AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "CHP, AK Parti'yi 'parti devleti' olarak suçlayacak yeterlilikte değil. Tek parti rejiminin antidemokratik kalıntılarını biz temizledik." dedi.
Çelik, AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Gazetecilerin "CHP'nin Kanal İstanbul'a yönelik eleştirileri var. Kanal İstanbul'un Montrö'yü riske atacağına dair yorumlarına ne diyeceksiniz? CHP'nin 'Gelecek seçimde iktidarız ve Kanal İstanbul'u yapan şirketlere ödeme yapmayacağız.' açıklamasına dair yorumunuz nedir?" sorusuna Çelik, şu yanıtı verdi:
"'Ödeme yapmayacağız' türü bir şey devlet mantalitesinden, devlet adamlığından nasıl yoksun olunduğunun bir işareti. CHP'den sonra iş başına gelmiş kendi siyasi tarihimizdeki hükümetler de çıkıp 'Biz CHP'nin borçlarını ödemeyeceğiz.' deseydi kim zarar görecekti? Vatandaş zarar görecekti."
Hükümetin yetkisini milletten aldığını, milletten aldığı yetkiyle icraatları gerçekleştirdiğini ifade eden Çelik, "Ben de bu şirketlere para ödemem." denmesinin milli iradeyle kavga etmek olduğunu söyledi.
Daha temeldeki problemin siyasal psikolojiyle ilgili bir sorun olduğuna değinen Çelik, "İstiyorlar ki kim hükümete gelirse gelsin onlar yönetsin. Geçmişte bunu yapıyorlardı. Kim hükümete gelirse gelsin darbeler, yargı vesayeti, milli güvenlik kurulları üzerinden yürütüyorlardı." diye konuştu.
Kanal İstanbul'un Montrö Anlaşması ile çelişir hiçbir tarafı bulunmadığının altını çizen Çelik, "Montrö ile ortaya konulan boğazlardan geçiş serbestisi aynen korunacak. Askeri gemilerin boğazdan geçişi sağlanacaktır. Kanal İstanbul, ticari gemiler için alternatif bir su yolu olarak son derece pratik, önemli bir alan oluşturacaktır. Zaman içerisinde Kanal İstanbul'un siyasi ve ekonomik getirilerini daha çok paylaşacağız." şeklinde konuştu.
- "Aile ilişkileri üzerinden gitmek ayıptır"
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik "aile devleti" eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Çelik, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Daha önce 'parti devleti' diyorlardı, parti devletine kendi geleneklerinden cevap verdik. CHP AK Parti'yi parti devleti olarak suçlayacak yeterlilikte değil. Bu memlekette tek parti rejiminin antidemokratik kalıntılarını Cumhuriyetimize, Anayasamıza zarar veren kalıntılarını biz temizledik. Parti devleti eleştirisi yapıyorlarsa parti devletinden kurtulmalarının bir tane formülü var. Bu formülü onlara veriyorum; İş Bankası hisselerini Hazineye devretsinler. Devlete ait olanı devlete devretsinler. Parti devleti mantığı budur. İş Bankası hisselerini devlete, millete ait olan İş Bankası hisselerini kendi parti bünyende tutacaksın, arkasından parti devleti diyeceksin. Şimdi de utanmadan Bayraktar ailesinin ismini zikrederek, Hazine Bakanımızın ismini zikrederek, TÜRGEV ve KADEM'de görev yapan Cumhurbaşkanımızın çocuklarının ismini zikrederek 'aile devleti' diye bir şeyden bahsediyor. Siyaset üretemeyenlerin, siyasi zavallılık içinde olanların yetersiz bir siyasi magazin üretme çabası. Aile ilişkileri üzerinden gitmek son derece ayıptır. Söyleyeceğiniz varsa somut yapılanlarla ilgili söyleyin."
"Siyasi magazin partisi haline gelmişler"
Ömer Çelik, Bayraktar ailesinin dünya standartlarında savunma teknolojisinde üretim yaptığını, İHA'lar ve SİHA'larla ilgili çalışmalarının AK Parti öncesinden başladığını, yaptıkları işi yapmaya devam ettiklerini söyledi.
TÜRGEV ve KADEM'de yapılan faaliyetlerin de sivil toplum faaliyetleri olduğunu ve herhangi bir kar amacı gütmediğini vurgulayan Çelik, şöyle konuştu:
"Konuyu Hanımefendiye getirmiş, 'Çevre Bakanı gibi davranıyor' diyor. Hanımefendinin Sıfır Atık Projesine destek vermesi, Hanımefendinin çevreden gelen konularda duyarlılık göstermesi takdir görmektedir. Dünyanın her tarafından first ladyler çocukların eğitimi, çevre sorunları, kadınların kendilerini geliştirmeleri ile ilgili projelere destek verirler. Dünyadaki her demokratik devlet de bu tür uygulamaları takdirle karşılar. Sivil toplum faaliyetleri yapmanın neresi kötü? Siyasi magazin partisi haline gelmişler. Onu da yalan dolan üzerinden yürütüyorlar. Aile meselesi üzerinden siyaset yapmaya kalktığınız andan itibaren en temel ilkeyi ihlal etmiş olursunuz. Herkesin birbirinin ailesi üzerinden bu şekilde siyaset yaptığı bir şey, AK Parti'nin asla makul ve mazur görmeyeceği bir şeydir. Bu çirkin bir siyaset tarzıdır."
- "Biz olayın dışında kalacağız"
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile eski CHP Milletvekili ve Ankara Ticaret Odası Başkanı, mühürlenen Togo Kuleleri inşaatının müteahhidi Sinan Aygün arasında yaşanan gelişmelere ilişkin görüşleri sorulan Çelik, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bu olayın bizi ilgilendiren hiçbir tarafı yok. Sadece basından izliyoruz. Bu konuda kapsamlı ve ayrıntılı açıklama yapması gereken taraf, CHP yönetimidir. Gördüğüm kadarıyla konu kapandı gibi bir açıklama yapmışlar. Bu tabi kimseyi tatmin etmez. Biz kim kime ne demiş, kim haklı kim haksız bilebilecek durumda değiliz. Olayı biz sadece basından takip ediyoruz. Herhangi bir şekilde bizi ilgilendiren bir durum değil. CHP ile ilgili bir gündemdir. O konuda, CHP yönetiminin kamuoyunu tatmin edecek ayrıntılı bir açıklama yapması gerekir. Biz olayın dışındayız ve dışında kalacağız."
AK Parti Sözcüsü Çelik, İçişleri Bakanlığının olaya ilişkin müfettiş görevlendirmesi konusunu ise "hukuk içinde ortaya konulan bir tasarruf" olarak yorumladı.
CHP'nin İş Bankası hisselerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldığında gündeme gelip gelmeyeceğine yönelik bir soruya karşılık Çelik, şu yanıtı verdi:
"Cumhurbaşkanımız bunu açıkladılar, bu gündemdedir gerçekleşecek ama bu gerçekleşmeden evvel CHP bunu kendi kendine yaparsa CHP parti devleti olmanın, devlete partiyi hakim kılmanın, devleti parti üzerinden yönetme geleneğinin bir devamı olan bir siyaset tarzından, uygulamadan kurtulmuş olur. Onlar için de bir şans olur."
(Bitti)
Son Dakika › Güncel › AK Parti MYK toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?