Atalay: İyi Bir Atmosfer Yakaladık

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan ile İmralı'da yapılan görüşmelerinin siyasi boyutu da olan yeni bir görüşme, diyalog ve müzakere süreci olduğunu belirterek, "İyi bir atmosfer yakaladık. Bu atmosferi de iyi değerlendirmeye çalıyoruz" dedi.

TBMM ve AB tarafından birlikte sürdürülen 'Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog Projesi'nce düzenlenen Terör Sempozyumu Antalya'da başladı. 2 gün devam edecek sempozyuma Almanya, Avusturya, Belçika, Estonya, Fransa, İngiltere, Bulgaristan, İspanya, İrlanda, Portekiz, Yunanistan, Macaristan, Litvanya ve Polonya gibi ülkelerden 20'yi aşkın milletvekili, senatör ve Türk milletvekilli katıldı.

Sempozyumun açılış oturumunda konuşan Başbakan Yardımcısı Atalay, terörün tek bir coğrafyanın, ülkenin sorunu olmadığını söyledi. Terörden dünyanın dört yanındaki masum insanların zarar gördüğünü dile getiren Atalay, terörlü mücadele açısından bütün devletlerin, uluslararası kuruluşların işbirliği yapmasının büyük önem taşıdığını kaydetti.

Türkiye'nin hassas bir bölgede yer aldığını dile getiren Başbakan Yardımcısı Atalay, bu konumunun Türkiye için büyük imkanlar sunarken büyük riskleri de beraberinde getirdiğini söyledi.

Türkiye'de 1970'li yıllarda Marksist-Leninist ideoloji benimseyen gruplarının başlattığı terörizm faaliyetlerinin 1980'li yıllarda bölücü terör örgütü PKK'nın Marksist söylemden etnik söyleme dönen bir yapılanmayla devam ettiğini ve sonraki yıllarda El Kaide'nin kendisini gösterdiğini belirten Başbakan Yardımcısı Atalay, şunları söyledi:

"Şu anda da bu üç unsuru Türkiye'yi tehdit eden terör unsurları olarak ifade edebiliriz. PKK terör örgütü, 84'lü yıllardan günümüze çoğunluğunu Kürt sivil vatandaşlarımızın oluşturduğu 30 bin yaklaşık insanımızın yaşamını yitirmesine, 100 binlerce insanımızın göç etmesine ve büyük mali kayıplara sebep olmuştur. 30 yıllık bir tarihi var ve doğrusu Türkiye'nin ayağında büyük bir pranga olmuştur. Bu 30 yıl içinde daha çok güvenlik ağırlıklı politikalar öne çıkmıştır diyebiliriz."

El Kaide terör örgütünün değişik tarihlerde Türkiye'de eylemlerde bulunduğuna dikkati çeken Beşir Atalay, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"El Kaide unsurlarının ülkemizde toplumsal tabanı bulunmamaktadır. Türkiye'de hem dine rasyonel bakış ve dini anlayışta gönül boyutunun önemli olması önemli faktörler. Türkiye'de bunun zeminin olmamasında AK Parti hükümetlerini önemli görüyoruz. Biz daima bütün taleplerde, bütün konularda demokratik yolların açılmasını ve demokratik zeminin kullanılmasını önemli gördük. AK Parti'nin kurucu ve yürütücülerinde de, liderlik kadrosunda özgürlük sıkıntıları çok olmuştur. Demokratik mücadele daima tercih edilmiştir. Türkiye'nin dine bakışı, İslamı anlaması yaşaması, dinin sonuna kadar özgürce yaşanması El Kaide gibi zeminlere pek müsait değildir."

Terörist ile vatandaşı iyi ayırma, istismar ettiği unsurları yok etmenin AK Parti hükümetlerinin politikalarının temeli olduğunu anlatan Beşir Atalay, son 10 yıllık dönemde çok farklı yaklaşım, paradigma değişimi gerçekleştirmeye çalıştıklarını söyledi.

"DEVLET GEÇMİŞİYLE YÜZLEŞİYOR"

Atalay, terörle mücadelede entegre bir stratejiyle ne kadar enstrüman varsa hepsini kullanmaya çalıştıklarını ve çok yönlü bakışı korumaya gayret ettiklerini belirterek konuşmasına şöyle devam etti:

"PKK zemini olarak Türkiye'de yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımızın ret, inkar, asimilasyon gibi kendilerine uygulanan o politikaların hepsi bu dönemde terk edildi. Devlet geçmişiyle yüzleşiyor bugün. Geçmişte hangi hataları yaptık diye kendisiyle yüzleşiyor ve biz bu dönemde gerçek çoğulculuğu nasıl sağlarız onun peşindeyiz."

Başbakan Yardımcısı Atalay, kendi koordinasyonunda 'Milli Birlik Kardeşlik Projesi', 'Demokratik Açılım' adıyla 2009 yılında başlayan sürecin devam etiğini ve bu konuda anayasal, yasal çok sayıda adımın atıldığını kaydetti. Bu çalışmaları içeren 'Sessiz Devrim' adıyla bir kitabın henüz baskıda olduğunu kaydeden Başbakan Yardımcısı Atalay, bu süreçte bugüne kadar 46 kez uzatılan Olağanüstü Hal uygulamasının kaldırıldığını, Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin lağvedildiğini, işkenceye sıfır tolerans politikasının sonuçlarının alındığını kaydetti.

"SİYASİ RİSK ALINDI"

Bu reform süreçlerini 'Türkiye'nin normalleşme süreci' olarak isimlendirmeyi tercih ettiğini bildiren Başbakan Yardımcısı Atalay, terörden zarar gören çok sivillere de yine bu dönemde 2 milyar dolar terör zararları için ödeme yaptıklarını kaydetti. Tüm bu adımların aynı zamanda siyasi bir riski de yanında getirdiğini belirten Başbakan Yardımcısı Atalay, "Bu demokratikleşe adımlarını atarken siyaset risk de alıyor. Biz risk alan bir iktidarız. Başından beri bu konularda risk aldık. Ama şunu söyleyebilirim, toplumumuz bunları anladı" dedi.

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Avrupa'da, "Türkiye'de Kürt kesimlerinin ayrı bir partisi var" gibi bir algı olmasına rağmen, "Bölgede ve Kürt vatandaşlar arasında en fazla oy alan parti AK Parti'dir. O hakların, hukukun savunucusu ve o vatandaşlarımın haklarının garantisi biziz" diye konuştu.

MÜCADELEDE ÜÇ UNSUR

Türkiye'nin terörle mücadele yeni bir girişimi devreye soktuğunu belirten Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, terörle mücadele üç unsurun önemine dikkat çekti. Güvenlik boyunda güvenlik birimlerinin hassasiyetle mücadeleyi sürdürdüğünü belirten Başbakan Yardımcısı Atalay, ikinci unsur olarak demokratikleşme adımlarımızda kesilme olmadığını ifade etti. 4'üncü yargı paketinde düşünce ve ifade özgürlüğüyle terörün karıştırılması noktasında ayrımın çok iyi yapıldığını belirten Başbakan Yardımcısı Atalay, "Bu pakette o ayrımı çok iyi getiriyoruz. Bu uluslararası standarttır. Düşünce ve ifade özgürlüğü sonuna kadar serbesttir. Ta ki, şiddet ve cebir içeriyorsa o terör olur, baskı olur. Bu ayrımı bu pakette biraz daha yapmış olacağız" diye konuştu.

İMRALI ÇÖZÜM SÜRECİ

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, üçüncü boyut olarak işaret ettiği 'İmralı Çözüm Süreci'ne ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu çaba ve çalışmalar sürerken yeni bir görüşme süreci aynı zamanda diyalog. Siyasi boyutu olan istihbarat birimlerimizin yürüttüğü görüşme ve müzakere süreci devam ediyor. Üstün demokratikleşme adımlarını atarken zaten terörün zemini kalmamış, terörü kökten çözmeye dönük çabalarımız, adımlarımız var. Şu günler bunun yoğunlaştığı bir dönem. Entegre strateji diye ifade ettiğim, bütün enstrümanların devreye sokulduğu, gerek yurt içi yurt dışı, yeni, ileri bir adımdır. Umuyoruz bütün bu çabalarla ülkemiz terör açısından daha rahatlar duruma gelir. Bu süreçte bütün partilerimizin katkılarını arıyoruz. Muhalefet, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlarımızın geniş bir desteği var. İyi bir atmosfer yakaladık. Bu atmosferi de iyi değerlendirmeye çalıyoruz."

TERÖRLE MÜCADELEDE İŞBİRLİĞİ

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Türkiye'nin bu süreci yürütürken Avrupa'dan da beklentilerini olduğunu dile getirdi. PKK ve DHKP-C'nin Avrupa ülkelerinde çalışmalarının olduğunu ve bu çalışmaları sivil toplum örgütleri görüntüsünde yürüttüğünü belirten Beşir Atalay, İtalya, Fransa, İspanya gibi ülkelerde söz konusu terör örgütlerine karşı yapılan operasyonların sonuçlarının çok da verimli olmadığını kaydetti.

AVRUPA'DAN DESTEK

Antalya'da düzenlenen terör sempozyumunun açılış oturumunda konuşan AB Uyum Komisyonu Başkanı ve Proje Lideri Prof. Dr. Mehmet Tekelioğlu, terörün Türkiye'yi yoran bir konu olduğunu söyledi. Türkiye'nin terörle mücadelede AB üyesi ülkelerden yeterli ve gereken desteği gördüğünü söylemekte zorlandığını belirten Tekelioğlu, "PKK Avrupa'da faaliyetlerde bulunuyor. Bu faaliyetler içinde insan kaynağı olarak, finans kaynağı olarak Avrupa'yı kullanıyor ve uyuşturucu ticareti gibi yerlerde Avrupa'yı kullanıyor. Avrupalı dostlarımızın çok daha hassas olmasını talep etmek durumundayız" diye konuştu.

İMRALI SÜRECİNE DESTEK

Avrupa Birliği Türk Delegasyonu Başkanı Jean Maurice Ripert, terörle mücadelede hukuk devletine, insan hak ve özgürlüklerine saygının etkin olmasının önemine dikkat çekti. Terörle mücadele işbirliği önünde engeller olduğunu dile getiren Delegasyon Başkanı Ripert, İmralı çözüm sürecinin gerekli bir adım olduğunu ve desteklerini açıkladı. - Antalya