Cumhurbaşkanı Gül Açıklaması - Son Dakika
Güncel

Cumhurbaşkanı Gül Açıklaması

Cumhurbaşkanı Gül Açıklaması

"Yolsuzlukla ilgili herhangi bir iddia söz konusu olursa, bunların sonuna kadar üstüne gidilmesi, gayet açık bir şekilde ne gerekiyorsa yapılması aslında birinci önceliktir herkes için.

03.01.2014 22:59

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Yolsuzlukla ilgili herhangi bir iddia söz konusu olursa, bunların sonuna kadar üstüne gidilmesi, gayet açık bir şekilde ne gerekiyorsa yapılması aslında birinci önceliktir herkes için. Bunu bu kadar açık söyleyeyim, kim olursa olsun bu hepimiz  için herkes için de geçerlidir tabii ki" dedi.

Gül, HaberTürk Televizyonunda canlı yayınlanan "Basın Kulübü" programında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Son yaşanan olaylarla ilgili olarak "Cumhurbaşkanı devreye girmeli, adım atmalı" şeklinde değerlendirmeler olduğunun hatırlatılması üzerine Gül, "Deminde dedim Türkiye'de parlamenter sistem var, başkanlık sistemi yok. Bir zamanlar Cumhurbaşkanlarının parlamenter sistemin, ilkelerini aşan tavırları olduğunda, Türkiye'de nelerin yaşandığını sizler bilirsiniz. Dolayısıyla benden yaptıklarımdan daha fazlasını bekleyenler aslında farklı bir sistemi tercih edebilirler yani  başkanlık sistemini tercih edebilirler" dedi.

"Son yaşanan kriz, kurumlar arası ahenk krizi değil ki. Şu anda yaşadığımız hükümetle bir cemaatin arasında yaşanan bir kavga. Bunun devlete yansımaları var ama başbakan konuştuğu zaman savcılardan çok başka bir yere konuşuyor, biz bunu böyle görüyoruz. Şimdi sizin burada kurumlar arasındaki uyumu korumuş olmanız pekala sorunları çözemeyebilir" denmesi üzerine ise Cumhurbaşkanı Gül, "Hükümetin karşısına ben ancak muhalefeti koyarım. Ya hükümet vardır ya karşısında muhalefet vardır. Anamuhalefetiyle, diğer muhalefetiyle, muhalefet vardır" değerlendirmesini yaptı.

"Hükümetin karşısına ben herhangi başka bir grubu koymam. Böyle bir denge asla kurmam, onu söyleyeyim" ifadesini kullanan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi, bu olabilir mi benim söylediğim. Bunun ismini siz nasıl söylerseniz söyleyin, sivil toplum örgütleri şeklinde, daha geniş olarak düşünürsek, bunların çeşitli gücü olur, kimisinin farklı güçleri olabilir, eğer sınırlarını aşan, demin söylediğim çerçeve içerisinde, anayasa, kanunlar, kurumların kendi kurallarını aşan, devletin çalışma sistemini tanımayıp da başka bir dayanışma içerisine giren her hangi bir faaliyet olursa, tabii ki nihayette hükümetin görevi bunları ortaya çıkarmaktır. Ama bunlar bir hukuk düzeni içerisinde olur. Bütün bunlar da nihayetinde bir hukuk düzeni içerisinde olur. Burada Cumhurbaşkanı olarak ne yapabilirim ben. Dolasıyla birazcık afaki kimsenin konuşmaması gerekir, ben ancak yeri geldiğinde herkesin bazen de aleni olarak dikkatini çekerim. Söyleyeceğim şey de nedir? Bu işte. Şimdi de yaptığım gibi bu prensibe, bu ilkeyi koyarım."

"Devletin içerisinde başka hiyerarşiler varsa, bunların bir önce kararlılıkla tasfiye edilmesi konusunda hükümeti, ilgili kurumları harekete geçirme" şeklindeki bir değerlendirme üzerine ise Gül, "Ben devletin içerisinde, bugün böyle bir iddia olabilir, dün başka türlü bir iddia olabilir, başka tamamen farklı politik inanç, etnik veya neyse böyle şeyler olabilir. Ben, prensip olarak bunların hiç birine müsaade edilmez, bunu söylüyorum. Varsa, hukuk ülkesidir burası, bir yanlış varsa yanlışla mücadelenin yolu da yine hukuk yoluyla olur" diye konuştu.

Gül, şöyle devam etti:

"Eğer olmazsa, mahkemeler var. Alt mahkeme, üst mahkeme var, diğeri var. O bakımdan burada ilkeli davranmak önemlidir. Tekrar söylüyorum, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes, o kurumların şartlarını yerine getiriyorsa, o kurumlarda çalışabilir. Kendi ayrı inancı, düşüncesi, siyasi eğilimi olabilir, farklı sivil toplum örgütlerine dahil olabilir. Hatta bazı ülkeler var Avrupa'da, askerler, polisler bile sendikalara gidip üye olabiliyorlar. Ama bunlar tamamen dışarıda kalır. Devlet işi söz konusu, kamu işi söz konusu olduğunda bunlar asla burada bir motivasyon oluşturmaz. Burada herhangi bir şekilde dayanışma oluşturmaz. Tek uyacağı şey, anayasa, kanunlar, kurallar ve kendi hiyerarşisidir. Bunun dışına çıkanlar varsa, bireysel ve yapısal bir şekilde tabii ki bunları hukuk yoluyla yine çünkü buralarda subjektif de hareket edilebilir. Buna asla müsaade edilmez, bir hukuk devletinde. Yine hukuk yoluyla, bunlar ispatlanır, buna göre gereği neyse kanunlarımız çerçevesinde yapılır."

-"Başkanlık sistemine sıcak bakıyor musunuz?"

Başkanlık sistemine sıcak bakıp bakmadığının sorulması üzerine ise Cumhurbaşkanı Gül, bu konudaki görüşlerinin belli olduğunu hatırlatarak, "Ben doğrusu parlamenter sistemin Türkiye'ye daha uygun olduğu kanaatindeyim, bunu söyledim. Tabii ki eğer çoğunluk isterse başkanlık sistemi de olabilir. Çünkü Başkanlık sistemi de demokratik bir sistemdir. Başkanlık sistemi anti demokratik değildir" ifadesini kullandı.

ABD'nin de başkanlıkla idare edildiğini anımsatan Gül, "Ben daha çok Avrupa tipi bir demokrasi geleneğimiz olduğu için bunu söyledim. Başında belki öyle başlasaydık, öylesi de uygun olabilirdi. Ama bu nihayetinde farklı görüşlerdir, hepsine de saygı duyarım ve başkanlık sisteminin de avantajları vardır. Bunları daha önce konuştuk" açıklamasında bulundu.

-" Sayıştay'ın önemi her zaman ortaya çıkıyor"

Cumhurbaşkanı Gül, "Yolsuzluklar konusu her dönemde ortaya atılıyor... Şu anda yaşanan olayı siz nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu yanıtlarken de "Yolsuzlukla mücadele ve yolsuzluğa hiç bir şekilde müsamaha tanınmaması kesinlikle olması lazım" dedi.

Gül, şunları kaydetti:

"Herhangi bir şekilde bir yolsuzluk iddiası söz konusu olursa, gayet açık bir şekilde muhakkak üstüne gitmek ve vicdanları tatmin edecek bir süreci muhakkak işletip ve neyse gerçekte yolsuzluk varsa, onu ortaya çıkarmak yoksa olmadığı konusunda ikna etmek gerekir. Bu konuda ben doğrusu şuna çok inanıyorum; bu konuda prensipler, kurallar çok önemlidir. Yani demokrasi nedir, kuralları koyan bir nizamdır. Yolsuzlukların önlenebilmesi için de kuralların çok iyi şekilde konması gerekir ki yolsuzluklar önlenebilsin. Yoksa kurallar yeteri kadar iyi değilse, herkesi yolsuzluk yapmaya azmettirir ortam. Yani açık söyleyeyim; ne dindarlık, ne vatan severlik, ne solculuk, ne marksizim, ne şu ne bu... Bunlar eğer, kurallar açıkça ortada değilse yolsuzlukları önleyemez. Herkes bir şekilde kendisine bir şey çıkarır. Onun için kurallar çok önemli. Bu bağlamda ben, bize yeni kuralların gerektiği kanaatindeyim. Aslında AB müktesebatını aktarırken, bu konularla ilgili yapacağımız daha çok şeyler olduğuna inanıyorum."

Yolsuzlukla mücadele konusunda, eski yıllarla mukayese edildiğinde önemli adımlar atıldığını ifade eden Gül, şunları belirtti:

"Şeffaflık getirildi, kanunlar düzenlendi, çeşitli kurumlar oluşturuldu falan ama bunların yeterli olmadığı kanaatindeyim, bu anlamda Sayıştay'ın önemi her zaman ortaya çıkıyor. Bunu ben biliyorsunuz, Sayıştay Kanunu'nun çıkarılması için yine telkinlerim açıkça oldu, çağrılarım oldu. Her ortamda. Osmanlı döneminden gelen kurum, bunlar yeni icat edilmiş kurumlar da değil. Dolayısıyla, yolsuzlukla ilgili herhangi bir iddia söz konusu olursa, bunların sonuna kadar üstüne gidilmesi, gayet açık bir şekilde ne gerekiyorsa, yapılması aslında birinci önceliktir herkes için. Bunu bu kadar açık söyleyeyim, kim olursa olsun bu hepimiz için herkes için de geçerlidir tabii ki."

-Soruşturmaya müdahale iddiaları

"Soruşturmaya müdahale edildiği yönünde açıklamalar yapılıyor, buna katılıyor musunuz? Savcı çıktı açıklama yaptı, polis şeflerinin yerleri değiştirildi. Süreçlere müdahale oldu, kamuoyunda bunların üzeri örtülüyor endişesini dile getirenler var" şeklindeki soru üzerine ise Gül, "Görüyorum tabii ki bunları. Onun için söylüyorum, bunların kamuoyunun vicdanını tatmin edecek şekilde, muhakkak ki bunların sonuna kadar üzerine gidilmesi, sürecin işletilmesi ve netice neyse mahkemelerin buna karar vermesi gerekir" ifadesini kullandı.

Gül, "Ama bu konu sağlam bir şekilde gidebilmesi için bu tip iddiaların yapılırken de muhakkak ki hukuk prosedürlerini aksatmayacak şekilde, eğer buralarda 'başka bir motivasyonla bunlar yapıldı' intibahı çıkarsa, o zaman yolsuzluğun üzerine gitmek zayıflatılır. Meşruluk gider oradada. Bu taraftan da bu tip iddialar var, yani o açıdan da yine bir savcının bildiri dağıtmasını, doğrusu açıklama yapması bunlar doğru şeyler değil. Onu söyleyeyim. Ama tekrar söylüyorum sonuna kadar bunun üzerine gidilmesi gerekir" dedi.

-"Süreç işliyor..."

"Komplo, dış bağları da olan hükümete yönelik bir komplo yapıldığı ve yolsuzluk iddialarının da bunun için bir manivela olarak kullanıldığı iddia ediliyor, böyle bir iddia çok ciddi sorun değil mi?" sorusu üzerine de Gül, şunları söyledi:

"Bunun doğru olup olmadığını yine muhakkak ki nasıl olacak, hukuk süreci içerisinde olacak. Nihayetinde  bazı tutuklamalar yapıldı. Savcılar oy birliği ile yaptılar. Bazılarını da tahliye ettiler. Süreç işliyor. 'Soruşturmanın önlenmesi için yönetmelik çıkarıldı' dendi, Danıştay bunu durdurdu. Buradan bir kaos ortamı çıkarmak ülkeye yazık olur. Hiç bir şeyin üstü örtülemez, bugün Türkiye yeteri kadar açık, şeffaf. Herkes her şeyi açıyor, konuşuyor ve yazıyor. Bugün olmazsa yarın söyler, saklanan bir şey varsa. Ama mahkemelerin görevi, savcıların görevi titiz bir şekilde kuralları çerçevesi içerisinde yapıp ortaya çıkarmak, eğer kuralları çerçevesinde olmazsa o zaman akim kalır. ya da başka türlü yanlışlıklar da olabilir."

-"Böyle bir korku düzeni olamaz"

"Bir yandan da iki taraflı operasyon beklentileri pompalanıyor" denmesi üzerine ise Cumhurbaşkanı Gül, "Böyle bir korku düzeni olamaz. Kim niye korkacak ki. Eğer bir yanlışı varsa ancak o zaman korkulur. Yanlışı olmayanın korkmaması gerekir doğrusu" değerlendirmesinde bulundu.

Gül, şunları kaydetti:

"Ama şöyle bir şey olabilir korku. Şimdi düşünün ki bazen büyük yatırımcılar var, eğer kurallarına uygun olmayan bir şekilde bir suç atılırsa. Siz düşünün, dünya çapında faaliyet gösterenler var, bir sürü bankalarla, finans kurumlarıyla ilişki içerisinde olanlar var. Birden bire herkesin itibarını da yok edersiniz. Onun için ben soruşturmaların sonuna kadar kanunlar, kuralları çerçevesi içerisinde bağımsız bir şekilde yapılırsa, o zaman doğru bir neticeye ulaşır. Ayrıca şu da çok önemli, Meclis Başkanı'nın söylediği şey; unutmayın ki soruşturma safhası kanunlara göre gizlidir. Bunu ben bugün söylüyorum dosyalarla ilgili ama ben bunu daha önceki diğer dosyalarla ilgili, askerlerle ilgili veya gazetecilerle ilgili dosyalar söz konusu olduğunda da söyledim, bugün güçlü söylüyorum bunu. Eğer o gün söylememiş olmasaydım, bugün belki bu kadar açıkçası güçlü söylemeyebilirdim. Soruşturma safhası gizli. Çünkü savcı, hakim değil. Bunlara herkesin dikkat etmesi lazım, hepimiz, herkes. Anayasa, kanunlar, kurallar, bunlara azami dikkati gösterirse o zaman bu kaos ortaya çıkmaz açıkçası. Ama tekrar söylüyorum, yolsuzluklar eğer bir şekilde üstü kapanırsa, bunlar zaten o kadar çok konuşulur ki toplumu çürütür, onun için sonuna kadar bunların üstüne gitmek gerekir. Kamuoyunu tatmin edecek şekilde hepsinin üzerine gidilmesi gerekir. Ayrıca, mevcut kanunları, mevcut kurallarımızı, yolsuzluklara mahal vermeyecek şekilde tekrar gözden geçirip, bunlarla ilgili yeni tedbirler de getirmek gerekir. Bunu imardan tutun da bunu başka konulara kadar, her şeye kadar. Bunlar yapılabilirse.. Çünkü bazen o kadar çok inisiyatifler oluyor ki bu inisiyatifleri yanlış kullananlar olabilir."

- Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Cumhurbaşkanı Gül Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement