Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı - Son Dakika
Güncel

Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, 1982 Anayasası'nın kültür ve tabiat varlıklarıyla çevre, orman ve kıyıların korunması konusundaki hükümlerinin, bugünkü hükümetin anlayışının çok daha ilerisinde olduğunu iddia etti.

13.03.2013 13:41

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, 1982 Anayasası'nın kültür ve tabiat varlıklarıyla çevre, orman ve kıyıların korunması konusundaki hükümlerinin, bugünkü hükümetin anlayışının çok daha ilerisinde olduğunu iddia etti.

Türkiye genelinde faaliyet gösteren 113 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Tabiat Kanunu İzleme Girişimi tarafından Tabiat Kanunu Müzakere Masası etkinliği düzenlendi.

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin gündeminde yer alan konuya ilişkin düzenlenen toplantıya hükümeti temsilen kimsenin katılmamasını, önemli bir eksiklik olarak niteledi.

İnsanların ekolojik sisteme verdiği zararın gün geçtikçe arttığını vurgulayan Hamzaçebi, bu durumun tüm canlıların varlıklarını koruma ve sürdürmeleri açısından tehlike oluşturduğunu savundu.

Hamzaçebi, bu tehlikenin ortaya çıkışı ve giderek artmasının, dünya gündemine sürdürülebilir kalkınma denilen kavramı getirdiğini ifade ederek, artık çevrenin tüm kalkınma kararlarının verilmesinde ve uygulanmasında bir faktör olarak dikkate alındığını anlattı.

Dünyanın konuyla ilgili uzun yıllar önce harekete geçtiğini aktaran Akif Hamzaçebi, şöyle devam etti:

"Gelişmiş ülkeler tarafından konuya ilişkin önemli adımlar atıldı ve atılmaya devam ediyor. Türkiye'nin de bu adımlara paralel çevre ve doğa konusunda daha koruyucu bir yaklaşıma sahip olması beklenirken, gelişmeler tam tersi yönde oldu. Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemindeki tasarının hükümleri, bize bunu göstermektedir. Türkiye bir yandan Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda katılımcı bir anlayışla uzlaşmacı bir anlayışla anayasa yapmaya çalışırken, öte yandan o anayasanın çevre hükümlerinden çok daha geriye giden bir kanunu yasalaştırmak üzeredir. 1982 Anayasası'nı herkes eleştiriyor, hepimiz eleştiriyoruz. Darbe anayasası, darbe dönemi anayasası... Ama o darbe anayasasının kültür ve tabiat varlıklarıyla çevre, orman, ve kıyıların korunması konusundaki hükümleri bugünkü hükümetin anlayışının çok daha ilerisindedir."

Hamzaçebi, tasarıyla bugüne kadar koruma altına alınmış bütün alanların, kalkınma ve sanayi için feda edildiğine dikkati çekerek, buna izin vermeyecekleri, tasarının yasalaşması durumunda konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacaklarını bildirdi.

-"Doğa ekonomik kaynak değil"-

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, günümüz dünyasında artık birtakım tanımların değiştiğini belirterek, büyüme ve kalkınmanın da buna dahil olduğunu söyledi.

Büyümenin artık ekonomi, alt ve üstyapıdaki görkemle değil, çevre duyarlılığıyla ifade edildiğini dile getiren Şandır, sürdürülebilir politikalar, çevre duyarlılığı, insan hakları ve hukukun üstünlüğü büyümenin yeni kriterleri arasında bulunduğunu anlattı.

Şandır, doğayı ekonomik kaynak değil, kendilerine emanet edilen ve gelecek nesillere geliştirilerek aktarılması gereken bir değer olarak gördüklerini ifade etti.

Mehmet Şandır, şöyle konuştu:

"(Kalkındık) deniliyor ama Türkiye henüz bir çevre kanunu olmayan, olanı da ortadan kaldırmış bir ülke. Türkiye bizim ülkemiz, kötüleyerek bir yere varamayız ama bu anlamda söyleyecek söz yok. Bugün bu yurdu tahrip ediyoruz. 'Madencilik yapmayalım mı' diye önümüze çıkıyorlar. Madencilik yapacağız diye doğayı perişan ediyorlar. Mersin milletvekiliyim, utanç duyuyorum. Mersin'in o güzelim sahilinden aracınızla giderseniz, dağlar delik deşik edilmiş, yeşilin ortasında bir çirkinlik abidesi olarak mermer ocaklarını görürsünüz. Güzelim koylar, nükleer santral yapacağız diye insanlara kapatıldı. Yetmiyor şimdi aynı güzellik içinde termik santral yapmaya çalışıyorlar."

Kültür haline getirmedikçe, bireysel olarak içselleştirmedikçe hukukla doğanın korunamayacağını vurgulayan Şandır, doğa bilincinin çocuklara okul öncesi eğitimden başlayarak aşılanması gerektiğini kaydetti.

Yazar Galip Erdem'in "Mesele delisi varsa meseledir. Yoksa vaka-ı adiyedir" sözünü anımsatan Şandır, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden konunun takipçi olmaya devam etmeleri istedi.

Tabiat Kanunu İzleme Girişimi Sözcüsü Hüsrev Özkara da tasarının yeniden komisyona çekilmesine ilişkin taleplerini TBMM Başkanı ve Başbakan'a ileteceklerini belirterek, Ankara'da konuyla ilgili sokak eylemi gerçekleştirmeyi de planladıklarını kaydetti.

Muhabir: Duygu Can

Yayıncı: Tolga Özgenç - ANKARA

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement