Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı'nda konuştu: (2) - Son Dakika
Güncel

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı'nda konuştu: (2)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'de terörden temizlenerek emniyetli hale getirilen bölgelere şimdiye kadar Türkiye'den yaklaşık 550 bin sığınmacının geri döndüğünü belirterek, "Rusya, Suriye ve Türkiye olarak bir süredir yürüttüğümüz diplomatik temaslar meyvesini verdikçe bu sayılar...

11.01.2023 15:36  Güncelleme: 19:12

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'de terörden temizlenerek emniyetli hale getirilen bölgelere şimdiye kadar Türkiye'den yaklaşık 550 bin sığınmacının geri döndüğünü belirterek, " Rusya, Suriye ve Türkiye olarak bir süredir yürüttüğümüz diplomatik temaslar meyvesini verdikçe bu sayılar daha da artacaktır." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı'nda yaptığı konuşmada, Suriye'nin kuzeyindeki güvenlik ortamı iyileştikçe Türkiye'deki Suriyelilerin gönüllü olarak evlerine geri dönüşünün hızlandığını söyledi.

Oradaki mültecileri çadırlardan kurtarmak için briket evler yaptıklarını dile getiren Erdoğan, "Niye bunlar insan değil mi? İnsanca yaşamalarını sağlayalım istedik. Bu çadırlardan bu insanları kurtaralım istedik. Briket evlere onları yerleştirerek oraya geri dönüşlerini sağlayarak insani bir yaşam şeklini onlara hazırlayalım istedik. Terörden temizleyerek emniyetli hale getirdiğimiz bölgelere şimdiye kadar ülkemizden yaklaşık 550 bin sığınmacı geri dönmüştür. Rusya, Suriye ve Türkiye olarak, bir süredir yürüttüğümüz diplomatik temaslar meyvesini verdikçe bu sayılar daha da artacaktır." diye konuştu.

Erdoğan, Suriye'de huzur, istikrar ve barış ortamı tesis edilene kadar kardeşlik, komşuluk ve insanlık görevini yerine getirmeyi sürdüreceklerini vurguladı.

"Göçmenlere bu zulmü reva görenler hakkında maalesef hiçbir adım atılmıyor"

Türkiye'nin, Ege Denizi'ndeki operasyonları sayesinde sadece geçen yıl ölümün eşiğinden kurtarılan göçmen sayısının 20 bini bulduğuna işaret eden Erdoğan, "Buna mukabil sığınmacıları denizde, Ege'de ölüme terk eden hatta botlarını batırarak kasten öldüren, döverek, soyarak, onurlarını kırarak sınırları dışına zorla iten ülkeler ise maalesef baş tacı yapılıyor. Onca görüntüye, şahide, habere, şikayete rağmen göçmenlere bu zulmü reva görenler hakkında maalesef hiçbir adım atılmıyor. Biz tüm bu riyakarlıklara rağmen insan haklarını sözde değil elimizi taşın altına koyarak savunmaya devam ediyoruz, devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, diğer alanlarda da aynı ilkeli tutumla çalışmalarını yürüttüklerini, bu yaklaşımın en somut neticelerini Rusya- Ukrayna savaşı sırasında gösterdiklerini, Karadeniz üzerinden tahıl koridorunu ve esir takası anlaşmasını hayata geçirerek, milyarlarca insanın hayatını olumsuz etkileyen gıda ve enerji krizinin çözümüne katkı sağladıklarını dile getirdi.

"Biz zaten buna varız"

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "Bilabedel tahılı gönderelim ama bunu durumu iyi olan Avrupa ülkelerine değil fakir, az gelişmiş Afrika ülkelerine ulaştırın" teklifinde bulunduğunu, kendilerinin de bunu kabul ettiğini, tahılı una çevirerek Afrika ülkelerine bilabedel ulaştıracaklarını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi Şeref Bey bir teklifte bulundu o da malum özellikle yaralılar için de bir koridorun açılması, biz zaten buna varız. Biz sadece Rusya-Ukrayna değil aynı şekilde Suriye'den, aynı şekilde Azerbaycan'dan, Libya'dan yaralıları getirip hastanelerimizde tedavilerini yaptırıp geri gönderiyoruz. Bunlar bizim insani ve vicdani görevimizdir. Bundan sonraki süreçte de bunları yapmaya devam edeceğiz."

Erdoğan, Balkanlar'da tırmanan gerilimi düşürerek, bölgenin yeni bir kan ve ateş sarmalına dönmesinin önüne geçtiklerini, Kafkaslar'da yıllardır devam eden krizin yol açtığı istikrarsızlığı dengeli ve hakkaniyetli politikayla önemli ölçüde hal yoluna koyduklarını söyledi.

"Bizim dinimizde böyle bir şey yok"

Türkiye'de de 20 yıldır gerçekleştirdikleri sessiz devrimlerle her kesimden vatandaşın temel insan haklarıyla ilgili taleplerini yerine getirdiklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Son olarak kadınlarımızın başörtüsü ve aile kurumuyla ilgili bir Anayasa değişikliği teklifini Meclisimize sunduk. Ancak burada bir konunun üzerinde de durmak istiyorum. O da şu; Afganistan'da son dönemdeki özellikle başörtülü kızların üniversitelerde, okullarda okutulmasını engelleme anlayışını biz gayriinsani buluyoruz, gayri İslami buluyoruz. Bir defa bizim dinimizde böyle bir şey yok. Bu kızlar buralarda eğitim öğretimini almalıdır. Onlara mani bir şeyi kimse bize İslam'la tanımlamasın, anlatmasın. İslam böyle bir şeyi kabul etmiyor, tam aksine 'Beşikten mezara kadar ilmi tahsil ediniz' diyen bir dinin mensuplarıyız. Böyle bir şeyi yapamazsınız. Gerek Dışişleri Bakanlığımız gerek bizler bu işin takipçisiyiz, takipçisi olacağız.

Hak ve özgürlükleri daha da genişletme irademizin sembolü olan bu düzenlemeyle özellikle acı hatıralarımızın olduğu kılık kıyafet meselesini kesin ve kalıcı bir çözüme kavuşturmayı hedefliyoruz. Türk demokrasisinin olgunluk seviyesini de gösterecek bu önemli teklif konusunda Meclisimizin gerekli adımı atacağına yürekten inanıyorum. Şayet Meclisimiz üzerine düşeni yerine getirmezse elbette son sözü milli irade söyleyecek, son kararı milletimizin bizatihi kendisi verecektir. Hangi siyasi partiden olursa olsun hiçbir milletvekilimizin sorumluluktan kaçarak böyle ağır bir vebalin altına girmeyeceğini düşünüyorum. Türkiye Yüzyılı'na demokrasi ve kalkınma eksiklerimizi tamamlamış, çok daha büyük hedeflere yönelmiş olarak güçlü bir başlangıç yapmakta kararlıyız."

Ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlenirken "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" düsturunu ilke edindiklerine, hazırladıkları her programı, hayata geçirdikleri her düzenleme ve projeyi bu ilke rehberliğinde planladıklarına, uyguladıklarına ve neticelendirdiklerine dikkati çeken Erdoğan, böylece ülkedeki tüm vatandaşlara eşit davranan, farklılıkları zenginlik olarak gören, kuşatıcı, özgürlükçü bir devlet anlayışını hakim kıldıklarını söyledi.

Erdoğan, "Ülkemiz de milletimiz de temel hak ve hürriyetlerin önümüzdeki sembol kavramı demokrasiyi Türkiye'ye çok görenlere cevabını, 15 Temmuz'da canını ortaya koyarak, istiklaline ve istikbaline sahip çıkarak vermiştir." dedi.

"Kamu Denetçiliği Kurumumuz, yargının yükünü de hafifletiyor"

Dünyada, yönetim sistemini halkın iradesi ve demokratik yöntemlerle değiştirebilen ender ülkelerden biri olduklarına işaret eden Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçmek suretiyle hem 200 yıllık yönetim tartışmalarına nokta koyduk hem de vesayet heveslilerine adeta davetiye çıkaran yürütmedeki çift başlılığa son verdik." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, milli iradenin temsilcisi Meclis'i güçlendirmek için oluşturdukları yapılardan birinin de Kamu Denetçiliği Kurumu olduğunu söyleyerek, "İdarenin hizmet kalitesini yükseltmeye ve insan haklarının geliştirilmesini sağlamaya yönelik bu kurumumuz, 10 yıldır devlet ile vatandaşının kucaklaşmasının sembolü olarak görevini başarıyla ifa ediyor. Haksızlığa uğradığını düşünen insanlarımızın, ilgili kurumla dostane bir çözüm yolu bulmasını sağlayan Kamu Denetçiliği Kurumumuz, yargının yükünü de hafifletiyor." diye konuştu.

"Kamu Denetçiliğimizden gelen kararlara uyma oranı yüzde 80'e yaklaştı"

Uyuşmazlıkları sulh yoluyla çözüme kavuşturarak devlet ile vatandaşı arasındaki güven ilişkisini tahkim eden Kamu Denetçiliği Kurumu'nun, Meclis adına bir hak arama kapısı olarak vazifesini yerine getirdiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Kuruluşundan bugüne 207 binin üzerinde başvuru alan ve bunların 75 bini için tavsiye, 16 bine yakını için dostane çözüm kararı veren kurumumuz, telefonla, mektupla veya bizzat başvuruyla gelen yaklaşık 1 milyon kişiye de hizmet sunmuştur. Ayrıca hazırladığı raporlar, yaptığı çalıştaylar, toplantılar ve diğer faaliyetlerle kurumumuz ilkokuldan üniversiteye tüm gençlerimize, muhtarlıklarımızdan belediyelerimize tüm kurumlarımıza ulaşıyor.

Türkiye Yüzyılı için hayal ettiğimiz insan haklarına saygılı, adaleti ve hakkaniyet duygusunu güçlendirici, erdemli devlet işleyişi hedefimize ulaşmamızda da kurumumuza önemli görevler düşüyor. Özellikle devlet sistemimizdeki kurumlarımızın, Kamu Denetçiliğimizden gelen kararlara uyma oranı yüzde 80'e yaklaşmıştır. Bu vesileyle tüm kurumlarımızdan, Kamu Denetçiliğimizin kararları konusunda daha fazla hassasiyet beklediğimizi belirtmek istiyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kamu Denetçiliği Kurumu'nun, dünyadaki diğer ombudsmanlıklar ve insan hakları temsilcilikleriyle kurduğu yakın ilişkiyi takdirle takip ettiklerini dile getirerek, "İslam İşbirliği Teşkilatı ve Türk Devletleri Teşkilatı bünyesindeki oluşumlara da ayrıca önem veriyoruz. Hiç şüphesiz 21. yüzyılda insan hakları sorunlarının tartışılacağı bu konferans da gerek katılımcıları gerek tartışma başlıkları itibarıyla kurumumuzun gelecekteki çalışmalarına ışık tutacaktır. Konferans çerçevesinde ortaya koyacağınız kıymetli fikirlerin, kurumumuz yanında biz siyasetçilere de yeni ufuklar kazandıracağına inanıyorum." dedi.

Notlar

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç ve AB Türkiye Delegasyon Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut'un da birer konuşma yaptığı programa, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca ile ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov'un aralarında bulunduğu bazı büyükelçiler katıldı.

Başdenetçi Malkoç, günün anlam ve önemine binaen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediye takdim etti.

Daha sonra aile fotoğrafı çektirildi. Aile fotoğrafı öncesinde Ukrayna Ombudsmanı Dmytro Lubinets ve Rusya Ombudsmanı Tatiana Moskalkova, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ayrıca fotoğraf çektirdi.

(Bitti)

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı\'nda konuştu: (2)
Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı'nda konuştu: (2) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement