Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 473 sanığın yargılandığı dava, sanık savunmalarıyla sürdü.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya şehit yakınları ve gaziler ile taraf avukatları katıldı.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ın özel sekreter yardımcısı sanık eski kurmay binbaşı Mustafa Aydın, Hava Harp Okuluna tayini çıktığı için yerine atanan Günay Köroğlu ile 11-15 Temmuz haftasında çalıştığını söyledi.
15 Temmuz'da 18.30 civarı eve gittiğini dile getiren Aydın, 21.30'da Köroğlu'nun arayıp "Beni mesaiye çağırdılar, seni de çağırdılar mı?" diye sorduğunu, çağırmadıkları şeklinde cevap verdiğini ifade etti. Aydın, Köroğlu'na "Önemli bir iş var mı?" diye sorduğunu, Köroğlu'nun ise "Ben hallederim gerek yok, ben gidiyorum." diye cevap verdiğini anlattı.
Yerine atanan Köroğlu'nun, acemi olduğu için yardımcı olmak amacıyla kışlaya gitmeye karar verdiğini dile getiren Aydın, karargahta odasına çıkıp bir kalem ve ajanda aldıktan sonra Genel Sekreter Veysel Kavak'ın yanına gittiğini, Kavak'ın da "Sen piyadesin, Güvenlik Harekat Merkezi'ne (GHM) git." diye emir verdiğini öne sürdü.
GHM'ye girdiğinde odada bulunan kurmay albay İlhan Karasu ile binbaşı Tunahan Özarslan'ın çıktığını dile getiren Aydın, burada kameralardan çevreyi izlediğini söyledi.
Aydın, odadaki televizyondan da kalkışma yaşandığına dair haberleri izlediğini belirterek, 02.30'dan sonra Tümgeneral Cevat Yazgılı'nın yanında bazı tuğgenerallerle GHM'ye geldiğini ve komutanın kendisinde olduğunu söylediğini kaydetti.
Yazgılı'nın, Hava Kuvvetleri Harekat Merkezinin bağlantılarını kesmek için birtakım görüşmeler yaptığını anlatan Aydın, 16 Temmuz'da Abidin Ünal karargaha gelene kadar odadan ayrılmadığını savundu.
Aydın, komutan kışladan ayrıldıktan sonra kendisinin de evine gittiğini ve pazar günü öğleye kadar uyuduğunu belirterek, Ünal'ın 13.00 gibi Hava Harp Okulu'na gitmesini, ortalığı toparlamasını ve kendisine de bilgi vermesini emrettiğini ileri sürdü.
Okulun Yalova'daki kampına gitmesi emri üzerine pazar günü 15.30 gibi buraya vardığını ancak içeri alınmadığını anlatan Aydın, kampa pazartesi günü girebildiğini söyledi. Aydın, burada bir hafta görev yaptığını ve adli işlemlerin yürütülmesini sağladığını, Orgeneral Ünal ve Korgeneral Hasan Küçükakyüz'ü de bilgilendirdiğini iddia etti.
Aydın, 24 Temmuz'da açığa alındığına dair bir emrin geldiğini, komutanı aradığını ancak ulaşamadığını öne sürerek, FETÖ ile bir bağı olmadığını savundu.
Kimseye kanun dışı bir emir vermediğini ve emir almadığını iddia eden Aydın, tahliye talebinde bulundu.
İstanbul'da konferans verip darbe girişimi başlamadan Ankara'ya gelmiş
Hava Kuvvetleri Genel Sekreterliği İletişim Şube Müdürü sanık eski yarbay Mesut Yurtdan da savunmasında suçlamaları reddetti.
Ramazan Bayramı tatilinden sonra 4 günlük yıllık izne ayrıldığını ve 10 Temmuz'da ailesiyle Erdek'te kampa gittiklerini anlatan Yurtdan, 15 Temmuz'da Hava Harp Akademisi'nde bir konferans vermek üzere İstanbul'a geçtiklerini söyledi.
Amiri ile görüştüğünü ve hafta sonu kışlada bulunmasını istemesi üzerine biraz dinlendikten sonra yola çıktığını ifade eden Yurtdan, Ankara'ya gelirken 19.00 civarında Solo Türk Basın ve Halkla İlişkiler Subayı'nın arayıp Antalya'da yapılacak gösterinin iptal edildiğini, ancak vatandaşların ve turistlerin gösteriyi beklediğini söylediğini aktardı.
Yurtdan, konu hakkında bilgisi olmadığını ve iptalin kamuoyunca olumsuz karşılanacağını belirttiğini ifade ederek, ilk mola yerinde durup tekrar arama yaptığında valinin de desteğiyle gösterinin gerçekleştiğini öğrendiğini bildirdi.
Eve vardıktan sonra, amiri Veysel Kavak'ı, geldiğini haber vermek ve Solo Türk gösterisi hakkında görüşmek için aradığını anlatan Yurtdan, Kavak'ın müsait olduğunu söylemesi üzerine karargaha gittiğini kaydetti.
Yurtdan, her tarafın sakin olduğunu ve 21.30'da karargaha ulaştığını dile getirerek, yanına gittiği Kavak'ın, daha bir şey soramadan Genelkurmaydan silah sesleri geldiğini, Hava Kuvvetleri Karargahında da güvenliğin en üst seviyeye çıkarıldığını, odasına gidip beklemesini emrettiğini öne sürdü.
Yaşananların büyük bir terör saldırısı olduğunu düşündüğünü ileri süren Yurtdan, iletişim şubeye iş verilmesi muhtemel olduğundan ve giriş çıkışlar durdurulduğundan dolayı odasında beklediğini ileri sürdü.
Yurtdan, televizyonda boğaz köprüsünün kapatıldığı ve büyük bir terör eyleminden bahsedilmeye başlandığını, sonrasında da uçakların geçtiğini ifade ederek, uçakların teröristlere baskı amacıyla kullanıldığını düşündüğünü söyledi.
Karargahta da 22.30 civarı silah sesleri duyduğunu ancak bunun Tümgeneral Cevat Yazgılı'nın yanındaki askerle Hava Kuvvetleri Harekat Merkezi kapısına ateş etmesinden kaynaklandığını öğrendiğini belirten Yurtdan, bu durumun da kendisini şaşırttığını öne sürdü.
Yurtdan, Cumhurbaşkanı'nın açıklamasını izlediğini, kalkışmayla ilgili bilgileri öğrendiğinde bunun kendisini odadan çıkmamaya yönelttiğini savundu.
Güvenlik Harekat Merkezi'ne de 03.00 gibi indiğini, Yazgılı ve beraberindekilerle 05.00'e kadar beklediğini ve tekrar odasına çıktığını dile getiren Yurtdan, sabah eşinin arayıp isminin sözde atama listesinde bulunduğunu söylediğini aktardı.
Sözde atama listesine ismine, terfi ettirilerek yer verildiğini söyleyen Yurtdan, bu listede Anadolu Ajansı Genel Müdürü olarak yer aldığını söyledi. Yurtdan, yaptığı görevin böyle bir kurumun başına geçecek düzeyde bir iş olmadığını ifade ederek, adının, iradesi dışında listede bulunduğunu savundu.
Yurtdan, Orgeneral Abidin Ünal'ın akşama doğru geldiğini, basın bildirisi hazırladıktan sonra da bunu basın mensuplarıyla paylaştığını ifade etti.
Yaklaşık 1,5 yıldır tutuklu olduğunu, FETÖ ile bir bağlantısı bulunmadığını öne süren Yurtdan, tahliyesini istedi.
Duruşma, yarına ertelendi.
Son Dakika › Güncel › Akıncı Üssü Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?