CHP Gaziantep İl Başkanı Açar: "Yokluk ve Yoksulluk 23 Yıldır Ülkeyi Yöneten Ak Parti İktidarının Bir Eseridir" - Son Dakika
Son Dakika Logo
Yerel

CHP Gaziantep İl Başkanı Açar: "Yokluk ve Yoksulluk 23 Yıldır Ülkeyi Yöneten Ak Parti İktidarının Bir Eseridir"

30.12.2025 10:27  Güncelleme: 11:18

Cumhuriyet Halk Partisi Gaziantep İl Başkanı Vakkas Açar, "Yokluk ve yoksulluk 23 yıldır ülkeyi yöneten AK Parti iktidarının bir eseridir. 2025 yılında yılın başında mevcut AK Parti iktidarı bu yılın enflasyon oranının tahminlerini yüzde 17 olarak saptamışlardı. Ama 2025'in sonuna geldiğimizde ülkede gerçekleşen gerçek enflasyon maalesef yüzde 30. Yüzde 17 ile yüzde 30 arasında çok ciddi bir fark var. İktidar mensupları az da olsa bir sapmayla yüzde 30 olduğunu söylese de o azda olsa dedikleri sapma maalesef yüzde 77 oranında. Bir ülkenin enflasyonu yüzde 77 oranında sapıyorsa bu tamamen o ülkedeki iktidarın ekonomideki ve yönetimdeki başarısızlığıyla alakalıdır" dedi.

(GAZİANTEP)- Cumhuriyet Halk Partisi Gaziantep İl Başkanı Vakkas Açar, "Yokluk ve yoksulluk 23 yıldır ülkeyi yöneten AK Parti iktidarının bir eseridir. 2025 yılında yılın başında mevcut AK Parti iktidarı bu yılın enflasyon oranının tahminlerini yüzde 17 olarak saptamışlardı. Ama 2025'in sonuna geldiğimizde ülkede gerçekleşen gerçek enflasyon maalesef yüzde 30. Yüzde 17 ile yüzde 30 arasında çok ciddi bir fark var. İktidar mensupları az da olsa bir sapmayla yüzde 30 olduğunu söylese de o azda olsa dedikleri sapma maalesef yüzde 77 oranında. Bir ülkenin enflasyonu yüzde 77 oranında sapıyorsa bu tamamen o ülkedeki iktidarın ekonomideki ve yönetimdeki başarısızlığıyla alakalıdır" dedi.

CHP Gaziantep İl Başkanı Vakkas Açar, il binasında düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. AKP iktidarının uyguladığı yanlış politikalarla 2025 yılının derin bir yoksulluk yılı olarak geride kaldığını belirten Açar, yerelde ise Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'in ısrarla üzerinde durduğu Gaziantep modelinin kente hiçbir şey kazandırmadığını savundu.

"Yüzde 17 ile yüzde 30 arasında çok ciddi bir fark var"

İl Başkanı Açar, 2025 yılının işçinin, emeklinin, çiftçinin, sanayicinin büyük yoksulluk, derin sıkıntılar yaşadığı bir dönem olduğunu belirterek,    "2025 yılı şehrimize, ülkemize ne getirdi, ne götürdü bunları konuşmak için bugün buradayız. Böyle bir yılın bir daha ülkemizde ve şehrimizde yaşanmamasını diliyoruz" ifadelerini kullandı.

Yaşanan ekonomik kriz ve derin yoksulluğun AKP iktidarı tarafından uygulanan yanlış politikalardan kaynaklandığını dile getiren Açar, şöyle konuştu:

"Birkaç gün sonra geride bırakacağımız 2025 yılında neden bu kadar derin bir yoksulluk yaşadık? Bunların sebeplerine, nedenlerine biraz baktık, araştırdık. Gördüğümüz kadarıyla maalesef 2025 yılında ülkeyi bu seviyelere getirecek bir dış etkenin ne ülke içerisinde ne de ülke dışında çok da büyük olayların olmadığı bir yıl olduğunu gördük. Yokluk ve yoksulluk 23 yıldır ülkeyi yöneten AK Parti iktidarının bir eseridir. Bunun sebeplerine gelecek olursak, 2025 yılında yılın başında mevcut AK Parti iktidarı bu yılın enflasyon oranının tahminlerini yüzde 17 olarak saptamışlardı. Ama 2025'in sonuna geldiğimizde ülkede gerçekleşen gerçek enflasyon maalesef yüzde 30. Yüzde 17 ile yüzde 30 arasında çok ciddi bir fark var. İktidar mensupları az da olsa bir sapmayla yüzde 30 olduğunu söylese de o azda olsa dedikleri sapma maalesef yüzde 77 oranında. Bir ülkenin enflasyonu yüzde 77 oranında sapıyorsa bu tamamen o ülkedeki iktidarın ekonomideki ve yönetimdeki başarısızlığıyla alakalıdır. Ekonomilerde sapmalar tabii ki olur. 5 puan olur, 10 puan olur, 15 puan olur hatta Allah muhafaza bir savaş olur. Bu sapmayı artık hiç konuşmazsınız bile. Büyük bir afet olur. Bunu konuşmazsınız. Ama gördüğümüz kadarıyla bizim ülkemizde 2025 yılında böyle yüzde 77 oranında sapmayla gerçekleşecek ne bir savaş oldu, ne bir büyük afet oldu."

"İmamoğlu iktidarın keyfi uygulamaları yüzünden şu anda Silivri zindanlarında yatıyor"

İl Başkanı Acar, şöyle devam etti:

"Tüm bu yaşananların nedeni aslında çok açık. Bunun nedeni iktidarın halkın iradesine saygı duymayıp milletin seçtiklerini kendilerinin keyfiyetiyle bir bir alıp Silivri zindanlarına atmasından kaynaklandı. Bugün bu ülkede 15 milyon insanın oylarıyla Cumhurbaşkanı adayı yapılmış Cumhuriyet Halk Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayı Sayın Ekrem İmamoğlu iktidarın keyfi uygulamaları yüzünden şu anda Silivri zindanlarında yatıyor. Bununla birlikte yine Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Adana'da ve İstanbul'da bir çok ilçe belediye başkanlarımız önce tutuklanıp hapse konuldu. Aylar sonra niçin tutuklandıkları hakkında iddianame yazıldı. Yazdıkları iddianame sayfa olarak çok, savcılığın istediği hüküm yıl olarak akıllara zarar ama iddianameyi açıp okuduğunuzda içi bomboş bir iddianame.

"İmamoğlu'nun 86 yaşındaki babasının emekli maaşına el konuldu"

Dört bin sayfadan oluşan bugün İmamoğlu iddianamesini açıp okuduğunuzda maalesef içinde kim olduklarını bilmediğimiz, ağaç isimlerinden gizli tanıkların söyledikleri duymuştum, görmüştüm, böyle söylüyorlardı, şöyle olabilir gibi hukuken ciddiye alınmayacak cümlelerle dolu bir iddianame. 2 bin 300 yılla yargılanan bir Cumhurbaşkanı adayı ve onunla birlikte orada yargılanan onlarca bürokrat. Ayrıca bu arkadaşlarımızın Cezaevinde yattıkları yetmediği gibi ailelerine de her türlü zulüm ve baskı yapılmakta. İmamoğlu ailesinin diğer bürokratların tüm varlıklarına el konulduğu gibi Ekrem İmamoğlu'nun 86 yaşındaki babasının emekli maaşına da el konuldu. İşte ekonomideki sapmanın gerçek nedeni bunlardır. Çünkü bir ülkede eğer hukuk güvenilir değilse, o ülkeye yatırımcının gelmesi beklenemez. Hiçbir yatırımcıdan, mal ve can güvenliğinin olmadığı bir ülkeye yatırım yapması beklenemez. Biz ülke olarak maalesef tamda bunu yaşıyoruz.

"Açlık sınırının 30 bin lira olduğu dönemde 28 bin lira asgari ücret açıklamak vicdansızlıktır"

Ülkemiz, coğrafi konumu ile bir çok zenginliklerin olduğu bir ülke, gencinden, işçisine, yaşlısından işadamına, kamu görevlilerine kadar herkes derin bir yoksulluk içerisinde. Sadece, günü geçirmekle, o gün mutfağında bir kazan kaynatmakla mücadele eder duruma geldi. Bir hafta önce asgari ücret açıklandı. Ama açıklayanlar, asgari ücrete mahkum edilenler değil, onların fikri dahi alınmadan, iktidarın temsilcileriyle, işveren temsilcileri oturup bu ülkenin yüzde 50'sinin yaşayacağı ücreti belirlediler. Bu ücrete, ücret demeye bin şahit lazım. Ülkede açlık sınırının 30 bin lira olduğu bir dönemde 28 bin 75 lira asgari ücret açıklamak düpedüz vicdansızlıktır. Bu insanları yokluğa, açlığa mahkum etmektir. Bunu CHP olarak asla kabul etmiyoruz. Bugün 16 bin lira emekli maaşı alıp o maaşla ev kirası verenler var. 22 bin lira asgari ücret alıp evinde dört çocuk, anne babayla  geçinemeyip, baba akşam ayrı bir işte, anne ise mahallelerde, sokaklarda kaldırım üstünde kıyafet satarak ve bununla evlerini geçindirmek zorunda kalan insanlarla karşılaşıyoruz. Bu yoksulluk ülkenin kaderi değil, bu iktidar tarafından vatandaşlarına biçilmiş bir kaderdir. Buna asla kaderimiz deyip sessiz kalamayız.

"Bir şehirde 5 bin 200 çocuk suça karışmış"

Beraber olduğumuz programlarda ben izliyorum, bir Gaziantep modelinden bahsediyor. Gaziantep modelinin ne olduğunu inanın ben çok merak ettim, çok araştırdım. Bu şehre ne getiriyor? Ne katar bu Gaziantep modeli? Gaziantep modeliyle Gaziantep Türkiye'de hangi konuda örnek bir büyükşehir olmuş? Hangi konuda örnek bir kent olmuş? Gaziantep modelinin bu şehre kattığı hiçbir şey yok. Gaziantep modeliyle yönetilen bir şehirde ben size şimdi aldığım bazı verileri vermek istiyorum. Bu şehrin 2025 yılında sadece bir yıl içerisinde savcılıkta soruşturma açılan dosya sayısı 139 bin 800. Bir yıl içerisinde savcılıkta suç oluşmuş, dosya açılmış. Suçlar tek taraflı olmaz. İki kişiden olduğunu hesap edersek ve bunların ailelerini bu işin içerisine kattığımızda bu sayı neredeyse şehrin yarısına tekabül ediyor. Yani suçların işlendiği, bolca suçlunun yaratıldığı bir şehir haline gelmiş Gaziantep modeliyle yönetilen bu şehir. Yine Gaziantep modeliyle yönetilen bu şehirde 5 bin 200'ü çocuk, 5 bin 200 dosya çocukların işlediği suçlardan dolayı açılmış. Düşünebiliyor musunuz? Bir şehirde 5 bin 200 çocuk suça karışmış. AK Parti'nin bir yıl boyunca aile yılı dediği ve Büyükşehir Belediye Başkanının da sık sık vurguladığı ve kampanyalar düzenlediği Gaziantep'imizde bir yıl içerisinde 14 bin 500 boşanma davası açılmış. Aile yılı olan bir yıldan bahsediyoruz. İktidarın da kendince önemsediği bir yıldan bahsediyoruz. Bugün bunun bir anne baba ve dört çocuktan oluşacağını hesap ettiğimiz zaman bu şehirde ne kadar ailenin dağılmış veya dağılmak üzere olduğunu görebiliyoruz. İşte Gaziantep modeliyle yönetilen bir şehrin bir yılının sonu.

"Bunun neresinde başarı var?"

Bitmedi. Bu modelle yönetilen bu şehirde bir yıl içerisinde 234 bin 430 icra dosyası açılmış. İcra takibi başlatılmış. 234 bin 430 aile borcundan dolayı takibe düşmüş. Hakkında icra başlatılmış. İcra dosyalarında geçmişten gelen olanları da sayacak olursak 472 bin 943 tane hala davası takip eden icra dosyası var. Yaklaşık 2 milyon 600 bin nüfusu olan bir Büyükşehir'in 472 bin 943 kişisi dolaylı yollardan borçlu. Bu da gösteriyor ki bu şehrin işçisi, emeklisi, sanayicisi neredeyse üçte ikisi borçlu ve hakkında icra takip dosyaları başlatılmış. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak eğer sizin Gaziantep modeliniz buysa biz bunu kabul etmiyoruz. Bizim bir Şahinbey ilçemiz var. Nüfus olarak Türkiye'nin üçüncü büyük ilçesi. 2026 bütçesi 15 katrilyon olan bir ilçeden bahsediyorum. Türkiye'nin üçüncü büyük ilçesi olacaksın, ekonomide de en büyük ilçesi olacaksın. Ama sosyoekonomik gelişmişlikte 133'üncü olacaksın. Bunun da adına başarı diyeceksin. Bunun neresinde başarı var?

"Gaziantep modeli bize ne getirdi?"

Bu ülkede sosyoekonomik gelişmişlikte ilk onda bir tane AK Partili belediye yok. İlk 10'daki 10 belediye de  Cumhuriyet Halk Partili belediyeler.

Öyle yeni belediye falan da değil, belki de tarihi Şahinbey Belediyesi'nden daha eski olan belediyeler. Gaziantep, yeni açıklanan 2025 sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasında istihdamda 54'üncü sırada. Altı tane organize sanayi bölgesi olan sanayi kentinde biz Türkiye'de 54'üncü sıradayız. Yine Gaziantep eğitimde 81 vilayet içerisinde sıralaması 67, sağlıkta 59'uncu sırada. Yine yaşam kalitesi noktasında 29'uncu sırada. Ne kattınız kardeşim bu şehre? Ne getirdiniz? Ne kazandırdınız? Gaziantep modeli bize ne getirdi?

"CHP'nin 138 bin oyuyla gittin AK Parti'ye teslim oldun"

Tugay arazisini, imara açmak için meclise getirdiler ancak biz konuyu mahkemeye taşıdık ve mahkeme o bölgenin imara açılmasını reddetti.

Buradan bir çağrıda bulunuyorum, bizim oylarımızla seçilip daha sonra ya hapse tıkılacaksın ya bize katılacaksın çağrısına uyup giden Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, seçim dönemi bu Tugay arazileriyle ilgili çıktı 'ben seçilirsem gerekirse ben orada kepçenin, greyderin önüne yatarım gene de orayı imara açtırmam' dedi. Kayıtları var. Ben buradan Umut Yılmaz'a da çağrıda bulunuyorum. Eğer sözünün eriysen, eğer yiğitsen CHP'nin 138 bin oyuyla gittin AK Parti'ye teslim oldun. En azından bu konuda yiğit ol, mert ol, sözünün arkasında ol. O greyderin, o kepçenin önüne yat orayı imara açtırma. Ben senin yiğitliğini göreyim. Halk için, millet için, bu şehir için en azından bir yiğitlik yap.

İnanın, yapamaz diye söylemiyorum. Yapsın diye söylüyorum. Yaparsa bu milletin bu halkın faydasına olacak diye söylüyorum. İnşallah yapar."

Kaynak: ANKA

Son Dakika Yerel CHP Gaziantep İl Başkanı Açar: 'Yokluk ve Yoksulluk 23 Yıldır Ülkeyi Yöneten Ak Parti İktidarının Bir Eseridir' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement