CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, "Afrin bölgesinden 50 bin ton zeytinyağı alımı için herhangi bir çalışma yapıldı mı? Bu zeytinyağları kimlere satıldı, kim alıyor? Tunus'tan zeytinyağı geliyor mu, kim alıyor bunları? Bizim zeytinimiz dalında..." dedi.
Sarıbal, CHP Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gıda güvenliği ve egemenliğinin Türkiye'nin en önemli konusu haline geldiğini ifade etti.
Küresel ısınma ve iklim değişikliğine bağlı olarak Türkiye'de daha fazla afet yaşandığına dikkati çeken Sarıbal, Hatay Erzin'de dolu nedeniyle narenciye bahçelerinin zarar gördüğünü, bölgede yaşayan çiftlere yönelik nakit yardımı ve borç ertelemesi yapılması gerektiğini söyledi.
Türkiye'de şu sıralar zeytin hasadının yapıldığını belirten Sarıbal, bu yıl 1 milyon 500 bin ton rekolte beklenen zeytini alacak, pazara sunacak mekanizmaların bulunmadığını ileri sürdü.
Sarıbal, Türkiye'nin bazı bölgelerinde zeytinlerin dalında kaldığını kaydederek, "Afrin bölgesinden 50 bin ton zeytinyağı alımı için herhangi bir çalışma yapıldı mı? Bu zeytinyağları kimlere satıldı, kim alıyor? Tunus'tan zeytinyağı geliyor mu, kim alıyor bunları? Bizim zeytinimiz dalında..." diye konuştu.
Marmarabirlik ve TARİŞ'in, herhangi bir kredi, faiz desteği ve ekonomik olanak sağlanmaması nedeniyle yeterli ürün alamadığına dikkati çeken Sarıbal, "Siyasal iktidardan acilen şunu bekliyoruz, her şeye para buluyorsunuz. Hızlıca, Ziraat Bankasını faaliyete geçirin Marmarabirlik'e, TARİŞ'e, zeytin tüccarlığı yapan kuruluşlara düşük faizli kredi olanağı açın." şeklinde konuştu.
Avrupa Birliğinde zeytin üreticilerine destek verildiğini dile getiren Sarıbal, iktidarın acilen üreticiye destek vermesini istedi.
Gübre fiyatlarındaki artışa da işaret eden Sarıbal, gübreye önce yüzde 100 zam yapıldığını, sonra da yüzde 15 indirime gidildiğini savundu.
Türkiye'nin gübre kullanımında bu yıl yüzde 30-40 azalma olduğunu anlatan Sarıbal, bunun gelecek yıl verimin az olacağının göstergesi olduğunu kaydetti.
"Bir an önce tohum ve gübre dağıtın"
Türkiye'nin ciddi bir gıda krizine doğru gittiğini ileri süren Sarıbal, "Doğru tohum ve gübreleme yapmıyorsanız, üretim azalacaktır. Bir an önce gübrede ciddi bir indirim yapın, çiftçiye gübre desteği verin ya da bedava tohum ve gübre dağıtın, tarlalarımız boş kalmasın." dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, dünkü grup toplantısında "Yüksek et fiyatlarına balans ayarını ithalatla yaparız." dediğini aktaran Sarıbal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"AKP iktidarı 2010 yılında et ithal etmeye başladı, o gün bu gündür 6,5 milyon adet canlı hayvan ithal ettiler ve 7 milyar dolar para ödediler. Türkiye, 1980 yılında 43-44 milyon nüfusuyla 88 milyon hayvana sahipken, nüfusun şu anda mültecisi ve turistiyle 85 milyon olmasına rağmen hayvan varlığı 60 milyon ama inanın bu kadar yok."
Türkiye'nin ekim ayı başında 300 tır kemiksiz et ithal ettiğini anımsatan Sarıbal, "300 tıra birer kilo sarıp 300 kilo da getirebilirsiniz, 30'ar ton sarıp 9 bin ton da getirebilirsiniz. İhaleyi kim aldı? Kaç ton et geldi? Bu etler nereye dağıtıldı? Hangi şirketler tarafından bu etler alındı? 16 saatte nasıl 300 tır et için bir anlaşma, görüşme yapıldı da sonuca varıldı? Bunu bilmiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Bosna Hersek'ten bin tonluk et ithal edilmesini eleştiren Sarıbal, Türkiye'nin bu ülkeden almadığı hiçbir şey bulunmadığını vurguladı.
"40 liranın altında et satamazlar"
Şimdi bir kez daha "et fiyatlarına balans ayarı" vermek için ithalata başvurulacağının altını çizen Sarıbal, "Balans verilecekse, sarayın mutfağına verilmesi lazım. Çünkü halkın balansını değil, jantını bozdular, jant bozulunca o balans tutmaz." dedi.
Sarıbal, açıklamasının ardından kendisine yöneltilen "Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Refah seviyemiz, ete olan talep arttı, et fiyatları bu yüzden yükseliyor.' dedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna, "Son açtıkları ihalede, 'etin kilogram fiyatının 5,2 avroyu geçmeyeceği' söylendi. Bugünkü parayla yaklaşık 30 lira oluyor. Bunun iç taşımacılığı var, sattırdıkları yerin elektriği, suyu, personeli var, nereden bakarsanız bakın 40 liranın altına et satamazlar." yanıtını verdi.
Türkiye'de kişi başına 13 kilogram kırmızı etin düştüğünü, Kurban ve Ramazan bayramları olmasa insanların büyük kısmının et yiyemeyeceğini savunan Sarıbal, Avrupa Birliği ülkelerinde kırmızı et tüketiminin kişi başına 40-70 kilogram arasında bulunduğunu kaydetti.
"Galiba Erdoğan, sarayın mutfağındaki et tüketiminden ya da Meclise gelen etten bahsediyor." diyen Sarıbal, halkın mutfağına gelen kırmızı etin yetersiz olduğunu sözlerine ekledi.
Son Dakika › Güncel › CHP'den 'Zeytin' Sorusu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?