10. Kalite ve Başarı Sempozyumu 'Fark Yaratanlar: Eğitim' Oturumu - Son Dakika
Yerel

10. Kalite ve Başarı Sempozyumu 'Fark Yaratanlar: Eğitim' Oturumu

Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Doç.Dr.Ömer Açıkgöz, "Biz yönlendirme yapmayacağız."

14.04.2012 15:40

Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Doç. Dr. Ömer Açıkgöz, "Biz yönlendirme yapmayacağız. Yönlendirmeyi insan hak ve hürriyetlerine aykırı buluyoruz. Öğrenciler, seçmeli derslerde bazı yeteneklerini ortaya koyacaklar, biz sadece fikir vereceğiz. Ama son tercihlerini kendileri yapacaklar" dedi.

Kal-Der Bursa Şubesi ve Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD) tarafından Bursa Valiliği, Uludağ Üniversitesi (UÜ) ve Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) tarafından düzenlenen 10. Kalite ve Başarı Sempozyumu'nun "Fark Yaratanlar: Eğitim" başlıklı oturumunda konuşan Doç. Dr. Ömer Açıkgöz, "4+4+4 yasası" olarak bilinen, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran yasa hakkında açıklamalarda bulundu.

4+4+4 yasasının iki temel amacının olduğunu ifade eden Açıkgöz, "Birincisi, pedagojik olarak 8. sınıfta okuyan öğrenci ile 1. sınıfta okuyan öğrencilerin ortamlarını birbirlerinden ayırmak. Bu, Türkiye'nin alt yapı şartları içinde bütün okulların hepsinde mümkün değildir. Ama elden geldiğince bunu ayıracağız. İkincisi eğitim sistemini daha esnek hale getirmek. Yani orta öğretimde seçmeli derslerin oranını artırmak" şeklinde konuştu.

Açıkgöz, Türkiye'nin gelişmekte olan bir ülke olduğunu vurgulayarak,

"Amerika ve İngiltere gibi sosyal ve bir çok açıdan olgunlaşmış bir ülke değil. Sürekli yeni fırsatlar ve tehditlerle karşılaşıyor. Bu tehditleri fırsata dönüştürmek, bu fırsatları faydaya dönüştürebilmesi için yetiştirdiğimiz insan tipinin esnek olması gerekiyor" diye konuştu.

İlköğretim çağındaki bir çocuğa mesleki yönlendirmenin yapılabilmesinin mümkün olmadığının altını çizen Açıkgöz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biz yönlendirme yapmayacağız. Yönlendirmeyi insan hak ve hürriyetlerine aykırı buluyoruz. Yönlendirme demek, onun yönünü belirleyip bir kişiye 'Sen buraya gideceksin' demektir. Biz mümkün olduğunca, çocuk gelecekle ilgili tasavvurunu yaparken, ona meslekleri tanıtacağız. Meslekler konusunda onu bilgilendireceğiz. Ama tercihine asla müdahale etmeyeceğiz. Dolayısıyla öğrenciler, seçmeli derslerde bazı yeteneklerini ortaya koyacaklar, biz sadece fikir vereceğiz. Ama son tercihlerini kendileri yapacaklar."

-İTÜ Rektörü Prof. Dr. Şahin-

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin, 4 yıl içerisinde rektörlük düzeyinde aldıkları projelerin bedelinin 284 milyon lira olduğunu belirtti.

Türkiye'nin ilk enerji teknokentini İTÜ'ye kurduklarını dile getiren Şahin,

"Şu anda başlattığımız projelerin bütçesi 97 milyon 500 bin dolar. 45 milyon dolarlık projeleri başlatma kararı aldık. Yaklaşık 150 milyon doları bulan bu projelerde devletten 1 kuruş dahi almadık, istemedik. Bu projeler tamamlandığı zaman 8 bin Ar-Ge personeline ulaşacağız. Gelecek yaza 'Dijital Türkiye Üssü Projesi' tamamlandıktan sonra 11 bin Ar-Ge personelimiz olacak. Türkiye'deki şu anda Ar-Ge personeli sayısı 82 bin. Yani 10 kişiden biri İTÜ'de Ar-Ge yapacak" dedi.

-UÜ Rektörü Prof. Dr. Dilek-

UÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek ise eğitim sisteminin iyi gitmediğini belirtti.

Dilek, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı'nın (PISA) yaptığı değerlendirmeyi örnek göstererek, "AB ülkeleri ve AB'ye üye olmayan ülkelerdeki 15 yaş grubundaki öğrencilerin eğitimleri boyunca öğrendikleri bilgilerin, meslek hayatlarındaki sorunları çözme becerileri test edildiği zaman Türkiye'nin sondan 2. veya 3. sırada olduğunu görüyoruz. Gerçekten çok zor, karmaşık ve çocuklarımızı hırpalayan bir sistem var. 2009 yılında yapılan PISA testi bunun en güzel örneğini bize gösteriyor" dedi.

"21. yüzyılın eğitimin sisteminin bireyselleşmek zorunda olduğunu" ifade eden Dilek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kişisel becerileri ve yetenekleri ön plana çıkaran bir eğitim modelimizin olması lazım. Başka bir özellik olarak öğrencileri sorgulayıcı tarzda yetiştirmemiz gerekiyor. Ezberci eğitimden uzaklaşmamız lazım. Sınav ve değerlendirme sistemimize kadar her şeyin sil baştan değiştirilmesi lazım."

Sempozyum, "Mükemmellik Modeli ile Fark Yaratmak" ve "Gönüllü Ol, Fark Yarat" oturumları ile devam edecek.

- BURSA

Kaynak: AA

Son Dakika Yerel 10. Kalite ve Başarı Sempozyumu 'Fark Yaratanlar: Eğitim' Oturumu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement