Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı ile BM Gıda ve Tarım Teşkilatı'nın ortak "2013-2022 Tarımsal Görünüm Raporu" Beijing'de açıklandı Orhan Aysezen - Türkiye, Cumhuriyet'in 100'üncü yılına OECD büyüme şampiyonu olarak girecek. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı (FAO), Türkiye'nin gelecek on yıl boyunca OECD'ye üye ülkeler arasında en güçlü büyüme oranına sahip ülke olacağını bildirdi.
OECD-FAO'nun 2013-2022 Tarımsal Görünüm Raporu Beijing'de açıklandı. Raporda genel ekonomiye ilişkin büyüme beklentilerine de yer verildi. OECD bölgesi kısa vadeli büyüme beklentilerinin görece zayıflığına dikkat çekilen raporda, teşkilata üye ülkelerin bu yıl geçen yılın çok az üzerinde yüzde 1.38 büyüyeceği tahmini yer aldı. AB15 ülkelerinde bu yıl yüzde 0.3 gibi minimal büyüme görüleceği, orta vadede beklentilerin daha iyi göründüğü, büyümenin yavaş ancak tedrici bir ekonomik toparlanmayla yıllık ortalama yüzde 1.9 rakamına ulaşacağı kaydedildi.
-TÜRKİYE ONYIL OECD'NİN BÜYÜME ŞAMPİYONU-
Raporda şöyle denildi:
"Diğer OECD ülkeleri için orta vadedeki ekonomik büyümenin de ortalama yüzde 2.2'nin üzerine çıkarak iyileşmesi bekleniyor. Türkiye'nin yıllık ortalama yüzde 4.3'ün üzerindeki artışla, onyıl boyunca OECD ülkeleri arasında en güçlü büyümeye sahip ülke olması bekleniyor. Büyük ekonomiler arasında, resesyondan kaçınmayı tümüyle başaran Avustralya'nın yüzde 3.4 civarında bir büyüme yaşaması beklenirken, ABD ve Kanada'nın gelecek on yıl boyunca yüzde 2.5 büyüyeceği tahmin ediliyor. Büyüme Kore'de yüzde 3.1, Meksika'da ise yüzde 3.4 olacak."
Buna göre Türkiye, 2010-2012 arasında yüzde 6.9 büyüdü. Türkiye bu yıl yüzde 3.5, gelecek yıl yüzde 4 büyüyecek. Yıllık reel GSYİH artış rakamı 2015 için yüzde 4.3, 2016-2017 yıllarında yüzde 4.4, daha sonra 2022'ye kadar yılda ortalama yüzde 4.3 olarak sürecek.
OECD dışındaki ülkeler için gelecek on yıla ilişkin büyüme tahminlerinde Çin ve Hindistan'ın üstünlüğü görülüyor. Çin'in on yıl ortalama yüzde 7.6, Hindistan'ın ise yüzde 6.7 gibi etkileyici büyüme rakamlarına sahip olmaları bekleniyor. Raporda, "Bu ülkeler, piyasalarındaki önemli genişleme beklentileriyle birlikte, yüksek büyümenin liderleri olmayı sürdürüyor. Bir diğer önemli yükselen ülke Brezilya'nın da orta vadede GSYİH'sındaki ortalama yüzde 4.3'lük artışla güçlü şekilde büyümesi bekleniyor. Bu ülkeler etkin biçimde dünya ekonomisinin ana sürükleyicileri durumundalar" denildi.
-TÜRKİYE'DE GIDA ENFLASYONU GENEL ENFLASYONUN ALTINDA BULUNACAK-
Tarımsal Görünüm Raporunda yer alan saptamalardan bir bölümü şöyle:
"-OECD bölgesinde gıda fiyatlarındaki enflasyon genel enflasyonu geride bırakmaya devam edecek. Bunun için tek istisnayı Japonya, ABD, Norveç ve Türkiye oluşturacak. Birçok OECD ülkesinde gıda harcamalarının toplam hanehalkı harcamaları içindeki payının küçük olması nedeniyle gıda fiyatlarının genel enflasyona etkisi yüzde 0.5 puan ile sınırlı kalıyor. Ancak Şili, Meksika, Türkiye, Estonya ve Çek Cumhuriyeti ile Slovak Cumhuriyeti'nde gıda harcamalarının payı ortalama yüzde 20 civarında ve gıda fiyatında artışlar yüzde 5'ten büyük. Bu durumda gıdanın genel enflasyona etkisi yüzde 1'in üzerinde.
-Dünyada pamuk tüketimi, en büyük ithalatçı olmaya devam etse de başta Çin olmak üzere, bazı ülkelerde azalırken, 2022'de daha düşük bir pamuk ticareti hacmi bekleniyor. Türkiye, Bengladeş, Viet Nam ve Pakistan için daha yüksek ithalat tahmini yapılıyor. Pamuk ihracatında ABD başı çekmeye devam edecek, Sahra Altı Afrika'nın ihracat payında büyük artış görülecek.
-OECD-FAO küresel tarım üretiminde büyümenin yavaşlamasını bekliyor.
-Gelecek onyılda küresel tarımsal üretimin yılda ortalama yüzde 1.5 artması bekleniyor. Büyüme 2003-2012 arasında ise yıllık yüzde 2.1 idi.
-Tarım arazilerinin sınırlı genişlemesi, artan üretim maliyetleri, artan kaynak kısıtlılıkları ve büyüyen çevre baskısı eğilimin arkasındaki ana nedenler.
-Orta vadede tarım fiyatları, bitkisel ve hayvansal üretim itibarıyla, biyoyakıt dahil, düşük üretim ve güçlü talep artışı kombinasyonundan kaynaklanan nedenlerle tarihi ortalamaların üzerinde kalmayı sürdürecek.
-Tarım eskiden olduğu gibi politikaların belirlediği bir sektör olmayacak, giderek piyasanın belirlediği bir sektöre dönüşecek. Böylece gelişmekte olan ülkeler, artan gıda talebi, üretim artışı için potansiyel ve birçok küresel piyasadaki karşılaştırmalı avantajları nedeniyle önemli yatırım fırsatları ve ekonomik yarar fırsatı sunacak. Ancak üretim kısıtlılıkları, fiyat oynaklığı ve ticarette kesintiler küresel gıda güvenliğine yönelik tehdit oluşturmayı sürdürüyor.
-Gıda stokları büyük üretici ve tüketici ülkelerde düşük kalmayı sürdürdükçe, fiyat oynaklığı riski büyümüş olacak. Düşük gıda stokları üzerine 2012'de yaşananın benzeri bir yaygın kuraklık, dünya fiyatlarında yüzde 15 ila 40 arası artış riski oluşturabilir.
-Çin ana bitkisel ürünlerde kendi kendine yetebilen bir ülke olmayı sürdürecek. Ancak onyılda üretimin toprak, su ve kırsal işgücü kısıtlılıklarına bağlı olarak yavaşlaması tahmin ediliyor.
-Artan nüfus ve gelir, kentleşme ve değişen beslenme alışkanlıkları, ana tarımsal mal tüketimini en hızlı şekilde Doğu Avrupa ve Orta Asya'da artıracak. İki bölgeyi Latin Amerika ve diğer Asya ekonomileri izleyecek.
-Gelişmekte olan ülkelerin dünya tarım üretimindeki payı artmaya devam edecek. Gelişmekte olan ülkeler 2022 itibarıyla küresel et, iri taneli ürün, pirinç, yağlı tohumlar, bitkisel yağ, şeker, sığır eti, kümes hayvanı ve balık üretim ve ticaretinde ağırlık kazanacak. Elde edilecek bu paydan yarar sağlamak için hükümetlerin tarım sektörüne, inovasyonu desteklemek, verimliliği artırmak ve "küresel değer zincirleriyle' daha iyi uyum sağlamak için yatırım yapmaları gerekiyor."
-GURRİA: TARIMDA GÖRÜNÜM, TOPARLANMANIN DEVAM ETMESİ ŞARTIYLA PARLAK"-
OECD Genel Sekreteri Angel Gurria raporun sunumu dolayısıyla Beijing'de yaptığı konuşmada, "Küresel tarımın görünümü, güçlü talep, genişleyen ticaret ve yükselen fiyatlar dolayısıyla görece parlak. Ancak bu fotoğraf, ekonomik toparlanmanın devam etmesi varsayımına dayanıyor. Küresel ekonomide gidişi tersine çevirmede başarısız olursak, tarımda yatırım ve büyüme zarar görecek ve gıda güvenliği tehlikeye düşecek. Hükümetler tarımda büyüme ve ticaret için doğru ortamı sağlamalı" dedi. - Ankara
Son Dakika › Ekonomi › Oecd-Fao: Türkiye Cumhuriyet'in 100'üncü Yılında Oecd Büyüme Şampiyonu - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?