Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Öztürk Açıklaması

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, "Ortak değerimiz olan Karadeniz'in korunması, ekosisteminin korunması, yaşanılabilir bir Karadeniz'in oluşturulması hepimizin sorumluluğudur. Karadeniz'imizin sorunları çoktur ama sahip çıkanı da çoktur" dedi.

"Uluslararası Karadeniz Günü" dolayısıyla Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından düzenlenen "31 Ekim Karadeniz Günü Çevresel Etkinlikleri ve Kamunun Bilinçlendirilmesi" toplantısının açılışında konuşan Öztürk, Karadeniz'de karadan, gemilerden ve atmosferden kaynaklanan kirliliğin önlenmesi amacıyla 21 Nisan 1992'de Karadeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması (Bükreş) Sözleşmesi'nin Türkiye'nin de aralarında bulunduğu Karadeniz'e kıyısı olan 6 ülkenin temsilcileri tarafından imzalandığını hatırlattı.

Karadeniz'in ulaşım, balıkçılık, yüzme suyu alanları, turizm aktiviteleri gibi hem rekreasyonel hem de ticari pek çok amaca hizmet ettiğini, sosyo ekonomik açıdan çok büyük öneme sahip olduğunu ifade eden Öztürk, şöyle konuştu:

"Kıyı bölgelerinde artan nüfus, sanayileşme, aşırı avlanma ve denizcilik faaliyetlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkan deniz kirliliği ve deniz ekosistemlerinin tahribatı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en önemli gündem maddelerimizden birisidir. Özellikle denizleri birçok farklı ülkenin ortak kullandığı ve kirlettiği göz önünde bulundurulduğunda, deniz çevresinin korunması ve sürdürülebilir kullanımının sağlanabilmesi için ulusal tedbirlerin yanı sıra, bölgesel ve uluslararası tedbirlerin ve işbirliği mekanizmalarının oluşturulması son derece önem kazanmaktadır."

"Kirlilik 70 noktada izleniyor"

Karadeniz'in mevcut kalite durumunu tespit etmek amacıyla 70 noktada kirlilik izleme çalışması yapıldığını vurgulayan Öztürk, şöyle devam etti:

" Karadeniz Bölgesi'nde Artvin, Rize, Trabzon, Giresun, Bartın ve Kastamonu illerinde 1 limanda, Zonguldak ilinde 2, Ordu ve Samsun'da 3 limanda olmak üzere 13 lisanslı atık kabul tesisi bulunmakta. Ayrıca, Samsun ve Ordu'da 2 atık alım gemisi bulunmaktadır. Gemi ve kıyı tesislerinin neden olabileceği kazalara müdahale amacıyla 2011 yılında 2 tanesi Karadeniz'de olmak üzere, 6 bölgesel acil müdahale planı ve 1 ulusal plan hazırlanmıştır. Ayrıca, Karadeniz'de acil müdahale kapsamında yüksek risk içeren 25 kıyı tesisinin acil müdahale planı bakanlığımızca onaylanmıştır. Orta seviyede risk içeren 14 kıyı tesisine acil müdahale planı hazırlattırılmasına ilişkin çalışmalar devam etmektedir."

Giresun, Trabzon, Karabük, Düzce, Adapazarı, Samsun, Ordu, Zonguldak'ta atıksu arıtma tesislerinin tamamlandığını, bazı bölgelerde ise proje aşamasında olduğunu belirten Öztürk, projelerin tamamlanmasıyla Karadeniz kıyılarında atık su sorununun büyük oranda halledileceğini kaydetti.

Öztürk, katı atık yönetimiyle ilgili olarak ise İstanbul, Kocaeli, Kırklareli, Sakarya, Zonguldak, Sinop, Samsun, Trabzon, Rize, Kastamonu, Giresun illerinde katı atık düzenli depolama sahalarının faaliyette olduğunu, Karabük ve Düzce'de inşaat aşamasında, Bartın'da ihale aşamasında olunduğunu, Ordu ile Artvin'de ise yer seçimi çalışmalarının sürdüğünü anlattı.

"İstanbul ve Kocaeli'nde çöp depolama alanlarından elektrik enerjisi üretilmekte"

İstanbul ve Kocaeli gibi illerde çöp depolama tesislerinin çok önemli hale geldiğini vurgulayan Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İstanbul ve Kocaeli gibi illerde çöp depolama alanlarından elektrik enerjisi üretilmekte. İstanbul'da günlük 300 bin nüfüsun ihtiyacını karşılayacak şekilde elektrik enerjisi üretilmekte. Benzer faaliyetlerin Rize'de, diğer illerde de sağlanarak bölgede çöp depolama alanlarının enerji üretim kaynakları haline dönüştürülmesiyle ilgili her türlü teknik ve uygulama desteği verilmektedir. Yine bölgemizde en fazla sıkıntı inşaat atıkları ile ilgili yaşanan sorunlar. İstanbul ve Kocaeli'nde bu sorun çözüldü. Bazı illerde önemli aşamaya gelindi. Diğer illerimizde de talep olması halinde gerekli çalışmaları yapabiliriz."

Mustafa Öztürk, Karadeniz kıyılarında "Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği"ne göre hassas ve az hassas su alanlarının belirlendiğini, Ünye-Samsun- Bafra arasının hassas alan olarak ilan edildiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Deniz çöpleriyle etkin mücadele amacıyla İstanbul için 'Deniz Çöpleri ile Mücadele Stratejik Eylem Planı' hazırlanarak uygulamaya konulmuştur. 2017 yılında, denize kıyısı bulunan tüm illerimizde stratejik eylem planlarımız uygulamaya alınmış olacak. Ayrıca ülkemizde gemilerden kaynaklanan illegal deşarjların kontrolünü sağlamak amacıyla denizden ve havadan sürekli izleme ve denetim yapılmakta. Çevre Kanunu uyarınca ağır cezalar uygulanmaktadır."

Herkesin çevre kirliliği ile ilgili üzerine düşeni yapması gerektiğini belirten Öztürk, "Ortak değerimiz olan Karadeniz'in korunması, ekosisteminin korunması, yaşanılabilir bir Karadeniz'in oluşturulması hepimizin sorumluluğudur. Karadeniz'imizin sorunları çoktur ama sahip çıkanı da çoktur. Hep birlikte Karadeniz'in sorunlarına çözüm arayacak hem de gelecek nesillere taşınmasını sağlamak için çaba harcayacağız" ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından Rize Valisi Ersin Yazıcı, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce adına Müsteşar Öztürk'e plaket takdim etti.

Halk oyunları ekibinin gösterilerinin ardından ilgili kişiler sunum yaptı. - Rize