AK Parti'nin Batman Mitingi

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Pensilvanya, Gezi olaylarının arkasında duruyor. Buraya fitne mesajları gönderiyor. Bazı kendini bilmez işverenler de sokakları ateşe verme çağrısı yapıyor. Malum medya, densizce, hayasızca, edepsizce günlerdir sokaklarda çatışma çağrısı yapıyor. İnanın bunların gözyaşı sahte. Bunlar çocukların ölümüne ağlayamayacak kadar taş kalpliler. Bunların çocuklara gerçekten merhameti olsaydı, o merhameti biz Mısır'daki, Filistin'deki, Suriye'deki çocuklar için de görürdük. Bunların çocuklara gerçekten acımaları, merhametleri olsaydı biz bunu çözüm sürecinde görürdük ama göremedik" dedi.

Erdoğan, partisinin Batman Valiliği önünde düzenlediği mitingde halka hitap etti.

Başbakan Erdoğan, konuşmasında, "Ey başörtüsü düşmanları, ne oldu uzaya uydu gönderdiniz de bizim kızlarımızın başörtüsüne mi takıldı? Ne oldu? Ne yaptınız bugüne kadar? Bu ülkede hangi eseri ürettiniz?" diye sordu.

Parlamento'da başörtü takmanın yasak olduğunu anımsatan Erdoğan, "Burası parlamento, parlamento. Halkın temsilcilerinin oluşturduğu bir yer. Başı açık olan girebilir, başörtülü olan giremez. Olur mu öyle şey. Millet ya millet. Milletin temsilcisi. Şimdi artık başörtülü de var mı Meclis'te. Hamdolsun" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, 4 hanım kardeşinin şu anda Parlamento'da başörtülü olarak görev yaptığını dile getirerek, ne güzel günler olduğunu ve bunu da gördüklerini söyledi.

-"Bunların hepsi birbirinin aynı, CHP'si MHP'si"

Bu durumun, "normalleşen Türkiye" anlamına geldiğini vurgulayan Erdoğan, "Birlik beraberlik içinde olan Türkiye bu. İşte arzumuz buydu. Hamdolsun, bugünleri gördük. Yeterli değil, daha iyi olacak. Peki BDP ne yaptı? Ne yaptı Allah aşkına soruyorum? Normalleşme adına ne yaptı? Bunların hepsi birbirinin aynı. CHP'si MHP'si. Birisi Türk ırkçılığı yapıyor, siyasi Türkçülük. Öbürü de siyasi Kürtçülük yapıyor. Hiç birbirinden farkı yok. Biz Kürt kardeşlerini de bağrına basan Türk kardeşlerini de bağrına basan, 36 etnik unsuru bağrına basan bir partiyiz. Onun için ne dedik? 'Tek millet' dedik. İki, 'tek bayrak' dedik" şeklinde konuştu.

-Kılıçdaroğlu'na bayrak eleştirisi

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçtiğimiz günlerde bayrak noktasında AK Parti'yi eleştirdiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"AK Parti diyor bayrağımızın kadri kıymetini bilmiyor. Sen Hakkari'ye gittin, CHP bayrağı dışında bir tane Türk bayrağı dalgalandıramadın. Buyrun, işte Batman burada. Türk bayrağı, parti bayrağı hepsi iç içe. Mesele bu. Ben daha ilkokulda büyük kızım okurken şiir yarışması vardı. Bu şiir yarışmasında kızım geldi akşam bana dedi ki 'Baba şiir okuma yarışması var'. Ben de şiir okumayı severim, kızım onu biliyor. Ben hangi şiiri okuyayım? Ben de kızıma dedim ki kızım Arif Nihat Asya'nın 'Bayrak' şiiri var, sen dedim Bayrak şiirini oku. Kızıma verdim, hazırladı, hazırladık. Neyse girdi, birinci oldu."

-Bayrak şiirini okudu

Arif Nihat Asya'nın Bayrak şiirinden bir kıta okuyan Erdoğan, "Kılıçdaroğlu herhalde bunu şimdi dinlemiştir. Ama şimdi Kılıçdaroğlu bunu bir yerde okursa şaşmayın. Çünkü ben Rabia işaretini yaptım, baktım o da Rabia işaretini yapıyor" dedi.

Erdoğan, ikinci olarak "tek bayrak" dediklerini hatırlatarak, şehitlerin kanının rengini, bağımsızlığın ifadesinin hilal, sembolün de yıldız olduğunu bildirdi.

Üçüncü olarak "tek vatan" dediklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. İzmir'de ne varsa Batman'da da o olacak. Sinop'ta ne varsa Hatay'da da o olacak. 780 bin kilometrekarede aynı şeyler olacak. Modern Türkiye böyle kurulur. İşte bunu biz yapıyoruz. BDP falan bunu yapamaz. BDP burada belediyesinde çalışanın maaşını ödeyemez. Merkezi yönetimle yerel yönetimi el ele verdireceğiz. Bak bu kardeşiniz belediye başkanlığından geliyor. İstanbul gibi bir şehrin belediye başkanlığını yaptım. CHP'den aldım ve CHP'den aldığım zaman borç içindeydi. Rezaletti İstanbul. Çöp dağları vardı, hava kirliliği vardı, susuzluk vardı. Herşeyi biz giderdik İstanbul'da. O gün bugündür hamdolsun hala bir sıkıntı yok. Şimdi 'tek devlet' diyoruz, Rabia. Devlet içinde devlet asla, paralel yapı, paralel devlet böyle bir şey olamaz. Bakınız, şunu bileceğiz. Bir defa dershanelere giden yavrularımız varsa çekin alın. Var mı gidenler? Çekin alın. Okullarında okuyanlar varsa çekin alın. Devletin okulları bize yeter. Hafta sonlarında takviye kursları milli eğitim başlatacak ve ücretlerini biz ödeyeceğiz."

-?"Artık yavrularımızın sömürülmesini istemiyoruz"

Erdoğan, ücretsiz olarak hafta sonlarında takviye kursları vereceklerine dikkati çekerek, anne babaların isteğiyle, öğrencilerin talebiyle buna başlayacaklarını anlattı.

"Artık yavrularımızın sömürülmesini istemiyoruz" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunlar geceleri bir de evlerde yurtlarda beddua seansları yapıyorlar biliyorsunuz. Başbakana beddualar, bakanlarıma beddualar. ya sizin beddualarınız tutmaz. Bana buradaki ablaların duaları yeter, buradaki abilerin duaları yeter. Ne mağdurlar ne mazlumlar var. Suriye'den, Mısır'dan, Filistin'den, Myammar'dan bize dualar geliyor, onlar bize yeter. Çok enteresan şeyler oluyor. Pensilvanya'daki zatın bir tek Mısırlı çocuk için bir cümle kurduğunu duydunuz mu? Suriyeli çocuklar için bir cümle kurduğunu duydunuz mu? Bir tek Filistinli çocuk için gözyaşı döktüğünü duydunuz mu? Mavi Marmara şehitleri için ağzını açtığını duydunuz mu? Ama mesele istismar olunca, mesele sokakları hareketlendirme olunca Pensilvanya, Gezi olaylarının arkasında duruyor. Buraya fitne mesajları gönderiyor. Bazı kendini bilmez işverenler de sokakları ateşe verme çağrısı yapıyor. Malum medya, densizce, hayasızca, edepsizce günlerdir sokaklarda çatışma çağrısı yapıyor. İnanın bunların gözyaşı sahte. Bunlar çocukların ölümüne ağlayamayacak kadar taş kalpliler. Eğer bunların çocuklara gerçekten merhameti olsaydı, o merhameti biz Mısır'daki, Filistin'deki, Suriye'deki çocuklar için de görürdük. Eğer bunların çocuklara gerçekten acımaları, merhametleri olsaydı biz bunu çözüm sürecinde görürdük ama göremedik."

-"CHP, MHP, BDP, bunların hepsi fitne başıdır"

İnandıkları doğru yolda yürümeye devam edeceklerini belirten Erdoğan, "Bakın bunlar sokaklarda çatışmaları körükleyerek Tunceli'de bir polisimizin, İstanbul'da da Burak yavrumuzun şehadetine neden oldular. Rabbimden şehit polisimiz ve Burak evladımız için rahmet niyaz ediyorum. Mekanları inşallah cennet olsun diyorum" diye konuştu.

Yargı ve emniyet olarak konuyla ilgili gereği neyse hepsinin yapılacağını vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şimdi çıkmışlar birçok şeyler söylüyorlar. Biz bütün adımlarımızı güvenlik içerisinde atacağız. Hiç endişeniz olmasın. Benim sizlerden istediğim şudur. CHP, MHP, BDP, bunların hepsi fitne başıdır. Pensilvanya bunların yanındadır. Bunlar bütün bu olaylardan rant sağlamaya çalışıyorlar. Bütün cam, çerçeve esnafın herşeyini indiriyorlar. Biliyorsunuz buralarda kepenk kapatma nedir ya? Niye sen bu esnafın kepenklerini kapatıyorsun? Bu BDP'nin zihniyetine yok mu? Niye kapattırıyorsunuz? Bu esnafın ticaretini niye engelliyorsunuz? Çünkü bunlarda özgürlük anlayışı bu. Ne yapacaksın bırak hayat normal devam etsin, sende yapacağını orada yap. 30 yıl bu bölgede akan kandan beslendiler. 30 yıl aziz şehitlerimizin, Kürt ve Türk gençlerin kanıyla beslendiler. Şimdi biz bunu durdurmak için bu acıları dindirmek için çalışıyoruz. Başka oyunların, başka tuzakların, başka tahriklerin peşindeler. İnşallah milletimiz bunlara geçit vermeyecek. Milletimiz bu huzuru bozanlara, gençleri tahrik edenlere izin vermeyecek. İşte 30 Mart'ta bunlara çok ağır bir ders vermenizi sizlerden bekliyoruz."

Erdoğan, İsmet İnönü'nün "Namuslular namussuzlar kadar cesur olmadıkça bu ülkede başarıyı yakalayamazsınız" sözünü anımsatarak, "Şimdi ben sizden bunu istiyorum. Sizin dürüstlüğünüz, sizin namuslu sandığa gidişiniz, çünkü 'sandık namusumdur' diyor benim vatandaşım" ifadelerini kullandı.

- Ankara