Bakan Işık: Sanayici Eleman Bulamıyor Haberine Ek (3) - Son Dakika
Güncel

Bakan Işık: Sanayici Eleman Bulamıyor Haberine Ek (3)

Bakan Işık: Sanayici Eleman Bulamıyor Haberine Ek (3)

Işık, SANAYİCİ VE İŞADAMLARININ KORUNLARINI DİNLEDİ Mersin'de bulunan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi'nde (MTOSB) incelemede bulundu.

16.11.2014 22:35

Işık, SANAYİCİ VE İŞADAMLARININ KORUNLARINI DİNLEDİ

Mersin'de bulunan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Mersin- Tarsus Organize Sanayi Bölgesi'nde (MTOSB) incelemede bulundu. Işık, MTOSB yönetim binasında görüştüğü sanayici ve iş adamlarının sorunlarını dinledi. Daha sonra fabrikalarda inceleme yapan Işık, İstanbul- İzmir arasını 3,5 saate düşürecek otoyol projesi kapsamında yapımı devam eden İzmit Körfez Geçiş Köprüsü'nün inşaatında kullanılmak üzere her biri 10 metre uzunluğunda ve bir ton ağırlığında 336 adet cıvata üreten fabrikayı da gezdi. Işık, köprünün büyük oranda yerli kaynaklarla imal edileceğini ve imalatta da cıvatanın son derece önemli olduğunu belirterek,"Bir yerli üretim, ikincisi son derece güçlü ve güvenli olarak üretiliyor. Sadece İzmit Körfez Geçiş Köprüsü'yle ilgili değil, rüzgar türbinlerinde de Berdan Cıvata'nın cıvatasının kullanılması bizi mutlu ediyor. Daha düne kadar bunları hep ithal ediyorduk. Bunlara milyonlarca dolar harcıyorduk. Şimdi bunları yerli üretiyoruz, daha az maliyetle üretiyoruz. Kendi işçimizin emeğiyle üretiyoruz. Daha fazla insana istihdam sağlıyoruz. Bu tesisin KOSGEB'in, devletin kurumlarının desteğiyle büyümüş olması bizi ayrıca mutlu etti. Verilen desteklerin nelere dönüştüğünü görmek çok sevindirici. Bu tip güzel örneklerin kamuoyuna daha fazla duyurulmasını ve artmasını diliyoruz" dedi.

Bakan Işık, daha sonra Mersin Üniversitesi Çiftlik Köy Kampusu içerisinde bulunan Teknopark'ı gezerek yeni yapılan ek binanın açılışını yaptı. Burada Teknopark yönetimi ve firma yetkilileri ile görüşen Işık daha sonra, Suphi Öner Öğretmenevi'nde iş dünyası ile bir araya geldi. Vali Özdemir Çakacak, AK Parti Milletvekilleri Çiğdem Münnever Ökten, Prof. Dr. Nebi Bozkurt'un hazır bulunduğu yemekte konuşan Bakan Işık, Türkiye'deki istikrarın kendi iç birliği ve beraberliği ile sürmesi gerektiğini belirtti. 2008 krizinin tüm dünyada üretimin değerini ortaya çıkardığını anlatan Bakan Işık, "80'lerde başlayan üretimden biraz daha hizmet sektörüne, özellikle finans sektörüne kayma moda haline geldi. 1980 yılından 1982 yılına ölçümler var. 2012 yılına kadar yapılan çalışmalarda, ölçümlerde dünyada bizim ölçek bazında baktığımızda Almanya ve Güney Kore dışındaki tüm ülkeler hizmet sektörüne daha fazla ağırlık vermiş. Hizmet sektörünün Gayri Safi Milli Hasıla payı artmış, imalat payı azalmıştır. Bunun iki istisnası var, Almanya ve Güney Kore. Özellikle ABD, İngiltere, Fransa gibi ülkeler sanayiden finans ve hizmet sektörüne geçiş yapmışlar ve bunu modern ekonominin gereği olarak görmüşler ama 2008 finansal krizi bu noktada herkesi şokla kendisine getiren bir olay oldu. 2008 krizinden en az etkilenen dünyada birkaç ülke var. Partimiz iktidara geldiğinden beri reel ekonomiye inandığımızdan reel sektörü güçlendirecek adımlar attık. Başbakanımız 'Bu kriz Türkiye'yi teğet geçecek' dedi ve eleştirildi. Ama aynı çevreler bir süre sonra, 'Erdoğan haklıymış, bu kriz Türkiye'yi teğet geçti' demek durumunda kaldı. Türkiye'nin özel durumunu bir kenara bırakıyorum, bu krizi en az hasarla atlatan iki ülkenin biri Almanya biri Güney Kore oldu. Bir Fransa, İtalya, Almanya karşılaştırması yapınca İspanya iflasın eşiğinden döndü. Avrupa'nın kurtarma paketleri olması Avrupa'daki birçok ülke iflas ilan etmek durumunda kalabilirdi. Almanya bırakın, kendi ekonomisiyle yola devam etmeyi tüm Avrupa'yı sırtlayan bir rol üslendi. Aynı şekilde Güney Kore, bu krizi fırsata dönüştürdü. En belirgin fark, bu iki ülkenin üretime yatırım yapmasıdır. Gayri Safi Milli Hasıla'daki imalat sanayi payını sürekli yükseltme gayretinde olmasıdır. Tüm dünya bunu tekrar keşfetti" dedi.

'ÜRETİMİN GÜCÜNÜ DÜNYA KEŞFETTİ'

ABD dahi üretim için bugüne kadar izin verilmeyen birçok sektöre müsade etmeye başladığına dikkat çeken Işık, şunları söyledi:

"Artık İngiltere'den İspanya'ya birçok ülke yatırımı kendisine çekme gayretindedir. Bu sevindirici bir gelişme. Üretim, imalat olmadan sürdürülebilir büyüme ve kalkınma zor. Küreselleşen dünyada da bir yerden kriz çıkınca, nerede durup kime ne etki edeceğini bilmek mümkün değil. Dolayısıyla bu dünya açısından iyi bir gelişme ama şimdi imalat sanayiinde ve sanayi ürünlerinde küresel bazda inanılmaz bir rekabet var. Artık savaş devletler arasında yapılmıyor. Artık mücadele şirketler ve firmalar arasında. Devletler kendi şirketlerini güçlü kılmak için her türlü gayreti gösteriyor. Biz de Türkiye olarak makro ekonomik istikrarı sağladık, reel ekonomiyi sağlam temeller üzerine oturttuk. Yeni bir sıçramadayız, küresel pazardan daha fazla pay alma hesabı ve gayretindeyiz. Türkiye mutlaka sürdürülebilir büyüme ve kalkınma için imalat sanayiini daha da güçlendirmek durumunda ve piyasada çok daha iyi tutunmak zorundadır. Bunu da artık Türkiye'nin geldiği bu seviyede bir tek yolu var, o da katma değeri yüksek ürünlerle piyasada rekabet etmek. Piyasaya yüksek teknolojili ürünlerle çıkmak. Bunu yapamazsak, sürdürülebilir ekonomi konusunda ciddi handikap olur. Teknoloji düzeyini yükseltmeli. Şuan da kilogram ihracat fiyatımız 1.66 dolar. Eğer yüksek teknoloji ürün satarsak, kilogram fiyatımızı 3 doların üzerine çok rahat çıkarırız ve 500 milyar dolarlık hedefe çok daha hızlı varırız. Yapmamız gereken belli, Türkiye bir teknolojik dönüşümü yakalamalıdır. 2002'de iktidara geldiğimizde düşük teknoloji düzeyinde üretim yapan bir ülkeydik. 12 yılda orta teknoloji düzeyindeyiz. Şimdi yüksek teknoloji düzeyine geçmek zorundayız. Şu anda yüksek teknolojili ürünlerin ihracatımız içindeki payı yüzde 4'ler civarındadır. 2023'te yüzde 15'lere çekmeliyiz. Orta teknolojinin payı yüzde 30'ları geçti, yüzde 50'lere çekmeliyiz. Bunları başarırsak korkacak bir şey yok. Başaramazsak önümüzde önemli mayınlı araziler ve tehditler var. Tüm üretim ekosistemimizi buna göre belirlemeliyiz. Türkiye teknolojik dönüşümü sağlayacak. Bunun için de, yüksek teknolojili ürünlerin üretilmesini daha agrasif destekleyeceğiz. Fakat, yüksek teknoloji ile üretim yapmak kolay değil. En önemli unsur nitelikli insan gücüdür. Son 12 yılda orta teknolojiden yüksek teknolojiye geçişte ciddi bir sıçrama yaptık ama yüksek teknoloji de aynı sıçramayı yapamadık."

Türkiye'nin büyük bir insan gücü açığı olduğunu belirten Bakan Işık, "Nitelikli insan gücü açığımız. 100 bine yakın yazılımcı, bilgisayarcı, mühendis açığı var. Ar-Ge merkezlerini agresif şekilde destekliyoruz, 100 liralık yatırımın 40 lirasını biz veriyoruz. Sadece destek yetmez. Özel sektörün inovasyonu yaşam biçimi olarak benimsemelidir. Tüm eğitim sistemimiz de bunu geliştirmeliyiz. Çocuklarımız benliğini bulmaya başladığında bilimi sevdirmeliyiz. Çocuklarımızı kendi değerlerimizle donatmalıyız. Çocuklarımızı, girişimcilik ruhuyla yönlendirmeliyiz. Her kriz, girişimcilik ruhuna darbe vuruyor. Girişimcilik ruhu olmayan ülkenin kalkınması mümkün değil. Verimlilik kültürünü hayatımızın her alanında hakim kılmalıyız" dedi.

'TÜRKİYE'NİN ORTA GELİR TUZAĞINDAN ÇIKMASI LAZIM'

Türkiye'nin milli gelirini yükseldiğini de kaydeden Işık, şunları söyledi:

"11 bin dolar milli gelir seviyesi yakalandı. Türkiye orta gelir tuzağını ifade ediyor. Türkiye'nin orta gelir tuzağından çıkması lazım. Daha katma değerli ürün üretmesi lazım. Bu teknoloji düzeyinde parayla teknoloji satın alamıyorsunuz. Pek çok savunma sanayiiyle ilgili noktada para verseniz de silah vermiyorsunuz. Allah'tan vermiyorlar da biz de kendi silahımızı geliştiriyoruz. Yüzde 24 yerlilik oranından Türkiye yüzde 56 yerlilik oranına ulaştı. Üniversite birikimini sanayiye aktarmasında istenen noktada değiliz. Çok ciddi imkanlar sunuyoruz. Bir sanayicimizin sorunu var, bunu çözmek için üniversiteye gidersin."

Bakanlığı'nın teknolojik ürünler konusunda destekler verdiğinin de altını çizen Işık, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bir ürün, teknolojik ürünse firma bakanlığımıza başvuracak ve 'bu teknolojik üründür' diye belge vereceğiz. Bu kamuda iş bitirme belgesi yerine geçecek. Bunu da getirdik, kamu bir alım yapıyor. Türkiye'de bunu üretmek mümkün değil. En az 500 milyar dolarlık kısmını Türkiye'de yapacaksın. Bunun için offset uygulamasını savunma sanayiinden özel sektöre de aktardık. Ar-Ge firmaları için de ürettiği Ar-Ge sonucunda ortaya çıkan ürünün ticarileştirilmesinden elde edilen gelirin yarısından vazgeçiyoruz. Bu kaynağı Ar-Ge'ye aktar diyoruz. Ar-Ge merkezi kurmak için en az 50 araştırmacı sayısı gerekiyordu. Bunu da orta ölçekli firmalar yararlansın diye 30'a çekiyoruz. Daha küçükler de teknoloji geliştirme bölgeleri, teknoparklarda çalışsın. Ben Ar-Ge bütçesinin tamamını harcayamayan bir bakanlıktayım. Yerinde harcansın çar çur edilmesin diye Etki Değerlendirme Daire Başkanlığını kurduk. Verdiğimiz desteklerin ülkeye dönüşünü takip ediyoruz. Bunu yeni başlattık. Bu alanlarda sizleri desteklemeye devam edeceğiz. Kalkınma Ajansımızla daha güçlü iş birliği yapacağız. Teknoloji düzeyimizi daha da yükselteceğiz. Küresel rekabetten o zaman korkmayız. Bireysel yetenekte dünyanın en yetenekli ülkelerinden biriyiz".

Bakan Işık, konuşmasını bitirmesinin ardından basına kapalı olarak sanayici ve iş adamların sorularını cevaplandırdıktan sonra kentten ayrıldı.

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Bakan Işık: Sanayici Eleman Bulamıyor Haberine Ek (3) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement