2kılıçdaroğlu.Gezi Parkı'nda Toplanan Gençler Daha Fazla Demokrasi İstiyorlarsa Artık Adres...

"önerdiğimiz ÇÖZÜMLER EKSİK OLABİLİR, ÖNERİLERE AÇIĞIZ"

Geçmişte 'CHP proje üretmez, ne yapacağı belli olmaz; CHP sadece eleştirir' şeklinde bir algının bulunduğunu, bunu ortadan kaldırdıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, eğitimden askerliğe, yoksulluktan bilişime bütün alanlarda açık, net ve somut görüşlerinin bulunduğunu ifade ederek "Önerdiğimiz çözümler eksik olabilir, yeni katkılar gerekebilir, önerilere açığız" dedi.

"HER KURUŞUN HESABINI HALKA VERMEK İÇİN TAAHHÜTTE BULUNUYORUZ"

Oy sıçraması yapılabilmesi için, görüşlerine inanan her vatandaşı geçmiş seçimlerde CHP'ye oy vermemiş bir kişiyi ikna etmeye davet eden Kılıçdaroğlu, "Proje üretiyoruz, ne yapacağımızı biliyoruz, her kuruşun hesabını halka vermek için taahhütte bulunuyoruz. Bu görüşlere inanan her vatandaşın geçmiş seçimlerde CHP'ye oy vermemiş bir kişiyi ikna etmesi durumunda olağanüstü bir başarıya hep beraber ulaşmış olacağız. Bu çok önemli bir görev" dedi.

"DAHA FAZLA DEMOKRASİ İSTİYORLARSA ARTIK ADRES BELLİDİR"

Türkiye'de 3 büyük devrime CHP'nin imza attığını söyleyen Kılıçdaroğlu, CHP'nin Cumhuriyet'i kuran kadrolar tarafından kurulduğunu, çok partili hayata CHP ile geçildiğini, sosyal demokrasiyi Türkiye'ye CHP'nin getirdiğini belirtti. Dördüncü devrimin 'özgürlük ve demokrasi devrimi' olacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Gezi Parkı'nda toplanan gençler daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi istiyorlarsa artık adres bellidir, beraber çalışacağız" dedi.

"ARAYA GİREN MİLLETVEKİLLLERİMİZ DE BİBER GAZI YEDİLER"

Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı eylemleri sırasında eylem yapan gençlerin iradelerine saygı gösterdiklerini ifade ederek, "Gençlerin sesine kulak vererek Kadıköy'deki mitingimizi iptal ettik ve hep beraber Taksim'e geldik. Yine gençlerin isteği üzerine hiçbir CHP'li Taksim'e CHP bayrağı ile gelmedi. Sadece gençlere destek vermek amacıyla geldik" dedi. Daha sonraki süreçlerde devletin polisi ile gençleri karşı karşıya getirmenin doğru olmadığını düşündüklerini, bu nedenle CHP milletvekillerinin birçok defa araya girdiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Araya giren milletvekilllerimiz de biber gazı yediler, tekme yediler. Bu demokrasi adına bir ayıptı ve o ayıbı bütün dünya kınadı" dedi.

"DÖRDÜNCÜ DEVRİMİN İLK KİLOMETRE TAŞINI GENÇLER KOYDU"

"Gençler bütün dünyaya bizim duyuramadığımız özgürlük ve demokrasi haykırışımızı duyurdular. Bu Cumhuriyet tarihi açısından çok önemli bir görev. Dördüncü devrimin ilk kilometre taşını onlar koydular" diye konuşan Kılıçdaroğlu, "Bu bizim için çok önemliydi. Gezi eylemleri öncesinde yayınladığımız 17 maddelik 'Özgürlük ve Demokrasi Manifestosu'ndan gençlerin haberi yoktu. Onların özgürlük söylemindeki yükseliş, manifestomuza tüm toplumun bakmasını, 'Demek ki CHP de bunları istiyormuş' denmesini sağladı" şeklinde devam etti.

"ÜRETİM AĞIRLIKLI BİR EKONOMİ POLİTİKASI GÜDÜLMEDİ"

"Son 10 yılın ekonomik tarihi Türkiye Cumhuriyeti'nin ve yurtdaşlarının borçlanma tarihidir" şeklinde konuşan Kılıçdaroğlu, üretim ağırlıklı bir ekonomi politikası güdülmediğini, Kemal Derviş ve arkadaşları tarafından yapılan krizden çıkış programına yeni bir sayfa eklenmeyerek aynen devam edildiğini, bu durumun sonuçta işsizlik yarattığını söyledi.

"OLAĞANÜSTÜ BİR BÜYÜMEDEN BAHSEDİLİYOR, YOK BÖYLE BİR ŞEY"

Türkiye'de 1946-2002 yılları arasında ortalama büyüme yüzde 5.1 iken, 2002-2013 yılları arasındaki ortalama büyümenin yüzde 5 ile daha düşük olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Ancak bize hep olağanüstü bir büyümeden bahsediliyor, yok böyle bir şey" dedi. Kılıçdaroğlu, "İş aramaktan umudunu kesenler işsizlik rakamları arasında gösterilmiyor. Üniversite öğrencileri arasında işsizlik oranı yüzde 35'lerde. Bu çok büyük bir rakam. İşsizliğin çözülmesi için elimizde sihirli bir değnek yok. Gençlere doğruyu söylememiz lazım. Bu sorunu çözmenin sırrı, üretim politikalarını harekete geçirmekten başlar. Üreten Türkiye, tüketen değil. Ürettiğimiz andan itibaren işsizlik sorununu çözeriz; daha güçlü, saygınlığı yüksek bir ülke oluruz" dedi.

"DÜNYA ARTIK BİLGİ ÇAĞINA GEÇMİŞTİR, BİZ BU ÇAĞI YAKALAMAK ZORUNDAYIZ"

Katma değeri yüksek ürünlere yönelinmesinin büyük önem taşıdığını belirten Kılıçdaroğlu, "Bilgi Çağı'nı yakalamak için ciddi ve önemli adımlar atmamız gerekiyor. Bilgi çağını yakalamanın yolu üniversitelerin özerkliğinden, aklın özgürleşmesinden geçer. Dünya artık bilgi çağına geçmiştir, biz bu çağı yakalamak zorundayız. Eğitim sistemi bu açıdan çok önemli" dedi.

"BAKANLARLA İLGİLİ VERDİĞİNİZ GENSORU GÖRÜŞMELERİ SAAT 19.00 SONRASINDA DENK GETİRİLİYOR"

'CHP yeterli muhalefet yapmıyor' algısının bulunduğunu ancak parlamentoda iç tüzüğün verdiği tüm yetkileri kullanarak muhalefet yaptıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Soru önergeleri, gensoru önergeleri veriyoruz. Bunlar kamuoyuna yeteri kadar yansımıyor. Parlamento görüşmeleri eskiden zaman kısıtlaması olmaksızın TRT3'ten yayınlanıyordu. Şimdi saat 19.00 sonrası yayınlanmıyor. Bakanlarla ilgili verdiğiniz gensoru görüşmeleri saat 19.00 sonrasında denk getiriliyor. Böylece kimse ne olup ne bittiğini bilmiyor. Medya da bunlara yeteri kadar yer vermediği için sorun aşılamıyor" dedi.

"MEDYADA YETERİ KADAR YANKILANMADIĞI İÇİN 'CHP MUHALEFET ETMİYOR' GİBİ BİR ALGI ÇIKIYOR ORTAYA"

Uludere olayı, faili meçhul cinayetler, Pozantı Cezaevi konularındaki çalışmalarından bahseden Kılıçdaroğlu, 4+4+4 uygulaması konusunda CHP milletvekillerinin komisyonda tekmelendiğini, yerlerde sürüklendiğini, Milli Eğitim Komisyonu'nun işgal edildiğini, CHP milletvekillerinin içeriye bile giremediğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, "Buna itiraz eden biziz, Anayasa Mahkemesi'ne götüren de biziz. Bunun gibi yüzlerce örnek verebilirim. Bunlar medyada yeteri kadar yankılanmadığı için CHP muhalefet etmiyor gibi bir algı çıkıyor ortaya" dedi.

"BÜTÜN SİYASİ LİDERLERDEN DAHA FAZLA ÇALIŞIYORUM"

Mütevazi bir insan olduğunu ancak çalışma konusunda bütün siyasi liderlerden daha fazla çalıştığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Medya yeteri kadar yer vermeyince Anadolu'yu gezip anlatıyoruz" dedi.

"DIŞ POLİTİKAYI İKTİDAR-MUHALEFET HEP BERABER YAPAR VE SÜRDÜRÜR"

Dış politikanın ülkenin çıkarları üzerine kurulması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Dış politika milli olmak zorundadır. Dış politikayı iktidar-muhalefet hep beraber yapar ve sürdürür. Bu alanda tarihimizde ilk defa ciddi kırılmalar yaşandı. Çünkü iktidar dış politikayı Ortadoğu'da mezhep eksenli götürdü ve ciddi kırılmalara yol açtı. AB'de duvara çarptık. ABD, Rusya ile ilişkilerimizde ciddi kırılmalar var" dedi.

"TÜRKİYE SADECE AKP DEMEK DEĞİLDİR' DEDİK"

Kılıçdaroğlu, dış politikanın barış, karşılıklı ekonomik ve kültürel çıkarlar üzerine inşa edilmesi gerektiğini ifade ederek, "CHP olarak komşuluk ilişkilerini güçlendirmek için çaba harcadık. Türk halkının Irak, Suriye, Mısır halklarıyla bir sorunu olmadığını söyledik. 'Türkiye sadece AKP demek değildir' dedik. Son derece olumlu duygularla Türkiye'ye döndük" dedi.

"TÜRKİYE TERÖR NEDENİYLE AĞIR BEDELLER ÖDEDİ"

Türkiye'nin terör nedeniyle ağır bedeller ödediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, terörün derinleşmesinin temel nedeninin siyaset kurumunun üzerine düşen görevi yapmaması, konunun asker ve polise devredilmiş olması olduğunu ifade ederek "Eğer siz terörün çıkış nedenlerini sağlıklı olarak tahlil edebilirseniz, halkın talepleri ile teröristlerin taleplerini birbirinden ayırırsanız, halkı kucaklarsanız, onların beklentilerine uygun politikalar geliştirseniz, emin olun sorun çözülür" dedi.

"KANDİL AÇIKLIYOR. TÜRKİYE DİNLİYOR"

Bu konuda parlamentoda bir uzlaşma komisyonu kurulmasını önerdiklerini ancak bu önerinin kabul görmediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Şimdi bazı görüşmeler yapılıyor. Ayrıntıları biz ve kamuoyu bilmiyoruz, Kandil açıklıyor. Türkiye dinliyor. Bu doğru değil. Sorunun meşru zeminlerde çözülmesi gerekiyor" dedi.

"BİRİNCİ SINIF DEMOKRASİYE LAYIK BİR ÜLKEYİZ"

Kılıçdaroğlu, sorunun kökeninde özgürlük ve demokrasinin yattığını ifade etti ve "Batılılar bizim demokrasimizi hibrid demokrasi olarak tanımlıyorlar. Oysa biz 1. sınıf demokrasiye layık bir ülkeyiz. Gezi talepleri de 1. sınıf demokrasiye kilitlenmişti. Şu anda 'Benim istediğim koşullarda demokrasi olur, onu da ben getitirim' anlayışı var. Gençler bunu istemiyor" dedi.

"VİCDAN ÖZGÜRLÜĞÜ KONUSUNDA BASKI VE YÖNLENDİRME YAPARSANIZ, TOPLUMU AYRIŞTIRIRSINIZ"

Hiç kimsenin inancından ötürü ötekileştirilmemesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Her kimlikten her inançtan insanımız var. Onları bir ayrışık unsur değil, zenginliğimiz olarak görmeliyiz. O zaman sorun kendiliğinden çözülmüş olacaktır. Laikliği de din ve vicdan özgürlüğünün güvencesi olarak görüyoruz" dedi. Kılıçdaroğlu, siyasette din unsurunun kullanılmasını istemeyen bir parti olduklarını belirterek "Vicdan özgürlüğü konusunda baskı ve yönlendirme yaparsanız, toplumu ayrıştırırsınız" dedi.

KADIKÖY'DESOSYAL MEDYA MERKEZİ KURULDU

Kadıköy'de bir Sosyal Medya Merkezi kurduklarını, çalışanların tümüyle gençlerden oluştuğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Çalışıyorlar, önümüzdeki günlerde çok daha güçlü bir ses çıkacak" dedi.