- Edebiyat dünyasına Simmüz'le hızlı giriş
Ne yazacağını bilmeden başladı ortaya Simmüz çıktı
Kahve telvesi kitap kapağı oldu, literatüre Simmüz adı eklendi
İlk kitabı Simmüz'le büyük bir çıkış yapan eğitimci yazar Murat Gökyıldız romanın nasıl ortaya çıktığını anlattı
MANİSA - Manisa'da ilklerin öğretmeni olarak tanınan Bilim Sanat Merkezi öğretmenlerinden Murat Gökyıldız ilk romanı Simmüz ile büyük bir çıkış yakaladı. Yıllar süren bir emeğin ürünü olan Simmüz hem ismiyle hem de kapak tasarımıyla dikkat çekti. Kitabın ismindeki gayesinin dünyaya bir kelime bırakmak olduğunu kaydeden yazar, okurların katkısıyla Simmüz'ün literatürdeki yerini alacağına inandığını söyledi.
Manisa Bilim ve Sanat Merkezinde öğretmenlik yapan Murat Gökyıldız, 2004 yılında köy okullarının bilgisayarlaşması kapsamında yürüttüğü proje ile yılın öğretmeni seçilmişti. Milli Eğitim Sisteminin çeşitli kademlerinde yöneticilik görevlerini başarıyla üstlenen Murat Gökyıldız ulusal ve uluslararası pek çok organizasyonda da Manisa'ya ve ülkemize pek çok başarı getirirken ekim ayında Karina Yayınevinden basılan 248 sayfalık Simmüz isimli ilk romanı ile de tüm dikkatleri üzerine çekti.
"Resmen çöpün içinden geri döndü"
Çocukluğundan beri yazmaya her zaman merakı olduğunu ve çeşitli kompozisyonlar, konuşma metinleri yazarak öğretmenlerinin de dikkatini çektiğini kaydeden Manisa Bilim Sanat Merkezinin öğretmenlerinden eğitimci yazar Murat Gökyıldız içindeki yazma hevesi ve ihtiyacı sonrası 2008 yılında yeni bir ajanda açtığını söyleyerek, "Yazdığım ilk cümle 'Yazmak istiyorum ama ne yazacağımı bilmeden başlıyorum' şeklinde doğdu. Yıllar içerisinde aklıma gelen kelimeler, cümleler, bazen paragraflar, bazen dizeler yavaş yavaş burada birikmeye başladı. Ajandamın yarıdan fazlası tamamlandığında hala bir kitap olabilecek şekilde değildi. Bir konu bulamıyordum. Eşyalarımı derleyip toplarken ne yazık ki o ajandam da atılacaklar arasına gitti. Sonra kıyamadım resmen çöpün içerisinden geri döndü. Son 3 yıllık düzlemde kafamdaki olay ağını, kurguyu oluşturduğumda Sabiha karakterini yani ana karakteri ve diğer karakterleri oluşturduğumda yazmaya çok hızlı bir şekilde başladım. Geceli gündüzlü Simmüz'le haşir neşir oldum. Bununla ilgili çok araştırmalar yaptım. Kafamda oluşturduğum farklı mekanlarla ilgili oralarda geziler yaptım, oralarda bulundum. Yalnız kaldığım süreçler oldu. 3 kez resmen kendimi kampa kapattım. Zaman geldi bir gecede bir cümle yazdım zaman geldi yarım saatte 30 sayfa yazdım. Sonunda hepsini bir roman halinde derleyip toparlayabildik" dedi.
Eserinde çok özel nüanslar olduğuna dikkat çeken Gökyıldız, "Her okuyan kendisine ait olan yerleri rahatlıkla bulabilecek. Bunların içerisinde bazen yanlış olduğunu düşündüğünüz yerler olacak ki ilerleyen sayfalarda bunların doğrulukları yeniden ortaya çıkacak. Kelime oyunları var, kelimelerle dans ettik. İşin içerisinde esrarengiz şifreler, esrarengiz olaylar var. Sabiha karakterine öncelikle bir geçmiş yükledik. Öyle bir geçmiş ki okuyucu gün içindeki davranışlarını yorumlarken onun geçmişteki izleri resmen bir psikolog edasıyla analiz edebilecek. Onun için çok özen gösterdik. Yan karakterlerin fiziki özelliklerine kadar onların arkadaş, ev çevreleri, yaşadıkları yerlere kadar önemli detayları verdik. Zaten yayınevlerinden bize ilk cevaplar eserin senaryo tadında olduğuydu. Sabiha karakterinin başından geçen aşkları, evliliklerindeki çok ilginç olaylar ve dramatik sahneler, evlatları ve evlatlarının başına gelen ayrı ayrı gelen dramatik sahneleri ele aldık. Okuyucunun ağlayacağı yerlerin çok olduğunu düşünüyorum. İlk sayfalarda aşk tonu yüksek daha sonralarda dram tonu yüksek olan bir eser" şeklinde konuştu.
Şuan romanın tüm yurttaki kitap satış noktalarından temin edilebileceğini kaydeden Gökyıldız, satışların kendisiyle beraber çıkan yazarlarla kıyasladığımızda oldukça önde olduğunu ve bunun kendileri için çok olumlu bir gösterge olduğunu söyledi.
Literatüre yeni bir kelime
Kitabın ismi ve kapak tasarımından da bahseden Gökyıldız şunları söyledi: "Kapağımız çok özel, dünyada eşsiz her harfin eşsiz olduğu gibi. Her şeyden önce kitabın ismini arama motorlarında çok araştıranlar oldu ama böyle bir şey yok. Simmüz'ü araştırdıklarında sadece bununla ilgili haberler çıkacak. Ama sözlükte böyle bir anlam yok. Gayem dünyaya bir kelime bırakmaktı. Eğer okuyucularım beğenirlerse dünyaya hep birlikte bir kelime bırakmış olacağız. Simmüz isminin gayesi buydu. Kapaktaki figürün ise çok özel bir hikayesi var. 2008 yılından beri yazmaya başladığım serüven son 3 yıllık düzlemde hızlı bir şekilde yazarken iki yaz önce her şey biranda bitti. Olay, bitti, konu bitti, karakterler son hamlelerini yaptı. Çok üzüldüm, çok moralim bozuldu o esnada çünkü romanımı tamamlayamıyordum. Kendime bir fincan kahve pişirdim. Hiç huyum ve adedim olmamasına rağmen kahveyi içtikten sonra ters kapattım. Gayem içinden çıkan desenlerden, figürlerden bir kelime yakalayabilmekti. Çünkü biliyorum o bir kelime bende bir paragrafa, bir paragraf bende bir sayfaya tekabül edecekti. Sonra fincanı açtığımda karşımda yıllardan beri yaşadığım ete ve kemiğe büründürdüğüm Sabiha fincanın ortasında tertemiz bir şekilde duruyordu. Adeta şok geçirdim hemen cep telefonumu alıp fotoğrafını çektim ve şunu çok iyi hatırlıyorum 'Oğlum Murat bu sana kapak olsun.' 4 tane grafiker arkadaşımla yaklaşık bir ayı aşkın bir zaman diliminde özel olarak çalıştık. Kapakta şöyle bir özellik var 100-150 sayfaya kadar okuduktan sonra gözünüzde artık 3 boyutlu olarak Sabiha'mı görmeye başlayacaksınız tüm parmak izlerine kadar."
Kitabı henüz çıkmadan TÜYAP kitap fuarında düzenlediği imza gününde büyük ilgi gören yazar, kısa süre zarfından birçok ilden imza günü etkinlikleri için davet aldığını belirterek Manisalı okurlarıyla 10 Şubat tarihinde Forum Magnesia'da düzenleyeceği imza günüyle buluşacağını söyledi.
Son Dakika › Yerel › Edebiyat Dünyasına Simmüz'le Hızlı Giriş - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?