Tes-İş Genel Başkanı Şahin Açıklaması

Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (TES-İŞ) Genel Başkanı Mustafa Şahin, alt işverenlik uygulamasının yerli yerine oturtulamaması ve doğru tespitinin yapılamaması halinde büyük sıkıntılar doğuracağını öne sürerek, "Sendika, bakanlık ve sosyal tarafların içinde olduğu kişi ve kurumlar, gerçekte 'asıl ve yardımcı iş nedir?' sorusunu değerlendirdikten sonra kadroya geçecek veya geçmeyecek kişilerin tespit edilmesi lazım" dedi.

Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, alt işverenlik uygulamasının bir an evvel çözüme kavuşması gerektiğini belirterek, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri ve işverenlerin hangi işin asıl ve yardımcı iş olduğu konusunda mutabakata varması gerektiğini söyledi.

Yüzeysel bakıldığında temizlik, güvenlik, yemek yapma veya taşıma gibi işlemlerin "yardımcı iş" olarak görüldüğünü ifade eden Şahin, "Oysa bazılarının düşüncesi içerisinde bir atölye ustasına 'asıl işçi', yardımcısına 'yardımcı işçi' deme gibi bir yanlışla karşı karşıyalar. Bu işin mutlaka çözümlenmesi lazım" diye konuştu.

Şahin, bunun, yerli yerine oturtulmaz ve doğru tespiti yapılmazsa daha büyük sıkıntıları beraberinde getireceğini savunarak, "Sendika, bakanlık ve sosyal tarafların içinde olduğu kişi ve kurumlar, gerçekte 'asıl ve yardımcı iş nedir?' sorusunu değerlendirdikten sonra kadroya geçecek veya geçmeyecek kişilerin tespit edilmesi lazım" değerlendirmesinde bulundu.

Şahin, bununla ilgili ayrıca sıkıntılar olduğunu savunarak, şunları kaydetti:

"İşte dendi ki 'bu taşeronlarda toplu sözleşme yapılabilir, onlara sözleşme hakkı getirdik.' Doğrudur ama şu anda bununla ilgili yetkili kılınan kamu işveren sendikaları her türlü zorluk çıkarıyor. Yapılan yasal düzenlemede ilk etapta 6 günlük süre içerisinde kamu işveren sendikasına yetki tevdi etmesi, daha sonra bu 6 günlük süre yetmeyince 10 güne çıkarıldı, 10 gün de yetmiyor. Şimdi işvereni bulamıyorsun, taşeron gitmiş, Diyarbakır'da bir iş almış, taşeronun memleketi Burdur. Taşeronu Burdur'da bulacaksın, diyeceksin ki 'kamu işveren sendikasına yetki ver.' Bu sefer işverenin nerede olduğunu bulmak, onunla bir araya gelmek ve bu yetki belgesini alıp kamu işveren sendikasına sundurmak anlamında bu 10 günlük süre yetmiyor. Bunun mutlaka yönetmelikle yeniden düzenlenmesi lazım ki onlarla sözleşme yapabilesin."

4C'ye geçme hakkı

Geçmişte elektrik dağıtımıyla ilgili uygulamada 4C'ye geçmenin, 6 aylık süreyle sınırlı olduğunu hatırlatan Şahin, bu 6 aylık süreyi 2 yıla çıkardıklarını ancak bunun pek yararını göremediklerini anlattı.

Şahin, çalışanın, özel sektöre devrolmayla ilgili sınırlı sürenin bir an önce geçeceğini, dolayısıyla 2 yılın sonunda işinden olduğu zaman böyle bir hakkı bir daha kullanamayacağını düşündüğü için "bir an önce 4C'ye gideyim" dediğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hem şirket sahibinin ihtiyacı olan o kişi oraya gitmiyor hem de devletin ihtiyacı olmayan o kişi devlete gidiyor. Bu işin süresiz olması lazım. Bu işin süresiz olması halinde ne zaman işveren, çeşitli gerekçelerle 'ben seninle çalışmak istemiyorum' dediği zaman bu kişinin 4C'ye gitme hakkının verilmesi gerektiğini Sayın Bakan Faruk Çelik'le paylaştım. 'Doğru söylüyorsunuz' dedi ve bununla ilgili bir çalışma istedi. Sunduk, zannediyorum bu çalışmayı Sayın Başbakana sundu. Bakanlar Kurulunun imzasından hemen sonra yakında Resmi Gazete'de çıkarsa ülke açısından çok güzel şeyler yapılmış olur. Yani işten atılan kişinin ne zaman atılırsa 4C'ye gitme hakkını kullanması, o ortada yokken 'işten atılacağım' korkusuyla devletin kapısına yığılması meselesini çözmüş olacağız."

Mustafa Şahin, bu insanların kendilerini yetiştirdiğini, devletin bu insanlara milyarlarca para harcadığını ifade ederek, "Şimdi sen bu insanı alıyorsun oradan, hiç yaptığı işle alakası olmayan işlere veriyorsun. Biz o işleri küçümsemiyoruz ama yetişmiş bir elemanı teknisyen ve tekniker insanların temizlik, evrak getirme ve götürme gibi işlerde istihdam edilmesi, bu insana yapılan yatırımı tamamen gözardı etmek demektir" diye konuştu.