'8. Uluslararası Halil İbrahim Buluşmaları Ödül Töreni"

"Uluslararası Halil İbrahim Buluşmaları"- Başbakan Yardımcısı Akdoğan: "Aslında iyilik ödülleri törenini bizim, hükumet olarak yapmamız ve iki günde 150 bin göçmen nasıl ağırlanırmış tüm dünyaya gösteren Şanlıurfa'yı şehir ve halk olarak ödüle layık göstermemiz lazımdı"- " Suriye'den gelen bir sürü insan var, bunların birçoğu belki Türkiye'ye hasmane duygularla bakıyor ama can havliyle ileriye atılan kim varsa, çoluk çocuk yardım istiyorsa biz buna duyarsız kalamıyoruz"ŞANLIURFA (AA) - Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, 8. Uluslararası Halil İbrahim Buluşmaları İyilik Ödülü'ne iki günde 150 bin Suriyeliyi ağırlayan Şanlıurfa halkının layık olduğunu söyledi. Akdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile Şanlıurfa'da katıldığı buluşmaların iyilik ödül töreninde yaptığı konuşmada, son günlerde gösterdikleri büyük fedakarlıklar nedeniyle Şanlıurfa halkını selamladığını belirtti."Aslında iyilik ödülleri törenini bizim hükumet olarak yapmamız lazımdı ve iki günde 150 bin göçmen nasıl ağırlanırmış tüm dünyaya gösteren Şanlıurfa'yı şehir ve halk olarak ödüle layık göstermemiz lazımdı" diyen Akdoğan, böyle bir işi ancak büyük ülkelerin, tüm dünyaya yüreğini açarak yapabileceğini, Şanlıurfa'nın da tüm dünyaya bu mesajı verdiğini söyledi.Bu hayrın maddi bir karşılığının olmadığını söyleyen Akdoğan, "İnşallah Cenabıhak hayrınızı fazlasıyla kabul eder ve iki cihanda sizi ödüllendirir" dedi.İyilik yapmanın insanın fıtratında olduğunu, iyilik olgusunun vakıflar yoluyla kurumsallaştırıldığı bir medeniyetten geldiklerini anlatan Akdoğan, şöyle devam etti: "İyilik derken sadece maddi yardımda bulunmak değil. Bunun içine her şey giriyor. Hakikatı tutup kaldırabilmek, zalime 'sen zalimsin' diyebilmek, hakikatı haykırabilmek, adaleti savunabilmek, gerektiğinde zalimin suratına sen katilsin diyebilmek, one minute diyebilmek, işte bunlar hepsi bir hayırdır. ve biz yaşantımız boyunca zulme karşı mazlumun yanında olmuşuz. Bu iyilik iklimi en son 1,5 milyon Suriyeli göçmeni kabul etmemizde ortaya çıktı. İki günde 150 bin Suriyeliyi kabul etmemizde ortaya çıktı. Güya çok zengin, müreffeh, çağdaş ülkeler kılını kıpırdatmazken Türkiye 1,5 milyon insana aylardır bakıyor. Biz bunu asli, insani vazife olarak, ahlaki bir duruş olarak görüyoruz. Bunu yapmazsak kendimizden utanırız diye bakıyoruz. Çok zengin olduğumuz için bunu yapmıyoruz. Bizden nice zengin olan ülkeler var, hiç umurunda değil olup bitenler. Biz tek başımıza da kalsak devam ettireceğiz."- "Türkiye Allah için yardım ediyor"Yardım eli uzattıkları mazluma kimliğini sormadıklarını, zalimin de kim olduğuna bakmadıklarını, kendilerinden de olsa karşısında durduklarını vurgulayan Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Suriye'den gelen bir sürü insan var, bunların birçoğu belki Türkiye'ye hasmane duygularla bakıyor ama can havliyle ileriye atılan kim varsa, çoluk çocuk yardım istiyorsa biz buna duyarsız kalamıyoruz. Ecdadımız hiç ayak basmayacağı yerlere, iyilik talepleri gelmeden iyilik götürmüş, siyasi beklentisi olmadan iyilik götürmüş. Bakın Afrika'da bir sürü kiliseler, vakıflar yardım götürüyor. Ekmek götürüyor, arkasından bir şey istiyor. ya çıkar odaklı ya misyonerlik faaliyeti olarak yardım götürme kampanyası var. Biz oraya yardım götürürken oradaki insanlar biliyor, buraya Türkiye'deki vakıflar geliyorsa altınımız, petrolümüz, din değiştirmemiz için gelmiyor, tamamen Allah için geliyor, karşılıksız olarak geliyor diye bakıyorlar."Türkiye'nin dünyanın birçok yerine kendisinden talep edilmeden iyilik götürmeye devam ettiğini, bunun bir medeniyet tasavvuru olduğunu, buna devam edeceklerini söyleyen Akdoğan, Türkiye'nin insani yardım konusunda dünyada üçüncü olmasının rastlantı olmadığını söyledi.Türkiye'nin ekonomik gücünün ötesinde insani duyarlılıkla hareket ettiğini söyleyen Akdoğan, "Dünyanın en zengin ülkesi değiliz, petrol kaynaklarımız yok ama gönlü zengin bir milletiz. Tek başımıza da kalsak insanların yarasına merhem olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.- "İyilik meziyet değil, olması gerekendir"Bakan Faruk Çelik ise tarih boyunca olduğu gibi Şanlıurfa'nın son günlerde de Türkiye'ye sığınan Suriyeli Kürtler ile insanlığa misafirperverlik örneğini verdiğini söyledi.Çelik, çıkarlar üzerine değil, değerler üzerine formüllerin geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, insanlığın paylaştıkça, tok paylaşmazsa yok olabileceğini belirtti.Değerler üzerine bir dünyanın inşa edilmesi gerektiğini ifade eden Çelik, "Acaba iyiler görseydi ki bir gün iyiler ödül alacak. İyilik yapmak bir meziyettir inanır mıydılar diye soruyorum ve inanmayacaklarını düşünüyorum. İyilik bir meziyet değil, olması gereken bir şeydir, zaten olması gereken bir tablodur. İyilik, mutluluğun kaynağıdır eğer mutlu olmak istiyorsanız iyi olmak durumundasınızdır. Kötüler mutlu olduğunu zanneder, kötüler hiçbir zaman mutlu değildir. Mutluluğun kaynağı iyiliktir" diye konuştu.Çelik, dünyanın her yerindeki mağdur ve mazlum insanın iyiler için hayata bağlandığını sözlerine ekledi.Törenin sonunda protokol üyelerince 7 kategoride ödül verildi. Ödülleri alan kuruluşlar şöyle: "Uluslararası Hayırsever İyilik Ödülü Gazze Şehir Hastanesine, Yılın Vakfı İyilik Ödülü Endonezya Yardım Kuruluşuna, Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülü LC Waikiki firmasına, Yılın Hayırsever İşadamı İyilik Ödülü iş adamı Ethem Sancak'a, Yılın Kamu Kurumu Sosyal Sorumluluk İyilik Ödülü İstanbul Büyükşehir Belediyesine, Yılın Derneği Ödülü İnfak Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına, Juri Özel Ödülü ise Gemze Kaymakamlığına verildi." .