Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Açıklaması - Son Dakika
Güncel

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Açıklaması

"Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, yurt dışında yaşayan Türklerin yaklaşan genel seçimlerde sorunsuz oy kullanabilmesi için çalışmalar yapıyor" "Osmanoğulları yokluk içinde, fukaralık içinde yaşadılar.

11.02.2015 00:45

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB) yurtdışında yaşayan Türklerin yaklaşan genel seçimlerde sorunsuz oy kullanabilmesi için çalışmalar yaptığını belirtti.

Kurtulmuş, TRT Türk'te yayınlanan "Bakış Açısı" programında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde yurt dışında yaşanan sıkıntıların bir daha yaşanmaması için çalışmalar yapıldığı belirten Kurtulmuş, "Geçen sefer yaşanan eksikliklerin yaşanmaması için Yüksek Seçim Kurulu ve Dışişleri Bakanlığı her türlü tedbiri alıyor. Bu anlamda YTB oralardaki çalışmalara ciddi şekilde destek veriyor" dedi.

YTB'nin yurt dışında yaşayan Türklerin yaklaşan genel seçimlerde sorunsuz oy kullanabilmesi için çalışmalar yaptığını bildiren Kurtulmuş, şunları ifade etti:

"Yıllardır yurt dışına gittiğimizde bize hep 'biz ne zaman Türkiye'de oy kullanacağız?' diyorlardı. Bunu Türkiye ile olan bağlarının devamının bir işareti olarak görüyorlardı. 10 Ağustos 2014'te ilk kez yurt dışında yaşayan Türkler nerede olursa olsunlar oy kullanma hakkına sahip oldular. Bu Türkiye demokrasisi ve yurt dışındaki yurttaşlarımızın Türkiye ile bağının kuvvetlendirilmesi anlamında da gerçekten önemliydi. Fakat maalesef sonuç beklediğimiz gibi olmadı, son derece düşük bir katılım oranı ortaya çıktı."

Yurt dışında yaşayan yurttaşların demokratik haklarına sahip çıkmaları gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş:

"Bu sefer daha fazla sandık kurulacak. Mümkün olduğu kadar daha fazla merkezler olacak, randevu sistemi esnetilecek ya da kaldırılacak. Geçen sefer şikayet edilen konuların önemli bir kısmı olmayacak ama sonuçta oy verecek olan da orada yaşayan kardeşlerimiz. Bu insanlarımızın bir türlü sandık başına giderek oy kullanmaları hem Türkiye'ye olan sorumluluklarıdır hem de Türkiye ile bağlarının göstermek bakımından bir fırsattır. Bu seçimde geçen seçimden daha fazla katılım bekliyoruz. YTB üzerine düşen sorumluluğu yerine getiriyor. Oy verin-seçime katılın kampanyasını sürdürüyor" değerlendirmesinde bulundu.

Yurt dışında yaşayan seçmenlerin temsili için önümüzdeki dönemlerde de yurt dışındaki insanların seçilme hakkı üzerine çalışmalar yapıldığını belirten Kurtulmuş, "Diyelim Almanya, Fransa kaç sayıda, ne kadar milletvekili çıkartır bunlar YSK ile birlikte organize edilerek ya belli bir seçim bölgesi şeklinde ya da ayrı ayrı seçim bölgeleri şeklinde yurt dışında bulunan vatandaşlarımız oradan da onları TBMM'ye temsilcilerini gönderebilsinler" diye konuştu.

"Başkanlık sistemi çok önemli bir konudur"

Türkiye'nin hem başkanlık hem de Anayasa konusundaki tartışmaların yeni olmadığını belirten Numan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Türkiye bu konuları uzun zamandır tartışıyor. 1982 Anayasası yani darbe Anayasası kabul edildiğinin ertesi gününden itibaren tartışılmaya başlandı. Defaatle değişiklikler yapıldı, 2011 referandumu gibi bir takım paket halinde değişikliklerde yapıldı ama maalesef o anti demokratik, o faşizan, askeri baskı rejiminin ürünü olan anayasanın ruhu hala duruyor."

Öncelikle Türkiye'nin anayasal reforma ihtiyacı olduğunu belirten Kurtulmuş, ayrıca Başkanlık Sistemi tartışlarının Turgut Özal zamanından beri tartışıldığını söyledi.

Başkanlık sisteminin tek başına ele alınıp tartışılacak bir konu olmadığı ifade eden Kurtulmuş, "Başkanlık sistemi çok önemli bir konudur ama bir Demokratikleşme Paketinin parçasıdır. Türkiye'deki sistemin değiştirilmesi istikametinde atılması gereken adımlardan birisidir" dedi.

Türkiye'nin 4 alanda demokrasiyi tahkim etme ihtiyacı olduğunu belirten Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Birincisi parlamentonun güçlendirilmesi lazım. Bu, tek başına yetmez, milletvekilinin güçlendirilmesi lazım, hem seçim bakımından hem yazışma gücü bakımından hem de etkinliği bakımından güçlendirilmesi lazım. Bunun içinde Siyasi Partiler Yasası'nda köklü değişikliklere ihtiyaç var. Üçüncüsü yürütmenin güçlendirilmesi, Başkanlık Sistemi bunun araçlarından birisidir. Biz daha fazla yürütmeye güç verelim demiyoruz, yürütmeye daha fazla etkinlik sağlayalım diyoruz. Başkanlık Sistemi gibi gerçekten yürütmenin güçlendirildiği bir mekanizma kurulabilir. Dördüncüsü ise toplumun güçlendirilmesi yani sivil toplumun güçlü hale getirilmesi."

Paralel yapıyla mücadele

Paralel yapıyla mücadelenin sorulduğu Kurtulmuş, bu konuda asla rehavet gösterilmeyeceğini bildirdi.

Sorunun sadece AK Parti, hükümet ve cumhurbaşkanıyla ilgili olmadığını, bunun çok ötesinde sorunun Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin beka meselesi haline geldiğini belirten Kurtulmuş, Milli Güvenlik Kurulu'nun da paralel devlet yapılanmasıyla ilgili tehdidi Türkiye Cumhuriyeti için öncelikli tehditlerden biri olarak gördüğünü söyledi.

Kurtulmuş, devleti ele geçirmeye çalışan mekanizmaya karşı mücadele kararlılığının tüm devlet kurum ve kuruluşlarının kabul ettiği ortak hedef olduğunu, bundan geri gidiş olmayacağını belirtti.

Numan Kurtulmuş, "Buradaki temel mesele şudur, herhangi bir dini ya da seküler cemaat ve onun devlet organları içinde sızması veya onun devletin bir takım kurum ve kuruluşlarına adam sokması, bundan ibaret bir meseleyle karşı karşıya değiliz. Demokratik bir devletin temel meselesi demokratik meşruiyet meselesidir. Demokratik meşruiyeti olmayan bir devlet erki demokraside asla düşünülemez. Aslolan millettir. Meşruiyetin kaynağı da milletin iradesidir. Milletin iradesinden çıkmayan, millet iradesine sahip olmayan bir iradenin, devleti biz yöneteceğiz iddiasıyla devletin kurum ve kuruluşlarını ele geçirmesi ve onun üzerinden demokratik meşruiyetin paydaşı haline gelmesi hiçbir ülkede kabul edilemez" dedi.

Kurtulmuş, "Meşruiyetini Türkiye'de sağlayamayan yapının, yurt dışında uluslararası alanda medya kanalıyla bu meşruiyeti sağlamaya çalıştığını görüyoruz. Ne kadar başarılı olurlar?" sorusu üzerine şunları kaydetti:

"Şu anda maalesef Türkiye'ye karşı bir iftira ve karalama kampanyasını her platformda devam ettiriyorlar.

Farklı siyasi kanaatlerimiz olur, bu hükümetin bir an bile iş başında kalmasını istemiyor olabiliriz. Bu hükümet gitsin de yerine kim gelirse gelsin diyebiliriz. Bunların hepsini anlarız ama bu ya da başka hükümet, halkın seçtiği, oy verdiği hükümet iş başındayken, bu hükümeti ne yalan yanlış illegal yollarla düşürmeyi meşru görebiliriz ne de bu hükümeti yurt dışında başkalarına şikayet etmeyi meşru ve mazur görebiliriz.

Bir örnek vermek istiyorum, biliyorsunuz cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte Osmanoğulları Türkiye'den atıldı. Osmanoğulları yokluk içinde, fukaralık içinde yaşadılar. Fakat hiçbir kimse ne İngiltere'de ne Fransa'da ne Almanya'da ne başka yerde, Osmanoğullarının evlatlarından bir tanesinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine konuştuğunu duymamıştır. Bırakın  kamuoyuna açık yazı, makale ve toplantılarla herhangi bir şekilde ziyaretine gelen bir dostuna dahi bize zulmettiler diye birşey söylememişlerdir. Vatanseverlik budur."

Çözüm süreci

Numan Kurtulmuş, çözüm sürecine ilişkin soru üzerine, süreçte gelinen noktanın ümitvar olunması gereken bir nokta olduğunu söyledi. Sürece yönelik provokasyonlar olduğunu belirten Kurtulmuş, "Çok şükür Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanken ortaya koyduğu 'bedeli ne olursa olsun biz bu meseleyi çözmeye hazırız' iradesiyle Türkiye bir siyasi kararlılık ortaya koydu. Bu mesele toplumun geniş kesimleri tarafından benimsendi. Millet artık şu işi çözün noktasına geldi. Elinde silah bulunanlar da bu iş çözülmeli, artık böyle gitmiyor noktasına geldi" diye konuştu.

Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Ben hep şu benzetmeyi yaptım, çok azgın bir nehirde karşıdan karşıya geçiyoruz, yolun yüzde 80'ini geçtik, geriye yüzde ?20'si kaldı. Zor, kuvvetli akıntının olduğu bir yer kaldı ama kol kola vererek, gönlünde, zihninde barış olanların hepsinin biraraya gelerek Türkiye'de demokratik bir sürecin sürdürülmesi için katkıda bulunması lazım. Çok sorunlar var. Kolay değil ama sihirli bir şey var o da barışın dili. Barışın diliyle konuşabilirsek Türkiye seçimden önce bu iş oldu galiba… Bu imaj kamuoyunun büyük çoğunluğu tarafından inşallah satın alınacaktır, benimsenecektir, algılanacaktır ve adımların atılması konusunda da özellikle silah yerine demokratik mücadelenin, siyasal mücadelenin tahkim edileceği bir süreç olacak. Hak ve özgürlüklerin genişletileceği bir süreç olacak. Öyle istiyoruz ki bu memleketin her yerinde insanlar barış ve huzur içinde dolaşabilecekleri bir ortam ortaya çıkacak."

- Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement