Bu yolculuğa çıkarken millete efendi değil hizmetkar olmaya geldiklerini, hizmete devam edeceklerini belirten Başbakan Erdoğan şöyle devam etti:
"Bunun için sizden yetki istedik, siz bize yetki verdiniz. Biz sizi kabul ediyoruz dediniz. Her seçimde oy trendimizi yükselttiniz, iktidara yükselttiniz. İki seçmenden biri AK Parti iktidarına oy verdi. Bunların hepsi güven oylamasıdır. Ama birileri bunu hazmedemedi. Milli iradenin güçlenmesini hazmedemedi. Demokrasinin güçlenmesine tahammül edemedi. Milli iradeyi gasp etmek isteyen çevrelere, örgütlere, çetelere karşı amansız bir mücadelenin içinde olduk. Türkiye'ye sadece milletin istikamet çizmesini sağlamak için elimizden geleni yaptık. Tıpkı 50'de olduğu gibi 'Yeter söz milletin' dedik, karar da milletin dedik. Kararı da siz verdiniz. Ne dedik bir, iri, diri olacağız dedik, hep birlikte kardeş olacağız dedik. Bölünmek. parçalanmak, aramıza fitne nifak sokmak niye. Tamamen kendi keyiflerine göre hükümetlerinin iş başına gelmesini yada sürekli iş başında kalmasını istediler. Ama millet bunlara artık yeter dedi. Ne zaman onların çıkarları zedelendiyse, görevdeki hükümete, ellerindeki sermaye ile kontrolleri altındaki medyayla dışardaki işbirlikçileriyle saldırılar düzenlediler. Ülkeyi yönetemez hale geldiler. Siyaseti her seferinde istedikleri gibi dizayn ettiler. Bunlar milleti hiçbir zaman adam yerine koymadılar. İşte bu CHP benim milletime bidon kafalı dedi, göbeğini kaşıyan adamlar dedi. CHP zihniyeti bu. CHP bu ülkede kaymak takımının partisidir. Millet karar veremez diyorlar, millet anlamaz diyorlar. Vah vah vah. Bunlara işte o lobiler, o örgütler, o çeteler onlar destek veriyor. AK Parti ile işte bu kirli oyun bu kirli düzen, çöktü. Yolsuzlukların olduğu bir hükümet olsa bu hükümet, 230 milyar dolardan milli gelir 800 milyar dolara çıkar mıydı? Soruyorum sizlere Allah aşkına 79 senede bu ülkede 6 bin kilometre bölünmüş yol yapıldı, biz ise 10 yılda 17 bin kilometre yol yaptık" dedi.
"RAHŞAN AFFI'NA DUA ET"
Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştiren Başbakan Erdoğan, "Ben bu CHP zihniyetine mensup olan savcıların mağduruyum, onu da söylüyorum. Onların meşrebine sahip olanların mağduruyum. Bunların genlerinde ne var bunu da iyi bilirim. Çünkü şu anda başbakanınız milli eğitimin kitaplarında olan bir şiiri okumak suretiyle içeri girdi. Kimdi mahkum eden? İşte bu CHP zihniyetine mensup, genel başkanın meşrebinden olan kişilerin mağduruyum. Ziya Gökalp'e ait bir şiiri okudum bunun için içeri girdim, bunu yaşadım bu ülkede. Şu anda elinde silah olmayan kişilere terör örgütü mensubu demek kimin haddine. Bu genel müdür, dün kalkıyor yine aynı hezeyanları kusuyor. Delille konuş delille. Bilmeden konuşma. Böyle leke atmakla bir yere varamazsınız. Ama senin karakterin bunu gerektiriyor. Bununla bir şey elde edeceğini zannediyorsunuz. Dürüstsen belgeyle konuşuruz ama unutma SSK genel müdürü yaptıklarıyla asla unutulmayacak, hiçbir zaman silinmeyecek. Ey CHP'nin genel müdürü, sen sosyal güvenlik kurumunun genel müdürlüğünü yaptın güya. Senin döneminde ilaç bulamıyorduk ilaç. Yolsuzluklara gömüldün ve Rahşan affıyla çıktın, kurtardın işi. Eğer Rahşan affı çıkmasaydı, sen burada değildin, sen CHP'nin genel başkanlığına maharetinle gelmedin yahu. Sen kendi genel başkanına bir skandal olan kasetle genel başkan oldun. Sen kaset genel başkanısın kaset. Çıkıyorsun şimdi sıkılmadan utanmadan hukukun beraati zimmet asıldır kaidesini bir kenara koyuyorsun, suçlu-suçsuz daha bilmeden, maalesef bazı savcıların evrakları deşifre etmesiyle onlara sığınıyorsun" dedi.
"EVLADIM OLSA PRİM VERMEYİZ"
Son yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna değinen Başbakan Erdoğan, "Babamın oğlu olsa, evladım olsa, kim olursa olsun biz yolsuzlukla mücadelede prim vermeyiz. Yolsuzluklara bulaşmayan insanları yolsuzluğun içinde gibi gösterme gayreti içine girenleri de affetmeyiz. O insanlar emeklerini gayretlerini ortaya koyuyorlar. Lekelemeye hakkınız yok. Kimin kiminle iş birliği içinde olduğunu bunları da deşifre edeceğiz. Şu anda yargı süreci var. Hale bak. Savcı kalkıyor, bana hemen bunları getireceksin diyor, ona getirmeden medyaya getiriyor. Başsavcının açıklamalarını gördünüz. Ne diyor savcı için? Bir kısım medyayı yanına alarak adli takip olabilir mi? Bu savcı kimin savcısı? Öğrencilik yıllarımızda oldukları gibi, o uç örgütlerin militanları gibi çıkıp adalet sarayının önünde bildiri dağıtıyor. Bir savcı böyle bir şey yapabilir mi? Bunlar nasıl adalet dağıtacak? Bunlar adil olabilir mi? Şimdi biz bu tür insanların tabi ben düzgün, dürüst yargı mensuplarını tenzih ederim. Bugüne kadar onların hepsini savundum" diye konuştu.
VATANA İHANET İÇERİSİNDELER
Başbakan Erdoğan, "Biz işimize bakacağız, çünkü bunlar Türkiye'de 17 bin kilometre bölünmüş yolu hazmedemedi. Bunlar Türkiye'de üçüncü havalimanının yapılmış olmasını da hazmedemiyorlar. Şu anda bu iş adamlarına atılan iftiralarla, bu adamlar kredi alacaklar, bunları nasıl temin edecekler. Bu tür karalama lekeleme olursa! Bunlar bizim dönemimizde ortaya çıkan firmalar değil bunları lekeledikçe yurt içi yurt dışı bankalardan kredi almakta zorlanmayacak mı? Bunlar vatana ihanet içerisindeler. Gerek ana muhalefet, gerek yavru muhalefet vatana ihanet içindedir. Zira 642 milyar bu ülkede devletin kasasında kaldı ama 17 Aralık'tan bu yana 120 milyar dolar zarar var. Yazık değil mi bunu nasıl yaparsınız, böyle bir kampanyayı başlatırsınız? Bu bir örgüt, çete olayıdır ama ana-yavru muhalefet el ele bunları yapıyorlar. Bunların derdi yolsuzluk, rüşvet değil, eski Türkiye'ye dönmek, bu mutlu azınlık onu istiyor. Millet çalışıyor, onlar cebe indiriyorlardı. Çalıyor, çırpıyor, mahkeme önüne bile çıkmıyorlardı. Kendileri ne isterlerse onu yapıyorlardı. Türkiye'nin enerjisini, kaynaklarını, alın terini yurt dışındaki işbirlikçilere peşkeş çekiyorlardı. Bunlar terör, kaos, karmaşa kan ve ölümden besleniyor. Kurdukları kirli tezgahla milletin kanıyla seviniyorlardı" dedi.
KENDİNİ BİLMEZ ÖĞRETMEN, MÜDÜRLER VAR
Akhisar'a bir yıldır şehit gelmediğini dile getiren Başbakan Erdoğan, "Bunlar var ya keşke şehit gelsin diye bekliyorlar. Çünkü bunlar şehitlerimizden beslendiler, ana, yavru muhalefet. Biz bu yola çıkarken Kürt, Türk, Lazıyla ne olursa olsun biz yaratılanı yaradan ötürü seviyoruz. Biz de ayrımcılık yok, etnik bölgesel milliyetçilik yapmayız dedik. Biz 76 milyonun partisiyiz. Bunlar sizden rahatsız oluyorlar" diye konuştu. Başörtüsü yasağının kalkmasıyla ülkenin parçalanmadığını, bölünmediğini sözlerine ekleyen Başbakan Erdoğan, "Hala kendini bilmez öğretmen ve müdürler bunu yine engellemeye çalışıyor. Ama bize ihbarlar geldikçe gereğini yapıyoruz, onu da söyleyeyim. Yapmaya da devam edeceğiz. Bu normalleşmenin önüne dikilenler karşılarında bizi bulurlar. Hani bölünecekti? Hani parçalanacaktı? Sevgi bu ya, saygı bu ya. Yine engelleyen kendini bilmez öğretmen, müdürler bunu yapmaya çalışıyorlar. Biz gerekeni yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Türkiye'deki normalleşmenin önüne kim geçebilir. Şekillerle uğraşmayın kimin ne giydiğine bakmayın. Onlar bu ülkenin evladı değil mi. Hamdolsun normalleşen bir Türkiye var. El ele verip kardeş olacağız. Kardeşliğimize nifak getirmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. 30 Mart bir milat olsun yeni Türkiye'nin inşası için bir başlangıç olsun ama çok çalışacağız. İnşallah bu gidişi siz değiştireceksiniz, hanım kardeşlerimiz, gençler, buna inanıyorum. Hep birlikte çalışacağız. İşte Gezi dediler, cam çerçeve indirdiler. Şimdi de yolsuzluk diyerek cam çerçeve indirmeye çalışıyorlar. Sandıkta gereken cevabı vereceğiz sandıkta" diye konuştu.
TOPLU AÇILIŞI YAPTI
Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından, beraberindeki bakan ve heyetle birlikte tesislerin toplu açılışını kurdele keserek gerçekleştirdi. Başbakan Erdoğan, törenin ardından AK Parti'li Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı'yı makamında ziyaret etti. Ziyaretin ardından Başbakan Erdoğan, Demirci ilçesindeki toplu açılış törenine gitmek üzere helikopterle hareket etti.
"BÜYÜK OYUNU BOZMAYA HAYDİ TARİH YAZMAYA" PANKARTI
Toplu açılış töreninin yapıldığı Belediye Meydanı'nda polisler tarafından geniş güvenlik önlemi alındı, basın mensupları ve ekipmanları x-ray cihazlarından geçirilerek kontrol edildi. Vatandaşlarda arama noktalarından geçirilip meydana alındı. Meydana, "Giden gitsin, sen bize yetersin", "Büyük oyunu bozmaya haydi tarih yazmaya", "Karanlık Türkiye'yi aydınlatan, kötü oyunları bozan, adam gibi adam Başbakan Erdoğan", "Dedelerimizle Menderes'le, babalarımız Özal'la biz de Erdoğan'la yürüyoruz" yazılı pankartlar asıldı. Meydanın ön tarafına kadınlar, arka tarafa ise erkekler alındı. Tören öncesi yöreye ait şarkılarla eğlenildi. Meydana gelen vatandaşlara Türk Bayrağı ve AK Parti bayrakları dağıtıldı. Başbakan Erdoğan, tören öncesi helikopterle meydan üzerinde tur attı.
Son Dakika › Güncel › 2 Yenmek Bizi de Üzmedi Değil. Berabere Bitebilirdi. - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?