Cezaevi'nden Çıktı Evine Girdi İzmir 8.Ağır Ceza Mahkemesi'nin Büyükşehir Belediyesi Davasında...

Ali Sabuktay, konutu terketmeme koşullu adli kontrollü tahliye olmasından dolayı, kendisini ziyarete gelenlere evinin bahçe kapısını açarken ve kapatırken 'Kapının önünde karşılamak isterdim amaö diye espri yaptı. Sabuktay, tahliye beklentilerinin dava süreci nedeniyle yüksek olmasına karşın Mahkeme'nin takdiri olduğu için bu kararın çıkmaması olasılığını da bildiklerini söyledi. Mahkeme'nin kararı açıklamasından sonra Pervin Şenel Genç'in tutuklu kalması nedeniyle buruk bir sevinç yaşadıklarını belirten Sabuktay, İzmir salondan çıkarken yaşadıkları burukluğun hale devam ettiğini söyledi. Aldığı konutu terketmemek şeklinde adli kontrol tahliyesi kararı hakkında yorum yapmanın doğru olmayacağını belirten Sabuktay, 'Mümkün olduğu kadar evde geçireceğim saat, gün ve ayları iyi değerlendirmeye çalışacağımö dedi. Bir yandan işlerini internet üzerinden ve evde yapacağı toplantılarla devam ettirmek istediğini belirten Sabuktay, 'Kitap yazacağım. Kitap okuyacağım. Film seyredeceğim. Bahçeyle uğraşacak, çiçek, domates, biber yetiştireceğimö dedi. Annesi Azime Sabuktay'a olan hasretinin bitmesinden sonra en çok yeniden köpeklerine kavuştuğu için mutlu olduğuna dile getiren Sabuktay, kendisine arkadaşları tarafından verilen destek eylemlerine de katılan köpeklerinden ikisi 'Afetö ve 'Zıpzıpö ile bahçede oynadı.

KEDİSİ ABLASINI BEKLİYOR

İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Büyükşehir Belediyesi davasında tutuklu kalan tek sanık olan Belediye'nin Genel Sekreteri Pervin Şenel Genç'in evinde ise hüzün var. Kardeşi, Adnan Saygun Kültür Sanat Merkezi Müdürü Nagehan Genç ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Pervin Şenel Genç, Hatay'da bir apartmanda babalarından kalan 100'er metrekarelik iki dairede altlı üstlü oturuyorlardı. Bir süre kendisi de tutuklu kalan daha sonra tahliye olan kardeş Genç, ablasını evinde beklemeye devam ediyor. Ablasından uzakta tek tesellisinin kedileri 'Sakızö ile oynamak olduğunu belirten Nagehan Genç, ne kendisi ne de ablasının Mahkeme'nin iddianamede 2 Numara diye adlandırılan kişiyi tahliye edeceğini beklemediğini söyledi. Genç, 'Buna karşın ablam son 15 günde yaşanan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün özel yetkili mahkeme ve savcılarla ilgili düşünceleri, Büyükşehir Belediyesi'ne olumlu bakışı ve Yeni yasa kapsamındaki gelişmelerden umutlanmıştı. Ancak, 17 kişinin tahliyesine rağmen ablamın cezaevinde kalacak olması beni yıktı. Başkan Aziz Kocaoğlu'nu canını bu şekilde yakmaya devam ettilerö dedi.

Genç, bu kararla kamuoyunun gözünde davanın tamamen ablasının üzerine yıkılmış gibi bir izlenim yaratıldığını belirtti, 'Biz 100 metrekarelik baba evinde oturuyoruz. İhaleye fesat karıştıran birisi bu evde mi oturur' Kaçma şüphesi gerekçesiyle salmıyorlar. Nereye kaçacak? Hayatımız boyunca sadece bir kez birlikte yurdışına çıktık. Gemiyle bir hafta tetil yaptık. Anne ve babamız yok. İki kardeşiz. Benim de tutuklandığım ilk mahkeme kararından sonra evimizin yakıldığını, evimizin kapatıldığını söylemiştim. Halen evimiz kapalı. Bu hayatta sadece ikimiz varız. Çoluk çocuk yok. Bu nedenle en çok bizim ailemiz etkilendi. Annem ve babam olsayldı bu karardan sonra ölürlerdi. Ben ablamı düşünüyorum. Ablam da cezaevinde beni merak ediyorö dedi.

Ablasının duruşma çıkışında kedi özlemini dilegetirmesinin bir espri veya davada tek kalma psikolojisinden kaynaklanmış olabileceğini belirten Genç, evdeki kedileri 'Sakızöı ablasının yerine sevdiğini, oynadığını belirtti. Diğer sanıklara adli kontrol uygulanırken ablasına uygulanmamasının acısını hissetiğini belirten Genç, komplo olduğuna inandığı iddiaları ortaya atanların da aynı duruma düşmesini dilediğini söyledi.

KOCAOĞLU'NDAN İZMİRLİLERE TEŞEKRÜR

Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu Selçuk'ta, CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran'la katıldığı bir törende dün ikinci celsesi sona eren Büyükşehir Davası'yla ilgili değerlendirmelerde bulundu. 15 aydır operasyonla karşı karşıya olduklarını belirten Kocaoğlu şunları söyledi,

'Bütün İzmirli hemşerilerime sonsuz teşekkür ediyorum. 15 aydır hangi partiden, hangi görüşten olursa olsun, dağından taşından, köyünden şehrinden bir Allah'ın kuyu kalkıp da, bir tek hemşehirimiz İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde yasal olmayan bir şey var demedi. Bir Allah'ın kulu kalkıp da burada bir üçkağıt var demedi. Devamlı sahip çıktı. Devamlı arkamızda durdu. Bunları atlattık. Bir tek arkadaşımız kaldı onu en kısa zaman özgürlüğüne kavuşturacağız. İzmir Büyükşehir Belediyesi şu anda Türkiye'nin en güçlü kurumlarından bir tanesi. Hazineye bir kuruş borcumuz kalmadı. Bugüne kadar eski parayla 1 katrilyon 600 trilyon lira borç ödedik. Yatırımlarınız da özkaynaklarımızla gerçekleştirdik. Mahkumlar sigortalı olsun, destek olsun diye oyuncak gruplarını açık cezaevlerindeki mahkumlara yaptırıyoruz yıllardır. Arkadaşlar tutuklanırken oradaki yetkili demiş ki: 'Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne 1.5 milyon liralık iş yapıyoruz. Bu belediye başkanının eğer bir şeye niyeti olsaydı verirdi iki tane dostuna onlara para kazandırırdı, bizim mahkumlarla ne işi var bu adamın.' Çok şükür biz düzgün durduk. İzmirli hemşehrilerimiz de bizim nasıl durduğumuzu anladı.ö

CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran ise Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik davaya ilişkin görüşlerini dile getirirken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün değerlendirmelerine de yer verdi. 15 ay süren davanın bir zulme dönüştüğünü belirten Oran Cumhurbaşkanı Gül ile birlikte katıldıkları bir toplantıda durumu aktardığını belirterek şöyle devam etti: 'Sayın Gül bana şunu söyledi. 'Size katılıyorum. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Uygulamalarda büyük problemler var. Esasında parlamentoda çözülmesi gerekir. İzmir'de Sayın Kocaoğlu'nu tanıyorum. İzmir Belediyesi'nde böyle bir şey olacağına ihtimal vermiyorum. Büyük belediyelerde bir takım usulsüzlükler, yolsuzlar olur ama böyle bir çete, ekonomik çıkar amaçlı oluşum olması mümkün değil, bunun arkasından bir şey çıkmayacak.' Gördüğünüz gibi Sayın Başkan her partiden, her görüşten insandan destek aldığı gibi Sayın Cumhurbaşkanı da kendisini destekliyorö dedi.