve yıpratıcı oyununa özellikle Güven Varol'un katkı vermesi ve Ben Yahia'nın saha içi sorumluluğu alması ilk yarıda mutlak hakimiyetin Mersin İdman Yurdu'na da geçmesini sağladı. 5.dakikada atılan golün geleceği ise zaten belli olmuştu. Mehmet Yıldız'ın bu derece sağlam olması sayesinde Sivasspor'da ki Musa Aydın rolünü oynayacak oyuncu da Mersin ekibinde ortaya çıkmış oldu; Güven Varol. Mehmet Yıldız-Güven Varol işbirliği ile atılan golün organizasyonu son derece iyiydi.
İkinci yarı başladığında ev sahibi ekibin yavaş yavaş güçten düşmeye başladığını gördük. Özellikle iki duran top organizasyonu sonrası yakalanan ve mucize şekilde Mersin kalesini bulmayan toplar Mersin ekibini moral kondisyon olarak da oyundan düşürdü. Orduspor baskısının arttığı zaman diliminde oyunun seyrini değiştirmek adına yapılan oyuncu değişiklikleri ile Orduspor'un saha içi oyuncu yerleşimi ve kurgusu bir anda çorbaya dönüverdi ve o sırada Mersin İdman Yurdu Orduspor kalesini sıkıntıya soktu. Müteakip olarak direkten dönen toplar ise 2 ekibinde oyundan mantık olarak koptuğu zaman diliminde geldi.
Mersin İdman Yurdu Hakan Kutlu ile çok önemli 3 puanı almayı bildi. Orduspor'da ise orta saha oyuncu seçkisinin ilerleyen haftalarda daha da önem kazanması gerekliliği bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Ziya'nın biraz daha süre alması sanki sıkıntıları biraz daha giderecek gibi gözükmekte.
Yan top
Maçı başka bir cümle ile özetlemek için hazırlık yapmıştım lakin iyi bir maç çıkardığını düşündüğüm kaleci Günay'ın dikkatlerden kaçmaması gereken yan top zaafı maçın da skorunu belirleyince "Yan top" betimlemesini kullanmak zorunda kaldım.
Karşıyaka'nın bulduğu ilk golde hatalı çıkış yapan ve sonrasında da karambol topa giderken topu ağlarına gönderen Günay ikinci golde ise basit direk paylaşımı yaptırırken kendi görevini unuttu. Eğer köşe vuruşunda uzak direğe adam koymuyor ise kaleci uzak direk benim hakimiyet alanımda demiş olur. Mamafih golde ön direğe hareketlenen rakip forvet Can Erdem ile kaleci Günay'da ön direğe hareketlenince top uzak direk dibinde ağlarla buluştu.
Bu gol ile beraber Yusuf Şimşek PTT 1. Lig'deki deplasman galibiyeti hanesine bir çentik daha atmış oldu. Oyun pozisyonların gelişimi açısından gayet keyifli bir seyirlik sundu lakin özellikle de Adanaspor'un saha içi problemlerinin çözümü konusunda zamana ihtiyacı var. Sıkıntı ligin boyunun iyice kısalmış olması.
Web tv sorunsalıgölgesinde futbol
Maçları kayıt yolu ile ulaştıran arkadaşımın bana elektronik posta yolu ile gönderdiği kayıtları açtığımda Bekir Coşkun'un harika köşe yazısı "Bu nasıl krüvazör Osman" aklıma geldi. Gizli servis ajanı Osman Midilli açıklarına tatil yapan vatandaş kostümü ile gider ve krüvazörlerin resmini çeker. Çaktırmamak için de fotoğraf makinesini bacak arasından arkası dönük şekilde tutarak deklanşöre basar. Kayıtlar Ankara'ya ulaştıktan sonra da 'Acil' kodu ile Osman'a mesaj gelir, mesaj da 'Bu nasıl krüvazör Osman' yazmaktadır. Krüvazör yerine fotoğraflanan noktanın ne olduğunu tahmin etmişsinizdir. Ben de kayıtları açtığım zaman 'Bu nasıl kayıt Burak' dedim kendi kendime. Zira her 2 maçta da takribi 30 dakika karanlık vardı. TRT kurumunun bu 'web tv' yayın kuşağı sorunsalına muhakkak çözüm bulması lazım.
Her iki maçın da başlangıç senaryosuna hakim olamadığım için kısa özetlerden kısa yorum yapabilmek durumundayım ki bu oldukça sağlıksız bir durum. Adana Demirspor için Mehmet Eren Boyraz'ın müthiş yükselişi ve değişen defans kurgusunun yavaş yavaş oturmaya başlamasını, Gaziantep BB için ise Murat Kayalı ve İzu'nun faideli olacağını söyleyebiliriz.
1461 Trabzon ise benim maç önü öngörümde olduğu gibi bence rahat bir galibiyet almış. Maçla alakalı sadece Aytaç Ak'ı anlayabildiğimi söyleyemem zira müsabaka 5-0 1461 lehine devam ederken son dakika hangi mantıkla topa elle müdahale edip kırmızı kart gördü, açıklayabilmek oldukça zor.
Haftanın Oyuncuları: Nuri Asan, Muzaffer Badalıoğlu, Mete Adanır, Tomiç, Asım Özkan
Haftanın Kaptanı: Emin Kar
Haftanın Takımı: Samsunspor "1989"
Haftanın Karması
Ahmet Önal ( Kahramanmaraşspor)
Fuchs ( Manisaspor)
Mitroviç ( Mersin İdman Yurdu)
Lokman ( Ankaraspor)
Bilal Aziz ( Ankaraspor)
Batuhan Artarslan ( 1461 Trabzon)
Hanni ( Ankaraspor )
Güven Varol ( Mersin İdman Yurdu )
Mehmet Eren ( Adana Demirspor )
Barış Memiş ( 1461 Trabzon )
Mehmet Batdal ( İstanbul BB )
Dipnot: 1461 oyuncuları genel sezon değerlendirmesinin bu haftaki izdüşümüne uygun olarak tarafımdan seçildiler
Haftanın kötüsü
Aile büyüğü vefat etmiş olan Mehmet Batdal'a maç boyu sinkaflı kısa cümlecikler kuran Bucaspor taraftarı.
Son Dakika › Spor › PTT 1. Lig'de 21. Haftanın Ardından - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?