CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, her kuruşun hesabını yaptıklarını belirterek, "Her şeyi de çok iyi biliyoruz. '17 milyon yoksulumuz var', '6 milyon 200 bin işsizimiz var' diyorum. 'Kılıçdaroğlu, doğruyu söylemiyor' diyemiyorlar. ya ne diyorlar? 'Efendim, onların durumu düzeltecek de kaynağı nereden bulacak?' diyorlar. Kaynağı bulacağım, ak saraya, kaçak saraya bağlanan bütün hortumları keseceğim" dedi.
Kılıçdaroğlu, Afyonkarahisar'daki Anıt Park'ta, partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, 7 Haziran'da sandığa giderek, huzurlu, barış içinde, işsizliğin, yoksulluğun olmadığı bir Türkiye'nin başlangıcını yapacaklarını söyledi.
Türkiye'yi 13 yıldır AK Parti'nin yönettiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"13 yılda Türkiye'nin geldiği nokta; 6 milyon 200 bin işsizimiz, 17 milyon yoksulumuz, aylık geliri 200 liranın altında 17 milyon insanımız var. 3 milyon 750 bin hanede oturuyorlar. 'Efendim, Kılıçdaroğlu bunları nasıl hesaplamış?' diyorlar. Ben hesap uzmanıyım. 27,5 yıl devlette bu işin hesabını yaptım. Her kuruşun hesabını yaptık. Her şeyi de çok iyi biliyoruz. '17 milyon yoksulumuz var', '6 milyon 200 bin işsizimiz var' diyorum. 'Kılıçdaroğlu, doğruyu söylemiyor' diyemiyorlar. ya ne diyorlar? 'Efendim, onların durumu düzeltecek de kaynağı nereden bulacak?' diyorlar. Kaynağı bulacağım, ak saraya, kaçak saraya bağlanan bütün hortumları keseceğim. Sözüm söz. Saraya gelince para var, 2,5 milyon Suriyeliye 5,5 milyar dolar para var, yandaşlara, ihalelere para var, köşeyi dönenlere para var; emekliye gelince, 'Parayı nereden bulacaksın?' Parayı bulacağım, hortumları keseceğim."
Kılıçdaroğlu, emeklilerin Türkiye'de en büyük kalkınmayı yaptığını dile getirerek, onlara refahtan pay vereceklerini söyledi.
"Emekliye verilecek paranın kaynağını nereden bulacak?" sorusunun da sorulduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, "Sen emekliye verilecek paranın kaynağı bulamıyorsan, iyi de o koltukta neden oturuyorsun? İn o koltuktan. O koltuktan ineceksin. Ben emekliye, işçiye, köylüye, hakkını vereceğim. Benim yandaş yok, vatandaş var" ifadesini kullandı.
"Siyaset halka hizmet etme aracıdır"
Kemal Kılıçdaroğlu, taşeron işçiliğin "çağdaş köle" sistemi olduğunu ifade ederek, bu düzeni kaldıracaklarını ve çalışanların tamamına ilgili kurumda kadro vereceklerini söyledi.
Siyaseti zenginleştirme aracı olarak görmediğine değinen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Siyaseti halka hizmet etme aracı olarak kabul ettim. Siyaset zenginleştirme aracı olarak kabul edilirse kaybeden Türkiye olur. Kaybeden insanımız, işsizimiz, çiftçimiz, emeklimiz, esnafımız olur. 'Taşeronu kaldıracağız' dedim. Bugün Ankara'dan bir tiyatro oynandı. Karayolu taşeron işçileri dava açtılar, 'Taşeron işçisi olmamamız gerekir' dediler. Mahkemede kazandılar. Hükümet itiraz etti. Yargıtaya gittiler. Yargıtay da kararı onayladı. 25 Ekim 2010 tarihinde oy birliğiyle karayollarında çalışan taşeron işçilerinin kadroya atanması kararı verildi. 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015... Bugün tiyatro var. Neymiş? Topluyorlar işçileri, 'Size kadro vereceğim...' Ne zamandan beri mahkeme kararını uygulamak lütuf olarak kabul edildi. İnsan biraz utanır. 'Size kadro vereceğiz ama yasaya göre kazandığınız haklardan vazgeçeceksiniz?' diyorlar. Hiçbir hakkınızdan vazgeçmeyin. 8 Haziran'da halktan yana bir iktidar gelecek, bütün haklarınızı size verecek."
Atama bekleyen öğretmenler
Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında, kendisinin başbakanlığında, öğretmenleri Türkiye'nin en değerli insanları kılacağını belirterek, atama bekleyen bütün öğretmenleri, öğrencileriyle buluşturacaklarını dile getirdi.
Seçmenlerin, 7 Haziran'da sandığa giderken ülkesini düşünmek zorunda olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Ülkemizin geleceğini düşünmek zorundayız. Bütün komşularımızla kavgalı haldeyiz. Her yerde kavga ediyorlar. Size, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün meşhur sözüyle seslenmek isterim; 'yurtta barış, dünyada barış'ı getireceğim. Afyon'un şeker fabrikası var, diğer yerlerde de var. 'Özelleştireceğiz' diyorlar. Şeker fabrikalarını asla özelleştirmeyeceğiz. Modern şeker fabrikaları haline getireceğiz onları. Kendi şekerimizi kendimiz üreteceğiz. Afyon, aynı zamanda bir tarım kenti. Çiftçi kan ağlıyor, biliyorum. Hollanda, Konya'dan küçük. Hollanda'nın yıllık tarım ihracatı 150 milyar dolar. Koskoca Türkiye'nin yıllık tarım ihracatı 12 milyar dolar. Son 13 yılda iki Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyor. Çiftçi ekemiyor, 'Ekersem zarar ediyorum' diyor. Dünyanın en pahalı mazotunu Türk çiftçisine satıyorlar. Mazotu çiftçi için 1,5 lira yapacağız. Zaten çiftçi kayıt sistemi var. Ben de biliyorum; petrol dışarıdan geliyor. Ben de biliyorum; ona döviz veriyoruz. Petrol geliyor, rafineride işleniyor. Rafineri çıkış fiyatı 1 lira 21 kuruş. Biz 1,5 liradan vereceğiz diyoruz. Zarar eden var mı? Yok. Onlar diyorlar ki 'Nasıl götüreceğiz malı, çiftçiden nasıl alacağız biz bu parayı?' Sen malı götüremeyeceksin kardeşim. Ben çiftçiye bu hakkı vereceğim. Çiftçinin mazotundan KDV'yi, ÖTV'yi sıfırlıyorum. Bu kadar basit. Yata kaça veriyorlar mazotu? 1,5 liradan veriyorlar. Gemilere de 1,5 liraya veriyorsun. Sıra köylüye, çiftçiye gelince mi 'Efendim olmaz, kaynağımız yok.' 1 lira 21 kuruşa mal olan mazotu, kalkıyorsun çiftçiye 4 liraya veriyorsun. İnsaf denen bir şey var."
(Sürecek)
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.