Türkiye Sanayisi Artık Yeni Bir Sayfa Açmalı"

Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Yönetim Kurulu Başkanı Kutlu Karavelioğlu, Türkiye sanayisinin artık yeni bir sayfa açması ve dövizle borçlanarak makine ithal etme anlayışını tamamen bırakması gerektiğini belirterek, "Makine sektörü pazar büyüklüğü küresel pazar içinde yüzde 1,9 seviyelerine kadar yükselen ülkemizin, makine ithalatı sebebiyle 10 milyar dolar dış ticareti açığı vermesini doğru bulmuyoruz." dedi.

Karavelioğlu, sektörün 2018 değerlendirmesinin yapıldığı ve 2019 yol haritasının açıklandığı toplantıda yaptığı konuşmada, makinenin, 2018'de ihracatını en çok artıran üç sanayi grubundan biri olduğunu vurguladı.

Sektörün, ihracatını yüzde 15,5 artırarak 17,1 milyar dolara çıkardığını belirten Karavelioğlu, "Dünya genelinde Çin ile birlikte makine ihracatını en çok artıran iki ülkeden biriyiz. Teknoloji odaklı bir sektörün bu artış hızına ulaşması sık rastlanılan bir başarı değildir. Yıllık yüzde 15 düzeyindeki büyüme hızımızı koruyarak 5 yıl içinde ihracatımızı 2'ye katlamayı ve 2023 yılında 34 milyar dolar seviyesine ulaşmayı hedefliyoruz." diye konuştu.

Türkiye'nin 2018 ihracatının yüzde 10,1'ini makine sektörünün gerçekleştirdiğini kaydeden Karavelioğlu, ihracatın yüzde 60'ını AB'ye ve ABD'ye yapan sektörün, kilogram başına ortalama birim fiyatının da 6,1 dolara ulaştığını bildirdi.

"2001'den bugüne makine ihracatı 10 katına çıktı"

Kutlu Karavelioğlu, 2018 yılında makine ihracatında kaydedilen 323 bin ton artışın rakamsal etkisinin 2,3 milyar dolar olduğunu, geçen yıl dünya makine ihracat artış hızını 4'e katladıklarını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"2001 yılından bu yana makine ihracatımızı 10 katına çıkardık. Geçtiğimiz yıl yaptığımız çalışmalarla ekonomideki dalgalanmaların olumsuz etkilerini en aza indirmeyi başardık. Teknolojimize güvenerek ithalatçı ülkelerin kur farkını fırsata çevirmesini engelledik ve birim fiyatlarımızı düşürmeden Türk makinelerin marka gücünü koruduk. İleri teknoloji ve inovasyona yaptığımız yatırımlarla makinelerimizin marka algısını daha da yukarı taşıyacağız."

"Teşvik mekanizması revize edilmeli"

MAİB Yönetim Kurulu Başkanı Karavelioğlu, makine ihtiyacını ithalatla karşılamaya devam eden ülkelerin geride kalacaklarını ifade ederek, küresel ticaret savaşlarının ardında teknoloji savaşlarının yer aldığını söyledi.

Türkiye sanayisinin artık yeni bir sayfa açması ve dövizle borçlanarak makine ithal etme anlayışını tamamen bırakması gerektiğini belirten Karavelioğlu, şunları kaydetti:

"Kaynak maliyetlerinin tüm dünyada arttığı bir süreçte eski alışkanlıkları bir kenara bırakmak gerekiyor. Türkiye sanayisi artık yeni bir sayfa açmalı ve dövizle borçlanarak makine ithal etme anlayışını tamamen bırakmalı. Makine sektörü pazar büyüklüğü küresel pazar içinde yüzde 1,9 seviyelerine kadar yükselen ülkemizin, makine ithalatı sebebiyle 10 milyar dolar dış ticareti açığı vermesini doğru bulmuyoruz. Teşvik mekanizmasının yerli makine ve teknolojiye ayrıcalık tanıyacak şekilde revize edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Makinelerin imalatçıları ve üreticileriyle birlikte yurt içinde geliştirilmesi, yerli ve milli olmanın temel unsurudur."

"KOBİ'lerin etkin olduğu Türkiye ekonomisi için bu dönem, çok önemli bir fırsat"

Kutlu Karavelioğlu, özel maksatlı makinelere olan ihtiyacın artmasının, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de KOBİ düzeyinde teknoloji geliştiren makine imalatçılarının gelişimine katkı sunacağını vurguladı.

KOBİ'lerin etkin olduğu Türkiye ekonomisi için bu dönemin, çok önemli bir fırsat olduğunu dile getiren Karavelioğlu, "Özel maksatlı makineler üretmeye ve niş alanlarda teknoloji geliştirmeye uygun bir sektörel yapımız var. Mevzuatta yapılacak iyileşme, makine imalatçılarının Ar-Ge yatırımlarını daha da artıracaktır. Yalnız piyasa gözetimi ve denetiminin etkin bir şekilde tesis edilmesi gerekiyor. Makine sektöründe piyasa gözetim ve denetimi tam bir ihtisas konusu olduğu için sektör temsilcilerinin deneyiminden mutlaka yararlanılmalı." şeklinde konuştu.

Yatırım ortamında yapılacak iyileştirmenin, sadece makine sektörü değil, bir bütün olarak Türk sanayisinin önünü açacağını belirten Karavelioğlu, tedarikçi dallarda dışa bağımlılığın azaltılmasına yönelik tedbirlerin Türkiye'yi uluslararası pazarda daha rekabetçi ve daha da güçlü bir ülke kılacağını söyledi.

"İhracatın yarıdan fazlasını Çin, Almanya, ABD, Japonya ve İtalya yapıyor"

MAİB Yönetim Kurulu Başkanı Karavelioğlu, dünya ticaretinde en büyük paya makinelerin sahip olduğunu vurgulayarak, makine imalatının digˆer bütün sektörlerin teknolojisini de gelis¸tirdiğini, makine imalat sektörünün nis¸ alanlara kadar derinles¸en yapısıyla bütün sanayiyi rekabetçi kıldığını kaydetti.

Dünyada küresel güçlerin, makine üreterek yerlerini koruduğunu ifade eden Karavelioğlu, makine ihracatının yarıdan fazlasını Çin, Almanya, ABD, Japonya ve İtalya'nın yaptığını, söz konusu 5 ülkenin makine dıs¸ ticaretinden oluşturduğu toplam fazlanın 300 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini, Türkiye'nin ise makine ihracatında 29'uncu sırada yer aldığını bildirdi.

"Türk makine sektöründe kalite sorunu yok"

Kutlu Karavelioğlu, 2018'de pazarın yarıdan fazlasının yerli makinelere ait olduğunu belirterek, Türk makine sektöründe kalite sorunu bulunmadığını ancak Türkiye'nin markalas¸ma ve teknolojik seviyede gidecek yolu olduğunu söyledi.

Karavelioğlu, "Almanya'nın makine ithalatında payımız yüzde 2. Almanya'nın Türkiye'den toplam ithalatı içinde makine payı ise yüzde 15. Rusya'da yüzde 40'a yakın artıs¸a ragˆmen 2013'deki zirvemizden 350 milyon dolar gerideyiz." diye konuştu.

Sektörde yeni yatırımlara ihtiyaç olduğunu dile getiren Karavelioğlu, teşvik mekanizmasını yerli makine ve teknolojiye ayrıcalık tanıyacak şekilde revize edilmesi, yeni tesisler için yatırım ortamının iyileştirilmesi ve altyapı hazırlanması, teknolojisini Türkiye'de geliştirecek yabancı makine imalatçılarının sektördeki mevcudiyetinin artırılmasının önemine işaret etti.

2019 beklentileri

MAİB Yönetim Kurulu Başkanı Karavelioğlu, dünya ekonomisinde yüzde 3 ve mal ticaretinde yüzde 5 büyüme beklediklerini, emtia ve enerji fiyatlarında durağan bir seyir öngörüsüne sahip olduklarını söyledi.

Küresel korumacılık, anlaşmasız bir Brexit ve İran ile Suriye'ye yaptırımların da muhtemel riskler olarak değerlendirildiğini kaydeden Karavelioğlu, Türkiye ekonomisinde ise 2019'da yüzde 2,3 büyüme, TL'de istikrar, enflasyon ve faizlerde gerileme beklediklerini kaydetti.

Karavelioğlu, hükümetin dengeleme politikalarının belirleyici olacağını da vurguladı.

"Nitelikli elemanları bulmada oldukça sıkıntı çekiyoruz"

MAİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Ağrikli de Türkiye'de gerek sanayi gerekse makine üretim sektöründe Endüstri 4.0 ya da dijitalizasyon konusunda bir farkındalık oluştuğunu, bu konuda güzel çalışmalar da yapıldığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli elemanları bulmada oldukça sıkıntı çekiyoruz. Bu konuda büyük eksikliğimiz var. Ülkeler hızlı bir şekilde dijital dönüşüm için politikalar geliştiriyorlar. İthal bir komponentle dijital dönüşüm sağladığımız zaman bu konu tartışmalı olur. Bu komponentlerin derhal Türkiye'de üretilme çalışmalarına başlamamız gerekiyor. Bu konu çok acil ve hayati, beka sorunumuz... Teknoloji çok hızlı gelişiyor, bütün dünyayı etkisi altına alıyor. Bu yarışta yavaş kalan ülkeler gerçekten kaybedecekler."