Merkez üssü Kahramanmaraş merkezli olan ve depremden etkilenen illerden biri olan Adıyaman'da 56 saat sonra ağzında tütünle çıkarılan Soner Tuğtekin, oğluyla beraber kızı ve damadının yaşadığı Ağrı'ya gelerek enkaz altında yaşadıklarını anlattı. Eşini ve kızını enkaz altında kaybettiğini söyleyen Tuğtekin, zifiri karanlıkta etrafın gündüz gibi aydınlandığını ve bu sayede yaptığı hamlelerle oğluyla beraber hayatta kaldıklarını dile getirdi.
Enkazdan çıkarıldığı görüntülerle gündem olan Soner Tuğtekin, eşini ve kızını kaybettiği enkazın altında mucizeler yaşadığını ifade ederek, "Depreme evimde yakalandım. 19 yaşında kızım, 59 yaşında eşim, 26 yaşında oğlum ve ben vardım. Televizyon izlerken oğlum geldi ve 'Deprem oluyor' dedi. Ben herkesi yanıma topladım. Daha sonra sallantıyla beraber eşimin ve kızımın omzuna tavanın çöktüğünü gördüm. Oğluma dedim ki 'Burası ağlama yeri değil. Burada metanetli olacağız.' Kızım sol, eşim de sağ tarafımda. Eşimi yanıma çekmek istedim ama eli kanepenin arasına sıkıştığı için çekemedim. Her yer karardı. Aradan yarım saat geçtikten sonra ben her yeri gündüz gibi görmeye başladım. Kızıma bakıyorum başından gelen nur ışık içeriyi aydınlatıyor. Sağ tarafıma baktım eşimde aynı şekilde. Oğluma dedim ki 'Koltuğun arasında şişede su var onu bana ver.' Bana dedi ki 'Baba sen nasıl görüyorsun.' Kendi kendime dedim ki 'Oğlumun kafasına beton düştü de kör mü oldu nasıl göremiyor.' Daha sonra suyu yanıma aldım. Bir müddet bekledik ama sesimizi duyan, bizi kurtaran yoktu. En sonunda oğlumla helalleştik" dedi.
Sardığı tütünleri bulduğu çakmakla yakıp içtiğini ancak bir süre sonra çakmağın bitmesiyle beraber alternatif bir çözüm bulduğunu söyleyen Tuğtekin, avizeden çıkardığı kabloyu pillerle temas ettirip çıkan sıcaklıkla bir süre daha tütün içmeye devam ettiğini vurgulayarak, "Tütün torbam vardı onu sardım. Oğlum dedi ki, 'Baba sen nasıl sarıyorsun bunu.' Oğluma gördüğümü söyledim. Ben sardım içtim ama oksijen bitince çakmak yanmamaya başladı. Ben de kumandayı alıp kırdım. Kumandanın içindeki pili çıkardım. Avizede bir kablo vardı onu istedim oğlumdan ama oğlum görmüyordu. Ben aldım pillerle temas ettirip ısı çıkardım ve tütünü öyle yaktım" ifadelerine yer verdi.
Kullandığı tansiyon ilaçlarının ve suyun mucize bir şekilde kendisine geldiğini söyleyen Soner Tuğtekin, "Enkaz altında suyum vardı, tansiyon haplarım yanıma gelmişti, nasıl geldi bilmiyorum. Bir kapak suyla haplarımı içip bir kapak suyu oğluma veriyordum. 2 gün öyle idare ettik. Salon tarafından giriş yaptılar. Oğlumun ismini seslendiler, 'Seni alacağız' dediler. Ben ayağımla tavana vurdum. Bu Allah'ın bir mucizesi. Bina çökerken hapların benim yanıma gelmesi, ilaçlarımın yanıma gelmesi bunların hepsi bir mucize. Eşim ve kızım çıkana kadar kaldırımda yattım. Onları hiç bırakmadım. Ben eşimle 35 yıllık bir hayat yaşadım. Kendine söz vermiştim, 'Ben seninle ölüme gelirim' demiştim. Ölüme gittim. Onların cennette olduklarını biliyorum. Nur ışıklarını gördüm" şeklinde konuştu.
Sahip olduğu tek şeyin bir evi olduğunu ama onun da meydana gelen depremde yerle bir olduğunu söyleyen Soner Tuğtekin, kızını okutmak için çektiği kredi borcunun ödenmesi için hayırsever ve yetkililere çağrıda bulunarak, "Benim kredi borcum var. Çocuğumun okulu için harcadım. Yetkililerden yardım bekliyorum. Kredi borcumun silinmesini istiyorum. Benim tek varlığım oğlum kaldı, onu güzel bir işe yerleştirmelerini istiyorum. Biz bu vatanın bu bayrağın çocuklarıyız. Vatanımızı terk etmeyiz hiçbir zaman. Benim sadece bir evim vardı, o da yerle bir oldu. Ben eşimle kızımı kaybettim. Dünyam bitti. Ben sadece bu borçların silinmesini istiyorum yetkililerden" dedi.
Son Dakika › Yerel › Enkazdan 56 saat sonra ağzında tütünle çıkarılan yaşlı adam, yaşadığı mucizeleri anlattı: Nur ışıkları içeriyi aydınlattı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (6)