Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Milletimiz rahat olsun. Bir daha bu adamlar, kolay kolay yakın dönemde böyle ellerine bu silahları, uçakları falan alamazlar, bu iş bitmiştir ama rehavete kapılmayacağız." dedi.
Kurtulmuş, CNN Türk'te Hakan Çelik'in sunduğu Hafta Sonu Programı'na katıldı.
"Darbe girişiminin ardından her şey devletin kontrolü altında mı? İnsanlar rahat etsinler mi?" şeklindeki soru üzerine Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Rahat etsinler. Çok şükür çok büyük bir badire atlattık. Özellikle 12 saatlik süre içinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nde emir komutanın kaybolduğu bir süre oldu ama hemen arkasından Ümit Paşa'nın (Dündar) Genelkurmay Başkanlığına vekaleten atanması, arkasından Hulusi Akar Paşa'nın salıverilmesinden sonraki süreçte emir komutanın ele alınması ve özellikle askeriyedeki bu temizlik operasyonunun bitirilmesi, bu FETÖ'cü ne kadar subay varsa bunların dışarıya atılması, önemli bir kısmının tutuklanması ve çok ciddi bir şekilde orduda bir yenilenme operasyonunun yapılması, arkasından Yüksek Askeri Şura kararlarıyla üst komuta kademesinin yeniden şekillenmesi, bir kere Türk Silahlı Kuvvetleri'nin emir komuta zincirini tekrar sağlamlaştırmıştır. Evet, Türk Silahlı Kuvvetleri, emir komuta zinciri içinde bundan sonra sadece vatan savunmasıyla ilgilenecektir. Yani bir daha Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içinden birilerinin çıkıp 'efendim ben uçağı uçurayım, helikopteri uçurayım şunu yapayım, bunu yapayım' diye kısa vadede bir tehdit oluşturmayacağı, uzun vadede de yaptığımız, yapmaya başladığımız bu yapısal dönüşümlerle birlikte darbe üreten sistemin, darbe üreten sistemin zemini olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'ni kullanan bu yapının artık var olmayacağını, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin de bir yeniden yapılanma süreci içine girerek bir modernizasyon aşamasından geçeceğini görüyoruz."
Kurtulmuş, Türk Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tek vazifesinin vatan savunması olduğunu vurgulayarak, "Milletin birliğini, beraberliğini, sınırlarımızı, dış tehlikelere karşı Türkiye'yi koruyacak ama iç siyasetin bir parçası olarak asla kullanılmayacak, milli iradeyi baskı altına alan bir silahlı unsur olarak asla kullanılmayacak. Ne emir komuta zinciri içinde bu olacak ne de böyle FETÖ'cü eşkiyalar gibi ordunun içinden çıkan birtakım çete mensuplarının darbe yapması asla mümkün olmayacak. Onun için vatandaşlarımız rahat olsun. Sadece bugün için değil, inşallah bundan sonra yeniden yapılanmanın sağlanmasıyla birlikte taşlar yerli yerine oturacak. Herkes işine bakacak. Asker işine bakacak, polis işine bakacak, sivil bürokratlar işine bakacak, siyaset işine bakacak. Kimse siyasetin işine karışmayacağı gibi siyaset, yani milletin iradesini temsil eden parlamento, her şeyin üstünde olacak. Parlamento, milli iradenin tıkır tıkır işlemesinin teminatı haline gelecek. O bakımdan milletimiz rahat olsun. Bir daha bu adamlar, kolay kolay yakın dönemde böyle ellerine bu silahları, uçakları falan alamazlar, bu iş bitmiştir ama rehavete kapılmayacağız. Türkiye, böyle sabah kalkanın ya da gece vakti 'hadi darbe yapalım' diye bir araya gelen 3-5 tane çete mensubunun darbe yapacağı bir ülke olmadığını ispat etmiştir. Burada da bu işi ispat eden de milletin kendisidir, maşeri vicdandır." diye konuştu.
"Tüm dünya gördü ki Türk halkı 3-5 tane çapulcuya pabuç bırakmıyor"
"Rehavete kapılmayalım tehlike tam olarak geçmiş değil, uyanık olalım" şeklindeki değerlendirmelerin hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, "Şimdi bakın 7 Ağustos'a kadar bu demokrasi nöbetlerinin devam etmesinin ana nedeni o. Türkçe'de güzel bir söz var, 'Korkulu rüya görmektense uyanık durmak evladır' diye. Yani milletimiz sağ olsun meydanlarda geldi, demokrasiye sahip çıktı, iradesine sahip çıktı. Dolayısıyla bu önemliydi. Hiç kimse 15 Temmuz akşamı yaratılan destana, anlatsanız inanmazdı. Tüm dünya gördü ki Türk halkı 3-5 tane çapulcuya pabuç bırakmıyor, meydanlara çıkıp iradesini ortaya koyuyor. Bunu koyarken de parti, mezhep, meşrep, etnik yapı farklılığını da gözetmiyor. 79 milyon vatandaşımızın hepsi. Bundan sonra milletimiz rahat olsun. İki tane temel işimiz var. Bunlardan bir tanesi bu örgüt, bu FETÖ'cü çeteleri, devletin her yerinden temizlemektir. Milletimiz burada da destek veriyor, yüzde 100 destek veriyor." dedi.
"FETÖ'yle FETÖ'cü eşkiyalarla ilgisi irtibatı olmayanların kılına zarar gelmeyecektir"
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, FETÖ'nün 40 yıllık bir hazırlığı olduğunu, bunun da 40 günde temizlenmeyeceğini aktararak, "Burada FETÖ'cü çetelerle işbirliği içinde olan en ufak bir irtibatı, en ufak bir iltisakı olan herkes çekinsin, korksun, onlar neredeyse onları bulup temizleyip dışarı atmak boynumuzun borcudur. Bu anlamda asla bir merhamet duygusu içinde olmayacağız. Millete acımayan, millete tepesinden uçaklarla, helikopterlerle ölüm kusanlara acımak asla olmaz, bu zaten zulüm olur. Eğer bunu yaparsak zulmetmiş oluruz. Adaletin gereği, bu insanlara müsamaha etmemektir ama vatandaşlarımız, bunlarla hiç ilgisi olmayan kardeşlerimiz, hiç çekinmesinler, kimseye bir şey olmayacak. FETÖ'yle FETÖ'cü eşkıyalarla ilgisi irtibatı olmayanların burnu dahi kanamayacaktır, onlara en ufak bir zarar gelmeyecektir, kılına zarar gelmeyecektir." ifadelerini kullandı.
Kimseye haksızlık yapılmaması, kurunun yanında yaşın yanmaması adına adeta kılı kırk yardıklarını dile getiren Kurtulmuş, "Bu örgütle irtibatları, iltisakları bir türlü ispat edilmiş olan insanlar, evet onlar, cezalarını görecekler. Devletin dışına çıkarılacaklar." dedi.
Kurtulmuş, Türkiye'nin süratle normalleşmesi gerektiğini belirterek, "Çok şükür bir olağanüstü hal ilan edildi, memleket olağanüstü hal altında yaşıyor ama sokaktaki vatandaşlarımızın çok büyük kısmının günlük hayatını olağanüstü hal etkilemiyor. Baştan şunu söylemiştik, bu OHAL millete karşı OHAL değil, devlete karşı OHAL'dir. Biz daha hızlı hareket etmek için, daha disiplinli hareket etmek için, kararlarımızı daha etkin bir şekilde uygulamak için bir OHAL uygulaması içindeyiz, vatandaşımızı etkilemiyor. Süratle normalleşeceğiz. Herkes zaten günlük hayatına devam ediyor, çok şükür. Şimdi algı operasyonlarıyla Türkiye'de birtakım şeyler yapmaya çalışacaklar, onu da söyleyeyim. 2 tane alanda yoğunlaşacaklarını zannediyoruz bunlardan birisi 'ekonomi kötüye gidiyor' algısı oluşturmak. Çok şükür ekonomi kötüye falan gitmiyor, bütün bu algı oluşturmalarına rağmen vatandaşımız 11 milyar dolar parasını bozdurup Türk parasına yatırdı. Yani vatandaş diyor ki 'ben devlete inanıyorum, ben demokrasiye inanıyorum, ben siyasi ve ekonomik istikrara güveniyorum' diyor. Normal şartlarda ne olması lazım, Türk parası olanların hepsi dövize bozdurup ya da yurt dışına çıkarmaları gerekir. Geçmişte hep böyle olmuştu. Şimdi tam tersi oluyor elinde döviz olanlar geliyor bozduruyor." ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, ekonomide, 15-22 Temmuz arasındaki 1 haftalık süreçte bazı göstergelerin aşağıya doğru gittiğini kaydederek, "Ama çok şükür ayın 22'sinden itibaren tekrar göstergeler yukarıya doğru gitti, Türkiye ekonomisine bir şey olmuyor, bu ortaya çıkmış oldu ama algı operasyonlarına devam etmeye çalışacaklar. Bunun için herkes işine gücüne bakacak, herkes normal hayatını nasıl sürdürüyorsa sürdürmeye devam edecek. Böylece ekonomi de tıkır tıkır işlemeyi, başarılı bir süreçte yoluna devam etmeyi sürdürecek." diye konuştu.
"Türkiye'nin geldiği demokratik standartlardan geri dönüş olmayacaktır"
İnsan hakları konusunda da bir algı oluşturulmaya çalışılacağına dikkati çeken Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Bununla ilgili olarak da her iki alanla ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hem ekonomi diplomasisiyle ilgili çok sayıda ekonomist arkadaşla bir araya gelerek neler yapılabilir, bunları konuşup yapıyoruz. Diğer taraftan da insan haklarıyla ilgili içeride ve dışarıdaki insanlarla ilgili de onlara da ulaşıyoruz ve Türkiye'nin yaşadığı bu süreci anlatmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken maalesef şunu da ifade etmek isterim, mesela cuma günü darbe girişimi oldu pazartesi günü önemli yabancı ajansların temsilcileri, dış televizyoncuların temsilcileriyle Ankara'da bir toplantı yaptık. Ben de onlarla konuştum. Arkasından Türkiye Büyük Millet Meclisi, Özel Harekat Dairesi, Emniyet Müdürlüğü ziyaret edildi. Yapılan tahribatı, o bombalamanın ne büyük bir fecaat olduğunu gözleriyle gördüler, kameralarıyla çektiler. Fakat maalesef bu yeterince dışarıda verilmiyor, sanki tam tersi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bir kaç günde balonları söndü ama şunu diyenler oldu 'Bunu Tayyip Erdoğan bilerek yaptırdı, bu darbe teşebbüsü bu bir tiyatrodur'... Bu bir kaç günde fos çıktı, balon söndü ama sonuç itibariyle sürekli bir algı operasyonu, FETÖ'cü çeteler ve onunla bağlı uluslararası networkler Türkiye'ye karşı bir algı operasyonu yapacaklar. Bunun içinde de iki alanda da çalışmalarımızı yapıyoruz, Türkiye bu süreci hukukun üstünlüğü prensibi çerçevesinde geçirecektir. Asla ve asla Türkiye'nin geldiği demokratik standartlardan geri dönüş olmayacaktır. Uluslararası hukuk ve demokrasi standartlarını ihlal eden en ufak bir uygulama olmayacaktır. Bundan milletimiz emin ve rahat olsun. Dolayısıyla bu algı ile mücadele edeceğiz, bir taraftan da hukukun üstünlüğü prensibinden asla vazgeçmeyeceğiz."
"Darbelerin, olağanüstü dönemlerin, Türkiye'deki birtakım baskıcı uygulamaların, tek alternatifi demokrasidir. Demokrasiyi ne kadar genişletirseniz o kadar çok milletin iradesine sahip çıkma imkanınız olur" diyen Kurtulmuş, çok sesliliğin de büyük önem taşıdığını vurguladı.
Darbeci askerler tarafından TRT'nin basılması olayını hatırlatan Kurtulmuş, buna karşın diğer televizyon kanallarının yayınlarına devam ettiğini, bu süre içinde de darbecilerin bir gücünün olmadığının ortaya çıktığını ifade etti.
Kurtulmuş, özel televizyon kanallarına da teşekkür etti.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Canlı Yayında - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?