CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Açıklaması - Son Dakika
Güncel

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Açıklaması

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Açıklaması

"Evet bir paralel devlet var, tümüyle yolsuzluklar bağlamında inşa edilmiştir ve bunun ucu Bakanlar Kuruluna kadar uzanmıştır" "Polis iktidarın polisi değildir, devletin polisidir.

26.12.2013 01:19

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Evet bir paralel devlet var, tümüyle yolsuzluklar bağlamında inşa edilmiştir ve bunun ucu Bakanlar Kuruluna kadar uzanmıştır" dedi.

Kılıçdaroğlu, CNNTürk'te canlı yayınlanan "Tarafsız Bölge" programına katıldı.

AK Parti'nin 2002'de yayınladığı raporu anımsatan Kılıçdaroğlu, "Şu rapor, 2002'de iktidara gelen AKP'nin, yolsuzlukla mücadele konusunda Parlamentoda oluşturdukları komisyonun raporu; 'Yolsuzluklarla mücadele edeceğiz.' Bu raporun hazırlanmasında benim de emeğim var. Yolsuzlukla mücadele edeceğim diye iktidara geldi. Öneriler var burada, hiç biri yapılmadı" dedi.

Raporda, oy birliği ile önerilen adli kolluk kurulmasının olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Kuruldu mu adli kolluk ' Hayır. Adli kolluk olduğu zaman polise istediğiniz gibi müdahale edemiyorsunuz. Çünkü adli kollukta polis tümüyle savcının yardımcısı. Bazen batılı dedektif filmlerinde savcıların rolünü görürüz. Orada, emrinde adli kolluk vardır ve onlar giderler araştırır, belgeleri bilgileri bulur, getirir savcıya verirler. Bizde öyle bir şey yok. Savcı, 'Bana polis gönderin, olayı araştıracağım' diye yazı yazar. Gelir ama kadrosu İçişleri Bakanlığı'ndadır, maaşı oradan, emirleri oradan alır."

"Bakanların istifa etmeleri ahlaki olarak doğru"

Bakanların gecikerek istifa ettiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Tamam değil. İstifa etmeleri ahlaki olarak doğru" dedi.

"Üç bakan istifa etti, bir kişi hariç, Egemen Bağış'ın da istifasını istiyor musunuz' sorusunu  Kılıçdaroğlu, "Diğer arkadaşları istifa etti, o neden kaldı' Onun da istifa etmesi lazım" şeklinde yanıtladı.

Kılıçdaroğlu, yeni kabinenin sorunu çözüp çözmeyeceği yönündeki soruyu ise şu şekilde cevapladı:

"Hükümet açıkça söylemek gerekirse yolsuzluklara bulaşmış bir hükümet. Bu konuda defalarca onlarca değil, yüzlerce örnek çıktı. Bu boyutta değildi, daha çok gelip bürokraside tıkanıp kalıyordu. Siyasetçiye ulaşan ayağı net göremiyorduk. Çünkü bunun için teknik dinlemelerin olması lazım. Onu ana muhalefet olarak bizim yapma şansımız yok. Olayların izlenmesi gerekiyordu. Kim yapabilir onu' devlet aygıtı yapar. Neye göre yapar, hukukun üstünlüğü çerçevesinde yapar. Gider mahkemeden karar alır yapar. Bu olay böyle gelişti. Bu olayın siyasetçiyle irtibatlandırılması bütün zincirin sağlıklı ortaya çıkmasına yol açtı. Bu hükümette büyük bir panik yarattı. Başta Erdoğan'da. Neden yarattı? Onun bu süreçte yolsuzlukta bir payı var. Kabul etmek lazım, çıkacak bunların hepsi ortaya. Yoksa bir başbakan bu kadar paniklemez. Başbakan der ki; 'yapın kardeşim.' Kendi bakanlarına 'istifa edin' diyor, bir de 'benim lehime, beni rahatlatacak deklarasyon yayınlayın' diyor. Bir başbakan bunu isteyemez."

"Cemaatle özel bir irtibatım yok"

Kılıçdaroğlu, "Cemaatle irtibatınız var mı? sorusuna şu yanıtı verdi:

"Cemaatle benim özel bir irtibatım yok. Kimler cemaatçidir değildir, onu da bilmiyorum, herkesle konuşuruz biz. Bu işlerin arkasında yolsuzluk olduğunu düşünüyorum. Cemaat mi var, başka birisi mi var, o mu var, bu mu var. Beni hırsız ilgilendiriyor. Burada bir hırsızlık var mı yok mu? Aralarında bir kavga var mı yok mu onu bilmem."

Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın, "Siz ne istediniz de biz vermedik" dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Şimdi bu bir kavganın belirtisi mi ? Hayır. Ne istediyseniz verdim dedi" değerlendirmesinde bulundu.

Başbakanın başdanışmanının yazısında, "Orduya kumpas kuruldu, Halkbank'a kumpas yapıyorlar" şeklinde görüşlerini  açıkladığının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmede bulundu:

"Neyse ki Başbakan milliyi hatırladı, milli sözcüğünü diline almaya başladı. Milli ordu, milli banka. Halkbank'a kimsenin bir şey dediği yok zaten. O Türkiye'nin saygın bir bankası.

Bunlar iktidarda değil miydi bu orduya kumpas yapılırken? Niye o zaman celallenmediler. 'Burası peygamber ocağıdır, buraya kimse kumpas yapamaz' demediler. 'Ben o davanın savcısıyım' diyen kimdi ?"

"Bir paralel devlet var, tümüyle yolsuzlukla inşa edilmiştir"

Kemal Kılıçdaroğlu bir soru üzerine, "Ortada bir paralel devlet var, o çıktı ortaya. Nedir o ? Yolsuzluk konusunda bir paralel devlet var. Bakanlar var, bürokratlar var. Ona uygun polisler var. O sistemin içinde çıkar odaklı bir paralel devlet var" dedi.

"Paralel yapının" çözüm sürecine karşı olduğu yönünde söylentiler olduğu ve "paralel devlet" tehlikesi görüp görmediği sorusu üzerine  Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Devletin istihbarat örgütleri var. Varsa bir paralel devlet bununla mücadele edilir. Biz hiç zaman karşı çıkmayız. 11 yıldır iktidarda olan Erdoğan Hükümeti paralel devleti yeni mi fark etti. 11 yıldır iktidarsınız, 11 yıldır yapıyorsun. Ne istediler de vermedik diye söylüyorsun, gelin barışalım diyor onun yakın çevresi. Biz şuna bakarız. Ortada bir cenaze var, yatıyor yerde. Yolsuzluk cenazesi. Şimdi onu kaldırmamız lazım, onu kaldırmayalım diyor. Onun üstünü örtelim, böyle bir şey olmasın diyor. Paralel devletle mücadele edelim diyor."

Kemal Kılıçdaroğlu, siyasal parti olduklarını, muhataplarının iktidar olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Biz kalkıp da bir cemaati, bir tarikatı bir sivil toplum örgütünü karşımıza alıp onunla mücadele etmeyiz. Devletin işidir. Elbetteki bir ülkede paralel devlete izin verilmez ama ben şunu çok net artık görmeye başladım. Evet bir paralel devlet var, tümüyle yolsuzluklar bağlamında inşa edilmiştir ve bunun ucu Bakanlar Kuruluna kadar uzanmıştır. Bürokrasi vardır bunun içinde, iş adamları vardır ve siyasetçi vardır" diye konuştu.

"Görevden almalara itiraz ediyoruz"

Kılıçdaoğlu,  emniyet görevlilerinin görevden alınmasına yönelik soruyu ise şöyle yanıtladı:

"Görevden almalara itiraz ediyoruz ve buradan bütün polislere çağrı yapıyoruz. Hukuku arayın, hakkınızı arayın, yargıya başvurun ve görevlerinize de geri dönün. Polis iktidarın polisi değildir, devletin polisidir. Onun maaşını bu devletin, 76 milyon yurttaşın ödediği vergilerden aldığını, o da çok iyi bilmelidir.  Onun maaşını Recep Tayyip Erdoğan ödemiyor. İşin özü budur. Kim haksızlığa uğruyorsa, onun rengi, inancı, siyası görüşü bizi ilgilendirmez. O devlette dürüst çalışıyorsa hiçbir sorun yok, yeter ki çalışsın. Fakat eğer kendisini siyasal iktidara endekslemişse, siyasal iktidarın memuru gibi davranıyorsa, biz onu her ortamda eleştiririz. Milli İstihbarat Teşkilatı'nı, güven veren bir teşkilat olarak ben görmüyorum. Bunu da çok net söylüyorum. Nedeni de şu. Bizim hakkımızda da fişlemeler yapıldı, gazetelerde yazıldı. Benimle ilgili milletvekilleri ile ilgili fişlemeler yapıldı. Bunlar doğru değil. Adı üstünde istihbarat örgütü. Benim güvenmeme nedenim şu; Milli İstihbarat Teşkilatı olmalı, devletin saygın bir kurumudur, orada hiçbir tereddütüm yoktur. Fakat kendisini siyasal iktidara endekslemiş, siyasal iktidarı istihbarat bilgileriyle yönetmeye kalkan bir örgüte benim güvenim yoktur."

- İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement