Çelik: (Rusya) "Bizim 3 Milyar Doların Üzerinde İthalatımız Var"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Akdeniz ihracatçılar Birliği Yönetim Kurulu üyeleri- Toplantı salonundan detaylar- Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in açıklamaları Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Çelik: - "(Rusya'ya ihracat için gönderilen zirai mallar) Bizim aldığımız bilgiler 160 tonluk malın geri geldiği yönünde. Bunların bir kısmının alternatif pazarlara gönderildiği şeklinde bilgiler var"- "1 Ocak sonrası için Rusya'nın sıraladığı ürünlerin toplam değerinin yansıması yıllık bazda 764 milyon dolar tutarında bir rakam oluşturuyor"- "Umarız dost ülke Rusya ile ilişkilerimiz eskiden olduğu gibi her alanda, stratejik ortaklığı da dikkate alarak, karşılıklı, her ülke kendi hukukunu koruyarak devam eder"- "(Rusya'dan) Bizim 3 milyar doların üzerinde ithalatımız var, biz bu konuları gündeme getirmedik, getirmeyi de şu an itibariyle doğru bulmuyoruz" Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Rusya'ya ihracat için gönderilen zirai mallarla ilgili olarak, "Bizim aldığımız bilgiler 160 tonluk malın geri geldiği yönünde. Bunların bir kısmının alternatif pazarlara gönderildiği şeklinde bilgiler var" dedi. Çelik, Akdeniz ihracatçılar Birliği Yönetim Kurulu üyelerini, Bakanlığın toplantı salonunda kabul etti. Hükümetin, bütün vatandaşların yaşadığı sıkıntıları paylaşmak, sorunlarını çözmek gibi bir görevinin olduğuna dikkati çeken Çelik, bundan dolayı kimsenin endişesinin olmaması gerektiğini ifade etti. Her ülkenin kendi sınırlarını koruma görevi dikkate alındığında Rusya ile hiç arzu edilmeyen bu müessif olayın sonrasında bazı gelişmeler yaşandığını dile getiren Çelik, diplomatik yollardan bu sorunların çözülmesini umduklarını bildirdi. Çelik, burada ihracatçıların, kamyon, tır şoförlerinin, Rus çiftçisinin, Türk çiftçisinin dahil olmadığı bir olay ile Rus vatandaşını Türk elmasından, narenciyesinden mahrum etme gibi bir durumun doğru olmayacağını belirterek, "Bu uçak düşmesi olayının ele alınarak buradaki yanlışlar, eksiklikler, hatalar ne ise ortaya çıkarılıp her iki ülkenin üzerine ne düşüyorsa o çerçevede konuşulmasının doğru olacağını ifade ediyoruz ama maalesef olay farklı yönlere sirayet etti. 1 Ocak itibariyle yönetim beyaz et ve sebze meyve ithalatında bir takım kısıtlamalar getireceklerine ilişkin karar aldıklarını ifade ettiler. Henüz bize ulaşmış bir karar yok. Fakat bu açıkça Rus hükümeti tarafından ortaya konuldu" diye konuştu. Önümüzde 1 aylık süre olduğuna dikkati çeken Çelik, gerek limanlarda gerekse gümrükteki malların alımına başlandığına, ancak bahse konu ürünlerin yaş meyve sebze olduğuna ve bunların bazılarının ömrünün çok kısa olduğuna dikkati çekti. Çelik yaşanan süreçte, "Bir mağduriyet söz konusu mudur, değil midir? Ne kadardır?" konusunu ilgili bakanlıklar olarak değerlendirdiklerini dile getirerek, "Bizim aldığımız bilgiler 160 tonluk malın geri geldiği yönünde. Bunların bir kısmının alternatif pazarlara gönderildiği şeklinde bilgiler var. Ancak henüz önümüzde 1 aylık dönem içerisinde Rusya'nın aldığı kararlar çerçevesinde bir sıkıntını olmadığı şeklinde bir bilgiyi paylaşabiliriz" ifadesini kullandı. 1 Ocak'tan sonra yürürlüğe girecek olan bu kararların geçerli olup olmayacağının iki ülke arasındaki ilişkilere bağlı olduğunu ifade eden Çelik, ülkeler arasındaki ilişkilerde bir günün bile son derece önem arz ettiğini belirtti. Çelik, "Umarız dost ülke Rusya ile ilişkilerimiz eskiden olduğu gibi her alanda stratejik ortaklığı da dikkate alarak, karşılıklı, her ülke kendi hukukunu koruyarak devam eder. Biz bu konuda Türkiye olarak aynı şekilde ilişkilerimizin devamı konusunda ısrarlı ifadelerimizi kullanmaya devam edeceğiz" diye konuştu.- "Türkiye, Rusya ile ilişkilerini milimetrik olarak takip ediyor"Çelik, bu arada ihracatçıların da alternatif piyasalar konusunda gayretleri olacağını dile getirerek, "Biz de hükümet olarak her türlü desteğimizle yanınızda olacağız" dedi.Konu olumsuz şekilde ele alındığında her ülkenin elinde de bazı imkanlar, fırsatlar olduğuna dikkati çeken Çelik, şunları kaydetti: "Bizim 3 milyarın üzerinde ithalatımız var. Biz bu konuları gündeme getirmedik, getirmeyi de şu an itibariyle doğru bulmuyoruz. Dolayısıyla karşılıklı ülkelerin ellerinde bulundurdukları imkanları kullanma gibi bir noktada olmadığımızı açıkça ifade etmek istiyorum. İhracatçılarımızın, sıkıntılarını gidermek için, muhtemel yaşayabilecekleri sorunlar ne ise bunlarla ilgili hükümetimizin en üst düzeyde bizzat Sayın Başbakanımız tarafından ayrıntılı bir şekilde takip edildiğini bilmesini istiyorum. Sayın Başbakanımız ile bu konularla ilgili görüşme imkanımız oldu. Türkiye, Rusya ile ilişkilerini milimetrik olarak takip ediyor. Kimse endişeli olmasın ama umuyoruz ki, dostane ilişkilerimize tekrar dönülür."- "Rusya'nın sıraladığı malların maliyeti yıllık 764 milyon dolar"Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Çelik, Rusya'nın attığı adımlara ilişkin karşı bir adım değerlendirmelerinin söz konusu olmadığının altını çizerek, muhtemel sorunlara karşı Türkiye'nin tüm hazırlıklarını yaptığını, bunun için endişe edilecek bir durumun olmadığını söyledi. Çelik, bir soru üzerine "1 Ocak sonrası için Rusya'nın sıraladığı ürünlerin toplam değerinin yansıması yıllık bazda 764 milyon dolar tutarında bir rakam oluşturuyor. Zaten toplam yaş meyve sebze ihracatımız 1 milyar 270 milyon dolar" diye konuştu.Bakan Çelik, Tuzla'da ele geçirilen kaçak et ile ilgili bir soru üzerine de bakanlık olarak bu konu ile ilgili açıklama yapılacağını bildirdi. - "Rusya'nın geri çevirdiği narenciyeler Suriyelilere, öğrencilere veya askerlere dağıtılabilir"Akdeniz İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Bülent Aymen de, en kısa sürede Rusya probleminin çözülmesini umut ettiklerini belirterek, "Bizim hükümetimize güvenimiz sonsuz. Bu haksız tutuma karşı hükümetimiz en kısa sürede gerekli önlemleri alacaktır. İhracat da durmayacaktır. İhracatçı da hiç bir şekilde mağdur olmayacaktır" diye konuştu. Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve Mersin Ticaret Odası Meclis Başkanı Mahmut Arslan da, Rusya'ya ihraç edilemeyen narenciye ürünlerinin Suriye mülteci kamplarında dağıtılması önerisinde bulundu.Arslan bunun yanı sıra, söz konusu ürünlerin okullarda öğrencilere ya da kışlalarda askerlere dağıtılabileceğini ifade ederek, böylelikle malların telef olmasının engellenebileceğini bildirdi.