Başbakan'dan BAHÇELİ'YE : 'ACEMİ ÇIRAK'
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye 'acemi çırak' diyen Başbakan Erdoğan, "MHP Genel Başkanı çıkmış. Bu işe diyor iki kişi karar veremez. Sen mi karar vereceksin ya. Siyasetin bu kadar acemisi, çırak bu. Bu işlerden anlamıyor. Nihai kararı verecek olan millettir. Cumhurbaşkanlığı çantada keklik olayı değil bu. CHP'nin genel müdürü o da tutuşmuş. Kendi içlerinde bir araya girdiler. Pensilvanya ile niye böyle bir araya geldiniz? Neden şöyle, böyle oldu. Olacak olan buydu. Bunlar kime yar oldu ki size yar olacaktı" dedi.
"KUSURA BAKMA SEN KANUN DEĞİLSİN"
1 Mayıs kutlamalarının hukuk çerçevesinde kutlanması gerektiğini yenileyen Başbakan Erdoğan, "Herkes yapacağı her şeyi hukuk içinde sürdürmesi gerekir. Kusura bakma sen kanun değilsin. Biz nasıl mitingimizi bize verilen yerde yaptıysak onlar da öyle yapacak. Ben de STK'yım. Yenikapı dediler. 2,5 milyon kişi geldi baktık yetmiyor. Belki önümüzdeki sene gidip Maltepe'de yapacağız. Taksim ısrarına artık biz niyetle bakmayız, bakamayız" dedi.
"1 MAYIS'TA RESMİ ARAÇLARI ÜCRETSİZ DE YAPARIZ DAHA NE YAPACAĞIZ YA"
1 Mayıs'ta İstanbul'da resmi araçların ücretsiz olabileceğini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Sendika başkanı burası bizim kutsalımızdır diyor. Lafa bak ya. Nasıl bir kutsalsa. Orada belli bir kabir ziyareti yapacaksan, orada bir anıt var. O anıtı ziyaret edeceksen, yönetim kurulu olarak gider çelenk koyarsın, bak sizin için metro da yaptık oradan Taksim'den Yenikapı'ya metro ile geçebilirsin. O gün İstanbul'da resmi taşıma araçlarımızı ücretsiz de yaparız. Daha ne yapacağız ya. Her şeyi yapıyoruz. Birilerinin gönlünden Türkiye'yi, Mısır'daki, Ukrayna'daki neticelere ulaştırmanın olduğunu da biz çok iyi biliyoruz. Hiç boşuna uğraşmasınlar. Yapamadılar ve yapamayacaklar. Bu millet sabretmiş, sokağa çıkmamıştır. Sandığa giderek mesajını net olarak vermiştir" diye konuştu.
"SURİYE'YE KAPILARI MI KAPATALIM ÖLÜN MÜ DİYELİM?"
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı da kutlayan Başbakan Erdoğan, "İlk Meclis, hiç kuşkusuz kurucu Meclis. İlk Meclis, rastgele açılan bir meclis değildi. Binlerce Salatı-tefriciyeler okunarak, kurbanlar kesilerek Meclis açılıyor. Bugün bunu göremeyen bir halk parti zihniyeti var. Bu parlamentonun çatısında olup da bunu inkar edenler var. Görmek istemiyorlar çünkü. Bizim Suriye'ye uzanan elimizi görmek istemeyenler var. Ama bunu bu çatının altında olup anlamayan zavallılar var. Onların böyle bir derdi yok. Suriye'den gelenlerin sayısı neredeyse 1 milyona ulaşıyor. Suriye'den gelenlere, Suriye'ye kapıları mı kapatalım ölün mü diyelim? Kardeşlerimize sırtımızı mı dönelim? İnsanlık anlayışımız bu bizim. CHP'de bu yok. O zalim Esed'in yanına adamlarını göndermekle bir beraberlik mesajı verdi. Geçmişi itibariyle hep darbeciler zaten" açıklamasında bulundu.
"NE DİYORUZ: ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM"
STK'ları sert bir dille eleştiren Başbakan Erdoğan şöyle konuştu: "Bizim ciğerimiz yanıyor. İmanımız bunu gerektiriyor. İman sıradan bir olay değildir. Akif diyor ya: İmansız olan paslı yürek sinede yüktür. Biz inancımızın gereğini yapmaya mecburuz. Konuşmak durumundayız, STK'lar sesini çıkarmak zorundadır. Solla dans edenlerin sesleri çıkmıyor. Hani idamlara karşıydınız. Hadi konuşsanıza. Ne diyoruz: Zalimler için yaşasın cehennem. Olay bu. Elinde silahı olanın, elinde silahı olmayana, elinde parası olanın, elinde parası olmayana üstünlüğü yoktur. Gazetesi, televizyonu olanın, olmayana üstünlüğü yoktur. Hiçbir zümrenin hiçbir zümre üzerinde üstünlüğü yoktur."
"BENİM ÖYLE BİR HAYALİM VAR Kİ"
"77 milyonun her bir ferdinin özgüvenli, başı dimdik ayakta durmasını gönülden arzu ediyor bunun samimi hayaliyle yaşıyorum" diyen Başbakan Erdoğan, "Türkiye'nin asıl sahipleri çoğunluk kendini maalesef kendisini dışlanmış hissetmişlerdir. 12 yıldır hayalleri gerçekleştirmek için uğraşıyoruz. Benim öyle bir hayalim var ki bu hayalin gerçekleşmesini çok ama çok arzu ediyorum. 77 milyonun her bir ferdinin özgüvenli, başı dimdik ayakta durmasını gönülden arzu ediyor bunun samimi hayaliyle yaşıyorum. Türkiye sesi çok çıkanların egemen olduğu bir ülke değildir. Sokağa çıkarak şımarıkça camı çerçeveyi tahakküm kuracağı bir ülke değildir. Manşet atanın rota çizeceği bir ülke değildir. Parası olanın düdüğü çaldığı bir ülke değildir. 30 Mart'ta kibir abideleri milletten gereken cevabı almıştır. Bunu da tüm dünyaya hissettirmiştir" açıklamasında bulundu.
"CUMHURBAŞKANIMIZLA DA GÖRÜŞÜP DEĞERLENDİRECEĞİZ"
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşmelerin devam edeceğini belirten Başbakan Erdoğan, "Biz istişare partiyiz. 20 milletvekili ya da siyasi partilerin göstereceği her aday milletin huzuruna çıkacak ve yetki alırsa cumhurbaşkanı olabilecek. 10 Ağustos için istişarelerimize yoğun olarak devam ediyoruz. Bugüne kadar bunu böyle yaptık. Toplantı yaptık, kanaatleri aldık. Kadın, gençlik kollarıyla bir araya geleceğiz kanaatlerini alacağız. Cumhurbaşkanımızla da görüşüp değerlendireceğiz. Kanaat önderleriyle de görüşmelerimiz oluyor, olacak" ifadelerine yer verdi.
"BAHÇELİ 'ACEMİ ÇIRAK' CHP'NİN GENEL MÜDÜRÜ O DA TUTUŞMUŞ"
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye 'acemi çırak' diyerek konuşmasına devam eden Başbakan Erdoğan, "MHP Genel Başkanı çıkmış. Bu işe diyor iki kişi karar veremez. Sen mi karar vereceksin ya. Siyasetin bu kadar acemisi, çırak bu. Bu işlerden anlamıyor. Nihai kararı verecek olan millettir. Cumhurbaşkanlığı çantada keklik olayı değil bu. CHP'nin genel müdürü o da tutuşmuş. Kendi içlerinde bir araya girdiler. Pensilvanya ile niye böyle bir araya geldiniz? Neden şöyle, böyle oldu. Olacak olan buydu. Bunlar kime yar oldu ki size yar olacaktı. Tek ceketle yola çıktı şu anda binlerce dava açıyor. Şimdi ceketsiz halde. Dava üzerine dava. Ceketsiz kaldın herhalde. Tazminat paraları ile herhalde inşaatın geri kalanını tamamlayacaklar. Yargının içinde olanlar ortadadır. Adana olayı ortadadır. Hala sıkılmadan utanmadan yazdıkları çizdikleri ortadadır. Sen bu ülkenin Başbakanını, bakanlarını dinleyeceksin kendin dinleteceksin sonra da utanmadan belge diyeceksin. Ne belgesi? İşte belge. Bunları savunacak kadar alçaklar. Kapmışsınız bir kalem utanmadan, sıkılmadan bunları yazıyorsunuz. Neyi yazıyorsunuz? Sizin adalet anlayışınız, din anlayışınız bu mu? Nasıl girersiniz insanların mahremiyetine? "diye konuştu.
"DÜŞMAN BİLE BU ŞEREFSİZLİĞİ YAPMAZ"
Şantaj kasetlerini yapanlara gereken cezanın verileceğini belirten Başbakan Erdoğan şöyle konuştu: "Gereği neyse yapacağız. Siz milletin vekilisiniz. Gereken cezayı vermeniz gerekiyor. Bunların elinde şantaj kasetleri var. Bu devletin en tepesinden en aşağısına kaset. Cumhurbaşkanının da şantaj kaseti vardı. Benimle ilgili de Genelkurmay Başkanın da. Benimle ilgili varsa açıklayın diyorum. Açıklamazsanız namertsiniz. Şahsımla alakalı aradıklarını bulamadılar, bulamayacaklar. Bakanlarımla ilgili, eşimle çocuğumla ilgili olanları verebildiler. Veremeyecekler. Bulamayacaklar. Çünkü bunlar da o şeref yok. Düşman bile bu şerefsizliği yapmaz. Bunlar bunu yaptılar. Bizim bu noktada aldığımız terbiye başkadır. Hz. Ali, düşmanı öldürmek için yatırıyor. Tam boynunu vuracak. Düşmanı ona tükürüyor. Tükürdüğü anda öldürmekten vazgeçiyor nefsi karışır diye. Tablo bu. Ama bunlar göremedi vicdansızca davrandılar. Ak Parti olarak gereğini yaparak bu devleti, bu 'haşhaşilerden' Allah'ın izniyle temizleyeceğiz."
"MUHALEFETİN HIRÇIN TAVRINA RAĞMEN MİT YASASI YASALAŞTI"
MİT yasasına ilişkin Başbakan Erdoğan, "Muhalefetin hırçın tavrına rağmen MİT yasası yasalaştı. Muhalefetin tavrını çok iyi anlıyoruz. Sürekli kaybetmenin nasıl bir hırçınlığa yol açtığını çok iyi biliyoruz" dedi. - Erdoğan
Son Dakika › Güncel › Başbakan Erdoğan: Taksim'den Bir Defa Ümidinizi Kesin (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?