AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'yi hükümetsiz bırakmayıp, hiç bir sorumluluktan kaçmayacaklarını belirterek, "Bugün Türkiye'de terörle mücadele ederken, elini taşın altına koymayıp kaçanların yaptığı işi yapmayız. Küçük nefsi ve şahsi hesaplarla, o veya bu şey içine girmeyiz" dedi.
Davutoğlu, Star TV Ana Haber Bülteni'ne katılarak gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Doğu ve güneydoğu illerinde yaşanan gelişmeler, sokağa çıkma yasakları ve teröre ilişkin soru üzerine Davutoğlu, "Örgütün doğasından. Soğuk savaş şartlarından kalan Marksist, Leninist ve dogmatik bir örgütten bahsediyoruz. Demokratik bir ortamda mücadele etmeye hazır değil" dedi.
"Yani, 'ben bir yeri kontrol ediyorsam, Stalinist bir yöntemle orada kimse olmayacak' diyor. PYD bu örgütün bir uzantısı olarak Suriye'yi kontrol ediyor, kendisini destekleyen Kürtler dışında hiçbir Kürt partisine bile izin vermiyor" diyen Davutoğlu, Türkiye'de bir yerde herhangi bir şekilde etki kurduklarında, kendileri dışında hiçbir partinin orada olmasını istemediklerini anlattı.
Çözüm Süreci ile örgütün halkı istismar etmesinin önüne geçmeye çalıştıklarını ve ciddi mesafe de aldıklarını belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Mesela geçen sene 6-7 Ekim olaylarında olduğu gibi bazı çevreleri sokağa dökmekte başarısız oluyor. Çünkü halk görüyor örgütün tutumunu. Bütün bu tabloda istismarları ellerinden aldık. Havaalanı, yol, baraj, fabrika, santralleri inşaatını bombalayan bir terör örgütü halkın iyiliğini istiyor olabilir mi? Hayır. Bunlar tek tek ortaya çıktı. Terör örgütünü şımartan, Suriye ve Irak'taki gelişmelerle, kulaklarına dış mihrakların 'Şimdi tam vaktidir. Çözüm Süreci gibi barışçıl yöntemler yerine ayaklanmayla bir netice alınabilir kanaatine kapılmaları. Ben, Cumhurbaşkanımızın verdiği görev gereği HDP Eşbaşkanı ile 15 Temmuz'da görüşürken, terör örgütü silahlı çağrıda bulunuyordu. Bu yolla da Türkiye'yi köşeye sıkıştıracaklarını düşünüyorlardı. Türkiye'yi, DAEŞ ile özdeşleştirerek Suriye politikaları üzerinden Türkiye'yi köşeye sıkıştırıp kendilerini meşru kılmaya çalışacaklardı."
Başbakan Davutoğlu, 23 Temmuz'dan bu yana yapılan operasyonların hem DAEŞ hem PKK hem de DHKP/C'ye ve dünyaya, Türkiye'nin terör örgütlerini ayırmadığını gösterdiğini söyledi.
Bu tırmanmanın sebebinin, örgütün dogmatik yapısı, art niyeti, bölgesel konjonktürün sanki Türkiye içinde bir kalkışmayı sağlayacak uygun şartlar oluştuğu vehmi olduğunu belirten Davutoğlu, "23 Temmuz'da ben bu kararı aldığımda geçici olarak görev yapan bir hükümetin başbakanıydım. Talimatı ben verdim Genelkurmay'a, emniyete yazılı olarak, Başbakanlık direktifi olarak. Net bir talimat verdim. Madem ki Türkiye'ye terör örgütleri savaş ilan etmiştir, bu terör saldırıları karşısında Türkiye'nin birlik ve beraberliğini korumak, ülkenin güvenliğini, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki halkımızın güvenliğini sağlamak üzere alacağınız hiçbir tedbirden kaçınmayacaksınız. Ama bütün bu tedbirler demokratik hukuk devleti kuralları içinde alınacak" diye konuştu.
"Baskılara karşı tedbir alacağız"
"1 Kasım'da güvenlik konusunda bir tereddüttünüz var mı? Bölgede, AK Parti seçmeninin oylarıyla ilgili bir endişeniz var mı?" sorusu üzerine Davutoğlu, Anayasal zorunluluk hükümeti olarak Meclis'in en büyük partisinin genel başkanı olarak görevi yürüttüğünü, hükümetin AK Parti Hükümeti olmadığını, CHP ve MHP görevden kaçtığı için AK Parti ile bağımsız bakanların yer aldığı bir hükümet olduğunu söyledi.
Bu hükümetin görevinin, ülkeyi suhuletle seçime götürmek olduğunu vurgulayan Davutoğlu, bu hükümetin başbakanı olarak bu görevi hakkıyla yerine getireceğine millete söz verdiğini ifade etti.
Her yerde tedbirlerin alınacağını anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Kaygımız nedir? Türkiye demokratik ülke şartlarında mücadele ettiği için belli bir mesafede sandıklara güvenlik güçlerimiz yaklaşamaz. Belli kuralları var. O alan içinde bir takım baskılar söz konusu olursa, onun için Yüksek Seçim Kurulundan, bazı ilçelerin talepleri bu sebepleydi. Öyle yerlerde toplayalım ki baskı yapma imkanı kalmasın. Herhangi bir demokratik ülkede olan şartlara sahip değiliz şu anda. Ne oluyor? Binanın içine girmeyecek güvenlik güçleri çünkü baskı hissedebilir halk. Doğru ama binanın içine girmeyen güvenlik güçlerinin yapmadığı baskıyı, binanın içine sivil kıyafetlerle girebilen bir takım örgüt mensupları yapıyorsa, bunun sorumlusu kim olacak? Onun için Yüksek Seçim Kuruluna, ben karar almadan bir gece önce bu kararı almalarının doğru olacağı açıklamasında bulundum. Baskı orada oluyor. Bu baskılara karşı da yine tedbir alacağız tabii."
Türkiye'nin ilk defa terörle mücadeleyle birlikte seçime gitmediğini ifade eden Davutoğlu, her seçim sonrasında dış güçlerin de telkinleriyle terör saldırısında bulunulduğunu belirtti.
Başbakan Davutoğlu, "Terör örgütü, terörü şehire taşıma niyetinde ve bununla nasıl mücadele edilecek konusu tartışılıyor. 'Genelkurmay'ın şehirlerde askerin gözükmesini istemediği, hatta onun yerine jandarma ve polis görev yapsın' dediği şeklinde haber düştü. Burada bir sıkıntı var mı?" sorusuna karşılık, bu haberin doğru olmadığı yanıtını verdi.
Şehirlerde görevin polisin, kırsalda jandarma, kara kuvvetleri ve askerin ise vali ihtiyaç hissettiğinde devreye girecek şekilde talimatlandırıldığını anlatan Davutoğlu, " Tendürek Dağı'nda terörle mücadele yürür ama köyde, ilçede oy kullanılmaya devam edilir. Dolayısıyla bu haber külliyen yalandır. Bu kime atfen söylendi ben şimdi bu haberin detayını bilmiyorum ama hangi gazete olduğunu tahmin edebiliyorum. Hele hele Genelkurmay Başkanı'na atfen söylendiği ifade ediliyorsa külliyen yalandır. Türkiye'de silahlı kuvvetler, demokratik meşruiyete sahip hükümetin emrindedir. Bizim verdiğimiz talimatları uygular, nerede ne gerekiyorsa o tedbir alınır" diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, silahlı kuvvetler ve emniyet birimlerine teşekkür ederek, iki gün önce gece yarısı yaptığı toplantıda aldığı brifingden memnun kaldığını dile getirdi.
Etkin bir müdahale kapasitesi olduğunu, Dağlıca'da şehitlerin olduğu yerde başarılı operasyonların düzenlendiğini anlatan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Oralar birer birer temizleniyor. Risk yok mu? Var. Tehdit yok mu? Var. Şehitlerimiz dolayısıyla yüreğimiz yanmıyor mu? Yanıyor. Ama bu konuda bizim hiçbir şekilde tereddüt göstermeyeceğimizden halkımızın emin olması lazım. Güvenlik birimlerimiz çok çabuk intibak etti. Asker-polis, jandarma-polis işbirliği, valilik koordinasyonu, bölgenin bütününde tümenler ve kolordular düzeyinde yürütülen bütün koordinasyonlarda son derece başarılı bir mücadele yürütülüyor. O gazetenin haberi külliyen yalandır. Cumhuriyeti düşünenler, Cumhuriyet güçlerinin yanında yer alır. Bu millete ait olanlar, teşvik etmek, şüphe uyandırmak yerine bu teröre karşı tavır alır. Dolayısıyla bugün askerimizin, polisimizin bütün gayreti Cumhuriyetimizi, demokrasimizi, halkımızı korumaktır. Bütün bunlar hukuk devleti kuralları içinde olur. Terörle mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürürüz, hukuk devletinden ve demokratik özgürlüklerden tek adım dahi sapmaya izin vermeyiz."
"Geçen seçimlerle benzer bir tablo olmaması için koşturuyoruz"
"Anketlerde görülen tabloda yine partiniz önde görülüyor. Geçen seçimlerle benzer bir tablo çıkarsa, üçüncü bir seçim olur mu yoksa koalisyon mu olur?" sorusu üzerine Davutoğlu, şu yanıtı verdi:
"Geçen seçimlerle benzer bir tablo olmaması için koşturuyoruz. Birileri öyle arzu ediyor da bir tek bizim gönlümüzde tek başına iktidar olmak var. Çünkü diğerlerinin böyle bir hayali bile olamaz, diğer partilerin böyle bir iddiası yok. Onun için biri diyor ki 'Bundan sonra koalisyon ihtimali olursa, ben artık bu işin içine girerim' diyor Sayın Bahçeli gibi. Benim Erzurum ve Samsun'da gördüğüm heyecan bu sefer herhangi bir partiye ihtiyaç hissetmeden, birilerinin 'hayır' demesi karşısında tekrar tekrar yol denemeye gerek kalmadan inşallah tek başına iktidarı görürüz. Ben yola çıktım mı hedefime kilitlenirim."
Davutoğlu, AK Parti'nin tek başına iktidara gelmesini hedeflediklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"7 Haziran akşamı ne söylediysem şimdi de aynı şeyi söylerim, 1 Kasım akşamı da. Türkiye'yi hükümetsiz bırakmayız, hiçbir sorumluluktan kaçmayız. Bugün Türkiye'de terörle mücadele ederken, elini taşın altına koymayıp kaçanların yaptığı işi yapmayız. Küçük nefsi ve şahsi hesaplarla, o veya bu şey içine girmeyiz. 7 Haziran'da kimsenin belki o anda beklemediği şekilde, o gece söylediğim söz, gereken dersi aldık şimdi o dersin gereğini yapıyoruz her açıdan. Milletimizin iradesine saygımız sonsuz. Sonuçta milletimiz huzur duysun ve rahat etsin, Türkiye'yi bir saniye dahi yönetim boşluğuna düşürmeyiz, hiçbir krize izin vermeyiz. İnşallah en iyi şekilde 2 Kasım sabahı tek başına iktidara ulaşırız."
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Başbakan Davutoğlu Canlı Yayında: (3) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?