Diyarbakır'da Eğitim Şehitleri Anıldı - Son Dakika
Yerel

Diyarbakır'da Eğitim Şehitleri Anıldı

Diyarbakır'da, askeri servis aracının geçişi sırasında PKK'lı teröristin patlattığı bombada hayatını kaybeden 6'sı öğrenci 7 kişi gözyaşları içerisinde anıldı.

03.01.2012 15:28
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Diyarbakır'da, askeri servis aracının geçişi sırasında PKK'lı teröristin patlattığı bombada hayatını kaybeden 6'sı öğrenci 7 kişi gözyaşları içerisinde anıldı.

Diyarbakır'da 3 Ocak 2008 günü askeri servis aracının geçişi sırasında PKK'lı teröristin patlattığı bombada, hayatını kaybeden için düzenlenen "Eğitim Şehitleri Anma Günü" programı kapsamında, patlamanın meydana geldiği dershane önüne karanfil bırakıldı.

Daha sonra Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Merkezi'nde düzenlenen anma programında konuşan Vali Mustafa Toprak, kardeş kavgasının sona ermesi için herkesin gayret göstermesi gerektiğini söyledi.

Patlamanın herkesin yüreğinde büyük acı bıraktığını vurgulayan Toprak, şöyle konuştu:

"Dershane patlamasında hepimizin yüreğinde bir acı var. Anne ve babalar çok daha fazla hissediyor. Tüm toplum ağlıyor. Ama nasıl garip bir şeydir ki bu gençlerimizi, toplumun fertlerini öldürenlerin anne ve babaları da ağlıyor. Onların terörist olarak cenazeleri geldiğinde onların anne ve babaları da ağlıyor. Bu nasıl bir şey- O zaman herkesin aklını başına alması gerekiyor. Anne ve babalar başta olmak üzere sevgi ve şefkati çocuklarınıza hissettirelim, onları kaybetmeyelim. Zaman zaman operasyonlar olduğunda, oraya gidip 'operasyonlar olmasın' diyorlar. Bu güç ve sesi, operasyonlar olmadığı dönemlerde gençleri getirmek için neden gayret etmiyorlar- Bunun gereğini derhal yapmalıyız. Zarar gören, şahadete eren çocukların anne ve babaları olarak içimiz kan ağlıyorsa, terörizm faaliyetine girenlerin anne ve babaları da buna bir çare olmak için lütfen gidenleri buraya getirsinler. O yolun sonu olmadığını görsünler."

-Gençleri kullananlar "bülbül yuvalarında"

Vali Toprak, gençleri ve aileleri kullananların kendi "bülbül yuvalarında" güzellikleri yaşamaya, her türlü imkanı kullanmaya devam ettiklerini bildiren Toprak, Allah'ın da kanun da bunun hesabını soracağını, yanlışlık varsa bundan geri dönülmesi gerektiğine dikkat çekti.

"Neden öldürüyorsun, neden ölüyorsun- İçimizdeki sevgi, hoşgörü ve merhameti çocuklarımıza hissettirelim. Çocuklarımızın başka yerlere gitmesine engel olalım. Sonra da ağlamayalım. Çünkü anne ve babaların ağladığına şahit olduğumuzda birilerinin onların cenazeleri üzerinden politika yaptığını görüyoruz" diyen Toprak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Orada bir terörist eylemde öldürülen bir teröristin annesinin nasıl kandırıldığını ekranlar önünde şahit olduk. Cami ve morgun olduğu bir yere aile götürmek istiyor. Ama orada annesinin gözüne bakarak, yalan söylüyorlar. Başka bir yere götürerek o daha farklı bir kalabalıkları toplamak için istismar ediyorlar. Anne ve babalar çocuklarınıza sahip çıkın. Onların biran önce dönüp devletimizin sıcak yuvasına dönmesine hep birlikte gayret edin. Yoksa onların sonu da hazin olacak. Anne ve babaları ağlayacak. Masum insanları dershane önünde olduğu gibi öldürecekler. Bu sefer de tüm insanlık ağlayacak. Terör örgütünün insanlarımızın yaşamı ve güzelliğiyle, sevgisiyle alakası asla yok. İstismar ediyor. Bu, devletimizin iyi niyetli güzelliklerine ve ordunun iyileşmesine rağmen terör olaylarının artmasının başka bir açıklaması olamaz. Örgütü yönetenler, destek verenler de öyle. Burada masum çocuklarımızın suçu neydi- Her biri okumak istiyordu- Ne suçları vardı- Şehit olanlara baktığımızda bunun Türkü, Lazı, Kürdü, bir ayrım var mı- Devletimiz güzelliği ve şefkatiyle ailelerin de çocuklarıyla güzel diyaloğuyla inşallah bu belanın üstesinden geleceğiz. Bunun sesleri de aslında geliyor. Bu konudaki devletin gücünü, sevgisini, şefkatini vatandaşlara yansıtacağız. İnsanlarımızı yaşatacağız."

-Şehit edilen 2 polis memuru-

Eylül ayında vatandaşın huzurunu temin eden 2 polisin şehit edildiğini hatırlatan Vali Toprak, bu polislerin failleri yakalandığında da maalesef birilerinin ölen teröristlerin "öğrenci" olduklarını iddia ettiklerini söyledi.

Eldeki tüm bilgi ve delilleri açıklamalarına rağmen birilerinin açık ve net olarak kandırıldığını bildiren Toprak, onların aslında kendi kendilerini kandırdıklarını belirtti.

-Anne Eronat, gözyaşlarını tutamadı-

Patlamada hayatını kaybeden Eren Şahin'in annesi ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat ise zaman zaman gözleri dolarak, yaptığı konuşmada, hayatlarının akışını değiştiren, evlatlarını ellerinden alan terör saldırısının 4'ncü yılı olduğunu, zaman geçtikçe evlatlarını daha çok özlediklerini söyledi.

Annesinin gözyaşlarını görmediği bir günün olmadığını, bunun da kendisine ayrı bir acı verdiğini dile getiren Eronat, annesiyle birbirlerinin gözlerinin içine bakamadıklarını belirtti.

Eli kanlı örgütün başta uyuşturucu ticareti olmak üzere illegal yollardan elde ettiği yüksek kazancı kaybetmemek uğruna yavrularını hiç acımadan katlettiğini anlatan Eronat, Siirt'te 4 genç kıza 200'den fazla kurşun sıkıldığını vurgulayarak, yaralı 2 kızdan birinin bacağının kesildiğini, diğerinin ise belden aşağı felç olduğunu anlattı.

-"Eyleme gariban ailelerin çocuklarını gönderiyorlar"-

Bingöl'de çocuklarına bayram alışverişine çıkan Hatice annenin çocuklarının gözlerinin önünde parçalanarak öldüğünü bildiren Eronat, şöyle konuştu:

"Bir de enteresan bir olay var. Diyarbakır'da 2006 yılında bir bomba Koşuyolu'nda patladı. 7'si çocuk, 11 vatandaşımızı kaybettik. Şimdi enteresan olan bombayı patlatan terör örgütü, fakat terör örgütünü destekleyen bir siyasi parti gidip oraya 'yaşam anıtı' dikiyor. Güneydoğu'da bir deyim vardır, 'Kurtla beraber kuzuyu avlar, koyunla oturup ağlar'. Bunlarınki de aynı hesap. Hem öldürüyorlar hem de gidip yaşam anıtı dikiyorlar, bir de her sene anıyorlar. Hiçbir anne evladı dağa çıksın istemez. Dünyanın her yerinde 18 yaşın altındakiler çocuktur. O yaşlardaki çocukları hep anneleri uyandırır. Çocuklarının tırnağını dünyaya değiştirmezler. 12 yaşındaki çocuklar işte bakın,

'tim komutanı olacak' hayalleriyle dağa çıkarılıyorlar ve ziyan oluyorlar. 'Kendi rızasıyla çıktı' diyorlar.

Türkiye'de içimizi en çok acıtan karar, N.Ç'nin kendi rızasıyla birlikte olduğu söylendi. Buna bütün siyasiler ve partilerimiz karşı çıktı. Terör örgütünü destekleyen siyasi oluşum da karşı çıktı ve ben onları alkışladım. Peki 12-13-15 yaşında dağa çıkan çocuğun nasıl rızası olabilir- Ben bunu soruyorum. Nasıl annelerinin yanına göndermezsiniz, nasıl sömürürsünüz, kullanırsınız- Ben onlara hiç kızamıyorum. Çünkü onlar daha çocuk. 'Sivil itaatsizlik' diyorlar. Eylemlere gönderdikleri çocuklarımıza etek ve eşarp giydiriyorlar. 'Sivil itaatsizlik' diyorlar ama sivil hayatlarında makam araçlarından inmiyorlar. Eyleme gönderdikleri çocuklar gariban ailelerin çocukları, kendi çocukları da özel okullarda hatta yurt dışında okusunlar. Ben o eylemlere katılan çocukların hiçbirine kızamıyorum, nefret de etmiyorum. 12-13 yaşındaki çocuklardan nefret edemem. Oğlumun ve bütün çocukların sevgisi o kadar ağır ki nefretle ve kızgınlıkla bu yüreği ağırlaştıramam. Sait Fait Abasıyanık, 'her şey bir insanı sevmekle başlar' der. Allah'ın izniyle bütün huzursuzlukların üstesinden geleceğimize inanıyorum."

Milli Eğitim Müdürü Zülfi Toman da gözyaşlarına hakim olamadığı için geldiği kürsüde konuşmasını yapamadı. Patlamada hayatını kaybeden Rıdvan Süer'in babası Şemsettin Süer, dershane yöneticisi Eyüp Yüksel konuşmasının ardından, öğrenciler şiir okudu.

Patlamada hayatını kaybedenlerin hayatlarının anlatıldığı sinevizyon gösterisi sırasında salondakilerin büyük çoğunluğu gözyaşlarına hakim olamadı.

Program, hayatını kaybeden öğrencilerin fotoğrafının bulunduğu yere karanfil bırakılmasıyla sona erdi.

- DİYARBAKIR

Kaynak: AA

Son Dakika Yerel Diyarbakır'da Eğitim Şehitleri Anıldı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement