Yekta : "Rüyalarımda Gördüğüm Formayı Giyeceğim" - Son Dakika
Spor

Yekta : "Rüyalarımda Gördüğüm Formayı Giyeceğim"

Yekta : "Rüyalarımda Gördüğüm Formayı Giyeceğim"

Galatasaray'ın Yeni Transferi Yekta : "Rüyalarımda Gördüğüm Formayı Giyeceğim"

22.01.2011 15:01

DHA SPOR - GALATASARAY'IN YENİ TRANSFERİ YEKTA : "RÜYALARIMDA GÖRDÜĞÜM FORMAYI GİYECEĞİM"

Galatasaray'ın Yeni Transferi Yekta Kurtuluş, sarı kırmızılı takıma transfer olarak hayellerindeki formayı giyme şansını yakaladığını söyledi.

Yekta, Galatasaray Televizyonu'nda yayınlanan info@sonaslan programına konuk oldu. Sarı kırmızılı takımın çiçeği burnundaki futbolcusunun kendisine sorulan sorulara verdiği cevaplar şöyle:

Soru: Muhteşem bir duygudur kuşkusuz, o duygularından başlayalım. Sağ bek oynadığın İzmir günlerinden hayalini kurduğun çocukluk takımın Galatasaray'a kadar geldin müthiş bir şeydir, rüya gibi bir atmosfer senin için. Nasıl anlatırsın o duygu yoğunluğunu?

Yekta: Herhalde o formayı giyene kadar idrak edemeyeceğim bunu. Çünkü gerçekten enteresan duygular içindeyim. Hayal ettiğim, belki de rüyalarımda gördüğüm formayla mücadele etme şansı yakaladım o formayı ilk giydiğimde oluşacak hislerimi ben de merak ediyorum.

Soru: Zaten o formayı daha önce giymişsin. İnternette futbolcuyken değil, taraftarken bir Kadıköy deplasmanında, deplasman tribününde üzerinde sarı kırmızı formayla çekilmiş fotoğrafın var. Bu da gerçekten Galatasaraylı olduğunun göstergesi olarak duruyor.

Yekta: Profesyonellikten önce Galatasaraylı'ydım. Daha sonra profesyonel oldum. O yüzden duygularıma pek hakim olamıyorum açıkçası. Aslında pek doğru bir şey değil bu yaptığım ama, yapacak bir şey yok. Galatasaraylılık ağır basıyor.

Soru: Duygusallıkla profesyonellik, futbolculuk birleşince ortaya güzel şeyler çıkıyor. Taraftarların sürekli dile getirdiği mücadele gücü yüksek, takımı için her şeyi verebilecek futbolcu tipi belki sende bu şekilde tezahür etmiş olur.

Yekta: Umarım, zaten bunun için buradayım. Daha önce de söyledim bunu, forma umarım üzerime yakışır ve hak ettiği teri akıtırım.

Soru: Tek tek bakacak olursak Kasımpaşa döneminden başlamak istiyorum. Sıklıkla yedek kulübesinde geçen bir dönem var. Ama sonrasında Yılmaz Vural'ın gelişiyle beraber yine öncelikle tercih edilmiyorsun ama bir Beşiktaş mücadelesinde 35. dakikada oyuna giriyorsun ve bir daha o formayı üzerinden bırakmıyor, milli takıma kadar yükseliyorsun. O dönemle ilgili başlarsak, kariyerinle ilgili nasıl bir başlangıç oldu o günler?

Yekta: Kasımpaşa'ya geldiğimde benim tarzımda oyuncuları sevmeyen bir hocayla çalıştım, o yüzden biraz şanssızlık oldu benim için ama daha sonra forma şansı buldukça onların da bana bakış açıları değişti. Sonra Yılmaz Hoca'nın gelişiyle her şey tam tersine döndü. Dediğiniz gibi bir Beşiktaş maçından sonra, dediğiniz gibi benim için çok önemli bir rakam olan 35. dakikadan sonra forma üstümden çıkmadı.

Soru: İzmirspor'da oynadın ve İzmirlisin aynı zamanda. Galatasaray'da da çok sayıda İzmirli var, arkadaşlık anlamında da sıkıntı çekmeyeceksin herhalde.

Yekta: Evet, hepsi daha önceden de çocukluk arkadaşım.

Soru: Özelliklerine baktığımız zaman, annen ve baban gazeteci, çok saygın bir meslek sahibi. Ama sen enişten sayesinde futbolcu olmuşsun. O futbolculuk hikayenden de bahsedersen camiaya biraz daha yakından tanıtmış olur seni.

Yekta: Eniştem Abdül Batur İzmir'de Narlıdere Belediye Başkanlığı yapıyor şu ara. Ben hep onu izleyerek büyüdüm, gerçekten çok yetenekli bir futbolcuydu. Orta sahada oynuyordu, pek yuvarlağın içinde çıkmazdı ama inanılmaz bir futbolcuydu. Onun sayesinde futbol aşkı doğdu ben de. Sonrasında da yine bir gazeteci aile dostumuz İsmail Özelçinler vasıtasıyla İzmirspor'a gittim. Bana gerçekten büyük bir iyilik yapmışlar.

Soru: 'Para hırsıyla girmedim bu işe' demişsin bir röportajında. 'Her zaman zevk alarak oynadım, hala da öyleyim' diyorsun. Bu da yine Galatasaray'daki başarı kriterlerine bakarsak başarılı olman için önemli kriterlerden biri olarak görünüyor. 'Çocukken de zamanımın çoğunu evde değil, dışarıda top oynayarak geçirdim' demişsin.

Yekta: Çok şükür ailemin durumu hiçbir zaman kötü olmadı, o yüzden para hırsım yoktu. Şu anda da aynı şekilde. Aslında çok iyi bir profesyonel değilim, biraz amatör bir ruha sahibim. O yüzden Galatasaray'da olmak benim için çok büyük bir avantaj olacak.

Soru: Sana bu transfer teklifi geldiğinde duygusal nedenlerle, Galatasaraylı olduğun için seçimini yaptın. Futbola farklı bir bakış açın var. Başka hangi kriterler önemliydi, Galatasaraylılık yetti mi?

Yekta: Galatasaraylılık aslında Kasımpaşa'da olduğum için ikinci plandaydı. Onlar ne derse onu yapacaktım. Sağ olsunlar beni kırmadılar. Benim isteklerim doğrultusunda hareket ettiler. Onlara da buradan çok teşekkür ediyorum ve Galatasaraylı oldum.

Soru: Orta sahada oynadığın dönemlerdeki idolün Tugay Kerimoğlu, yine Galatasaraylılık söz konusu. Bu kez antrenörün olarak görev yapacak, o da sende farklı duygular uyandırıyordur.

Yekta: Büyük bir avantaj benim için, çünkü Tugay Hoca'yı izleyerek büyüdüm. O futbolu bıraktığında gözyaşları dökenlerden bir tanesiydim. Çok şey kazanacağım ondan. İlk karşılaştığımda benim için efsane olması sebebiyle biraz heyecanlandım. Daha sonra hoca olarak bakacağım şu anda.

Soru: Türk futbolseverler aslında seni tanıyorlar, milli takıma kadar yükseldin. Hiddink'in de dikkatini çektin. Top kullanma becerisi olan, bu anlamda sivrilebilen hareketli bir oyuncusun. Kendini ifade etmeni istesen nasıl olur? Arkadaşların ya da otoriteler seni nasıl tanımlarlar?

Yekta: Benim en büyük avantajım geçen sezon çok tecrübeli çok kaliteli futbolcularla birlikte oynamış olmam. Murat Erdoğan olsun, Koray Avcı olsun, Cenk İşler olsun, Emre Toraman olsun gerçekten çok kabiliyetli ve çok tecrübeli insanlar. Belki de onların sayesinde milli takıma yükseldim. Çünkü onlar oynattılar beni. Hatalarımı söylediler, yapmam gerekenleri söylediler. Milli takıma kadar yükseldim.

Soru: Röportajlarından da demeçlerini aldım. Onlardan da sana sormak istiyorum. Mesela 'Alt yapılarda sağ bek oynadığım dönemde bile her sezon en az 10 golüm vardı' demişsin, iddialı bir açıklama. O zaman Galatasaray'da taraftarlar senden gol bekleyebilirler.

Yekta: Son dönemlerde aslında pek gol becerim yok. Onu geliştirmem gerekiyor.

Soru: Belki oyun anlayışıyla alakalıdır.

Yekta: O da olabilir.

Son dönemde Kasımpaşa'da pek iyi gitmedi.

Onunla da ilgisi olabilir.

Soru: 2. ligde oynadın, küme düştü Kasımpaşa görev yaptın. Şimdi de düşmeme mücadelesi veren bir takımdan geliyorsun ve bu sezon beklentilerin biraz uzağında kalmış olmasına rağmen her zaman zirveyi hedefleyen, şampiyonluk hedefleyen bir takıma geldin. Bu oyun mantalitesi bizce olumlu etkiler seni. Sen neler düşünüyorsun?

Yekta: Ben aynı şeyi düşünüyorum. Olumlu etkileyeceğini düşünüyorum. Çünkü oyun kalitesi biraz daha yüksek olacak burada. O da çok büyük avantaj olacak benim için.

Soru: '2 yıldır evliyim ve performansımın yükselmesindeki en önemli etken de eşim'demişsin. Evliliğin, mutluluğun, İstanbul'daki yaşantından da bahseder misin?

Yekta: 2 yıllık evliyim. Çok güzel bir eşim var. Benim en büyük şansım. En büyük pay ona aittir. Onu da buradan öpüyorum.

Soru: Düzenli bir yaşam mı sağlıyor? Nasıl oluyor?

Yekta: Tabi, moralim en kötü düzeydeyken eve gittiğimde onun yüzünü gördüğümde, gözündeki gülümsemeyi gördüğümde her şeyi unutuyorum.

Soru: Gerçi sen iş olarak değil de daha çok eğlence olarak keyif olarak bakıyorsun futbola. Belki bu da işin güzel tarafı. O keyifli ortamın en güzel yönlerinden biri Türk Telekom Arena olacak senin için. Yeni bir stat 52.000 kişilik bir kapasite heyecanlandırıyordur seni herhalde?

Yekta: Benim gönlüm ilk maçımı Ali Sami Yen'de oynamak isterdi. Çünkü oranın atmosferi hiçbir yere benzemiyor. Çok stat dolaştım. Ama öyle bir stat görmedim. Türk Telekom Arena'ya da gidemedim. Aynı saatte bizimde kupa maçımız olduğu için.

Soru: Yoksa gelecektin.

Yekta: Evet. Kaçıramazdım öyle bir şeyi. Bakalım, ilk kez gideceğim. Büyük ihtimalle büyülü bir atmosfer olacak.

Soru: Sanki Ultraslan'dan biri ile konuşuyormuşuz gibi oldu. İlk kez gideceğim derken sahaya çıkacaksın, futbol oynayacaksın. Bir taraftarın içerdeki temsilcisi gibi konuşuyorsun. Saha içinde taraftarı temsil edeceksin sen de.

Yekta: Umarım layık olurum buna.

Soru: O zaman seni şöyle biraz daha tanıtalım. Kariyerin boyunca hiçbir genç milli takımda yer almamışsın, ama 17 Kasım 2010 tarihinde Hollanda'yla oynanacak hazırlık müsabakası için A Milli Takım'a davet edilmişti. Galatasaray'dayken bunu devamlı hale getirmek de çok daha kolay olacaktır. Ama biraz daha göz önünde olacaksın. Bu konuyla ilgili neler söylersin? Milli takım da hedeflerin arasındadır kuşkusuz.

Yekta: İlk hedefim zaten milli takım benim, bunu da Kasımpaşa'dayken yakalamış olmam belki de avantaj. Galatasaray'a gelmiş olmam da bunu kolaylaştıracaktır.

Soru: Hollanda'ya 1-0 kaybedilen mücadelede 83. dakikada oyuna dahil olmuştun. O heyecan nasıldı senin için?

Yekta: Biz Türk milleti olarak her ülkenin milli takımı onlar için önemlidir. Ama bu bizim için namus meselesi. O yüzden o forma her şeyden daha kutsal onu giymek mutluluk veriyor.

Soru: Kuşkusuz idolün Tugay Kerimoğlu'yla birlikte oynayacak olmanın keyfi olacak. Türk Telekom Arena'da oynamanın bir keyfi olacak. Gol attığında o sevinci nasıl yaşarsın acaba? İlk hangi tribüne koşarsın?

Yekta: Onunla ilgili bir şey söyleyemeyeceğim.

Soru: Hayal kuruyor musun bunlarla ilgili olarak?

Yekta: Ali Sami Yen'de Galatasaray maçına çıkarken Kasımpaşa formasıyla gol attığımda ne yapacağım şaşırdım açıkçası. İçimden hiçbir şey gelmedi. Görüntülerde de var zaten. O yüzden bir şey söyleyemiyorum. Çıldırabilirim de çok soğukkanlı da olabilirim.

Soru: Son olarak içinde seninde dahil olduğun taraftara ne mesaj verirsin?

Yekta: Onların Türk Telekom Arena'yı dolduracaklarına eminim. Bizde onlara istediklerini vermek için elimizden geleni yapacağız.

Kaynak: DHA

Son Dakika Spor Yekta : 'Rüyalarımda Gördüğüm Formayı Giyeceğim' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement