Bodrum kaçaklarla doldu
MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'ndeki sayıları, son iki gün içinde gelen yaklaşık bin kişi ile daha da artan Suriyeliler'e, Burma, Pakistan, Irak ve Kongo uyruklu kaçaklar da eklendi. Bodrum Pazaryeri ile Kanuni Sultan Süleyman Lisesi'nin yanındaki boş araziyi dolduran, burada zor koşullarda yaşam mücadelesi veren kaçaklar arasındaki Suriyeliler'den bir bölümü, akşam saatlerinde taksilerle gittikleri Gümbet ve Bitez Sahili'nden lastik botla Yunan Adaları'na geçmek isterken Turgutreis açıklarında batma tehlikesi geçirince, Sahil Güvenlik ekipleri tarafından kurtarıldı.
Bodrum'a 1 ve 2 Ağustos'ta otobüslerle İstanbul ve Hatay'dan geldikleri belirlenen, büyük bölümü Suriyeli olan yabancı uyruklular, ilçe merkezindeki otantik ürünlerin satıldığı Bodrum Pazaryeri ve Kanuni Sultan Süleyman Lisesi'nin yanındaki boş araziyi adeta kamp yerine çevirdi. Yere serdikleri örtüler üzerinde uyuyarak, dinlenen ve yanlarındaki bir parça yiyecek ile karınlarını doyurmaya çalışan kaçakların dramı, yürekleri dağladı. Burada kurdukları naylon çadırda Yunan adalarına geçmeyi bekleyen kaçaklar, turizm cenneti ilçede sıkıntıya neden oluyor.
SAHİL GÜVENLİK KURTARDI
Buradaki Suriyelilerden bir grubu dün (pazartesi) akşam saatlerinde Bodrum Otogarı'ndan taksilere binerek gittikleri Gümbet ve Bitez mahallelerinin sahilinden gece botlara binerek Yunanistan'ın İstanköy (Kos) Adası'na geçmek üzere denize açıldı. 12'si çocuk, 8'i kadın toplam 44 Suriyeli kaçağın bulunduğu bot Çatal Adası yakınlarında batma tehlikesi geçirdi. Cep telefonuyla yardım isteyen kaçaklar Turgutreis Limanı'ndan hareket eden 27 nolu sahil Güvenlik botu tarafından kurtarıldı. Kaçaklar, Turgutreis'e getirilerek karaya çıkartıldı.
"ÜLKEMİZE DÖNMEK GİBİ BİR SEÇENEĞİMİZ YOK"
Pazaryerinde bekleyişlerini sürdüren Suriyeli sığınmacılardan Rawani Muttalip, ülkelerine dönmek gibi bir seçeneklerinin olmadığını belirtip, "Evimizi yurdumuzu bırakıp geldik. Geri dönme gibi bir olanağımız yok. Avrupa'ya giderek hayatımızı kurtaracağız. Buralarda sürünmeyi biz de istemeyiz. Kimseye bir zararımız yok" dedi.
Pakistan'dan 6 ay önce çalışmak için Türkiye'ye geldiğini belirten Muan Hani (34) de "Tam üç kez kandırıldık. Bize, 'Bodrum'da fabrikada iş var çalışacaksınız' diyerek paralarımızı alıp buraya getirdiler. Geldiğimizde, Bodrum'da fabrika olmadığını öğrendik, şimdi ne yapacağımızı bilmiyoruz. Para yok, ekmek yok, iş yok. Bizi getirelen, 'Burada bekleyin geleceğiz' dediler. Üç gündür burada yatıyoruz, ancak ne gelen ne de giden var" diye konuştu.
ESNAF ŞİKAYETÇİ
Yaklaşık iki aydır Bodrum'da görülen kaçakların içinde bulundukları durum üzüntü yaratsa da esnaf bu durumdan şikayetçi. Bodrum'da restoran işleten Osman Özer, "İki aydır buradaki yaklaşık 30 esnaf, iş yapamaz hale geldik. Pazaryeri mülteci kampına döndü. Kaçaklar, para ve yiyecek istiyorlar. Vermediğimizde huzursuzluk yaratıyorlar. Artık, bu durumda turistler de pazara gelmez. Gelenlerse korkarak alışverişi yapmak zorunda kalıyor. Bunun önlemi mutlaka alınmalı. Bu görüntüler Bodrum'a yakışmıyor. Ayrıca pazaryerini kaçak geçişler için üs olarak kullanıyorlar. Organizatörler, buradaki kaçaklara nasıl, ne ile nereden Yunan adalarına geçeceklerini anlatıp, gruplar omluşturduktan sonra götürüyorlar. Üstelik tüm bunların hepsi bizim gözümüzün önünde oluyor" dedi.
Bir ayakkabı mağazanın işletmecisi Selahattin Özay ise felaketin bağıra bağıra geldiğini vurgulayıp, "Hala bir çare, bir çözüm yok, Bodrum'a gelen kaçakların sayısı her geçen gün hızla artıyor. Kimin nereden hangi ülkeden geldiği belli değil, sağlıklı mı hastalığı var mı oda belli değil. Haftada bir göstermelik olarak kaçaklar toplanıyor, 'gönderildi' deniliyor. Ama baktığınızda kaçakların sayısında bir azalma olmuyor. Aksine artıyor. Otantik Bodrum Pazarı'nı bu şekilde bitirdiler. İşlerimiz yüzde 60 azaldı, böyle giderse pazar esnafı dükkanın kapısına kilit vuracak" diyerek, tepkisini dile getirdi.
Son Dakika › Güncel › Bodrum Kaçaklarla Doldu 1 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?