AK Parti Ankara Teşkilat İçi Eğitim Programı - Son Dakika
Güncel

AK Parti Ankara Teşkilat İçi Eğitim Programı

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Çıkacağız diyorlar, kolay bir şey mi terör örgütü için 'çıkacağım' demek- Yani onların resmi geçit yapmasını mı bekliyoruz- Şöyle bir taht kuralım, tribün yapalım, önümüzden resmi geçit yaparak çıksınlar."

27.04.2013 17:58

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Çıkacağız diyorlar, kolay bir şey mi terör örgütü için 'çıkacağım' demek- Yani onların resmi geçit yapmasını mı bekliyoruz- Şöyle bir taht kuralım, tribün yapalım, önümüzden resmi geçit yaparak çıksınlar. Böyle bir şey düşünülebilir mi" dedi.

Arınç, Kızılcahamam'da düzenlenen AK Parti Genel Merkez Teşkilat Başkanlığı Ankara Teşkilat İçi Eğitim Programı'nda, karşılarında bir örgüt bulunduğunu ve bu örgütün ne zaman ne yapacağının da belli olmadığını söyledi.

Bülent Arınç, "Öcalan'ın söylediklerine ne kadar uyacaklar, nerede bir dönüş yapacaklar, nasıl bir sabotaj olacak ki 99'da kısmen yaşandığı gibi bir şey olacak. Yeter ki gözünüzü dört açın, müteyakkız olun. Dikkatli olalım, tedbirli olalım. Ama yol devam ediyor" diye konuştu.

"Çıkacağız diyorlar, kolay bir şey mi bu terör örgütü için 'çıkacağım' demek" diye soran Arınç, şöyle devam etti:

"Yani onların resmi geçit yapmasını mı bekliyoruz- Şöyle bir taht kuralım, tribün yapalım, önümüzden resmi geçit yaparak çıksınlar. Böyle bir şey düşünülebilir mi- veya bize el sallayıp gitmelerini mi arzu ediyoruz. Adam

'silahlı unsurlar çıkacaktır' diyor. Başkası soruyor: 'Silahlar ne olacak' diye. TRT'de bir yarışma var. Cevap sorunun içinde gizli kardeşim. Cevap sorunun içinde gizli. Adam diyor ki: 'Silahlı unsurlar çıkacak' Silahı eline mi alacak, omzuna mı alacak, belinde mi tutacak, orasını karıştırma. 'Silahlı unsurlar çıkacak' diyor ey cahil adam. Niye anlamak istemiyorsun, niye deşeliyorsun bunun altını-

'Peki çıkarken görürlerse ne olacak, karşılaşırlarsa ne olacak, çatışma olursa ne olacak' Be hey gafil, bak sana yine TRT'den bir soru, cevabı içinde gizli. Şimdi içeride 2 bin kişi var diyoruz, doğru mu- Doğru. Bunların çıkacağından bahsediyoruz, doğru mu- Doğru. Peki bu 2 bin kişi içeri girerken nasıl girdiler, niye kimseyle karşılaşmadılar, niye kimseyle çatışmadılar, niye kimse bunları görüp de müdahale etmedi- Bundan dolayı kimseye bir soru sorulduğunu gördünüz mü- Aslında silahlı unsurların Türkiye sınırlarından içeriye girmesi, ilk bakışta düşündüğünüzde suç değil midir- Bu sınırları biz niye koruyoruz- Bu sınırlar niçin kevgire döndü- Isıya dayanıklı radarlardan bile şemsiyeyle geçmeye çalışan bu örgüt mensupları, nasıl bizim karakollarımızı bastılar- Nasıl 25 tane delikanlımızı, askerimizi şehit ettiler- Nasıl mayınlama yaptılar- Bu insanlar girerken uyuyanlar vardı da şimdi mi uyandınız- O zamana ait sorusu olmayan, şimdi 'nasıl çıkacaklar, ya birisiyle tesadüfen karşılaşırlarsa'... Biz işimizi güzel yaparız. Bizim tek amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmekle işimiz yok. Hiç kimse kendini aldatmasın."

-"Kaşını kaldırmadın, gözünü oynatmadın"-

Arınç, 1999'dan 2002'ye kadar MHP, DSP, ANAP koalisyon hükümetinin olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Bugün esen, gürleyen, sokaklarda bas bas bağıran Bahçeli, 3,5 sene Bakanlar Kurulu sırasında Mesut Yılmaz ile rahmetli Ecevit arasında, kaşını kaldırmadan, gözünü sağa sola çevirmeden, bir harekette bulunmadan 3,5 sene yaşadı. Bir şey sorduğunuz zaman da cevabını vermezdi. Şimdi Bursa'da, İzmir'de gürlüyor. O gürlemeleri o zaman yapacaktın kardeşim. Sen Apo'yu yakalamadın, Apo'yu sana kargoyla teslim ettiler. Sen onun nimetiyle yüzde 18,5 oy aldın ama 3,5 sene sonra da 8,5'e düştün. O yakalamayla yüzde 21,5 aldı DSP. Ama 2002'de yüzde 1,5'e düştü. Milleti enayi mi zannediyorsun sen- Millet sana oyunu vermiş, sana değerini vermiş, sana notunu vermiş. 99'da yakalandı geldi, peki sonra- Adam ölüm korkusu içerisinde, mevcut kanunlara göre idam vs. konuşuluyor. Ama unutma, bugün bu Hükümete 'Ne verdin de bunu yapıyor' diye sorarsanız, siz de Apo'yu teslim aldığınızın karşılığında hangi sözü verdiniz diye sorarlar adama."

"İdamı da tartışmıyorum ama bugün bize çamur atmaya kalkanlara 10 sene öncesini hatırlatmak da görevimiz" diyen Arınç, "Hükümette kalabilmek için 'Biz bunu kesinlikle idam etmeyeceğiz' sözünü eğer hükümet ortakları vermişse, Rahşan Ecevit de seni zaten hiç istemiyordu, 'Bu katillerle ne işimiz var' diyordu, niye o hükümette 3,5 sene durdun sen- Kaşını kaldırmadın, gözünü oynatmadın" ifadelerini kullandı.

Arınç, "Biz ne günlerden geliyoruz, ateş çemberinden geliyoruz biz. Tehdit altında yüzlerce insan, birkaç tanesi konuşuyor. Sen kimsin, sana değer veren, seni dikkate alan kim var ki 'Ne verdiler de bunlar oluyor' diye soruyorsun. Aklımız var bizim aklımız, yaptığımız işi iyi biliyoruz" dedi.

-"Amenna, ortada bir suç var, bu suçun faillerini yakalamak devletin işidir"-

Tek amaçlarının Türkiye'nin terörden kurtulması olduğuna işaret eden Arınç, Bahçeli'nin bunu başaramadığını söyledi.

Bugüne kadar olduğu gibi kendilerine güvenilmesini isteyen Arınç, şöyle devam etti:

"Şunu sormamız lazım. Şehit aileleri, şehit yakınları, hepsi bizim kardeşlerimiz. Bir şehit cenazesinin başında, eşinin ya da çocuklarının şöyle söylediğini hiç duydunuz mu: 'Benim babam öldü, bütün babalar ölsün.' Mayında ayağını kaybetmiş bir gazinin şöyle söylediğini duydunuz mu: 'Benim ayağım, gözüm, kulağım, başımın yarısı gitti, herkesin de başının, gözünün, kulağının yarısı gitsin.' Onlar soylu insanlar, onlar bunu söylemedi. Onların söylediği tek şey var, 'Bu terör ateşini söndürün, başka ocaklar yanmasın, başka gözler ağlamasın.' Ama bir şey daha söylediler, onun da hakkını vermemiz lazım,

'Bunların cezasını verin', 'Benim eşimi öldürenlerin cezasını verin', 'Beni bu hale getirenlerin cezasını verin.' Amenna, ortada bir suç var, bu suçun faillerini yakalamak, cezasını vermek devletin işidir."

Alınlarının açık olduğunu, onun için de ellerinden geleni yaptıklarını dile getiren Arınç, "Yakalananlar, çatışmada öldürülenler, teslim olanlar, şunlar bunlar. Ama kesin netice olmadı. Olması da mümkün değil" dedi.

Her olayın failinin yüzde 90 yakalandığını ifade eden Arınç, "Gazeteleri iyi takip edin. Amanoslar'dan gelip Dörtyol'da 6 askerimizi şehit edenlerin 3 tanesi başka yerde gebertildi, 3 tanesi de yakalandı. Bir yerde cadde üzerinde bir dershaneyi ateşe verenler zamanı geldi yakalandı. Ama hepsi değil, hepsinin olması da mümkün değil. Bu işin tabiatında olmaz" şeklinde konuştu.

Tek tek vurmakla, tek tek yakalamakla bitmeyecek bir terörle karşı karşıya olduklarını belirten Arınç, başka ülkeler bu sorunu nasıl çözmüşlerse onlara dikkat etmeleri, Türkiye'nin bu sorunu farklı olarak nasıl çözebileceğine bakmaları gerektiğini bildirdi.

Baktıkları zaman buldukları yöntemin bu olduğunu anlatan Arınç, tek başlarına kalsalar da sonucu ne olursa olsun, terörü ortadan kaldıracak noktaya güvenle, ümitle gittiklerini vurguladı.

-"CHP, sürece köstek olmasın"-

Ümitlerin boşa çıkmaması için CHP'ye seslendiğini söyleyen Arınç, CHP'nin sürece köstek olmamasını, sabotajcılara ümit ve fırsat vermemesini istedi.

CHP'nin ülkenin anamuhalefet partisi olduğunu dile getiren Arınç, CHP'ye

"Rapor yazmakla iş bitmiyor, onu uygulamalısınız. Onu bugün de savunmalısınız. İçinizde ulusalcı diye bilinen, ortaya çıktığı zaman bas bas bağıran insanlar, gerçek CHP midir, onları da bilmemiz lazım" eleştirisinde bulundu.

Akil İnsanlar Heyeti üyelerine teşekkür edilmesi gerektiğini belirten Arınç,

"Türkiye'nin akil insanı 63 kişi değil ki sadece. 75 milyonun içinden kim bilir kaç bin tane insan çıkabilir- Ama bunlar rahatlıklarını bıraktılar, bu işte fayda gördükleri için Anadolu'yu dolaşmaya başladılar" diye konuştu.

-" Doğu Perinçek'in elemanlarıyla yan yana gelmek yakışır mı"-

Dün Bursa'daki hadiselerle ilgili Emniyet Müdürü ile Vali'yi arayarak bilgi aldığını anlatan Arınç, şunları kaydetti:

"Utanarak söylüyorum, bu güzel insanlara, içlerinde Prof. Hayrettin Karaman hocamız da olmak üzere, Türkiye'de İslam fıkıhı konusunda en yüksek otorite sahibi olan birisi, Akil İnsanların içerisinde Anadolu'da çözüm sürecini anlatıyor. Dışarıda bas bas bağıran, ellerindeki sopalarla içeri girip, içeriyi tahrip etmek isteyenler, TGB'liler, yanlarında ülkücüler. CHP ve MHP'nin parti yöneticileri, TKP'liler, MKP'liler. Bunlar nasıl oldu da bir araya geldiler Allah aşkına- Bunlar nasıl bir arada bu işlere karşıtlık yapabiliyorlar- Mesela CHP,

'Ben bu eylemlerin içinde yokum, tasvip de etmiyorum, teşkilat mensuplarından kim buna katılırsa onu partiden atacağım' diyemez mi- Mesela MHP, bugüne kadar ülkücüleri sokağa salmadı, adam da çok huzurdan, güvenden yana dediğimiz birisi, son mitinglerinde tam tersini yapıyor ama bunlara karşı şunu söyleyemez mi

'Bırakın ne söyleyeceklerse söylesinler, onlar yanlış yapıyorlar. Ama onlara sopalarla gitmek, hele hele Doğu Perinçek'in elemanlarıyla yan yana gelmek yakışır mı' diyemez mi-"

-"Vallahi mahcup olursunuz"-

Kendisinin ülkü ocaklarına yakın bir insan olduğunu ifade eden Arınç, ülkücülere şöyle seslendi:

"Siz CHP'nin aynen içine düştüğü gibi Kemalist sol bir parti oldunuz, yakışıyor mu size- Bu yaptıklarınız geçmişte sahip olduğunuz ideallere yakışıyor mu- Niye bir Büyük Birlik Partisi gibi hareket etmiyorsunuz. Onlar da bu konuda belki çok istekli ve arzulu değil. Ama sizin gibi böyle sokak hareketleri yapmıyorlar. Bağırmıyor, çağırmıyorlar. Ey ülkücü kardeşlerim, sizin 50'sini toplasam, 500'ünü bir araya getirsem Musa Serdar Çelebi'den daha iyi bir ülkücü müsünüz, siz kimsiniz Allah aşkına- Musa Serdar Çelebi, ayağının tozuyla bir gün Hakkari'de, bir gün Orta Anadolu'da bu sürecin ülke için son bir şans olduğunu anlatıyor. Buradakiler de bas bas TKP'liler de ortalığı birbirine katmaya çalışıyorlar. Vallahi mahcup olursunuz. Olup biteni isterseniz izleyin, bu daha faydalı. Çünkü sonucu inşallah iyi olacak, siz de kaybetmemiş olursunuz."

Arınç, "12 Eylül 2010 referandumunda siz en yüksek sesle 'Hayır, hayır, hayır' diye bağırdınız. Ama gün geldi MHP teşkilatlarının en az üçte biri referandumda evet oyu kullandı. Bugün de böyle olacak" dedi.

Halkın, AK Parti'nin de Hükümetin de vatanseverliğinden şüphesi olmadığını vurgulayan Arınç, "Siz kendinize bakın. Milliyetçilikse, vatanseverlikse bizden iyisi bulunmaz. Dindarlıksa hamdolsun kırık dökük onu da en güzel yapanlardan birisiyiz" diye konuştu.

-"Herkes ayağını denk alsın"-

Necip Fazıl'ın "Türk, Müslüman olduktan sonra Türktür" dediğini ifade eden Arınç, "Biz hamdolsun İslam ile şereflendik, onunla iftihar ediyoruz. Elbette Türklük vardır, o da bu ülkede en güçlü unsurlardan birisidir ve hamdolsun tarihimizin de yüz akıdır. Bunu söylemek başkalarını inkar etmek anlamına gelmez. Unutmayın, Diyarbakır'ın Müslüman orduları tarafından fethi 639 yılında oldu. Sultan Alparslan Malazgirt'e gelmeden 400 sene önce. O yüzden herkes ayağını denk alsın" ifadelerini kullandı.

Arınç, MHP'nin gerçek milliyetçiliği göstermek ve yaşamak istiyorsa yanındakilerden ayrılması ve farklı tavır içine girmesi, CHP'nin de sosyal demokrat parti olduğunu düşünüyorsa Avrupa'daki sosyal demokratların veya hükümetlerin Türkiye'nin bu meselesi karşısında takındığı tavırlara bir kez daha dikkat etmesi gerektiğini kaydetti.

Bülent Arınç, "Ama ne yaparlarsa yapsınlar teraziye çıkacağız, çok da uzun olmayan bir zamanda. Bir yıl sonra inşallah bugünlerde büyükşehir belediyeleri dahil bütün belediyelerimizi kazanmış olacağız ve iki ay sonra da önümüzdeki yıl için söylüyorum, cumhurbaşkanımızı halkımızın oylarıyla ilk turda, ikinci tura kalmadan inşallah yüzde 60 ile seçeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.

(Bitti) - ANKARA

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel AK Parti Ankara Teşkilat İçi Eğitim Programı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement