Başörtüsü Mağduru Öğretmen 14 Yıl Sonra Mesleğine Döndü

ŞABAN KILIÇCI - Mesleğe girdikten 4 ay sonra, 28 Şubat sürecinde başörtüsü nedeniyle istifa etmek zorunda kalan öğretmen, 14 yıl beklediği düzenlemenin yapılmasının ardından yeniden İnegöl ilçesinde öğrenci yetiştirmeye başladı.

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden 1998 yılında 21 yaşındayken mezun olan Fatma Horata (36), iki ay sonra İstanbul'daki Atatürk İlköğretim Okuluna atandı.

Başörtülü olması yüzünden görevine başlatılmayan Horata, bir ay sonra İstanbul'daki başka bir okula gönderildi. Burada 3 ay öğretmenlik yapan Horata, eş durumundan İnegöl Ticaret Meslek Lisesine tayin edildi.

İnegöl'de de aynı sorunla karşılaşan ve istifa etmek zorunda kalan öğretmen, aradan geçen 14 yılın ardından "Torba Yasa" ile getirilen haklar sayesinde geçen ay İnegöl Anadolu İmam Hatip Lisesinde görevlendirildi.

- "4 aylık bir geçmişle öğretmenlik hayatım sona erdirildi"

Horata, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 28 Şubat sürecinde İÜ'de 4'üncü sınıftayken bir sabah okul önünde bekleyen polis ve görevlilerin, kendisinin de aralarında bulunduğu başörtülü öğrencileri yasaktan dolayı içeri almadığını söyledi.

O dönem 35 bin kişinin katıldığı bir eylem yapıldığını ve kendilerinin tekrar okula alındığını belirten Horata, 11 arkadaşının hiçbir şekilde gerekçe gösterilmeden okuldan uzaklaştırıldığını, bunun hesabını hiç kimseye soramadıklarını anlattı.

Mezun olduktan sonra İstanbul'da ve İnegöl'de atandığı okullarda da başörtüsü yüzünden sıkıntılar yaşadığını dile getiren Horata, şöyle devam etti:

"O dönem yasakların uygulanması konusunda Bursa ve İnegöl, pilot bölge seçilmişti. Böyle bir dönemde İnegöl'e geldim. Okuluma gittim. Yarıyıl tatiliydi. Müdür beye, 'Bu okula tayinim çıktı. Bu şekilde başlamak istiyorum' dedim. Müdür bey doğrudan 'Asla seni bu kılık kıyafetle başlatamam. ya istifanı sunacaksın ya da atılacaksın. Bizi uğraştırma. Zaten eşin de öğretmen. Bu şekilde zorlamaya başlarsan eşinin de haklarını kaybetmesine yol açarsın' dedi. Ben de 'O halde bırakıyorum' dedim fakat istifa dilekçemi bile istediğim gibi yazamadım. Kılık kıyafetten dolayı istifaya mecbur bırakılmış bir öğretmenken bana, 'Asla bunu yazmayacaksın. Buradan ayrılış sebebin kılık kıyafet değil ailevi nedenler olacak' dedi. Mecburen böyle yazdım, imzaladım ve meslekten çıkarıldım. Orada öğretmenlik mesleğim sona erdi. 4 aylık bir geçmişle öğretmenlik hayatım sona erdirildi."

Horata, istifa ettiği için 2006'da çıkarılan aftan yararlanamadığı bilgisini verdi.

"Bin yıl süreceği söylenen 28 Şubat süreci neredeyse 10 yılda bitti"

Aradan geçen 14 yılda iki çocuk sahibi olduğunu, yaşadığı sıkıntılar karşısında onlarla avunduğunu bildiren Horata, bazı dernek ve özel yurtlarda dersler vererek zamanını geçirdiğini dile getirdi.

Mesleğine döneceğinden emin olamadığı için bir süre Kamu Personel Seçme Sınavına (KPSS) hazırlandığını ifade eden Horata, şöyle konuştu:

"Geçen Ramazan Bayramı arifesinde bir arkadaşım, 'Kararnamemiz imzalandı' dedi. Benim için bayramdan önce bir bayram oldu. Bir gün öncesinde de Ergenekon davası sonuçlanmıştı. Bizim dönemimizdeki YÖK Başkanı, İÜ Rektörü gibi insanlar bu davadan hapse girmişlerdi. Bir gün sonra da kararnamemizin imzalandığını duydum. O gün benimle ders çalışan yeğenim, 'Teyze görüyor musun Allah'ın adaletini. Bir gün önce onlar içeri girdi, bir gün sonra sen dışarı çıktın' dedi. 'Adalet böyledir' dedim. Kaç yıl geçse de Allah adildir ve mutlaka hakkını hak sahibine veriyor."

Horata, Torba Yasadan yararlanan ilk memurlardan biri olduğunu söyledi.

O dönem başörtüsü nedeniyle mağdur olan kişilerin haklarının tam anlamıyla iade edilmediğini savunan Horata, "Haklarımızın tam olarak iade edilmediğini düşünüyorum. Tamam, bugün öğretmen olduk, geri döndük fakat 14 yılın hesabını bize kim verecek?" ifadesini kullandı.

Kamuda başörtüsünün serbest bırakılmasına da değinen Horata, bunu duymasının bile çok sevindirici olduğunu anlattı.

Baskı ve zorbalıkla hiçbir sorunun halledilemeyeceğini vurgulayan Horata, "Başörtülü insanlar için gerçekten unutulmaz dönüm noktası. Mağduriyetlerimiz giderildi. Özgürlükler inşallah artarak devam eder. Bin yıl süreceği söylenen 28 Şubat süreci neredeyse 10 yılda bitti. Allah'ın izniyle hiçbir izin de kalmayacağını düşünüyorum. Bu konuda elinden geleni fazlasıyla yapan Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza ve ter dökmüş sivil toplum kuruluşlarına teşekkür ederim" değerlendirmesinde bulundu.

Fatma Horata'nın eşi Uğur Horata ise yaşananların sadece eşini değil, ailenin tamamını etkilediğini belirtti.

Eşinin istifaya zorlanmasını hiçbir zaman unutamadığını bildiren Horata, "1999 yılında bizim için zor ve mücadele dönemi başladı. Allah'ın yardımıyla bu mücadeleyi kazandık" diye konuştu. - Bursa